<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






31 Temmuz 2016 Pazar

Zaman Nasıl Aşılır

Genelde zaman üç unsura ayrılır: Geçmiş, şimdi ve gelecek. Fakat bu ayrım bilimsel değildir çünkü şimdi gerçektir geçmiş ile gelecek ise gerçek dışıdır.  Gerçek olanı gerçek olmayan bir arada tutmak hatalı bir yaklaşımdır.
Geçmiş ve gelecek zamanın parçalarıdır, fakat 'şimdi' öyle bir özel doğaya sahiptir ki onu zamanın bir parçası olarak adlandırmak çok da doğru değildir. Şimdiki zamanın ötesine geçmek için bir araçtır.
Geçmiş ve gelecek insanı zamanın ötesine ulaştıramaz, yalnızca şimdiki an zamanın ötesine geçmeyi sağlayabilir. Sen şimdiki anda sabitleşince zamanın ötesine geçebilir, zamansızlığa, sonsuzluğa ve ebedi mutluluğa erişebilirsin.
Geçmiş artık olmayan gelecek ise henüz olmamış olandır yani onlar var olmayan şeylerdir. Geçmiş, şimdi ve geleceğin arasında gerçekten tek var olan şey şimdidir. Var olan var olmayanla aynı düzeyde tutulamaz. Büyük Üstad Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur kitabından alıntıdır

24 Temmuz 2016 Pazar

Sevgi Dolu Oyunlar ve Mutluluk

Bireyler bu evrene doktor, mühendis, avukat olmak için gelmediler, sevgi dolu oyunlar sergileyerek mutlu olmak için geldiler. Fakat gelme nedenini unutarak olmadıkları şey olmaya çalıştıkları için mutsuzlar. İnsanlar mutsuz çünkü doğal olan şeylerden gitgide daha da uzaklaşmışlar. İnsanlar güç para ve prestij peşindeler Çünkü bu şeylerin onları mutlu edeceğini inanıyorlar. Fakat bu şeyler doğal olmadığı için mutluluk vermiyor. İnsan bir kuşun ötüşünü dinleyerek, bir kelebeğin uçuşunu izleyerek veya bir gülün kokusunu alarak mutlu olabilir. Doğadan gelen bu şeyler karlı değildir fakat onlar insanın mutlu olmasını sağlar. Demek ki karlı olmanın mutlu olma ile bir ilgisi yoktur. İnsanlar kar peşinde koşturarak mutsuzluk buluyorlar demek ki mutlu olman için kar peşinde koşturman gerekmiyor. Bu para kazanmak demek değildir, bu sadece kar manyağı olmak demektir.

Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabından Alıntıdır

Büyük Üstad Akif Manaf

Baş Aşağı Duruşlar

İnsan doğal olarak mutlu olmak yerine doğaya aykırı olarak sürekli mutsuzdur. Yani bir anlamda baş aşağı duruyor. Bu nedenle baş aşağı duruşlar yapıyoruz ki durum dengelensin. İnsan baş aşağı durunca normal hale geliyor ve mutlu hissetmeye başlıyor. Çünkü normal olan mutluluk anormal olmuş, anormal olan mutsuzluk ise normal olmuş. Şimdi anormalden normale dönmek için baş aşağı durman gerekiyor. (gülüşmeler)
Evet, komik çünkü yaşam zaten komiktir. Varoluş mizahla doludur. Sen o varoluşsal mizahi yakalayınca mutlu olacaksın. İnsanlar mutsuz çünkü her şeyi çok ciddiye alıyorlar. Oysa varoluşsal oyunda hiçbir şeyi ciddiye almayacaksın.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabından Alıntıdır
Büyük Üstad Akif Manaf

4 Temmuz 2016 Pazartesi

YANSIMA

Siz yansıma olduğunuza inandığınız sürece yalnızlık hissedeceksiniz ama yansımayla birleştiğiniz zaman veya kendinize döndüğünüz zaman, kendinizin kim olduğunu gördüğünüz zaman yalnızlık hissi kaybolacak. Yalnızlık yerine birlik ve bütünlük hissedeceksiniz.
Yani bir fedakarlık yaptığınız zaman yalnızlık biter. Nedir o fedakarlık?O yansımadan feragat etmek. O egodan, o bencillikten, o geçici benden vazgeçmek. 'Ben Ali veya Fatma değilim. Ben doktor, mühendis değilim. Ben onların hiçbiri değilim' diyebilmek, bunun farkında olmakla ilgili fedakarlık.
Çünkü siz kendinizi Ali, Fatma, doktor, mühendis, erkek, dişi olarak düşününce yalnızlık ortaya çıkacak. Yalnızlık çekeceksiniz ama siz onlardan feragat edince birlik haline geleceksiniz. İllüzyon bitecek. Budur gerçek fedakarlık.
Aslında kolay bir şey değil çünkü kendinden vazgeçiyorsun. Ama gerçek kendinden değil yarattığın kendinden. Yani yarattığın bir yansımadan fedakarlık ediyorsun, feragat ediyorsun. Bir illüzyondan vazgeçiyorsun ama o illüzyon o kadar pekişmiş ki, o kadar gerçekçi görünüyor ki, kişi vazgeçemiyor.
Kişi bundan vazgeçemiyor, o yüzden de yalnızlık devam ediyor. Daha da derinleşiyor. Suni şekilde, herhangi bir zihinsel çabayla veya zeka gücüyle bundan kurtulamazsınız. Çünkü kurtuluşun tek bir yolu var. Bir yöntemi var. Yol nedir?Yolculuk nedir?
Yol budur: 'Kendini bulmak' veya yolculuk şudur:' Kendine doğru ilerlemek'. Çünkü insan kendinden uzaklaşmış ve ikinci bir benlik yaratmış, gerçek olmayan bir şey ve onun gerçek olduğuna inanmış, kendini inandırmış. Ben buyum diyor, otomatikman bir cevap var.
'Sen kimsin?' diye sorunca, ben Ali'yim veya Fatma'yım diyor. Şimdi gel de bunu inandır ki, Ali veya Fatma değilsin. İnandıramazsın. Sizinle kavga eder. Çok daha üstüne giderseniz bir tokat yersiniz.:))) Yani bu kadar inanmış, kendini inandırmış.
O yüzden bundan vazgeçmek, o gerçek fedakarlığı yapmak kolay değildir. Ama yolu var. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde siz o noktaya doğru ilerlemeye başlıyorsunuz, aslında teknikler çok etkili ama görünürde de çok sade. Çünkü sade olan şey, gerçek olan şeydir. Gerçek sadedir.
Büyük Üstad Akif MANAF'ın Fedakarlık Nedir ve Nasıl Fedakar Olunur? Kitabı'ndan Alıntıdır.