<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






23 Şubat 2019 Cumartesi

Prana Vidya

PRANA VİDYA (Biyoenerji Bilimi) hakkında bilgi üç yolla kazanılabilir:
1. Gerçek Yoga Üstadından
2. Orijinal Yoga tekniklerinin uygulanmasıyla
3. Konu ile ilgili bilgi ve tecrübeleri anlatan kitaplar aracılığıyla
Bu yollardan birincisi en üstündür.

PRANA, evrendeki her şeyi canlandıran yaşam enerjisidir. Bilinçli dünyada tüm hareketlerden Prana sorumludur. Tüm tıp sistemleri, bu enerjiyi tam şekilde anlamasalar dahi, Prananın herhangi bir yönü sayesinde çalışmaktadır. Prana Vidya Orijinal Yoga Sistemi’nin bir parçasıdır. Prana Vidya, bedendeki süptil enerjilerle çalışma tekniklerini içermektedir. Öyle ki, bu teknikler Prananın ne olduğu ve nasıl çalıştığına dair bilimsel prensiplere dayanmaktadır. Pranayı çalıştırmadan Yoga yolunda ilerlemek imkânsızdır.

İNSANOĞLU bu dünya gezegenine aittir, dünya toprağındandır. İnsan hem fiziksel düzeyi aşan ruh ve zihne, hem de dünyanın doğal güçlerine cevap veren ve onlarla etkileşen bedene sahiptir. Prana Vidya çalışmalarının amacı yalnız sağlık, fiziksel ve zihinsel enerjilerin dengesi değildir, aynı zamanda duygusal dürtüleri kontrol etmek ve zihinsel gücü artırmak için tüm sinir sistemini temizlemektir. Böylece zihin insandaki yüce ilahi doğanın, evrimsel dürtünün çağrısına daha duyarlı hale gelir.

YOGA/ PRANA VİDYA Biyoenerji Bilimi
Büyük Üstad Akif Manaf

21 Şubat 2019 Perşembe

Sürüyü Kontrol Etmek Kolaydır

“İnsanları sürü haline getirmeye çalışıyorlar çünkü sürüyü kontrol etmek çok kolaydır. Bütün sosyalleşme araçları, televizyon, internet, reklam, basın vs insanları hipnotize edip sürü haline getirmek için kullanılmaktadır. Herkes doğar doğmaz çevresi tarafından hipnotize edilmektedir. Kişi her şeyin onun iyiliği için yapıldığı, onun yararına olduğu konusunda hipnotize edilir. Birey olup bitenlerden hoşlanmasa da çevrenin baskısı yüzünden hipnotize edilmeyi kabul eder.

Çoğu insan hipnotize edildiğinin ve bir köle haline getirildiğinin farkında bile değildir. İnsanlar her şeyin kalıcı olduğu şeklinde hipnotize edilir. Bu hipnoz yüzünden de geçici yaşamı kalıcı bir hayat kılıfına sokmaya çalışır. Aslında birey ölümsüzdür ama ölümlü beden içinde olduğu için hayatı kalıcı değildir. Eğer birey hipnozdan çıkarsa, ölümsüz olduğunu anlar ve geçici olan hayatı ciddiye almaz. Bu ise sürü psikolojisinin sonu demektir. İşte çıkar grupları bunun olmaması için uğraşmaktadır. Çünkü toplumsal beyin yıkama ve hipnoz sürdüğü müddetçe, birey aydınlanamaz ve ölümsüz doğasını anlayamaz.

Bunun devam etmesi için her türlü yapay öğreti ve gerçekdışı inanç kullanılmaktadır. Ebedi ölümsüz varlık ölümlü bedende bulunduğu için kendisinin ölümlü olduğunu düşünür ve ölümden korkar. Korku başka bir kontrol aracıdır. Ebedi yaşama inananları bile cezalandırıcı tanrı ve cehennem azabı ile korkuturlar.

Sır şu ki, korku aracılığıyla insanların beyinlerini yıkayıp onları her şeye inandırmak mümkündür. Gerçekdışı inançlardan biri de “ölüm” inancıdır. Doğan her şey öldüğü için avam insanlar da öleceklerine inanmaktadır.”

Sır Nedir ve Nasıl Algılanır?
Büyük Üstad Akif Manaf

MEDİTASYONDA ZİHNİN DAĞILMASI KARŞISINDA NE YAPILMALIDIR?

Meditasyon zihnin çaba gösterilmeksizin kontrolüdür; bu arada birey zihnin dolaşmak olarak bilinen doğal eğilimini yenmektedir. Meditasyon esnasında zihin dolaştığında bozulmak, üzülmek veya sinirlenmek bir hatadır. Bu daha da duygusallaşmaya neden olacaktır. Bu, zihinsel enerjinin daha fazla dağılmasına ve boşa harcanmasına neden olur. Meditasyonun sırrı zihni dolaşmaya başladığında duygusallaşmamaktır. Zihninizi meditasyon objesine on veya kırk kere geri getirdiğinizde endişelenmeyin. Duygusallaşmadan ve enerjiyi boşa harcamadan objeye yumuşakça tekrar odaklanma, meditasyonda başarıyı getirir. Sonunda zihin sapmadan meditasyon objesine odaklanacaktır. Zihin duygusallaşmadan ve aşırı çaba harcamadan eğitilmelidir. Meditasyon sayesinde büyük içsel farkındalık ve disiplin kazanılır. Meditasyon çalışması bittikten sonra üzerinde mutlaka düşünün ve çalışmayı engelleyerek zihnin dolaşmasına neden olan sebepleri saptayın. Bu yolla, engellerin enerjisini serbest bırakıyor veya nötr hale getiriyorsunuz ki gelecekte meditasyonunuzu yeniden etkilemesinler. Meditasyonunuzun, çalışmanızı engelleyen şeylerden daha önemli olduğunu hissedin. Bu, engelleri aşmaya yardımcı olacaktır.

Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

Duyu ve Zihin Kontrolü

Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin  dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolaydır, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.

Yoga Nedir Ne Değildir-  Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

Meditasyonun Temeli

Özverili hizmet meditasyonun temelidir. Özverili hizmet olmadan meditasyon İMKANSIZDIR. Pozitif düşünce ve kendi çıkarlarını düşünmeden topluma hizmet, günlük yaşamda gerçekleşmelidir. Peki, özverili hizmet nedir? Orijinal Yoga Sistemi'ni insanlara aktarmak en yüksek özverili hizmettir. Özverili hizmet sayesinde birey bağımsız ve beklentisiz eylemde bulunmayı öğrenir. BİREY VERDİĞİ EMEĞİN MEYVELERİNDEN FERAGAT ETMEDİĞİ SÜRECE MEDİTASYON İMKANSIZDIR. Eylemlerden bağımsızlık arttığında dünyevi faaliyetlerden etkilenmemek de kolaylaşır. O zaman meditasyon sırasında gözler kapanınca zihin sakin ve içedönük kalır.

Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

19 Şubat 2019 Salı

Yalnızlıktan Kaçmak

Genelde insanlar kendileriyle barış içinde yaşayamaz çünkü kendi kendileriyle kavga edip dururlar; bazen de kendilerine şiddet uygularlar. Bu tür insanlar yalnız kalamaz çünkü sıkılmaya başlar ve huzursuz olurlar.  Yalnızlıktan kaçmak için dışarı çıkar ve başkalarıyla kaynaşırlar. Toplumsal yaşama alışmış bir insan için yalnızlık, alışılagelmişin dışında olduğundan çok zordur. Çünkü birey yalnız kalınca artık kendisine ihtiyaç duyulmadığını, ilgi görmediğini ve sevilmediğini düşünmeye başlar. Bu düşünceler acı verir ve birey hayatının anlamsız olduğunu düşünür. Hayatına anlam kazandırmak için bir yerlere gitmeye ve birileriyle görüşmeye ihtiyaç duyar.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

18 Şubat 2019 Pazartesi

Devrimsel Uyanış

“Bir insanın Mutlak ile temasa geçmesi için O’na gitmesi gerekmiyor, sadece devrimsel uyanış yaşaması yeterlidir. İçsel devrim bireyi uyandıracak ve arayışın yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Sadece varlığına devrimsel bir tohum ek: “Devrimi gerçekleştireceğim ve hiçbir şey bana engel olamayacak” de. Birdenbire içsel devrim gerçekleşecek ve devrimsel gerçeğe uyanacaksın. O zaman devrimsel değişime şaşıracaksın. Devrimi gerçekleştirmek için sadece güçlü bir arzu olmalıdır. İşte o zaman devrimsel mucize gerçekleşecektir. Devrimin hızlanması için içtenlik, dürüstlük ve samimiyet son derece önemlidir. Tüm içtenliğinle: “Devrimi gerçekleştireceğim” de. Bunu söylerken içten ol! İçten içe kuşkulanıp durma. Olumsuz düşünceler devrimi engeller. Kendine güven- içsel devrim gerçekleşecektir. Ayrıca metafizik uykuda devrimin gerçekleşmesini dile ve “devrim gerçekleşti” de. Eğer insan devrimsel bir uyanış için eksiksiz arzuya sahipse, devrime uyanacaktır. Dünyasal bir uykuda bulunmaya karar veren bireydir ve bu uykudan devrimsel uyanış sayesinde çıkabilecek olan da bireydir.”
Devrim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Büyük Üstad Akif Manaf

17 Şubat 2019 Pazar

Maha Prana

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Beş Element

Orijinal Yoga Sistemine göre tüm yaratılış Pança-tattva  olarak adlandırılan beş temel element sayesinde tezahür etmekte ve yaşamını sürdürmektedir. Tüm evren bu  beş elementten oluşur. Orijinal Yoga Sistemi metinlerine göre beş element evrensel zihinden, zihin Prana  denen evrensel kozmik enerjiden ve kozmik Prana üstün bilinçten ortaya çıkmaktadır. İnsan beyni aynı kozmik elementlerden oluştuğu için elementlerin nitelikleri beden ve zihnin doğasında vardır. Bu elementlerin etkisi o kadar süptildir ki insanın tüm yaşam biçimini ve sürecini etkilemektedir. İnsanın yaptığı ve düşündüğü her şey beş elementin etkisi altındadır. Bu beş element toprak, ateş, hava ve eter olarak bilinse de, onlar fiziksel veya kimyasal element olarak anlaşılmamalıdır. Pança-tattva denen olgu beş temel elementin enerjisel düzeydeki süptil titreşimsel tezahürüdür. Bunlar belirli bir renk, ses ve titreşim şeklinde tezahür etmektedir. Her element bedeni ve bedendeki enerji akımlarını etkileyen belirli bir enerjisel frekansa sahiptir. Enerjinin belirli titreşimi belirli ses, renk ve ışık üretir. Bu belirli titreşim, renk ve ses belirli bir elemente işaret etmektedir.........
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Ölüm Keskindir

ÖLÜM yaşam kadar kesindir. Ne yaparsan yap ölüm gerçekleşmektedir. Ölüm gelecekte bir yerlerde değil, yaşam gibi şu an buradadır. Ölüm olacak bir şey değil, zaten olmaktadır. O yüzden onu beklemek gerekmiyor; onu yaşamak gibi yaşamak gerekiyor.

YAŞAMI erteleyenler ölümü bekler. Oysaki yaşam kimseyi beklemez ve akıp gider. Birçok insan ölümden sakınmaya çalışmaktadır. Aslında ölümden sakınmanın hiçbir yolu yoktur. Ölümden sakınmak yaşamdan sakınmak demektir; her ikisinden de kaçmak demektir.

YAŞAM ile ölümü kucakla, onları bağrına bas ve kabul et. O zaman yaşam da ölüm de seni kucaklar ve çok uzaklara götürür. Farkındalığın yükselir ve her an doğup öldüğünün bilincine varırsın. İşte bu farkındalıkla yaşa ve yaşat!

YAŞAM Nedir ve Nasıl Doyasıya Yaşanır? Kitabı
Akif MANAF

15 Şubat 2019 Cuma

Kölelik

Fiziksel düzeyde iki tür kölelik var: bedenin köleliği ve beden köleliği. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu, bedenin köleliğidir. Veya insan kendi bedeninin kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Başkasının kölesi olmaktan kurtulmak daha kolaydır ama kendi bedeninin kölesi olmaktan kurtulmak zor bir iştir. Çünkü genelde insan bunun farkında değildir. Bir başkasının kölesi olmak özel bir durumdur ve herkes bunu yaşamaz ama kendi bedeninin kölesi olmak herkes için geçerlidir.
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur- Akif Manaf

14 Şubat 2019 Perşembe

Sahip Olmak

Etrafına bak: herkes elindeki şeyleri korumak için çabalıyor. Genel insanın tüm hayatı sahip olduğu şeyleri korumak için çabalamaktan ibarettir. Bu korunma çabaları korkulara neden oluyor-kaybetme korkularına. Ama sonuç olarak ölüm gelip her şeyi alıyor. Bu nedenle insanlar ölümden korkuyor ve ondan nefret ediyor. Çünkü ölüm gelip sahip olduğu ve hayatı boyu koruduğu her şeyi alacak. Ölüm en büyük hırsızdır. Ve bu hırsız hiç bir yasa tanımaz ve yasalar ona hiç bir şey yapamaz. Ölüm evrensel yasalara uyar. Ölüm yasadışı sahip olduğun her şeyi senden alır çünkü bu dünyada gördüğün hiçbir şey sana ait değil. Sen yanılgı içinde olduğun için kendini onların sahibi ilan ediyorsun. Ölüm ise gelip sana kimin sahip olduğunu hatırlatır ve gösterir.
Korku nedir ve nasıl korkusuz olunur.
Büyük Üstad Akif MANAF

Aşk Şehvetin Tam Tersidir

“Aşk şehvetin tam tersidir. Şehvet başkası aracılığıyla daha çok almak ve mutlu olmak, aşk ise başkası aracılığıyla daha çok vermek ve mutlu etmektir. Sonuç olarak şehvet kendine aşk ise başkasına hizmet etmektir. Amaç, şehvet olayında kendini aşk olayında ise başkasını mutlu etmektir. Aşk olayında saygı ve sevgi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Şehvet olayında ise ne saygı ne de sevgi vardır. Bu nedenle gerçek aşk olayında acı çekmek veya çektirmek mümkün değildir. Gerçek aşk acı çektirmez tam tersi zevk verir. Aşk sayesinde aşıklar birbirlerini koşulsuz sevgi aracılığıyla zenginleştirir. Aşk zenginleştirir şehvet ise tüketir. Şehvet tüketici bir duygudur. Şehvet yakıcı bir duygudur ve bireyin tüm iyi huylarını yakıp yok eder. Aşk da yakıcıdır fakat aşk insanın tüm kusurlarını yakar ve onu kusursuz yapar. Aşk ateşi arındırıcı şehvet ateşi ise yok edicidir.”
Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır? KİTABI
Büyük Üstad Akif Manaf

Sevmek

"Sevgi seveni sevilene bağlayan bir güçtür ve seven sevilenle kavuşunca seven sevilen ve sevgi bir olur. Bu mistik bir bütünleşmedir ve bu bütünleşme sayesinde sevgi sevenin varoluşunun gayesi olur." Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi'nin Sevgi Nedir ve Nasıl Koşulsuz Sevilir? kitabından alıntıdır.

Doğum Anıları

Yoga teknikleri sayesinde birey doğum anındaki anıları ve izlenimleri canlandırabilir. Annenin karnından çıkış ve dış dünya ile yüzleşme ilk izlenime neden olur. Ne yazık ki ilk izlenim genelde hoş bir izlenim değil; bu güvenlik izlenimidir. Bebek rahat, sıcak, korunaklı ve güvenli bir yerden anlamadığı yabancı bir dış dünyaya gelir ve sıcak olmayan, rahat edemediği bir yerde, soğuk rüzgara maruz kalır. Bu yeni doğmuş bebeğin ilk izlenimidir. Bu, doğru bir izlenimdir. İnsan hayatında alınan ilk ders güvensizlik izlenimidir ve Muladhara Çakra merkezinde oluşan ilk blokajdır. Bu noktadan hayat devam eder. Eğer tohum kötü ise bitki de sağlıksız olacaktır. İnsan dünyaya ilk geldiğinde içine güvensizlik tohumu ekilmiştir..................
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

13 Şubat 2019 Çarşamba

GERÇEK YAŞAMA NASIL ERECEKSİN?


İlk adım maske kullanmamak. Bu ne demek? O an ne düşünüyorsan, ne hissediyorsan onu ifade etmek demek. Arkadaşınla konuşuyorsun ve onun deli olduğunu düşünüyorsan: "Sen delisin" de.

Bunun sonuçlarına katlanacaksın. Bu riski alacaksın. Yani duygularını saklamayacaksın. Öfkelenirsen öfkelen. Kızmışsan yalandan gülme. Kızgınlığını ifade et: " Kızıyorum" de. Eğer eşinden nefret ediyorsan onu öpüp " seni çok seviyorum" deme. Maskekullanma. "Şu an senden nefret ediyorum haberin olsun" de.

Çünkü " senden nefret ediyorum" dediğinde tekrar sevgi hissedeceksin. İşte bu yapaylaşmadan, bu robotlaşmadan, bu suni hayattan çıkman gerekiyor. Adımlar bunlardır, sana şu an harita veriyoruz. Varoluşa geri dönme haritası. Her şey harika olacak.

Bazı riskler var ama getirisi çok daha fazla. O yüzden kazanacaksın. Artık maske kullanma. Ne düşünüyorsan ne hissediyorsan onu söyle karşısındaki kişilere. Bu sana da onlara da iyi gelecek. Tuhaf gelebilir ama iyi gelecek.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

İki Tür Gerçeklik

İki tür gerçeklik mevcuttur:

1. Ritam yani geçici
2. Satyam yani kalıcı

Ritam geçici, değişken, dönüşen, gelişen ve daimi olmayan gerçekliktir. Satyam ise kalıcı, sabit, değişmez, mutlak, ebedi ve daimi olan gerçekliktir. Evrenin tezahüründe enerji Satyam düzeyinden Ritam düzeyine geçmektedir. Yani ebedi ruh geçici madde ile temasa geçerek fani bir beden almaktadır. İnsan aydınlanınca enerjinin hareket yönü değişir. Yaşam enerjisi Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru hareket etmeye başlar. Enerji, bireyi bir deneyim seviyesinden diğer deneyim seviyesine iter. Bu arada zihin de Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru ilerlemeye başlar.

Fakat gerçek bir dönüşüm yaşamak için birey Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli olarak uygulamalıdır. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey sürünen çirkin tırtıldan göklerde uçan muhteşem kelebeğe dönüşür. Birey gerçek doğasını unutunca beden ağacında sürünen tırtıla benzer. Ancak Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey ebedi ölümsüz doğasını hatırlayınca muhteşem bir kelebeğe dönüşür.

YOGA/Dharana Konsantrasyon
Büyük Üstad Akif MANAF

12 Şubat 2019 Salı

Orijinal Yoga Sisteminde Psikoterapi

Aslında konsantrasyonun psikoterapik yönü Hridayakaşa Dharana  şeklidir.  Çünkü bastırılmış ve engellenmiş birçok izlenimin yüzeye çıkmasına izin verilir. Böylelikle uygulamanın bir sağaltım yönü de vardır. Ayrıca birey sınırlandırılmış zihni ve biriktirilmiş zihinsel duyarlılık ve komplikasyonları da aşmaktadır. Böylelikle birey çok önemli olan anılar, duygular ve tepkilerle uğraşmaktadır. Modern psikolojide kullanılan bazı yöntemler Hridayakaşa Dharana  tekniğine dayanır. Günümüzde yaygınlaşan ve farklı isimler altında sunulan birçok yöntem Hridayakaşa Dharana  tekniğinin farklı yönlerini yansıtır. Bu teknik çok güçlüdür ve bu nedenle de birkaç aşamadan ibarettir.
Büyük Üstad Akif Manaf
Yoga, Dharana Kitabı

Ölümü Kandırmak

İNSAN ölümden asla kaçamaz ve ölümü asla kandıramaz. Kişi istediği kadar cennete inanabilir fakat ölüm gelip onun tüm inançlarını yerle bir edecektir.

Cahil insanlar ölümü kandırmak için her türlü şaklabanlığı yapıyor. Fakat gerçek şu ki, ölüm kaçtığın her yerde seni bulur ve yaptıklarının hesabını sorar. O yüzden zeki insan ölümü beklemez, o tüm hesapları hayattayken kapatır.

Uyguladığımız yöntembilim tüm hesapları hayattayken kapatma sanatıdır. Bu sanatta ustalaşana ölüm gelmez, tam tersi birey, yalnızca cahil çocukları korkutan "ölüm" olgusuna bilinçli olarak adım atar ve ölümü kutlayarak özgürleşip ölümsüzlüğe erişir...

GERÇEK Nedir ve Nasıl Keşfedilir?
Büyük Üstad Akif MANAF

Kendinin Dostu Olmak

Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin  dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolaydır, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.

Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

11 Şubat 2019 Pazartesi

Çidakaşa

Çidakaşa mekanı kafatası bölgesinde, alnın arkasında ve önünde bulunur. Çidakaşa mekanı zihnin ve Acna Çakra merkezinin seyretme ekranı olarak da bilinir. Gözlerinizi kapattığınızda önünüzde bir mekan göreceksiniz. Bu bilincinizin derinliklerinden tezahür eden birçok süptil görüntü ve izlenim görebileceğiniz zihin ekranıdır.
Büyük Üstad Akif Manaf
Yoga Dharana Kitabı

Bahyakaşa

Sanskritçe Bahyakaşa kelimesi iki sözcükten ibarettir; Bahya ve Akaşa. Bahya sözcüğü dış, Akaşa ise uzay veya mekan demektir. Böylelikle Bahyakaşa kelimesi dış uzay anlamına gelir.  Bizi çevreleyen maddi evrena Bahyakaşa denir. Bahyakaşa Dharana esnasında dış uzay araştırılır. Bunun için bir uzay aracı değil konsantrasyon gücü kullanılır. Beden yerdeyken bilinçdışı uzaya yükselmekte ve gezegenleri, yıldızları, astroitleri seyretmektedir. Bu uygulama sırasında kendinizi dış kozmosun engin uzayının bir parçası olarak deneyimleyeceksiniz.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Kaşif

“Sen gerçek bir kaşif olunca her yerde karşına çıkan her insan seni tamamlamak için burada, senin dünyana bir zenginlik katmak için burada bunu göreceksin. Her yerde, bir asansörde, bak o insanın gözlerinin içine, kaçırma gözlerini. Göreceksin, dünyaları keşfedeceksin ve şaşıracaksın. Senin tekâmül etmeni engelleyen bu zihinsel kalıplardır, seni ayıran şey zihin ve zihin aracılığıyla çalışan egodur. O insanların gözünün içine bak ve onları keşfet, sen onları ve onlar seni tamamlayacak. Sır o kişinin gözlerinin içine yargısız olarak bakmaktır. O sana bir soru sorucak ve o sorunun cevabı onun tamamlanması olacak. Kaşif olmak ve tekâmül yolunda ilerlemek, farkındalığın yükselmesi budur.”
Sorumluluk konulu spiritüel sohbet, Akif Manaf

Karma Yasası, Ne Ekersen Onu Biçersin

“Karma evrensel bir yasa “ne ekersen onu da biçersin” yasası. Ayrıca adalet yasası. O yüzden de domates ekiyorsun ki domates biçesin. Aksi takdirde neden ekesin ki? Bu yasa böyle devam eder. Size ektiklerinizi biçtirir. Bazen biçtiklerinden hoşlanmazsın ama bu, senin ektiklerin, bu yüzden biçmek zorundasın. Ruhi varlık olarak siz sonsuz bir güce sahipsiniz ve bu gücü kullanarak Karma yasasını harekete geçirirsiniz. Karma yasası sizin verdiğiniz güç sayesinde çalışıyor. Bu yasa sizden bağımsız değil, size bağlıdır. Karma yasasına güç veren sizsiniz ve sonra bilgisizlik yüzünden bu yasanın altında eziliyorsunuz çünkü yasanın işleyişini unutuyorsunuz. Karma yasası sizin gücünüzü kullanarak sizi yönlendiriyor, sizin ektiklerinizi biçmeniz için sizi dürtüklüyor. Ne ekersen onu da biçeceksin diyor. Kaçış yok. Yani siz ektiklerinizle kendinizi bağlamış olursunuz ve artık istemeseniz de biçmek zorundasınız.”
Zenginlik Nedir ve Nasıl Zengin Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

Meditasyon Seni Kendin Yapar

Hakkınızda negatif düşünceye sahip olan insanlarla çevrelenmek, bilinçaltındaki negatif zihinsel kayıtlar kadar yıkıcı etkiye sahiptir. Yoga sayesinde pozitifleşerek pozitif insanları kendinize çekeceksiniz; negatif kişiler ise sizden uzaklaşacaktır. Bu da büyük bir rahatlamaya, esenliğe ve mutluluğa neden olacaktır. Bunun için doğru meditasyon teknikleri uygulanmalıdır, aksi halde meditasyon bir hayalden öteye geçmeyecektir. Doğru meditasyon aracılığıyla başka dünyaların kapılarını kendinize açabilirsiniz.

