<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






bütünleşmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bütünleşmek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2019 Pazar

Yoga Nedir

Yoga, bir inanç ya da politik hareket değildir. Yoga, çeşitliliğe uyum katabilen bir evrensel sistemdir. Bu sistem tüm millet, kültür ve inançlara saygılıdır. Bireyde barış, şefkat ve işbirliği gibi, insanlığın yüksek güdülerini geliştirmektedir.

İnsan evrenin bir parçası ve aynasıdır. İnsan yaşamının doğal özelliklerinden biri mutlu, hareketli, akıllı, sağlıklı olmak ve olumlu yaşayarak kendini sürekli geliştirmeye çalışmaktır.

Fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlık ve canlılık insan yaşamının doğal özelliğidir. İnsanoğlu bunları doğuştan haketmektedir. Oysa insanlık bu doğal haklarını unutmuş gibidir.

Bugünün insan yaşamı her türlü hastalıkların normal ve kaçınılmaz olduğunu kabul etmektedir. Olumsuz inançlar, düşünceler, alışkanlıklar ve şartlanmalar insanın hayat beklentilerini sınırlandırmaktadır.

Yoga bedensel, zihinsel ve spiritüel olarak daha bütünsel bir insan olmak için verilmiş bilimsel bir yöntemdir. Yoga evrenin tüm yönlerinin denge ve uyumunu simgelemektedir. Yoga sözcüğü zihinsel dürtü ve eğilimlerin evrenin hizmeti altına girmesini ima etmektedir.

Yoga doğa ile barış içinde yaşamayı öğretmektedir. İnsanlar doğaya sırtını dayayıp aynı anda doğanın kurallarına karşı çıkarsa, doğa da şüphesiz ki insanlara karşı koyarak onları ezer.

İnsan doğayla savaşamaz, eğer savaşırsa şüphesiz ki kaybeder. İnsan sağlıklı olmak istiyorsa, doğanın koşullarına uymaktan ve doğa ile barış içinde yaşamaktan başka çaresi yoktur.

Eğer, gerçekten sağlıklı olmak istiyorsak doğaya dönmeli, doğanın kurallarına saygı duymalı ve bu kurallara göre hareket etmeliyiz.

Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf'ın "Yoga : Asanalar, Duruşlar" adlı eserinden...

30 Ocak 2019 Çarşamba

Festivale Katılın

http://www.festivalbudur.org/

10 Ağustos 2018 Cuma

Sessizlik


İnsanın bütünleşmesi,kendini keşfetmesi ve kendi olması için çok önemli bir unsur vardır.
“sessizlik.” Sessizlik huzurun temelidir.Huzur da aydınlanmanın temelini oluşturur.İnsanın huzuru,aşkı,sevgiyi,bütünleşmeyi,bilgiyi ve gerçeği yaşaması için arka planda herzaman sessizlik olmalıdır.Sessizlik kişiye eşlik etmediğinde,zihnin gürültüsünde ve bunun dışa vurumu olan sesli konuşmalar esnasında kişi herzaman andan kopmak durumunda kalır.İnsan, sırt üstü çimlerin üzerine yatıp zihni tamamen susmuş haldeyken gökyüzüne baktığında tamdır ve bütündür. Aşkının yanında hiçbir sesin sözün olmadığı durumda, onun gözlerine bakıp sadece aktığında kendisidir.
İnsan bir bilgenin sözlerini sessiz ve yargısız saf bir zihinle dinlediğinde edindiği şey, bilgidir.İnsanlar kalabalık halindeyken herkes sustuğunda yaşanan şey,bütünlüktür.Ve insan derin meditasyonda tüm zihni,duyguları,düşünceleri susturup her anlamda sessizliğe daldığında yaşanan deneyim gerçektir.
İnsanın sessizliğini bozan,geçmiş ve gelecek arasında salınım yapan ve sürekli birşeylerin peşinde koşturan rahatsız zihindir.Zihin tatminsiz ve bölünmüş olduğu zaman,geçmiş ve geleceğin esaretinde olması ve tatminsizlikten kurtulmak için sürekli çabalaması kaçınılmaz olur. Ne zamanki, insan tam bir tatminlik ve doyum haline ulaşır ve aslında eksik bir şeyin olmadığını ,tam olduğunu aradığı herşeye sahip olduğunu anlarsa, ozaman sessizliğe ulaşmak mümkün olur.
Sessizlik tekamülün belirtisidir,yeni  şeylerin doğmasıyla ilgilidir. Yenilenmenin işaretidir. Sessizlik anı zihnin sustuğu andır.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "Zeka Nedir ve Nasıl Zeki Olunur " Kitabından

23 Temmuz 2018 Pazartesi

Bütünleşmek

“Yoga kelimesinin bir tarifi de bütünleşmektir. Uyguladığımız teknikler bütünleşmeye neden olur. Bütünlüğü böyle kazanıyorsunuz. Gelişen farkındalık aracılığıyla vücudu bir sağaltım laboratuvarına çeviriyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu vücudu bir araştırma aracına çeviriyorsunuz ve siz aslında bir araştırmacı oluyorsunuz. Yaşamı, varoluşu ve kendinizi araştırmaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman yapmadığınız bir şeyi yapıyorsunuz. Kendinizi inceliyorsunuz, araştırıyorsunuz. Bu bir başlangıç ve araştırınca ne görüyorsunuz? Parçalanmış bir kişilik, bir yaşam görüyorsunuz. Yani sevgi var mı, yok mu? Seviyor muyum? Nefret mi ediyorum? Kişi tam da bunu anlamıyor. Seviyor mu, nefret mi ediyor? Gerçekten bu iş olacak mı, olmayacak mı? Bunun da cevabını veremiyor, çünkü yaşamı paramparça, kişiliği parçalanmış. Zihinsel parçalanma, fiziksel parçalanma ve bütün hastalıkların nedeni budur. Orijinal Yoga Sistemi ile bütünlüğe doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu bütünleşme nasıl başlıyor? Aslında teknikler sadedir ama derin etkileri vardır. Başlangıçta yaptığımız nefesler ve nefesle hareketin senkronizasyonu yani eşzamanlılığı bir bütünleşmenin başlangıcıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde görüyorsunuz ki her kelimenin arkasında bir pratik uygulama var, her uygulamanın arkasında bir gerçekleştirme var. Yani o bütünlüğe nasıl ulaşıyoruz? Ulaşma araçlarından biri de doğru nefes ve doğru hareket ve onların eşzamanlı hale gelerek birleşmesi, bir bütünlük oluşturmasıdır. Sonra bu bütünleşme enerji düzeyine de yansıyor. Hareket, nefes ve enerji akımlarının bütünlüğü oluşuyor. Sonra da enerji merkezleri düzeyinde gerçekleşiyor; vücuttaki enerji merkezlerinin ve kanallarının dengeli ve bir bütün olarak çalışması sonunda zihinsel bütünleşmeye neden oluyor. Kişinin parçalanmış zihni toparlanıyor, bütünleşiyor.”
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

22 Temmuz 2018 Pazar

Tek Başınalık

Bu dünyaya ait olanlar aidiyet arar, bu dünyaya ait olmayanlar ise bütünlük ararlar. Aidiyet yalnızlığa bütünlük ise tek başınalığa neden olur. Tek başına olan insan bu dünyada yürür fakat bu dünyanın dışında kalır. O, bu dünyada yabancı değil, sadece yolcudur. Bu dünyadan geçer ve ötesine gider. O kalabalığın içinden geçse bile tek başınalığını korur. O, bu dünyadadır fakat bu dünyadan değildir. TEK BAŞINA OLAN İNSAN BAŞKALARIYLA BİN BİR İLETİŞİM KURAR FAKAT BİR TANESİNE BİLE AİT OLMAZ, HEP AYRI DURUR. O herkese yakınlık gösterir, samimi olan herkes ona yakın hisseder fakat o yakınlığın arkasında mesafe vardır çünkü o, bu evrene ait değildir. Bu varoluşsal mesafe özgürlük mesafesidir. Bu mesafe bireyi bu dünyada olmasına rağmen bu dünyadan özgür kılar. Bu mesafe mesafeli olmak demek değildir, neşeli olmak demektir. Birey bu dünyaya ait olmaz fakat kendine ait bir alanı olur.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi