<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






zihin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zihin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2019 Çarşamba

Zihnin Çalışma Tarzı

Burada önemli olan zihnin çalışma tarzını anlamaktır. Zihin çok enteresan bir mekanizmaya sahiptir. Ya övgü ya da sövgü arar. ORTALAMA BİR ŞEY ASLA İSTEMEZ! Övgü kişiye kendisini özel hissettirir ve ego tatmin olur. Sövgü de kişinin özel hissetmesine neden olur. Her iki durumda da ego beslenir ve güçlenir. Burada kişinin ne yaptığı önemli olmuyor, önemli olan yapılan şeyin "büyük" olmasıdır: Büyük bir sevap ya da büyük bir günah. Her iki durumda da kişi özel olduğunu hisseder.O yüzden kişi sıradan olan şeyler duymak istemez.

Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür- Akif Manaf

6 Mart 2019 Çarşamba

Mutluluk ve Bilinç

Mutluluk insanın bilinç durumu ile ilişkilidir. Bilinçli insan mutluluğu mutsuzluktan ayırt edebilen insandır. Bu tür insan zaman içinde mutsuzluğun nedenlerini keşfedecek ve sonuç olarak mutlu olacaktır.

Bilinçsiz insan ise mutluluğu mutsuzluktan ayırt edemez. Onları karıştırır ve sonuç olarak mutsuz bir hayat sürer. Bu tür insan neden mutsuz olduğunu anlamaz ve mutsuzluğundan başkalarını sorumlu tutar, hep başkalarını suçlar.
O hayat boyu mutsuz olmaya mahkûmdur.

Genelde dünyada iki tür insan vardır: biri insanları sürekli farklı tiplere ayırır ve onları durmadan eleştirir. Diğeri ise insanları hiç ayırmaz ve insanlığı bir bütün olarak görür.
Birinci tür insan hiçbir zaman gerçek mutluluğa ulaşamaz ikinci tür insan ise kesinlikle mutlak mutluluğa ulaşır....

Mutluluk Nedir Ve Nasıl Mutlu Olunur?-Akif Manaf

4 Mart 2019 Pazartesi

Meditasyonun Amacı

“Alt zihinde bulunan zorlayıcı korkular giderilmediği sürece meditasyonun ileri aşamalarına ulaşılamaz. Bu kompleks ve korkular o kadar zorlayıcıdır ki, dikkati kendi üzerlerine çekmekte ve derin meditasyona engel olmaktadır. Tıpkı demirin mıknatısa doğru çekilmesi gibi, dikkat de alt zihnin malzemesine doğru çekilmekte, birey korkulardan, fobilerden ve endişelerden anormal şekilde hoşlanır gibi olmaktadır. Meditasyonun zirvesi, ruhi özün idrak edilmesidir. Bu, üst zihin aşıldığında gerçekleşmektedir. Bilinç zihinsel incelemelerden sıyrılıp ruhi özle kaynaşır. Bu noktada bilinç tamamen arınmış olur. Birey ruhi özü idrak edince kendi merkezine ulaşmış olur ve kendini maddi ego ile değil, ruhi öz ile özdeşleştirir. Birey varoluşunun merkezinden hareket edince kendini zihin ve bedenle özdeşleştirmez. Beden ve zihnin geçici olduğu ve sadece özün tezahürü olduğu algılanır. Böylelikle meditasyonun amacı zihnin farklı bölümlerini incelemek ve sonunda zihni tamamen aşmaktır.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

17 Şubat 2019 Pazar

Maha Prana

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

11 Şubat 2019 Pazartesi

Çidakaşa

Çidakaşa mekanı kafatası bölgesinde, alnın arkasında ve önünde bulunur. Çidakaşa mekanı zihnin ve Acna Çakra merkezinin seyretme ekranı olarak da bilinir. Gözlerinizi kapattığınızda önünüzde bir mekan göreceksiniz. Bu bilincinizin derinliklerinden tezahür eden birçok süptil görüntü ve izlenim görebileceğiniz zihin ekranıdır.
Büyük Üstad Akif Manaf
Yoga Dharana Kitabı

Kaşif

“Sen gerçek bir kaşif olunca her yerde karşına çıkan her insan seni tamamlamak için burada, senin dünyana bir zenginlik katmak için burada bunu göreceksin. Her yerde, bir asansörde, bak o insanın gözlerinin içine, kaçırma gözlerini. Göreceksin, dünyaları keşfedeceksin ve şaşıracaksın. Senin tekâmül etmeni engelleyen bu zihinsel kalıplardır, seni ayıran şey zihin ve zihin aracılığıyla çalışan egodur. O insanların gözünün içine bak ve onları keşfet, sen onları ve onlar seni tamamlayacak. Sır o kişinin gözlerinin içine yargısız olarak bakmaktır. O sana bir soru sorucak ve o sorunun cevabı onun tamamlanması olacak. Kaşif olmak ve tekâmül yolunda ilerlemek, farkındalığın yükselmesi budur.”
Sorumluluk konulu spiritüel sohbet, Akif Manaf

8 Şubat 2019 Cuma

İkinci Enerji Katmanı

İkinci katmanda tüm geçmiş ve şimdiki deneyimlerin enerjisel izlenimleri bulunmaktadır. Düşünce ince bir nesnedir ve süptil bir biçimde var olur. Evrende hiçbir şey yok olmamaktadır. Düşünce ve duygular zihinsel farkındalığın dışına çıkabilir, fakat ikinci kaymanda izlenimler şeklinde enerjisel olarak depolanırlar. Bu izlenimler psikolojik sorunların çözülmesine yardım edebilir.
Önceki hayatlardan gelen tüm izlenimler ikinci katmanda depolanmaktadır. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu izlenimler Samskara olarak adlandırılır. Yoga teknikleri depolanmış enerjisel izlenimleri direkt olarak etkilemektedir. Oysa psikolojik terapiler bu izlenimlerle indirekt olarak çalışmaktadır. Bu tür çabalar kişiliğin gelişimi açısından fazla etkili değildir.
Duygular düşüncelerle, hisler ise enerji ile ilişkilidir. Duygular zihinsel olgu ile bağlantılı olduğu için ikinci katmanla ilgilidir. Bu katmanın bir yönü de kişisel veya bireysel güçle bağlantılıdır. Benliğin veya bireysel kişiliğin kristalleşmesi bu katmanda gerçekleşir.
İkinci katmandaki Çakra çıkışlarının doğası bireyin duygusal yüzünü ve genel kişiliğini yansıtır. Bu katmandaki çakra çıkışları enerjisel anıları tutmaktadır. Yoga teknikleri aracılığıyla negatif anılar aktifleştirilip silinebilir. Onlar bireyi bir daha rahatsız etmez. Bu anılar yalnızca Yoga teknikleri aracılığıyla yok edilebilir.
İkinci katmanda saklı olan enerjisel izlenimler çağdaş psikolojide zihnin bilinçsiz eğilimleri olarak adlandırılır. Doğuştan gelen izlenimler, zihinsel şartlanmalar, tavırlar ve alışkanlıklar vb şeklinde nitelendirilmektedir. Çağdaş psikoterapi yöntemleri bu zihinsel kalıpları gidermeye çalışır, fakat bu kalıplar yalnızca Yoga teknikleri sayesinde ortadan kaldırılabilir.”

📚Enerji Katmanları, s. 148-192, Prana Vidya Biyoenerji Kitabı, Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf. •

14 Aralık 2018 Cuma

ZİHİN

Gerçek şu ki, sıradan zihin zıt kutuplarda bulunan iki olguyu bir olarak göremez ve ele alamaz. Sıradan zihnin işleyişi tutarlılığa dayanmaktadır. Zihin çalışabilmek için tutarlı olmalıdır.  Sıradan zihin için bu mutlak bir zorunluluktur. Tekamül etmeyen zihin ışık ve karanlığın aynı kaynaktan geldiğini ve bu açıdan aynı olgu olduğunu asla kavrayamaz. Bu tür yaklaşım sıradan zihin için tutarsızdır. Işık ve karanlığın aynı şey olması bir paradokstur. Bu paradoksu yalnızca tekamül etmiş zihin algılayabilir, çünkü tekamül etmiş zihin tutarlılık hapishanesinden kurtulmuştur ve paradoksların dostudur. Paradokslar onu rahatsız etmez, tam tersi neşelendirir ve meraklandırır. Sıradan zihin zıtlıklarla çalışır. Sevgi ve nefret, şefkat ve öfke, yaşam ve ölüm vb. zıtlıklar zihnin çalıştığı olgulardır. Aslında sevgi ve nefret tek bir enerjinin - varoluşsal aşk enerjisinin tezahürleridir fakat zihin bu tür tekliği düşünemez. Zihin şefkati öfkeden ayırır ve şefkati öfkenin karşıtı olarak düşünür. Bu tür düşünce tarzı tutarlılık hissine neden olur ve kişinin içi rahat eder. Onları bölmek zihnin işleyişini kolaylaştırır fakat gerçek tamamen farklıdır.
Tekamül Nedir ve Nasıl Tekamül Edilir- Akif Manaf

10 Ağustos 2018 Cuma

Sessizlik


İnsanın bütünleşmesi,kendini keşfetmesi ve kendi olması için çok önemli bir unsur vardır.
“sessizlik.” Sessizlik huzurun temelidir.Huzur da aydınlanmanın temelini oluşturur.İnsanın huzuru,aşkı,sevgiyi,bütünleşmeyi,bilgiyi ve gerçeği yaşaması için arka planda herzaman sessizlik olmalıdır.Sessizlik kişiye eşlik etmediğinde,zihnin gürültüsünde ve bunun dışa vurumu olan sesli konuşmalar esnasında kişi herzaman andan kopmak durumunda kalır.İnsan, sırt üstü çimlerin üzerine yatıp zihni tamamen susmuş haldeyken gökyüzüne baktığında tamdır ve bütündür. Aşkının yanında hiçbir sesin sözün olmadığı durumda, onun gözlerine bakıp sadece aktığında kendisidir.
İnsan bir bilgenin sözlerini sessiz ve yargısız saf bir zihinle dinlediğinde edindiği şey, bilgidir.İnsanlar kalabalık halindeyken herkes sustuğunda yaşanan şey,bütünlüktür.Ve insan derin meditasyonda tüm zihni,duyguları,düşünceleri susturup her anlamda sessizliğe daldığında yaşanan deneyim gerçektir.
İnsanın sessizliğini bozan,geçmiş ve gelecek arasında salınım yapan ve sürekli birşeylerin peşinde koşturan rahatsız zihindir.Zihin tatminsiz ve bölünmüş olduğu zaman,geçmiş ve geleceğin esaretinde olması ve tatminsizlikten kurtulmak için sürekli çabalaması kaçınılmaz olur. Ne zamanki, insan tam bir tatminlik ve doyum haline ulaşır ve aslında eksik bir şeyin olmadığını ,tam olduğunu aradığı herşeye sahip olduğunu anlarsa, ozaman sessizliğe ulaşmak mümkün olur.
Sessizlik tekamülün belirtisidir,yeni  şeylerin doğmasıyla ilgilidir. Yenilenmenin işaretidir. Sessizlik anı zihnin sustuğu andır.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "Zeka Nedir ve Nasıl Zeki Olunur " Kitabından

31 Temmuz 2018 Salı

Meditasyon

“Başarılı ve mutlu yaşam için uyanık ve aktif durumda olmalısınız. Doğru ve düzenli meditasyon çalışmaları genel sağlığınızı geliştirir ve etkili bir biçimde çalışma kapasitenizi arttırır. Doğru yapılan meditasyonun en faydalı sonucu, varoluşun ebedi olduğunun daima farkında olmak ve sonsuzlukla bağlantıyı kaybetmemektir. Meditasyon yenileyici ve canlandırıcı ruhsal etkilerden yararlanmanın bilinçli biçimidir. Tekrarlanan bilinçüstü haller zihinsel alanı arındırır, böylece zihinsel aydınlanma gerçekleşir ve tüm illüzyonlar ortadan kalkar. Meditasyon sayesinde birey ruhi özü ile temasa geçerek yenilenir, canlanır, aydınlanır. Ayrıca bağışıklık sistemi güçlenir, biyolojik yaşlanma süreçleri yavaşlar, yenileyici enerjiler uyanır, beyin ve sinir sistemi arınır, salgı bezleri ve organlar uyumlu çalışır ve bütün beden baştan aşağı enerjiyle dolar. İnsan, evrenin ritimleri ve akışları ile uyum içinde olur. Birey evrenin süreçleriyle uyumlu olduğunda bu süreçlere dahil olur ve bütün ihtiyaçları kendiliğinden karşılanır. Doğru düşünmeye ve doğru eylemlerde bulunmaya başlar. Olaylar, ilişkiler ve koşullar spiritüel tekâmülü bütünüyle destekleyici şekillerde gelişir. Meditasyon sayesinde birey yüzleştiği sorunlara etkili çözümler bulur. Zihnini olasılıklara açar ve arzu edilen sonuçlara ulaşır. Olaylar düşünülmeyen biçimde bireyin lehine dönecektir; sağduyu ve yetenekler evren tarafından beslenecektir. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde çözülemeyecek bir sorun, iyileşemeyecek bir hastalık, herhangi bir zorluk veya başarıyı engelleyecek herhangi bir sınır kalmayacaktır.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

29 Temmuz 2018 Pazar

YOGİ

"YOGİ, Asanalar vasıtasıyla bedenîni geliştirerek vücudu ruh için yararlı bir araç haline getirmektedir. Yogi ruhun yükselmesi için bedenin yararlı bir araç olduğunun farkındadır. Eğer beden güçsüz ve hasta ise, ruh uçma kapasitesini yitirmiş kuşa benzer.

YOGİ ölüm korkusundan özgürdür çünkü zamanın bedeni nasıl çökerttiğinin farkındadır. O, bedenin hayat boyu devamlı değiştiğini ve ölümün bedenin son bir değişimi olduğunu bilmektedir.
Doğum ve ölüm doğal bir olaydır ama ruh doğum ve ölüme tabi değildir. Beden ruhun kıyafetidir ve insan eskimiş beden kıyafetinin yırtılıp gitmesine üzülmemelidir.

YOGİ, bedenin yalnız haz almak için değil; insanlara ve topluma hizmet için verildiğini anlamaktadır. O, bedenin kendi malı olduğunu düşünmez ve bedenin bir gün gideceğini hiçbir zaman unutmaz. Asanaları  uygulayarak birey hayatta en önemli şeyi; sağlığını kazanmaktadır. Sağlık öyle bir şeydir ki parayla alınamaz, yalnız emek vererek kazanılabilir.

Sağlık bedenin, zihnin ve ruhun tam bir uyum ve denge halidir.

Büyük Üstad Akif MANAF'ın
YOGA/Asana Vücut Çalıştırma Sanatı Kitabı

23 Temmuz 2018 Pazartesi

Bütünleşmek

“Yoga kelimesinin bir tarifi de bütünleşmektir. Uyguladığımız teknikler bütünleşmeye neden olur. Bütünlüğü böyle kazanıyorsunuz. Gelişen farkındalık aracılığıyla vücudu bir sağaltım laboratuvarına çeviriyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu vücudu bir araştırma aracına çeviriyorsunuz ve siz aslında bir araştırmacı oluyorsunuz. Yaşamı, varoluşu ve kendinizi araştırmaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman yapmadığınız bir şeyi yapıyorsunuz. Kendinizi inceliyorsunuz, araştırıyorsunuz. Bu bir başlangıç ve araştırınca ne görüyorsunuz? Parçalanmış bir kişilik, bir yaşam görüyorsunuz. Yani sevgi var mı, yok mu? Seviyor muyum? Nefret mi ediyorum? Kişi tam da bunu anlamıyor. Seviyor mu, nefret mi ediyor? Gerçekten bu iş olacak mı, olmayacak mı? Bunun da cevabını veremiyor, çünkü yaşamı paramparça, kişiliği parçalanmış. Zihinsel parçalanma, fiziksel parçalanma ve bütün hastalıkların nedeni budur. Orijinal Yoga Sistemi ile bütünlüğe doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu bütünleşme nasıl başlıyor? Aslında teknikler sadedir ama derin etkileri vardır. Başlangıçta yaptığımız nefesler ve nefesle hareketin senkronizasyonu yani eşzamanlılığı bir bütünleşmenin başlangıcıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde görüyorsunuz ki her kelimenin arkasında bir pratik uygulama var, her uygulamanın arkasında bir gerçekleştirme var. Yani o bütünlüğe nasıl ulaşıyoruz? Ulaşma araçlarından biri de doğru nefes ve doğru hareket ve onların eşzamanlı hale gelerek birleşmesi, bir bütünlük oluşturmasıdır. Sonra bu bütünleşme enerji düzeyine de yansıyor. Hareket, nefes ve enerji akımlarının bütünlüğü oluşuyor. Sonra da enerji merkezleri düzeyinde gerçekleşiyor; vücuttaki enerji merkezlerinin ve kanallarının dengeli ve bir bütün olarak çalışması sonunda zihinsel bütünleşmeye neden oluyor. Kişinin parçalanmış zihni toparlanıyor, bütünleşiyor.”
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

22 Temmuz 2018 Pazar

Uyanık Bilinç

“Zihin sayısız düşünceler tarafından dondurulunca canlılığını ve gücünü kaybeder fakat Yoga tekniklerinin ateşi zihinsel buzları eritince zihin ayna gibi ruhi özü yansıtmaya başlar ve ruhi varlığın koşulsuz, özverili ve saf ebedi doğası ortaya çıkar. Samadhi halinde birey geçici beden, zihin, duygular, düşünceler ve maddi benlik olmadığını idrak eder. İnsan özünde saf bilinç olduğunu ve geçici bir biçim aldığını anlar. Tüm bedenler ebedi bilincin aldığı geçici biçimlerdir. Fakat insan şaşırarak bedeni ebedi gerçeklikle bir tutar. Siz varoluşun özüsünüz ve geçici bedende bulunuyorsunuz. Bilincin saf özü Samadhi halinde yaşanmaktadır. Samadhi tüm nesnel arzuları yok eden yumuşak, dengeli eylemsizliktir. Samadhi karmik etkileri yakan kozmik bir ateştir. Böylece Samadhi ne fiziksel bilinçsizlik ne de yok oluşun uyuşuk halidir. Samadhi tutkuların olmadığı haldir. Sadece bu halde, yani tamamen uyanık bilinç halinde gerçek tümüyle ortaya çıkar. Samadhi yeni bir yaşam tarzına uyanıştır; bu yaşam tarzında birey hayatı inkar etmez fakat sade yaşamayı tercih eder ve saadetin kendi içinde olduğu öğrenir.”
Yoga Samadhi Sınırları Aşmak
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

14 Mayıs 2016 Cumartesi

Negatif Düşünce ve Pozitif Düşünce

Kendinizi zihnin negatif yönüyle ve düşünceleriyle özdeşleştirmemelisiniz. Bunun için zihni kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Zihni kontrol edince bilincin merkezi ortaya çıkacaktır. Siz tüm acılardan özgür olmak istiyorsunuz ama zihnin gücünü anlamıyorsunuz. Zihinden özgürleşmek için zihnin gücünü ve negatif yönünü anlamanız gerekiyor.

Zihin hem yıkıcı hem de yapıcı olabilir. Birey kendini zihnin yıkıcı yönüne kaptırınca kendisini kötü, çirkin, kirli, iğrenç ve yalnız hisseder. Birey kendinin kim olduğunu idrak edemez ve gerçeklere kör olur. Birey korku dolu olduğu için gerçeği görmek istemez ve kendini suçlar.

Kontrolsüz, negatif ve pasif düşünceler zararlıdır. Düşünce tarzının fiziksel hastalıklarda büyük rolü var. Birçok hastalık için tedavi yoktur çünkü birey onları zihninde yaratmıştır. Birçok psikosomatik hastalık böyledir.

Birey zihninde sorunlar yaratır ve bu sorunlar hastalıklara neden olur. Bu yüzden hastalıkların çoğu kişinin kendisi tarafından yaratılmıştır. Psikosomatik hastalıklarda negatif düşünce ve duygular yüzünden fizyolojik ve biyolojik reaksiyonlar değişir.

Zihinde birçok çatışma varsa bu çatışmalar devamlı olarak sinir sistemine zarar verir ve birey acı çeker. Zihni anlamak için düşünceleri anlamak gerekir. Düşünceleri anlamak için duyguları anlamak gerekir, çünkü düşünceler duygulara dayanır.

Düşünce biçimleri hastalıkların meydana gelmesinden sorumludur çünkü birey düşünce kalıplarıyla kontrol edilir. Düşünce kalıpları zihni, zihin ise kişiyi etkiler. Negatif düşünceler insanı depresyona sokar, pozitif düşünceler ise ilham verir.

Birey bir düşünceye takılınca kendini bu düşünceyle özdeşleştirmeye başlar, gerçeği ve kendini unutur. Bu düşünceler negatifse bireyin tüm hayatı altüst olur. Yoga teknikleri sayesinde birey bu negatiflikten kurtulabilir.

Yoga teknikleri aracılığıyla birey düşünceleri kontrol edebilir ve düşüncelerin negatif yöne kaymasını önleyebilir. Pozitif düşünceler üretebilir ve zihni pozitifleştirebilir. Daha sonra birey kendi ürettiği negatif düşüncelerle kontrol edildiğini ve bu yüzden de mutsuz olduğunu anlayacaktır.

Büyük Yoga Üstadı Akif MANAF-Samadhi Sınırları Aşmak Kitabından Alıntıdır.

25 Nisan 2016 Pazartesi

Bilinçaltı Zihin ve Alışkanlıklar

Bilinçaltı zihin aynı zamanda alışkanlıklar zihnidir. Orada yaşanmış tüm hayatların birçok küçük ve büyük alışkanlıkları depo edilmiştir. Bilinçaltı zihin kocaman ambardır.
Çok çeşitli şeyler içerir. Hem gerekli yararlı alışkanlıklar hemde gereksiz zararlı alışkanlıkları bulundurur. Sizin bilinçaltınızda ne varsa osunuz.

Bilinçaltı zihin yaşam boyu geliştirdiğiniz kavramların ve inançların deposudur. Karakteriniz o depoda şekillenen eğilim ve alışkanlıklardan oluşur. Ahlaki anlamda bilinçaltı zihin tamamen tarafsızdır. Bir alışkanlığın dünyada iyi mi kötümü görüldüğünü umursamaz. Bu nedenle bilinçaltı zihne aktarılan olumsuz düşünceler günlük deneyim ve ilişkilerinizde ifade bulacaktır. Başınıza gelen herşeyde rolünüz vardır. Evrende tesadüf veya şans diye bir şey yoktur. İnsan evrensel yasaları bilmediği için olayları açıklayamaz ve bu yüzden karşılaştığı olaylara tesadüf veya şans eseri der.

Yoga Dharana Konsantrasyon Teknikleri Kitabı 9.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

Korkularınıza Sahip Çıkarsanız Gerçekleşir

Yaşamı pozitif yönde değiştirmek istiyorsanız, zihninizi içten dışa doğru olumlu yönde değiştirmelisiniz. Hayatınızın ilk günlerinden itibaren size aşılanan inanç ve eğilimler bilinçaltı zihinde bulunmakta ve yaşamınızı yönlendirip etkilemektedir. Çocukluktan gelen ve uzun süre önce unuttuğunuz inanç ve kavramlar vardır. Bunlar bilinçaltı zihnin derinliklerinde saklıdır ve onları unutmuş olmanıza rağmen sizi etkilemeye devam etmektedirler.

Bu nedenle korktuğunuz herşey başınıza gelmektedir. Korku ve endişeler bilinçaltı zihinde depolanır ve bir süre sonra ortaya çıkar. Bu yüzden yoga teknikleri uygulayarak bilinçaltı zihin temizlenmeli ve pozitif düşüncelerle doldurulmalıdır ki yaşamınız pozitif yönde değişsin.

Yoga teknikleri sayesinde bilinçaltı zihninizi tekrar yapılandırılarak kendinizi yeniden yaratabilirsiniz. Bu teknikleri düzenli olarak uyguladığınızda yoksulluk yerine bolluk, cahillik yerine bilgelik çatışmalar yerine huzur, başarısızlık yerine başarı, karanlık yerine ışık, uyumsuzluk yerine uyum, korku yerine cesaret olacaktır.

Yoga Dharana Konsantrasyon Teknikleri Kitabı 9.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

18 Nisan 2016 Pazartesi

Mutluluk

"Mutluluk bir seçimdir; ya sayısız isteklerin peşinden giderek mutsuz olmayı ya da gereksinimlerinizi karşılayarak mutlu olmayı seçersiniz. Eğer şu an mutlu değilseniz, demek ki gerçekleşmemiş istekleriniz var. Kitabı okumaya devam edin mutlu olacaksınız. Mutluluk sakinlik halidir, zihnin hiçbir istekle rahatsız olmadığı haldir.

Mutluluk istek ve acıların olmadığı bir haldir. İstekler mutluluğa değil acılara neden olur. Mutluluk için mücadele etmeniz gerekmez. Mutlu olmak için istekleri bir kenera atıp özünüze odaklanmanız gerekir. Aradığınız mutluluk dışta değil içtedir. Bugüne kadar dış dünya kimseyi mutlu etmemiştir.

Mutlu olmak için kendinizi eğitmeniz gerekir. Kendinizi eğitmek için çabalayınca mutlu olmayı hak edersiniz. Hak etmeye çalışmak kapasitenizi artırmak demektir.
.............."

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf
Yoga/Samadhi Sınırları Aşmak kitabından alıntıdır.

31 Mart 2016 Perşembe

ALGI NEDİR


Algı duyu organları aracılığıyla verilerin seçilmesi, alınması, düzenlenmesi ve yorumlanmasıdır. Algı kelimesi almak sözcüğünden gelir. Algı bir şeye dikkati yönelterek, o şeyin farkına varmak ve idrak etmektir.

Her bireyin algı kapasitesi farklı olduğu için nesnel dünyayı farklı algılar. Algının bireyden bireye farklılığı algılayan kişinin duyusal, sinirsel, beyinsel  ve zihinsel durumuyla ilgilidir. Önce duyu organları bir nesneyi algılar ve verileri sinir sistemi aracılığıyla beyne iletir. Sonra veriler beyinden zihinsel alana yansır.
Algı bireyin içten ve dıştan aldığı uyarımların zihinde yorumlanmasıdır. Algı doğru ya da yanlış olabilir. Yanlış algı, göz yanılsaması veya olmayan bir şeyi hissetmek şeklinde olabilir.

Algı işleminde hem objektif yani nesnel, hem sübjektif yani öznel unsurlar bulunur. Bu yüzden algılanan şeyler gerçeğin bizzat kendisi değil, gerçeğin duyu ve zihin aracılığıyla bir yorumudur. Mutlak Gerçek'i yaşamak için birey algı düzeyinin ötesine geçmelidir.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf