<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






öfke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öfke etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Nisan 2019 Çarşamba

Öfke ile Başetmek

İçindeki öfkenin KESİNLİKLE dışarıdaki hiçbir şey ile alakası yok. O, içindeki arzularla, içindeki tatminsizlikle, içindeki travmalarla ilgilidir. Senin iç dünyanı, dış dünyadan gelen farklı şeyler tetikleyebilir.  Eşin, arkadaşın, sokaktaki yabancı vb. Farkındalığın yükselince sen öfkeyi yükselmeden önce yakalayacaksın. O zaman göreceksin ki öfkenin, karşındaki kişiyle bir ilgisi yok. O, içsel bir olgudur ve onu gözlemleyince derinlere inmeye başlayacaksın. Öfke erimeye, çekilmeye başlayacak ve onun köklerine inebileceksin. Olayı ANALİZ ETME SADECE GÖZLEMLE.  O zaman öfkenin nereden kaynaklandığı ortaya çıkacak. Birdenbire öfkenin kaynağını keşfedeceksin. Tatminsizliğe ve kızgınlığa neden olan arzuyu bulacaksın. İçinde bir kızgınlık var, o kızgınlığı gözlemle. Gözlemleyince sindirmeye başlayacaksın ve kızgınlığın yatışacak, derinlere inmeye başlayacaksın.  Göreceksin ki o kızgınlığın nedeni istediğin bir şeyin eline geçmemesidir.  Kaynak bulununca kızgınlığın da kaybolacak.

Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür- Akif Manaf

25 Mart 2019 Pazartesi

Neden Enerji Serbestçe Akmaz

Samimiyetini korumak için maske kullanmaktan vazgeç ve tüm maskeleri bırak. Bu seni samimi ve dürüst yapar. Üzgünsen üzgün olduğunu, kızgınsan kızgın olduğunu, perişansan perişan olduğunu vb. söyle; duygularını bir maske altında saklamaya çalışma. Eğer kızgınlığını ifade edersen kızgınlığın geçer ve öfkeye dönüşmez ama eğer kızgınlığını sahte bir tebessüm arkasında saklamaya çalışırsan bir süre sonra kontrol edilemez bir öfke patlaması yaşarsın. Kullandığın tüm maskeler seni sadece samimiyetsiz yapmaz, sana zarar da verir. Öfke bir zehirdir ve onu bastırarak maske arkasında saklamaya çalışırsan bu zehir tüm vücuduna yayılır ve tahribata neden olur. Eğer üzgünsen üzgünlüğünü ifade et, yalandan gülümsemeye ve mutlu olduğunu göstermeye çalışma- bu sahtelik olur. Üzüntü kötü bir şey değil, onu ifade et- geçmeye başlayacaktır. Ama eğer üzüntünü bastırır ve mutluluk maskesi kullanırsan bir gün gerçekten son derece mutsuz olursun. Negatif duygular bastırılınca pozitif duygular da ortaya çıkamaz. Örneğin nefreti bastırınca sevme zamanı geldiğinde gerçekten sevemezsin. Veya ağlamayı bastırınca daha sonra doya doya gülemezsin. Birey maskeler kullandığında duygusal mekanizma bozulur ve duygusal tıkanmalar oluşur. Enerji merkezlerinde ve kanallarında blokajlar ortaya çıkar. Enerji serbestçe akmaz ve duygusal ifadeler sahte ve suni olur. O yüzden samimi olmak ve duyguları bastırmamak sağlıklı olmanın temelidir. Samimi insan duygularını doğal olarak ifade eder ve doğal bir sağlığa kavuşur. Samimiyet kendin olmak demektir. Kendin ol, o zaman bütün sorunların ortadan kalkacaktır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

1 Şubat 2019 Cuma

Sevgi Almak

Günümüzün insanı sevilmeye ihtiyaç duyar fakat sevemez. İşte en büyük sorun budur: sevilmeye ihtiyaç duymak ama sevememek! Gerçek şu ki yalnızlık çeken insan sevemez fakat en çok sevgiye ihtiyacı olan insan da yalnızlık çeken insandır. Yalnızlık çeken insanın sevilme ihtiyacı o kadar büyüktür ki sevgi kokusu aldığı insana sıkıca yapışır. Bu yapışma eğilimi sevgi akışını engeller ve kişi gerçekten sevemez, sadece rol yapar. Bu aşk rolü yapmanın ardında duygusal sömürü yatmaktadır. Kişi: " Seni seviyorum" der fakat asıl derdi sevilmek ve sevgi almaktır. Yalnızlık çeken insan sevgi vermekten acıdır çünkü verecek sevgisi yoktur. Aslında sadece sevgi değil şefkat, merhamet, mutluluk, coşku vb. hiçbir şeyi yoktur. O sevgi fakiri fakat yalnızlık zenginidir. O sadece yalnızlığını paylaşmak için ilişkiye girer fakat paylaştığı yalnızlık karşısında kişiyi mahveder. Bu anlamda yalnızlık çeken insanlar tehlikelidir çünkü öfke ve nefret doludur.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

14 Aralık 2018 Cuma

ZİHİN

Gerçek şu ki, sıradan zihin zıt kutuplarda bulunan iki olguyu bir olarak göremez ve ele alamaz. Sıradan zihnin işleyişi tutarlılığa dayanmaktadır. Zihin çalışabilmek için tutarlı olmalıdır.  Sıradan zihin için bu mutlak bir zorunluluktur. Tekamül etmeyen zihin ışık ve karanlığın aynı kaynaktan geldiğini ve bu açıdan aynı olgu olduğunu asla kavrayamaz. Bu tür yaklaşım sıradan zihin için tutarsızdır. Işık ve karanlığın aynı şey olması bir paradokstur. Bu paradoksu yalnızca tekamül etmiş zihin algılayabilir, çünkü tekamül etmiş zihin tutarlılık hapishanesinden kurtulmuştur ve paradoksların dostudur. Paradokslar onu rahatsız etmez, tam tersi neşelendirir ve meraklandırır. Sıradan zihin zıtlıklarla çalışır. Sevgi ve nefret, şefkat ve öfke, yaşam ve ölüm vb. zıtlıklar zihnin çalıştığı olgulardır. Aslında sevgi ve nefret tek bir enerjinin - varoluşsal aşk enerjisinin tezahürleridir fakat zihin bu tür tekliği düşünemez. Zihin şefkati öfkeden ayırır ve şefkati öfkenin karşıtı olarak düşünür. Bu tür düşünce tarzı tutarlılık hissine neden olur ve kişinin içi rahat eder. Onları bölmek zihnin işleyişini kolaylaştırır fakat gerçek tamamen farklıdır.
Tekamül Nedir ve Nasıl Tekamül Edilir- Akif Manaf

1 Nisan 2016 Cuma

Toplumsal Huzur

İnsan toplumunun kurallara ihtiyacı olmasının nedeni insanın kendi doğasına göre yaşamamasıdır. Birey hayvan olmaktan çıkmış, ancak henüz tam anlamda bir insan olamamıştır.
Birey ebedi doğasını unuttuğu için doğal insani davranışlarını da kaybetmiştir. O yüzden insan öfke, nefret ve şiddete maruz kalmaktadır. Bu nedenle de insan toplumuna kanun, mahkeme ve polis gerekir.

Tekamül etmemiş insanın kişiliği bir kaos halindedir ve bu içsel kaos dışarı yansıyarak çevrede kaosa neden olur. İnsan içindeki kaosu kontrol edemediği için dışarıdan yardıma ihtiyacı vardır. Bu dışsal yardım kurallar, hukuk ve cezaevleri şeklinde ortaya çıkmıştır.

Ebedi doğasına göre yaşayan insanlar topluluğu için hiçbir kanuna gerek yoktur. Olgunlaşmış, aydınlanmış ve özgürleşmiş insan kimseye zarar veremez. Eğer toplum gerçekten insan olma yönünde tekamül ederse tek geçerli kanun sevgi olacaktır.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

28 Mart 2016 Pazartesi

Öfke ve Rahatsızlık

Bazen insan öfkesini kontrol ettiğini düşünür fakat öfke bilinçaltında saklıdır. Kişiliğin büyük bir kısmı bilinçaltına gömülmüştür. Aslında öfke dönüşmüş bir istek biçimidir. İstediğiniz gerçekleşmeyince öfkeleniyorsunuz. Egonuzu sürekli beslediğiniz için öfkeleniyorsunuz.

Çoğu insan öfkeye sahip olduğunda öfkesini saklamaya çalışır. İyi biri olarak görünmek için öfkesini bastırır. İçi öfke dolu olmasına rağmen dışta gülümser. Sonuç olarak birgün öfke kontrolden çıkar ve zararsız birisinin üstüne boşaltılır. Öfkenizi içinizde tutup bastırmak yerine Yoga teknikleri uygulayarak öfkeden kurtulun.

Duyguların kaynağı anlaşıldığında, duygular ne kadar gizli olursa olsun duygusal sorunları çözmek kolaylaşır ve rahatsızlıklar giderilir. Rahatsızlık hisseden kişi zayıf olduğu için rahatsız olur. Eğer biri sizi rahatsız ediyorsa siz ondan daha zayıfsınız demektir. Çünkü güçlü kişilik rahatsızlık duymaz.

Yoga Samadhi Sınırları Aşmak Kitabı 10.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

21 Mart 2016 Pazartesi

MULADHARA

(Kök) Çakra:

Muladhara Çakra insan gelişim ve evriminin birinci aşamasını temsil etmektedir. Bu düzey hayvani ve insani bilinç arasındaki sınırdır. Tüm şizofrenler, nevrozlular, deliler, psikopatlar, suçluluk duygusu ve çeşitli komplekslerle boğuşan insanlar enerjilerini Muladhara Çakra merkezinden yükseltememişlerdir. Neticede, dengesiz bir hayat sürmektedirler.

Toplum, din, aile ve arkadaşlar hakkındaki duygu ve tavırlar Muladhara Çakra merkezinde kayıtlıdır. Çocukluk, evlilik ve tüm ilişkilerden kaynaklanan duygular ve kişisel inanç sistemi bu merkezle bağlantılıdır. Duygusal korkular ve beklentiler burada kayıtlıdır. Ölüm korkusu bu merkezin temel psikolojik blokajıdır.

Günümüzde, toplumun çoğunluğunda Muladhara Çakra uyumsuz çalışmakta, dünyanın doğal dengesinin bozulması ve doğal kaynakların sömürülmesi bu bozukluğun belirtisidir. Kendini güvende hissetmeyen insanlar yaşamlarını güvence altına almak amacıyla doğa üzerinde egemenlik kurmaya çalışmaktadır. Temel güven eksikliği yüzünden birey hiddet, öfke ve şiddet gibi savunma mekanizmalarına başvurmaktadır.
Nefret, öfke ve kızgınlık gibi olumsuz hisler enerjiyi bloke ederek kanserlere neden olmaktadır. İnsan inanç sistemini incelemeli ve yararına olmayan inançlardan kopmalıdır. Doğru çalışan Muladhara Çakra sayesinde insan başkalarının inançlarını kendi gerçekliği gibi kabul etmemeyi ve kendi inanç sistemine tutunmayı öğrenmektedir.

YOGA/Çakra Enerji Merkezleri Bilimi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf