<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






4 Eylül 2018 Salı

Gerçekleşen Düşünceler

“Kendinizle ilgili düşünceleriniz sizin gerçekleriniz olur. Başınıza gelen her şeyden %100 siz sorumlusunuz. Başkalarını suçlamayın; bu zaman kaybıdır ve çözümsüzlüğün nedenidir. Zihninizde yarattığınız her düşünce geleceğinizi belirler. Düşünce ve duygularınızla, yaşamınızdaki olayları siz yaratırsınız. Düşünceler duygulara, duygular sözlere, sözler eylemlere, eylemler ise olaylara neden olur. Böylelikle olumsuz düşünceler, olumsuz olaylara, olumlu düşünceler ise olumlu olaylara sebep olur.  Birey önce olumsuz düşünceleriyle olumsuz olaylar yaratır, sonra da bunlardan duyduğu sıkıntılardan dolayı başkalarını suçlar. Bunu yaparak kişi, enerjisini başkalarına kaptırmakta ve olaylar karşısında çözümsüz kalmaktadır. Yoga sayesinde olumlu düşüncelere sahip olunca hiç kimse, hiçbir şey veya hiçbir koşul sizin üzerinizde bir güce sahip olamayacaktır. Zihninizde oluşturduğunuz pozitif düşünceler, pozitif olaylara ve çevreye neden olacaktır. Düşünceleriniz barış, uyum ve denge içinde olunca, yaşamınızda da karşınıza bunlar çıkacaktır. Meditasyon, çamur gibi olan ve berraklığı yok eden kontrolsüz düşünceleri kontrol etmeye yardım eder, zihinsel bulanıklığı giderir, dengenin yeniden kurulmasını ve düşüncelerin daha verimli olmasını sağlar.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

2 Eylül 2018 Pazar

Sır Dönüşü


Işık enerjisi Yantra simgesinin sır dolu enerjisini yanında taşıyarak geri dönmektedir. Buna “sırrın dönüşü” diyoruz. Sonra da birey gözlerini kapadığında, sır dolu ışık enerjisi içeriye doğru akmaya başlar. Buna da “sırrın geri dönüşü” diyoruz. Işık özvarlığın üzerine yağdığında, sır dolu öz kendini belli eder ve birey sır dolu özünü bilmeye başlar. İşte buna da “sır bilginliği” diyoruz. O zaman birey sırrı, özünü ve gerçek kendini bilmeye başlar. Sırrı, özünü ve kendini bilme sayesinde birey özgürleşmeye başlar. Birinci aşamada, birey ölü madde olan fiziksel bedenden özgürleşir. Artık kendini bedenle özdeşleştirmez ve kendini fiziksel beden olarak görmez. İkinci aşamada, bedenden özgürleşmiş insan ölüm korkusundan özgürleşir. Birey ölümlü beden olmadığını idrak edince ölüm korkusundan da kurtulur. Bu büyük bir özgürleşmedir. Üçüncü aşamada, birey bütün endişelerden özgürleşir- ölüm korkusu aşılınca endişeler de kaybolur. Dördüncü aşamada, insan kafa karışıklıklarından özgürleşir. Korkular ve endişeler yok olunca kafa karışıklığına neden olan gerçekdışı kalıplar da yok olur. Beşinci aşamada, birey bütün bağımlılıklarından özgürleşir. Kafa karışıklıkları çaresizliğe ve sığınma ihtiyacına neden olur. Kişi şuna sığınarak bağımlılıklar oluşturur ve onların kölesi olur. İşte altıncı aşamada, insan köleleştiren her şeyden özgürleşmektedir. Birey gerçek kendini bilmediğinde, gerçekdışı inançlara sarılır ve onların kölesi olur. Gerçekdışı inançlar kişiye köle olduğunu söyler ve avam insan bunu kabullenir. İşte bu aşamada köle efendi olur. Yedinci aşamada, kölelikten özgürleşmiş insan ölümden özgürleşir. Bir insan için ölüm en büyük köleliktir çünkü fiziksel ölüm kaçınılmazdır. Kendisinin beden olduğuna inanan insan asla ölümden özgürleşemez. İşte en büyük sır senin beden olmadığındır. Seneler boyunca beden olduğuna dair sahip olduğun inanç seni ölümün kölesi yaptı. Sen beden olmadığına dair sırrı algılamaya başlayınca ölüm köleliği sona ermeye başlar ve bir gün tam farkındalıkla ölümlü beden olmadığını idrak edince ölüm köleliği biter ve ölümden özgürleşirsin. Yedinci aşamadan geçmiş insan, bedenin içindeki ebedi ruhun sırrını algılamaya başlar. Bu sır nedir? Sır şudur: Sen ruhsun yani ebedi ölümsüz ruhi varlıksın. Ta çocukluktan beri herkes sana beden olduğunu dayattı ve sen de buna inandın. Artık bu gerçekdışı inançtan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Bil ki, sen ölümlü beden değilsin, ölümsüz ruhsun. Bu bilinmesi gereken en önemli sırdır. Artık bu en önemli sırrı biliyorsun. SIR seninle olsun.”
Sır Nedir ve Nasıl Algılanır?
Büyük Üstad Akif Manaf