Meditasyon hayatta mutlu olmanızı engelleyen şeyleri bulup ortaya çıkarmanıza yardımcı olacaktır. Sizi mutsuz eden şeylerin farkında olmadan ya da onları görmezden gelerek mutlu olamazsınız. Meditasyon sayesinde sorunların kaynağını keşfedip onları ortadan kaldırarak mutlu olabilirsiniz.

"Yoga: Dhayana -Meditasyon" Kitabı 2.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

Özel Olma Çabaları

Yaşam için bir imparatorun bir çöpçüden hiçbir farkı yoktur çünkü yaşam ayrım yapmaz. Ölüm gelince herkes eşit olur. Ölüm kapısından geçen herkes çırılçıplak kalır. Herkes çıplak geldi, çıplak da gidecek; yanına özel eşyalarını alamayacaktır. Ölüm gerçek bir komunisttir- herkese eşit davranır; zengin ve fakir arasında bir fark gözetmez. Özel bir insan için özel bir ölüm yok, ölüm her zaman sıradandır ve özel olan herkesi sıradanlaştırır. İnsan sıradışı olmak için hayatı boyu çabalar ölüm ise onu bir anda sıradan yapar.
O yüzden özel olma çabaları boşuna zaman kaybıdır. Özel olmak yerine kendin ol yeter-başarılı olacaksın. Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi- Korku Nedir ve Nasıl Korkusuz olunur.

10 Şubat 2019 Pazar

Kristal

Kristale odaklanınca konsantrasyon çok çabuk gelişir. Kristal ses dalgalarını kendine çekme özelliğine sahip olduğu için bu uygulama telepatiyi geliştirir. Kristalin özellikleri çok süptil ve kuvvetlidir.
Büyük Üstad Akif Manaf

Yoga Nedir

Yoga, bir inanç ya da politik hareket değildir. Yoga, çeşitliliğe uyum katabilen bir evrensel sistemdir. Bu sistem tüm millet, kültür ve inançlara saygılıdır. Bireyde barış, şefkat ve işbirliği gibi, insanlığın yüksek güdülerini geliştirmektedir.

İnsan evrenin bir parçası ve aynasıdır. İnsan yaşamının doğal özelliklerinden biri mutlu, hareketli, akıllı, sağlıklı olmak ve olumlu yaşayarak kendini sürekli geliştirmeye çalışmaktır.

Fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlık ve canlılık insan yaşamının doğal özelliğidir. İnsanoğlu bunları doğuştan haketmektedir. Oysa insanlık bu doğal haklarını unutmuş gibidir.

Bugünün insan yaşamı her türlü hastalıkların normal ve kaçınılmaz olduğunu kabul etmektedir. Olumsuz inançlar, düşünceler, alışkanlıklar ve şartlanmalar insanın hayat beklentilerini sınırlandırmaktadır.

Yoga bedensel, zihinsel ve spiritüel olarak daha bütünsel bir insan olmak için verilmiş bilimsel bir yöntemdir. Yoga evrenin tüm yönlerinin denge ve uyumunu simgelemektedir. Yoga sözcüğü zihinsel dürtü ve eğilimlerin evrenin hizmeti altına girmesini ima etmektedir.

Yoga doğa ile barış içinde yaşamayı öğretmektedir. İnsanlar doğaya sırtını dayayıp aynı anda doğanın kurallarına karşı çıkarsa, doğa da şüphesiz ki insanlara karşı koyarak onları ezer.

İnsan doğayla savaşamaz, eğer savaşırsa şüphesiz ki kaybeder. İnsan sağlıklı olmak istiyorsa, doğanın koşullarına uymaktan ve doğa ile barış içinde yaşamaktan başka çaresi yoktur.

Eğer, gerçekten sağlıklı olmak istiyorsak doğaya dönmeli, doğanın kurallarına saygı duymalı ve bu kurallara göre hareket etmeliyiz.

Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf'ın "Yoga : Asanalar, Duruşlar" adlı eserinden...

Güç Yağmuru

Bir insanın içindekileri görmek ve kişiliğini tanımak istersen ona engelsiz bir güç ver. Ne olduğunu göreceksin...
Eğer içinde bir çürüme varsa çökecek ama yoksa yükselecek.
Yağmur yağınca bazı bitkiler çiçek açar bazıları ise çürür.
Tıpkı bunun gibi güç yağmuru insanın içindeki potansiyelleri besler ve ortaya çıkmasına fırsat tanır.
Güç yağmuru yıkıcılığın zehirli bitkilerinin büyümesine neden olmaz, tam tersi yapıcılığın güzel çiçeklerinin açmasına yardım eder. İnsan hayvani içgüdülerine hâkim olmazsa, güç her zaman suistimal edilecektir.
Yalnızca hayvani dürtülerden özgür olan insan gücünü insanlığın tekâmülü ve mutluluğu için kullanabilir.
GÜÇ Nedir ve Nasıl Güçlü Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

Nefret Değer Verme Biçimidir

“Kişi nefreti içinde bir çocuk gibi büyütüyor ama onunla baş edemiyor çünkü nefret insanlık dışı bir duygudur ve insanlık dışı eylemlere neden olur. İşte burada sizlere sunduğumuz içsel simya, nefret zehrine karşı kullanılacak tek panzehirdir. Başlangıçta bir duygu vardı, o duygu sevgiydi ve o sevgi bilinçli varlıklaydı. Sonrasında ise bilinçli varlık insan bedeni aldığında kimseden nefret etmez durumdaydı çünkü onları tanımıyordu. Bir insan başkalarını ne kadar tanırsa, onlardan o kadar yani tanıdığı kadar nefret eder. Nefret her ne kadar negatif ve yıkıcı bir duygu olsa da aslında bir değer verme biçimidir. Çünkü insan değer vermediği kişilerden nefret etmez, yalnızca değer verdiklerinden nefret eder. Bu her ne kadar paradoksal bir durum olsa da gerçek budur!”
Nefret Psikolojisi, Akif Manaf kitabından alıntıdır

8 Şubat 2019 Cuma

Olumsuz Düşünce

Gün içinde zihninizi meşgul eden düşünce modelleri bilinçaltı zihinde kalıplar oluşturur.Sonrada bu bilinçaltındaki kalıplar günlük yaşamda sizi yönlendirir.Yaşamınız bu şekilde bilinçsizce kalıplaştırdığınız zorluklarla doludur."Yapamam","yapamayacağım", veya "asla başarılı olamam"gibi ifade şekilleri,temeli bilinçaltına yerleştirilmiş kalıplara dayanmaktadır.Böylece bilinçaltınız aslında yapabilme yetisine sahip olduğunuz şeyleri bile yapamamanıza neden olacaktır.

Olumsuz düşünceler,belirli şeyleri yapamayacağınıza dair inançların oluşmasına neden olur.Olumsuz inançların oluşmasında olumsuz düşüncelerin büyük etkisi vardır.Aslında düşünceler ,kendilerini var edebilmek için tekrarlanırlar.Örneğin insan kendisiyle ilgili olarak "Ben yoga yapmak ve yeni şeyler denemek için çok yaşlıyım" gibi olumsuz düşünceye sahipse,bilinçaltında bununla ilgili bir kalıp oluşturur.Sonrada bilinçaltının etkisiyle,bireyin kendi varlığıyla ilgili herşey ,bu olumsuz düşünceyi desteklercesine hareket eder.

Yoga Dhyana Meditasyon Kitabı 2. Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

Bilgi Biriktirmek

Dünyasal bilgi biriktirme eylemi bencil bir yaklaşımdır. Oysa varoluşsal bilgi edinme edimi bencillikten tamamen özgürdür. Gerçek şu ki bencil insan hakikate asla yaklaşamaz, çünkü hakikatin bencilliğe alerjisi vardır.

Dünyasal bilgi ile doldurulmuş kişi: "Gerçeği zaten biliyorum" modundadır. Bu, hakikate kapıları kapatmak demektir. Varoluşsal bilgiyi edinmeye hazır olan insan ise: "Hakikati bilmiyorum ama bilmeye hazırım" der ve hakikate kapıları açar.

Dünyevi bilgi en büyük kandırmacadır. Birey bildiğini düşünür ve kendini kandırır. Bu kandırmaca pahalıya mal olur çünkü birey kendisini hakikatten mahrum eder. Bu arada ego bayram eder öz ise yas tutar çünkü hakikat katledilmiştir.

BİLGİ Nedir ve Nasıl Bilgili Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

Sevilme İhtiyacı

Sevilme ihtiyacı sonsuz olduğu için onun neden olduğu esaret ve yalnızlık da sonsuzdur. Birey ne yaparsa yapsın sevgilisi hep daha fazlasını hayal edecek ve hayal kırıklığına uğrayarak çaresiz hissedecektir.

Her aşık yeterince sevilmediğini düşünüyor çünkü kimse gerçekten sevemiyor. Herkes sadece sonsuza dek sevilmeyi bekliyor ve sitem ediyor. Gerçek şu ki yalnızca sevilme ihtiyacı olmayan insan gerçekten koşulsuzca sevebilir.

Peki, kimdir o sevilme ihtiyacı olmayan insan? Kendini seven insan. Bir insan ebedi ruhi varlık olduğunu anlayıp kendisini özündeki varoluşsal sevgiyle severse yani Mutlak olanın sevgisine kavuşursa, sevilme ihtiyacından ve yalnızlıktan özgürleşir.  Bunun başka yolu yoktur!

YALNIZLIK Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

İkinci Enerji Katmanı

İkinci katmanda tüm geçmiş ve şimdiki deneyimlerin enerjisel izlenimleri bulunmaktadır. Düşünce ince bir nesnedir ve süptil bir biçimde var olur. Evrende hiçbir şey yok olmamaktadır. Düşünce ve duygular zihinsel farkındalığın dışına çıkabilir, fakat ikinci kaymanda izlenimler şeklinde enerjisel olarak depolanırlar. Bu izlenimler psikolojik sorunların çözülmesine yardım edebilir.
Önceki hayatlardan gelen tüm izlenimler ikinci katmanda depolanmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu izlenimler Samskara olarak adlandırılır. Yoga teknikleri depolanmış enerjisel izlenimleri direkt olarak etkilemektedir. Oysa psikolojik terapiler bu izlenimlerle indirekt olarak çalışmaktadır. Bu tür çabalar kişiliğin gelişimi açısından fazla etkili değildir.
Duygular düşüncelerle, hisler ise enerji ile ilişkilidir. Duygular zihinsel olgu ile bağlantılı olduğu için ikinci katmanla ilgilidir. Bu katmanın bir yönü de kişisel veya bireysel güçle bağlantılıdır. Benliğin veya bireysel kişiliğin kristalleşmesi bu katmanda gerçekleşir.
İkinci katmandaki Çakra çıkışlarının doğası bireyin duygusal yüzünü ve genel kişiliğini yansıtır. Bu katmandaki çakra çıkışları enerjisel anıları tutmaktadır. Yoga teknikleri aracılığıyla negatif anılar aktifleştirilip silinebilir. Onlar bireyi bir daha rahatsız etmez. Bu anılar yalnızca Yoga teknikleri aracılığıyla yok edilebilir.
İkinci katmanda saklı olan enerjisel izlenimler çağdaş psikolojide zihnin bilinçsiz eğilimleri olarak adlandırılır. Doğuştan gelen izlenimler, zihinsel şartlanmalar, tavırlar ve alışkanlıklar vb şeklinde nitelendirilmektedir. Çağdaş psikoterapi yöntemleri bu zihinsel kalıpları gidermeye çalışır, fakat bu kalıplar yalnızca Yoga teknikleri sayesinde ortadan kaldırılabilir.”

📚Enerji Katmanları, s. 148-192, Prana Vidya Biyoenerji Kitabı, Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf. •

Kendini Tanımayan İnsan Hüzünlüdür

Kendini Tanımayan İnsan Daima Hüzünlüdür...

Bu konuda dört olasılık var: Birincisi, kimse seni tanımıyor ve sen de kendini tanımıyorsun. İkincisi, birçok insan seni tanıyor ama sen kendini tanımıyorsun. Üçüncüsü, kimse seni tanımıyor ama sen kendini tanıyorsun. Dördüncüsü, herkes seni tanıyor ve sen de kendini tanıyorsun.

Birinci olasılık en yaygın olanıdır. İkinci olasılık ünlü olan kişilerin durumudur. Üçüncü olasılık ilk iki olasılıktan daha iyidir çünkü birçok kişinin seni tanımasındansa, senin kendini tanıman  daha önemlidir. Dördüncü olasılık ise çok ender bir durumdur. Bu olasılık sıra dışı insanlar içindir.

Bir insan kim olduğunu, nereden geldiğini, neden geldiğini, nereye gittiğini ve neden gittiğini bilmeyince asla mutlu olamaz. Kendinin kim olduğunu bilmeyen insanın sorunları, endişeleri ve korkuları bitmez.

İşte tüm korkuların kaybolması için bu beş sorunun cevabını bilen bir Üstada ihtiyaç var. Bu dört sorunun cevabını sen bilemezsin çünkü cevaplar METAFİZİK'tir.
Yalnızca bir metafizik uzmanı bu sorulara doğru cevaplar verebilir.

KORKU Neden ve Nasıl Korkusuz Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

7 Şubat 2019 Perşembe

DEVRİM


Gerçek devrim politik değil, etik olmalıdır. Yani mevcut düzenin yapısını değil mevcut insanın yapısını değiştirmelidir. Toplumun ihtiyacı olan gerçek devrim nefreti, öfkeyi, kıskançlığı, hırsı açgözlülüğü devirip onları sevgiye, sevecenliğe, merhamete, hoşnutluğa ve tatminliğe dönüştürmektir.

Eğer insanlar iktidar savaşlarının dışına çıkarsa devrim kendiliğinden gerçekleşecektir, gerçek devrim eski düzene karşı savaşmak değil, içsel olarak yeni düzenin barış içinde inşa etmektir.

Savaşarak yapılan tüm devrimler başarısız olmuştur tek başarılı olabilecek devrim içseldir. Dışsal devrim ile içsel devrim arasında büyük bir fark vardır. Dışsal devrim yapışmakla, içsel devrim ise bırakmakla ilgilidir. Yapışmak köleleşmek, bırakmak ise özgürleşmek demektir.

Dışsal devrim kontrole yapışmak demektir içsel devrim ise nefreti, açgözlülüğü ve hırsı bırakmak demektir. Bırakmak kaybetmek demek değildir, kazanmak demektir. Çünkü nefreti bırakarak sevgi kazanacaksınız, hırsi bırakarak huzur kazanacaksınız ve açgözlülüğü bırakarak zenginlik kazanacaksınız.

Büyük Üstad Akif Manaf
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?

4 Şubat 2019 Pazartesi

Rüya Saf İnanç Dünyasıdır

Zihnin yarattığı dünya çok gerçekçi görünüyor. Tıpkı bunun gibi uykuda görülen rüya dünyası da son derece gerçekçidir. Rüyada her türlü fantastik şey görülür ama kişi bunların gerçek olduğundan kuşkulanmaz. Sadece hayretle izler. Rüyada birey görülenlerin gerçek olduğuna inanır ve bir çocuk gibi olanlara güvenir.

Rüya saf inanç dünyasıdır. Rüyanın devam etmesi için hiçbir kuşku olmamalıdır. Rüya görüldüğü zaman eğer birey bunun rüya olduğuna dair bir kuşku duyarsa rüya biter ve kişi uyanır. Tıpkı bunun gibi yaşadığın hayatın bir rüya olduğuna dair kuşku duyunca uyanmaya başlarsın.

Çevrenizde gördüğünüz nesnel bir dünya vardır ama zihniniz onu istekleriniz doğrultusunda yorumluyor. O zaman dünyayı olduğu gibi değil, görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz. Yani gördüğünüz, dünyanın kendisi değil zihninizin yorumudur. Veya zihninizin varolan dünyaya verdiği tepkidir.

Dünyayı zihinsel ve duygusal tepkiler aracılığıyla algılıyorsun. Bu tepkiler dünya ve sen arasında oluşan yanılsama sisidir. Sis gerçeği görmeni engelliyor ve sen hayatını sürdürmek için sisin görmeni engellediği dünyayı işine gelen yorumlarda bulunarak yaşıyorsun. İllüzyon denen şey budur.

BÜYÜK ÜSTAD AKIF MANAF
Farkındalık Nedir? ve Nasıl Farkında Olunur ? kitabından alıntıdır.

Renkli Işık ile Şifa

Mor Prana (Evrensel Enerji):
Yenileyici, canlandırıcı, yapıcı, dezenfekte edici, güçlendirici, nüfus edici, yok edici, sakinleştirici ve kan pıhtılaştırıcı niteliklere sahiptir. Mor Prana hasarlı organları iyileştirmek, sinirleri yenilemek, stres, gerginlik, uykusuzluk ve zihinsel düzensizlikleri gidermek, yaraları iyileştirmek, enfeksiyonu geçirmek, solunum rahatsızlıkları gidermek, tümörleri yok etmek, kanseri gidermek, kanamayı durdurmak ve ateşi düşürmek için kullanılmaktadır.
Yoga Prana Vidya Biyoenerji Bilimi Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Bölünme

“Tekâmül sayesinde birey zihinle birlik haline gelir ve bölünmeler biter. O zaman birey varoluşsal gerçeği algılamaya başlar çünkü varoluş birlik demektir. Varoluşta her şey birlik içindedir ve tekâmül eden insan varoluşla birlik haline gelir. Kişiliğin ikiye bölünmesi yapay bir şeydir. Aslında birey daima bir olduğunu hisseder ama bu his düşünsel düzeye geçtiğinde sorunlara neden olur. Örneğin acı hissedildiğinde bölünme yoktur. Kişi ve acı bir olur. Fakat acı dindikten sonra bölünme ortaya çıkar. Kişi ve acı iki ayrı şey olur. Bölünme anda yoktur, anıda vardır. Bir parmak kapının arasına feci bir şekilde sıkışınca sadece acı vardır, daha sonra parmak ve ağrı vardır. Kişi olayı anımsadığında “Benim parmağım kapıya sıkışarak acıdı” der. Yani an anı olduğunda bölünme yaşanır. Birey hissettiğinde birlik ortaya çıkar fakat düşündüğünde bölünme meydana gelir. Birey fiziksel beden olmadığını idrak ettiğinde maddi ego yaralanır ve ruhi öz ile çatışmaya başlar. Fakat kişi kendisini fiziksel bedenle özdeşleştirdiğinde ego rahatlar ve keyfine bakmaya başlar.”
Tekâmül Nedir ve Nasıl Tekâmül Edilir?
Büyük Üstad Akif Manaf

2 Şubat 2019 Cumartesi

Trataka

Academy'de konsantrasyon için uygulanan ileri teknikler;
"...Acapa Dharana tekniklerinden sonra sıra Trataka teknikleri verilmiştir. Trataka bir noktaya sabırla sürekli bakma tekniğidir. Trataka teknikleri bireyin kapasite, kabiliyet ve eğilimine göre yavaş yavaş geliştirilmelidir. Trataka temel bir konsantrasyon tekniğidir. Verilen teknikler konsantrasyon işleminin dışsaldan içsele kadar tüm sürecini kapsamaktadır. Bu teknikler konsantrasyonun doruğuna ulaşan Şunya Drişti Dharana tekniği ile sonuçlanır.  Trataka teknikleri iki gruba bölünür:
1. Pratyahara Trataka
2. Dharana Trataka
Pratyahara Trataka mum alevi, simge, yantra veya mandala gibi dış objelere bakmayı içerir. Trataka tekniğinin amacı birey biçiminin farkında iken zihinsel dağınıklığı kontrol etmektir. Biçim farkındalığının kontrolü Trataka tekniğinin amacıdır. Dharana Trataka esnasında biçim içsel olarak görülür. İşlem aynıdır fakat görsel algının yoğunlaşacağı dışsal ilgili kullanmak yerine birey kendisinin içsel görsel algısını geliştirip uyandırır.  Zihinde görsel izlenimler şeklinde birikenler bu teknik aracılığı ile yavaş yavaş salınır ve kaybolur................"
Yoga, DHARANA Konsantrasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Dost mu Düşman mı

Eğer bir insan hiçbir düşmanı olmasın istiyorsa, o zaman hiçbir dostu da olmamalıdır. Çünkü dost edinmek düşman edinmek demektir. Senin dostun her an düşmanın olabilir. Bu bir an meselesidir. Çözüm nedir? Yalnız kalmamak için dost edinmeye çalışma çünkü dünyevi dostluğun düşmanlıktan farkı yok. Dünyevi insanlar: "Dostunu yakın tut, düşmanını daha yakın tut" diyorlar çünkü düşmanların dostlardan fazla farkı yok.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

1 Şubat 2019 Cuma

Sevgi Almak

Günümüzün insanı sevilmeye ihtiyaç duyar fakat sevemez. İşte en büyük sorun budur: sevilmeye ihtiyaç duymak ama sevememek! Gerçek şu ki yalnızlık çeken insan sevemez fakat en çok sevgiye ihtiyacı olan insan da yalnızlık çeken insandır. Yalnızlık çeken insanın sevilme ihtiyacı o kadar büyüktür ki sevgi kokusu aldığı insana sıkıca yapışır. Bu yapışma eğilimi sevgi akışını engeller ve kişi gerçekten sevemez, sadece rol yapar. Bu aşk rolü yapmanın ardında duygusal sömürü yatmaktadır. Kişi: " Seni seviyorum" der fakat asıl derdi sevilmek ve sevgi almaktır. Yalnızlık çeken insan sevgi vermekten acıdır çünkü verecek sevgisi yoktur. Aslında sadece sevgi değil şefkat, merhamet, mutluluk, coşku vb. hiçbir şeyi yoktur. O sevgi fakiri fakat yalnızlık zenginidir. O sadece yalnızlığını paylaşmak için ilişkiye girer fakat paylaştığı yalnızlık karşısında kişiyi mahveder. Bu anlamda yalnızlık çeken insanlar tehlikelidir çünkü öfke ve nefret doludur.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

Mutlu Olmak İçin Çabalamak

“İnsanlar mutlu olmak için çabalıyor ve mutsuz oluyor. Sen ise mutlu etmek için çabala ve gerçekten mutlu ol. Temel prensip kendinin mutluluğunu unutup insanlığın mutluluğunu hatırlamaktır, o zaman mutluluk sana gelecektir. Genelde insan mutsuz olunca varoluşunun nedenini sorgulamaya ve araştırmaya başlar. İnsan mutlu olunca tüm araştırmaları unutur. Demek ki mutsuzluğun da bir yararı vardır. Mutsuzluk insanı sorgulamaya ve araştırmaya sevk eder. Eğer mutsuzsan bunun nedenini anlamaya çalış ve bu nedeni ortadan kaldır - mutlu olacaksın. Mutsuzluğun iki temel nedeni vardır: Birincisi, bencil isteklerdir. İkincisi, sevmediğin işleri yapmaktır. Mutlu olman için mevcut olan yaşam kalıplarını değiştirmen gerekir. Bu cesaret ister. Gözü pek olmalısın ve risk almaya hazır olmalısın. Aslında insan sefaletini, perişanlığını ve mutsuzluğunu riske ediyor. Fakat insanlar mutsuzluğa o kadar alışmış  ve yapışmış ki onları mutsuz eden yaşam kalıplarını değiştirmekten korkuyorlar. İşte bu yenilik korkusu mutsuzluğun temel nedenlerinden biridir.”
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf