<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






31 Mart 2019 Pazar

TİPİNİ Arayanlar

“Sırrı yaşamaya başlayacaksın. Peki, aşk sırrını yaşadığın anı nasıl bileceksin? Bunun özelliği nedir? Özelliği şudur: Gördüğün her canlı varlığı sevmeye başlayacaksın. Herkesi. Nedensizce. Bir neden aramayacaksın. Bir neden gerekmeyecek. Sadece seveceksin. Çünkü senin doğan budur. Ama o doğa bozulunca insan seçmeye ve yargılamaya başlıyor. Hoşlanıyorum veya hoşlanmıyorum diye karar veriyor. Bu benim tipim bu ise benim tipim değil diyor. Buna tipoz hastalığı diyoruz. Bir psikoz var, bir nevroz var, bir de tipoz var. Kendi tipini arama hastalığı. Kişi tipini arıyor. Sonra ne oluyor? Sonra kavga, gürültü, sıkıntı bazen de cinayet işleniyor. İşte tipindi, ne oldu? Hiçbir şey olmadı çünkü bu bir tipoz hastalığı. O yüzden bunu aşmalısın. Tipini arama. Sadece karşındaki insanların gözlerinin içine bak. Orada kendi özündeki aşkın yansımasını göreceksin. Çünkü sadece insanlar değil, bütün canlı varlıklar birbirleri ile aşk bağlantısı içindeler.”
Akif Manaf, Sır Nedir ve Nasıl Algılanır? kitabından alıntıdır.

BUGÜN EVDE YOGA YAPIN

https://youtu.be/0_YJg8eaZXM

Yoga Academy Tv

30 Mart 2019 Cumartesi

Neden Orijinal Yoga Sistemi

Yoga bilgileri Orijinal Yoga Sistemi'nden öğrenilmelidir.Ancak bu halde birey Yoga sisteminin sağladığı tüm yararlara ulaşabilir. Yani mükemmel bedensel, zihinsel, ruhsal uyum ve sağlık geliştirilebilir. Günümüzde yaygın olan sözde yoga türleri Orijinal Yoga Sistemi'nden alıntılar içermelerine rağmen Orijinal Yoga Sistemi'nin sağladığı yararlara sahip değildirler. Sözde yoga türlerinde çalışmalar çoğunlukla kısıtlı ve hatta yanlış bir şekilde uygulanmaktadır. Çünkü gerçek yoga tekniklerine bir sürü spekülatif yöntemler eklenmektedir. Bu da tekniklerin yararlarını azaltmakta ve hatta zarar vermektedir. Yoga evrensel gelişim sistemidir ve insana her yönden gelişmesi için verilmiştir. Yoga sisteminde verilen tekniklerin orijinal ve doğru biçimde uygulanması ile insan organizmasının tüm sistemleri mükemmel şekilde gelişim gösterir. Ne var ki, bazı kişilerin sistemde var olmayan ancak kendi zihinlerinden ürettikleri çalışmaları "yeni" yoga yöntemi geliştirdikleri iddiası ile insanlara sunmalarının önüne geçilememektedir. Bu tür anlamsız iddiaların kaynağı bilgi yetersizliğidir. Bu bağlamda, sözde yoga türleri ve kendi yoga yöntemini geliştirdiği savını öne süren kişilerin ciddiye alınmaması gerçeği açıktır.
Büyük Üstad Akif Manaf

27 Mart 2019 Çarşamba

Hırs ve İhtiyaçlar

Doğal ihtiyaçlar küçüktür ama hırsın iştahı çok büyüktür. Her insanın hayati ihtiyaçları doğal bir şekilde karşılanabilir ama hırsların neden olduğu istekler asla karşılanamaz. Dünya gezegeni herkesin doğal ihtiyaçlarını sağlayabilecek kapasiteye sahiptir fakat dünyadaki hırs buna engel olmaktadır. Gerçek şu ki, hırslı insanların istekleri yerine getirildiği için milyarlarca insanın ihtiyaçları karşılanmıyor. Hırslı insanlar dünyanın kaynaklarını sömürüyor, tüketiyor ve başkalarına hiçbir şey bırakmıyor. Hırs temelde psikolojik bir sorundur. Küresel tüketici toplumun çıkar grupları insanlara, mala mülke sahip olmayanların önemsiz, sıradan, başarısız ve korkak olduklarını dayatır. Bu nedenle insanlar ne pahasına olursa olsun mal mülk sahibi olmaya çalışır. Mal mülk peşinde olan hırslı insan, içsel bir boşluk hissetmeye başlar ve onu nesnelerle doldurmaya çalışır. Bu, sadece geçici bir rahatlama sağlar ama bir süre sonra kişi tekrar o içsel boşluğu hisseder ve tekrar onu doldurmaya çalışır. Bu kısır döngü hayat boyu devam eder ve insan huzur bulamaz. Peki, çözüm nedir? ÇÖZÜM İÇSEL BOŞLUKTAN KORKMAMAK, ONU DOLDURMAYA ÇALIŞMAMAK VE ONUNLA YÜZLEŞMEKTEN GEÇER. İçsel boşluğa dal ve o zaman göreceksin ki bu, varoluşa açılan bir kapıdır. Bazıları "boş zihne" şeytan işi diyor. Fakat boş zihin ile başıboş zihin arasında önemli bir fark vardır. Eğer "şeytan" denilen bir şey varsa oda başıboş zihindir. Boş zihin ise varoluşa açılan kapıdır. Bu kapıdan geç - "hırs" denilen şeytandan arınacaksın. Boş zihinde hırs yok olur çünkü beslenecek hiçbir şey bulamaz. Boş zihinde hırs ve hırsın tetiklediği düşünceler olmaz. Boş zihin bir düşüncesizlik, zihinsizlik, hırssızlık halidir. Bu hale ulaşan, hırsı aşar!

Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

İlgi Hırsı

İlgi hırsı ve ilgi, sarhoş edici bir etkiye sahiptir. Çünkü İLGİ DÜNYADAKİ EN GÜÇLÜ UYUŞTURUCULARDAN BİRİDİR. O yüzden ilgi görmeyen veya gördüğü ilgiden mahrum bırakılmış insan, derhal uyuşturucu maddeler kullanmaya başlar. Çünkü ilgi uyuşturucusu bağımlılık yapar ve gördüğü ilgiden mahrum kalan insan, derhal başka türden uyuşturucular kullanmaya başlar. Bu nedenle sürekli ilgi görmek isteyen insan, ilgi hırsına kapılır ve ilgi görmek için çabalar. Ortalarda dolaşan ama kimsenin ona dikkat etmediği, bir köpeğin bile ona havlamadığı, herkesin onu görmezden geldiği, varlığının farkında bile olunmayan ve kimsenin ona bakmadığı bir insan, kendisinin bir hiç olduğunu, önemsiz olduğunu, boşluğa indirgendiğini hisseder. Bu durum insana ölüm gibi gelir, kişi yaşamadığını hisseder ve ölmek ister. İşte bu yüzden insanlar ilgi arayışındadır ve bu arayış insanda ilgi hırsı uyandırır. Dünyevi, sıradan bir insan için ilgi, hayat verici ve motive edicidir. İnsanlar, ilgi çekmek için ünlü olmak ister ve şöhret hırsına kapılır. Şöhret hırsından deliren kişi eğer ünlü olamazsa, en azından kötü şöhretle dikkat çekmeye ve ilgi görmeye çalışır. Bu tür insan iyilik yaparak dikkat çekemezse, kötülük yaparak dikkat çekmeye çalışır. Kişi öyle veya böyle ilgi görmeye çalışır. Hırs söz konusu olunca insanın ne yaptığı önemli değildir, önemli olan dikkat çekmek ve ilgi görmektir. İlgi çekme hırsı ta bebeklikten başlar ve hayat boyu devam eder. Bir bebek ilgi çekmek için sürekli bağırır ve ilgi çekmekte başarılı olduğunu görünce hayatı boyunca bağırmaya devam eder. İşte size insanların sürekli bağırmasının altında yatan basit neden: İlgi Çekme Hırsı! Keza insanları beşikten mezara kadar bağırtan şey hırstır.

Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

25 Mart 2019 Pazartesi

Neden Enerji Serbestçe Akmaz

Samimiyetini korumak için maske kullanmaktan vazgeç ve tüm maskeleri bırak. Bu seni samimi ve dürüst yapar. Üzgünsen üzgün olduğunu, kızgınsan kızgın olduğunu, perişansan perişan olduğunu vb. söyle; duygularını bir maske altında saklamaya çalışma. Eğer kızgınlığını ifade edersen kızgınlığın geçer ve öfkeye dönüşmez ama eğer kızgınlığını sahte bir tebessüm arkasında saklamaya çalışırsan bir süre sonra kontrol edilemez bir öfke patlaması yaşarsın. Kullandığın tüm maskeler seni sadece samimiyetsiz yapmaz, sana zarar da verir. Öfke bir zehirdir ve onu bastırarak maske arkasında saklamaya çalışırsan bu zehir tüm vücuduna yayılır ve tahribata neden olur. Eğer üzgünsen üzgünlüğünü ifade et, yalandan gülümsemeye ve mutlu olduğunu göstermeye çalışma- bu sahtelik olur. Üzüntü kötü bir şey değil, onu ifade et- geçmeye başlayacaktır. Ama eğer üzüntünü bastırır ve mutluluk maskesi kullanırsan bir gün gerçekten son derece mutsuz olursun. Negatif duygular bastırılınca pozitif duygular da ortaya çıkamaz. Örneğin nefreti bastırınca sevme zamanı geldiğinde gerçekten sevemezsin. Veya ağlamayı bastırınca daha sonra doya doya gülemezsin. Birey maskeler kullandığında duygusal mekanizma bozulur ve duygusal tıkanmalar oluşur. Enerji merkezlerinde ve kanallarında blokajlar ortaya çıkar. Enerji serbestçe akmaz ve duygusal ifadeler sahte ve suni olur. O yüzden samimi olmak ve duyguları bastırmamak sağlıklı olmanın temelidir. Samimi insan duygularını doğal olarak ifade eder ve doğal bir sağlığa kavuşur. Samimiyet kendin olmak demektir. Kendin ol, o zaman bütün sorunların ortadan kalkacaktır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

Mutluluğa Ulaşmak


"Gerçek mutluluk dışsal şartlara bağlı değildir. Orijinal Yoga uygulanırken negatif düşünceler, duygular terk edilmekte, bedende rahat hissedilmektedir, kozmik ilkelerle uyum içinde yaşanmakta ve evrensel güçlerden destek alınmaktadır. Bu nedenle de mutluluk anları artmakta ve daha geniş bir sürüye yayılmaktadır. Mutluluk için gerekli olan içsel şartlar oluşturulduğunda, gerçek mutluluk kendiliğinden gelmektedir. İnsan Orijinal Yoga'nın hedefi olan evrensel mutluluğa ermektedir. İnsan evrendeki her şeyi sevgi, saygı ve iyi niyetle yaklaşırsa kişisel bilinci evrensel bilince daha da yakın olur, çünkü dünyadaki her şey evrensel gücün dışa vurumudur. Kişisel bilincin evrensel bilinçle olan bağı sevgiden oluşmaktadır ve kişi mutlu olduğunda sevmek ve sevgiyi paylaşmak kolaylaşmaktadır. İnsan mutlu olduğunda karşılaştığı herkesi sever ve mutlu eder. Gerçek mutluluk insanın kendi içindedir. Orijinal Yoga insana gerçek mutluluğu kendi içinde bulma sanatını öğretir. Yoga tekniklerini uygulayarak insan kendi içinde ikamet eden mutluluğa kısa bir süre içinde ulaşmaktadır; sonra da hiç tecrübe etmemiş olduğu mutluluk üstü spiritüel  bir hale varmaktadır."
Büyük Üstad Akif Manaf
YOGA Asana Vücut Çalıştırma Sanatı Kitabı

AhlakÜstü

Ego güçlenince kişi ünlü olmak ister, çünkü takdir egoyu besler. Bireye saygı duyan insanların sayısı artınca birey kişiliğine daha çok sarılır ve kişilik güç kazanır. Sonra bir gün aynı kişiler eleştirmeye başlayınca kişi acı çeker ama kişiliğini değiştiremez, çünkü güçlenmiş kişilik hiçbir değişikliğe izin vermez. Güçlenmiş kişiliğin etkisi altında olan birey saygınlık ister. Bunun  için kişi tüm yolları dener. Birey saygınlığa para biriktirerek veya biriktirmiş olduğu paradan vazgeçerek ulaşabilir. Herkesle yemeğe çıkarak veya oruç tutarak. Kişi saygınlığa bir şeyler biriktirerek ya da biriktirmiş olduğu şeyleri dağıtarak ulaşmaya çalışır. Bütün bu çabaların arkasında belirli bir gerçek vardır: Kişi başkalarının saygısını kazanmak için kendisine onların gözünden bakar ve böylece kendi bireyselliğinden daha da uzaklaşır. Birey kendisine başkalarının gözünden bakarak onların kendisiyle ilgili ne hissettiklerini anlamaya çalışır ve başkalarının beğenisini kazanmak için adımlar atar. Yani birey kendisi olamaz hep ROL YAPAR. Kişi takdir görebilmek için çok erdemli ve çok ahlaklı biri gibi davranabilir fakat büründüğü kişilik onu asla tatmin etmez. Ahlaklı olmak kişiyi tatmin etmeyince o zaman ahlaksızlık yapar ve geçici bir tatmin yaşar, ama bu sefer de takdir görmez. Asıl güç ahlaklı olmakta değil, çünkü ahlaklı olmaya çalışırken ahlaksızlık da yapabilirsin. Asıl güç ahlaküstü olmaktadır. Ahlak sana toplum tarafından dayatılmış bir şeydir SENİN GERÇEK ÖZÜN İSE AHLAKÜSTÜDÜR.

Güç Nedir ve Nasıl Güçlü Olunur- Akif Manaf

19 Mart 2019 Salı

Aşk Nedir

Aşk nedir? Aşk yakınlık kurmak ve bir olmak için bir araçtır. Aşk bütünleşme aracıdır. Aşk aracılığıyla birine yakınlaşırsın, onunla iletişim kurarsın ve onunla birlik haline gelirsin.

Nefret nedir? Nefret uzaklaşmak, ayrılmak ve iki olmak için bir araçtır. Nefret ayrılma aracıdır. Aşk seni bir araya nefret ise iki dereye getirir. Aşık olduğunda sevgiline kaçarsın nefret ettiğinde ise sevgilinden kaçarsın. Aşk fazla gelince nefret devreye girer çünkü senin aşkı sindirme kapasiten düşük kalmıştır. Aşkı sindiremeyince hazımsızlık yaşarsın ve bu aşk hazımsızlığının ismi nefrettir. Aşkı sindiremeyince nefret ortaya çıkar. Aşk bir besindir. O seni besler; herkesin aşk besinine ihtiyacı var. Beslenmenin kuralı şudur; açlık hissedersin, beslenirsin ve sonra ara verirsin. Tıpkı bunun gibi birey aşık olunca aşkla beslenmeye başlar ve bir süre sonra açlık gider ve birey tatmin olur. İşte o zaman uzaklaşma isteği ortaya çıkar ve sevgilinden ayrılırsın. Fakat bir süre sonra tekrar aşk açlığı meydana gelir ve sevgiline kavuşmak istersin. Bu doğal bir dinamiktir. Acıktığında yemek yersin ve doyuma ulaştığında beslenmeyi unutursun ve yemek masasından ayrılırsın, orada oturmaya devam etmezsin. Fakat biri durmadan sana yemek yedirirse, miden bulanmaya başlar ve kusarsın. Tıpkı bunun gibi sevgilin sürekli yanında olup seni aşkla beslemeye çalışırsa, kusma olasılığı çok yüksektir. İşte bu kusma olasılığının diğer ismi - nefrettir. Aşk iki olgu içerir: Birisi açlık diğeri ise doyum. Eğer aşk sadece açlıktan ibaret olsaydı, eksik kalırdı. Aşk fazla gelince nefret devreye girer ve açlığın artmasını sağlar. Bu açıdan baktığında göreceksin ki, nefret aşkı tetiklemek ve zenginleştirmek için var. Aslında nefret aşktan ayrı bir şey değil, aşkın bir parçasıdır. O zaman nefret olmadan aşk yetersiz kalır. Nefret aşk olgusuna enerji, güç ve canlılık katar. Aşkta nefret yoksa ayrılık da yoktur. O zaman aşk bir esarete dönüşür. İşte nefretin aşka kattığı şey özgürlüktür.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

Neden Mutsuz Ölünür

Bütün canlıların ailesi olduğunu idrak etmiş insan, kimseyi mutsuz etmeye kalkışmaz. İşte yalnızca o zaman kimse de insanı mutsuz etmez ve mutlu olmasını engellemez. Nedensiz mutluluk o kadar doğal ve insana o kadar yakındır ki, zihin onu fark etmez. Zihin dışa dönük olduğu için mutluluğu dışarıda arar ve içerideki nedensiz mutluluğu göremez çünkü içe bakmaz. Her bebek doğal bir mutluluk içinde doğar, her yetişkin ise mutsuzluk içinde ölür. Ama neden? Doğum ve ölüm arasında ters giden bir şeylerin olması gerekir. Peki, neden bir insan mutlu doğup mutsuz ölür? Ego yüzünden! Bir bebek doğduğunda ego saydamdır ve bebek hayattan ayrı değildir. Bebek annenin rahmindeyken, anneyle yaşamsal enerji ile bağlantılıdır. Doğumdan sonra da anneyle enerjisel bağlara sahiptir ve annenin enerji alanından beslenir. Sonra büyürken ego katılaşmaya başlar, sertleşir ve bir bencillik duvarı oluşur. Bu, insanı hayattan ayırır ve mutsuz eder. İşte ters giden şey insanın büyümesi sırasında egonun kristalleşmesi ve bencillik duvarının oluşmasıdır.”
İnsan Nedir ve Nasıl İnsanüstü Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

Aşk ve Nefret

Aşk ile nefret sevgi nehrinin iki kıyısıdır. Eğer sevgi nehrinde akmak istiyorsan her iki kıyıya da ihtiyaç var. Aşk matematiğini kavradığında göreceksin ki, NEFRET AŞKA KARŞI DEĞİL AŞKIN TAMAMLAYICISIDIR. Gece gündüze karşı değildir. Gecenin kendine has güzelliği vardır ve gündüzü tamamlar. Gece ile gündüz bir bütünün iki parçasıdır. Tıpkı bunun gibi nefret ile aşk da mükemmel bir bütünlük oluşturur. Nefret aşkla savaşmaz, onu destekler. Gerçek aşk sınır tanımaz ve korku nedir bilmez. Bu nedenle birey gerçekten aşık olunca nefretten korkmaz ve onunla kolaylıkla baş eder. Eğer aşkın gerçekse nefret onu zayıflatmaz tam tersi güçlendirir.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

17 Mart 2019 Pazar

GERÇEK ANLAMDA SEVEBİLMEK

“Gerçek anlamda sevebilmek için birey dünyasal yaşamdan evrensel varoluşa adım atmalıdır. Ancak var olan varlık, gerçek sevgiyi tadabilir, aksi halde tadamaz. Kişi toplumsal çarkın bir dişlisi yani sürünün bir ferdi olduğu sürece gerçekten sevemez, çünkü bireysel olarak var olamaz. Birey ilk önce var olmaya başlamalıdır. Bunun için de kendini tanımalıdır. Kendini tanımayan insan gerçek anlamda var olamaz. O, geçici yapay bir yaşam sürdürür fakat o yaşamın içinde varlık gösteremez. O zaman da gerçekten sevemez ve yalnızlığa maruz kalır. İnsan yalnızca varoluşsal yalnızlık sayesinde var olmanın gerçekten ne anlama geldiğini keşfedebilir. Bu keşiflerin keşfi olacaktır. Var olan insan en kalabalık meydanda bile yalnızlığın tadını çıkarabilir. Bunun için birey varoluşsal yalnızlığın farkında olmalıdır. Bu tür evrensel farkındalık sayesinde birey her an uyanık olacaktır. Her anın farkında olmak tetikte olmak demektir. Fakat bu tür uyanıklık gerginlik demek değildir, gevşeme içindeki canlılıktır.”
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

Anahata Çakra

YOGA ACADEMY JOURNAL 18.Sayıdan sizlet için alıntı yaptık💚

ANAHATA ÇAKRA💚
“Anahata Çakra uyumsuz çalıştığında birey verdiği sevginin karşılığında her zaman takdir, sevgi ve destek bekler.
Bu beklentiler gerçekleşmediğinde birey hayal kırıklığı yaşar.
Birey başkalarına sunduğu sevgiyi kabul etme ve karşılık verme yeteneğinden yoksundur.
Şefkat ve sevgi ifadeleri bereyi rahatsız eder.

Anahata Çakra merkezini uyandırmak için zihin hazır kılınmalıdır.
Birey son derece iyimser ve pozitif olmalıdır.”

Asanaların Yararları

Genellikle insanlar bedenlerinin farkında değildirler ve zamanla bedenlerine tamamen yabancılaşmaktadırlar. Bu da günümüzdeki birçok hastalığın nedenidir. Asanalar bedenin farkına varmayı ve beden üzerinde yoğunlaşmayı sağlamaktadır. Orijinal yoga sistemi duruşları sayesinde bedene karşı duyarlılık, bedensel bilinçlilik artmakta; zihinsel ve fiziksel bütünsellik sağlanmakta; böylece bedensel, zihinsel, ruhsal uyum ve sağlık elde edilmektedir. Asanaların uygulanması insanı stresten, gerginlikten, sıkıntılardan ve depresyondan kurtarmaktadır. Bedende biriken gerginlikler, sıkıntılar ve olumsuz enerjiyi attıkça zihin de daha berrak, daha sakin ve daha kıvrak olmaktadır. Vücut gevşeyince zihinde tazelenerek daha canlı ve dingin olmaktadır. Böylece insan öfkesini kolayca kontrol edebilmekte, daha hoşgörülü olmakta, kendine daha çok güvenmekte, ruhsal sorunları ile kolayca başedebilmektedir.
YOGA Asana Vücut Çalıştırma Sanatı Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Sonsuzluk Deneyimi

“Bil ki, sahip olduğun bu yaşam son değil ve tek bir yaşam da değil. Varoluşun sonsuz akışında bu yaşamından önce birçok yaşamın oldu ve bu yaşamından sonra da birçok yaşamın olacak. Bu yaşamına tutunmak ve onun için korkmak gerekmiyor. Bu gerçeği idrak edince korkusuzluğun kapıları önünde ardına kadar açılacaktır. Yaşamın sonsuz olduğunu anlayınca ne zamandan ne de zaman için korkacaksın. Ama buna rağmen zamanın gerçek değerini de bileceksin. Zaman korkusu giderilince ölüm korkusu da giderilecektir. Fakat zaman korkusunu tetikleyen bazı inançlar var. Mesela bazıları tek bir yaşama inanır. Bu inanç mevcut yaşam için korkulara neden olur. Zaman korkusundan kurtulmanın formülü anda kalmaktır. Sen anda kalınca sonsuzluğu yaşayacaksın; sonsuzluğun tadını çıkaracaksın. Bu sonsuzluk deneyimi zaman korkusunu yok edecektir. Böylelikle zaman korkusunun kaybolması için sonsuzluğu yaşaman gerekir.”
Korku Nedir ve Nasıl Korkusuz Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

8 Mart 2019 Cuma

Hissizlik

Hissizlik pasif nefrettir. Bir süre sonra bu pasif nefret aktif nefret haline geçecek ve bir nefret patlaması yaşanacaktır.

Peki, bu nefret patlamasını önlemek için ne yapılabilir? Affetme eylemi! Ama o an affetmek kolay değildir. O yüzden önce kendini affet! O hissizlik ve sessizlik anında “ Kendimi affediyorum” de.

Peki, kendini niçin affediyorsun? Bencilce sevdiğin için, karşındaki insandan bencilce sevgi beklediğin için, sevgi dilendiğin için, sevgi fakiri olduğun için, aslında kimseyi gerçekten sevmediğin için, sadece rol yaptığın için! (s. 74)
.
.

Nefret Psikolojisi, Akif Manaf, Mart 2018.

6 Mart 2019 Çarşamba

Mutluluk ve Bilinç

Mutluluk insanın bilinç durumu ile ilişkilidir. Bilinçli insan mutluluğu mutsuzluktan ayırt edebilen insandır. Bu tür insan zaman içinde mutsuzluğun nedenlerini keşfedecek ve sonuç olarak mutlu olacaktır.

Bilinçsiz insan ise mutluluğu mutsuzluktan ayırt edemez. Onları karıştırır ve sonuç olarak mutsuz bir hayat sürer. Bu tür insan neden mutsuz olduğunu anlamaz ve mutsuzluğundan başkalarını sorumlu tutar, hep başkalarını suçlar.
O hayat boyu mutsuz olmaya mahkûmdur.

Genelde dünyada iki tür insan vardır: biri insanları sürekli farklı tiplere ayırır ve onları durmadan eleştirir. Diğeri ise insanları hiç ayırmaz ve insanlığı bir bütün olarak görür.
Birinci tür insan hiçbir zaman gerçek mutluluğa ulaşamaz ikinci tür insan ise kesinlikle mutlak mutluluğa ulaşır....

Mutluluk Nedir Ve Nasıl Mutlu Olunur?-Akif Manaf

5 Mart 2019 Salı

Bilinçaltı Zihin

“Bilinmesi gereken en önemli gerçek şudur: bilinçaltı zihin bir fikri kabul ettiğinde, bunu yerine getirmeye başlar ve ayrım yapmaz. Bilinçaltı zihin hem iyi hem de kötü düşünceler için aynı şekilde çalışır. Bu yüzden olumsuz düşünceler başarısızlığın ve mutsuzluğun, olumlu düşünceler ise başarının ve zenginliğin nedenidir.
Doğru ve pozitif bir şekilee düşündüğünüzde zihinsel huzur ve bedensel sağlığa ulaşacaksınız. Bilinçli zihinde bulunan düşüncelerin doğası bilinçaltı zihinden alınan tepkileri belirlemektedir. Bilimsel araştırmalar, düşünceler bilinçaltı zihne iletildiğinde, beyin hücrelerinde etkilerin oluştuğunu gösterir. Bilinçaltı zihin bir fikri kabul ettiğinde, bunu gerçekleştirmeye çalışır. Bilinçaltı zihin öznel zihin olarak da adlandırılır. Öznel zihin aracılığıyla birey başkalarının düşüncelerini algılayabilir ve mühürlü zarfların içindekileri okuyabilir. Öznel zihin ve Yoga teknikleri aracılığıyla dilediğiniz her şey gerçekleşebilir.”
Yoga Dharana Konsantrasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

4 Mart 2019 Pazartesi

Meditasyonun Amacı

“Alt zihinde bulunan zorlayıcı korkular giderilmediği sürece meditasyonun ileri aşamalarına ulaşılamaz. Bu kompleks ve korkular o kadar zorlayıcıdır ki, dikkati kendi üzerlerine çekmekte ve derin meditasyona engel olmaktadır. Tıpkı demirin mıknatısa doğru çekilmesi gibi, dikkat de alt zihnin malzemesine doğru çekilmekte, birey korkulardan, fobilerden ve endişelerden anormal şekilde hoşlanır gibi olmaktadır. Meditasyonun zirvesi, ruhi özün idrak edilmesidir. Bu, üst zihin aşıldığında gerçekleşmektedir. Bilinç zihinsel incelemelerden sıyrılıp ruhi özle kaynaşır. Bu noktada bilinç tamamen arınmış olur. Birey ruhi özü idrak edince kendi merkezine ulaşmış olur ve kendini maddi ego ile değil, ruhi öz ile özdeşleştirir. Birey varoluşunun merkezinden hareket edince kendini zihin ve bedenle özdeşleştirmez. Beden ve zihnin geçici olduğu ve sadece özün tezahürü olduğu algılanır. Böylelikle meditasyonun amacı zihnin farklı bölümlerini incelemek ve sonunda zihni tamamen aşmaktır.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

3 Mart 2019 Pazar

Ruhi Öz

“Bazıları bu dünyanın gerçek olmadığını sadece zihnin ürünü olduğunu söylerler. Fakat acıkınca bir saniye bile bu açlığın zihnin ürettiği bir yanılsama olduğunu düşünmezler ve hemen karınlarını doyurmak için çabalarlar. Zaman ve enerji bu şekilde yararsız spekülasyon ve tartışmalarla boşa harcanmaktadır. Varsayımlar gerçek konusunda nihai cevaba götürmez. Orijinal Yoga Sistemi insanlara bir “izm” empoze etmez; nihai gerçeği deneyimlemek için etkili teknikler sunar. Beş temel elementin farklı oranlarda karışımı sonucu nesnel dünya ortaya çıkar. İnsan bedeni beş elementten oluşmuştur. Bedendeki elementlerin farkına vararak birey beden olmadığını anlar çünkü siz eter, hava, su ve toprak değilsiniz; o zaman demek ki, bu elementlerden oluşan beden de değilsiniz. Siz bedendeki ebedi ruhi varlıksınız. Ruhi varlık beş elementten farklıdır. Beden sadece beş elementin ve yirmi beş özelliğin ürünüdür. Beş element ve yirmi beş özellik ruhi özü sınırlayıcı unsurlardır. Bu  unsurlar alınınca geriye ruhi öz kalır. Beş temel elementin farkına varınca birey özgürlüğe ulaşır.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

Neden Orijinal Yoga Sistemini Uygulamalıyız

İnsanlar yüzbinlerce yıldan beri Yoga yapmaktadır, çünkü Yoga onlara çeşitli yararlar sağlamaktadır. Burada Yoga derken Orijinal Yoga Sistemini kastediyoruz. Günümüzde yaygın olan “yoga” türleri ve ekolleri bu yararları sağlayamaz.
Yoga nedir sorusunun cevabı; Yoga Orijinal Yoga Sistemidir. Dünyanın en eski 8 basamaklı kişisel gelişim yöntemidir ki, kişiyi var olan tüm düzeylerde bedensel zihinsel ruhsal yönlerden geliştirip doğal haline kavuşturur. Hepimizin bildiği gibi doğamıza uygun yaşamak sağlıklı olmanın farklı bir ifadesidir. Dünya Sağlık Örgütü ne göre sağlık, sadece hasta veya sakat olmamak değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik durumudur.  Sağlıklı olma bir bütünlük içermesi zorunlu olan bir durum olduğu için yöntemde bütünsel olmalıdır. Size lokal çözümler değil genel çözümü sunmalıdır. Yoga nedir? sorusunun bir cevabı da ; “Yoga bütünleşmektir, beden, zihin ve ruhun mükemmel uyum ve dengesidir”. Bunun için Orijinal Yoga Sistemi’nde insan varlığında yer alan tüm olgular göz ardı edilmeden, ihmal edilmeden bütünsel olarak dönüştürülür ve geliştirilir. İlk iki basamak olan Yama ve Niyama ile insan içsel ve dışsal eylemlerini doğasına uygun hale getirmeyi öğrenir, Asana basamağında bedenini çalıştırarak doğal olması gereken beden ayarlarına kavuşur, Pranayama nefes ve biyoenerji teknikleriyle doğru nefes almayı biyoenerji alanını güçlendirmeyi öğrenir, Pratyahara duyu kontrolü ve astral teknikler bölümünde duyularını duygularını kontrol altına alarak onların hayatında kurmuş olduğu hükümdarlığı ele geçirir, Dhrana konsantrasyon basamağında zihin eğitilir ve odaklanma yeteneği geliştirilir, Dhyana derin konsantrasyon basamağında odaklanma işlemi ilerletilir ve nihayet Samadhi üstün konsantrasyon teknikleri ile gerçek öze ulaşılır ve aslında cevabı kelimelerin ve ifadelerin ötesinde olan Yoga nedir? sorusunun gerçek cevabı bulunur. Tüm bunlara ulaşmak için tek ihtiyacınız olan ise Orijinal Yoga Sistemi’ni tüm dünyaya bilimsel ve doğru şekilde sunmak amacıyla oluşmuş olan Yoga Academy ile temasa geçmek ve yaşamınız sağlığınız için atacağınız en değerli o ilk adımı atmaktır.
Düzenli uygulanan Orijinal Yoga Sistemi uygulamaları sayesinde birey tamamen sağlıklı, huzurlu ve bütünleşmiş hale gelir. Stres, hastalık ve gerginliğin ne olduğunu unutur.
Orijinal Yoga Sistemi insanı bedenden ruha kadar, en kabadan en inceye kadar tüm düzeylerde sağaltır. Varolan sorunlardan kurtarır, yaşamı zorlaştıran bazen çekilmez hale getiren tüm unsurlar ortadan kalkar ve bu sorunların ortadan kalkmasıyla birlikte birey gerçek huzurun mutluluğun kapılarını aralar. Aksi halde bu sorunlar kişinin rahat, mutlu ve sağlıklı yaşamasına izin vermeyecek ve insan git gide daha da mutsuz, halsiz ve umutsuz hale gelip, yaşama sevincini yitirecektir.
Bu sebepten, Orijinal Yoga Sistemi uygulamak aslında günümüz insanı için olmazsa olmazdır.  Özellikle de doğal olanın git gide bozulduğu, negatifliklerin tırmandığı günümüzde eğer insan kendi varlığını dengede tutmak için çaba göstermezse bu düzen içerisinde çok daha dayanıksız olacak ve hastalıklara maruz kalacaktır. Buradan da anlaşılacağı üzere insan hayatında her şeyden daha önemli olan konu sağlıklı ve dengeli kalmaya yönelik gösterilen çabadır ve o çabanın adı da Orijinal Yoga Sistemi uygulamalarıdır.
Pek çok kişi günlük yaşam içerisinde sadece maddi nesnelere olan ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için eylemlerde bulunmaya kendini kaptırmışken, asıl önemli olanı ihmal etmektedir. Hatta önemsiz görmekte, maddi şeyleri çok daha önemli görmekte daha fazla ciddiye alınması gerektiğini düşünmektedir. Hâlbuki geçici maddi yaşam hiçbir zaman peşinde koşturana ait olamayacağı gibi kişiyi kendine tam anlamıyla bir köle haline getirip, en büyük acılara sebebiyet vermektedir.
Günümüz dünyasına göz attığımızda sorunların sebebi aslında basit bir cehalettir. Neden insanlar savaşmaktadır? Neden bunca zıtlıklar vardır? Neden insan sürekli yıkıcı eylemler içindedir, güvensizlik ortamı hâkimdir? Tüm bunların temeline bakınca kişisel gelişimin ve Yoga çalışmalarının önemi daha da göz önüne serilecektir. Mutsuz, sağlıksız insanlardan sağlıklı toplum, sağlıksız toplumlardan uyumlu bir gezegen oluşamaz. Bu yüzden işe temelden başlamak ve Orijinal Yoga Sistemini tüm insanların uygulamasına katkıda bulunmak en önemli konulardan biridir. Çünkü Yoga uygulayan birey sağlıklı, huzurlu ve mutlu olur, bencillikten, kibirden, öfkeden, nefretten, kıskançlıktan ve şiddetten özgür olur, gereksiz tüketmez, bu bedenin geçici olduğunu bilir ve kullandığı süre zarfında bu bedene sahip olmaya çalışmak gibi beyhude bir çaba içerisinde kendini yıpratmak yerine bu bedenin bir otel olduğunu bir gün buradan gideceğini bilerek geçirdiği zamanı huzurla uyumla neşeyle ve yapıcı şekilde geçirerek hayatını hem kendisi için mutlu uyumlu eylemlerden örülü bir düzeye taşır hem de çevresi için faydalı, herkese her zaman olumlu şeyler veren, kimseye şiddet uygulamayan, kısıtlamaya, bastırmaya, korkutmaya çalışmadan varlığına saygı duyan bir birey olur. İşte dünyanın böyle bireylere ihtiyacı vardır.
Bunun için ilk adım önce kendinizden başlamaktır. Önce kendi sağlığınıza, bütünlüğünüze kavuşmak ve sonrasında ise yaşam çabanızın rotasını insanlara, dünyaya bu gezegene gerçekten ihtiyaç duyduğu o bütünlüğü veren yolu göstermektir. Yani Orijinal Yoga Sistemini.
Seçim sizindir. İnsan her zaman seçimleriyle yaşar ve unutmayın ki seçimleriniz geleceğinizi şekillendirir, gelecekte nasıl bir hayat, nasıl bir dünya görmek istiyorsanız şimdi onun için eyleme geçme zamanıdır. Orijinal Yoga Sistemi uygulamalarına başlayın, sarsılmaz kararlılıkla devam edin ve kesinlikle başarıya ulaşacaksınız.

Neden Orijinal Yoga Sistemini Uygulamalıyız

http://www.yogaacademy.com.tr/soru-cevap.htm

NEDEN YOGA YAPMALIYIZ?

İnsanlar yüzbinlerce yıldan beri Yoga yapmaktadır, çünkü Yoga onlara çeşitli yararlar sağlamaktadır. Burada Yoga derken Orijinal Yoga Sistemini kastediyoruz. Günümüzde yaygın olan “yoga” türleri ve ekolleri bu yararları sağlayamaz.
Yoga nedir sorusunun cevabı; Yoga Orijinal Yoga Sistemidir. Dünyanın en eski 8 basamaklı kişisel gelişim yöntemidir ki, kişiyi var olan tüm düzeylerde bedensel zihinsel ruhsal yönlerden geliştirip doğal haline kavuşturur. Hepimizin bildiği gibi doğamıza uygun yaşamak sağlıklı olmanın farklı bir ifadesidir. Dünya Sağlık Örgütü ne göre sağlık, sadece hasta veya sakat olmamak değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönlerden tam bir iyilik durumudur.  Sağlıklı olma bir bütünlük içermesi zorunlu olan bir durum olduğu için yöntemde bütünsel olmalıdır. Size lokal çözümler değil genel çözümü sunmalıdır. Yoga nedir? sorusunun bir cevabı da ; “Yoga bütünleşmektir, beden, zihin ve ruhun mükemmel uyum ve dengesidir”. Bunun için Orijinal Yoga Sistemi’nde insan varlığında yer alan tüm olgular göz ardı edilmeden, ihmal edilmeden bütünsel olarak dönüştürülür ve geliştirilir. İlk iki basamak olan Yama ve Niyama ile insan içsel ve dışsal eylemlerini doğasına uygun hale getirmeyi öğrenir, Asana basamağında bedenini çalıştırarak doğal olması gereken beden ayarlarına kavuşur, Pranayama nefes ve biyoenerji teknikleriyle doğru nefes almayı biyoenerji alanını güçlendirmeyi öğrenir, Pratyahara duyu kontrolü ve astral teknikler bölümünde duyularını duygularını kontrol altına alarak onların hayatında kurmuş olduğu hükümdarlığı ele geçirir, Dhrana konsantrasyon basamağında zihin eğitilir ve odaklanma yeteneği geliştirilir, Dhyana derin konsantrasyon basamağında odaklanma işlemi ilerletilir ve nihayet Samadhi üstün konsantrasyon teknikleri ile gerçek öze ulaşılır ve aslında cevabı kelimelerin ve ifadelerin ötesinde olan Yoga nedir? sorusunun gerçek cevabı bulunur. Tüm bunlara ulaşmak için tek ihtiyacınız olan ise Orijinal Yoga Sistemi’ni tüm dünyaya bilimsel ve doğru şekilde sunmak amacıyla oluşmuş olan Yoga Academy ile temasa geçmek ve yaşamınız sağlığınız için atacağınız en değerli o ilk adımı atmaktır.
Düzenli uygulanan Orijinal Yoga Sistemi uygulamaları sayesinde birey tamamen sağlıklı, huzurlu ve bütünleşmiş hale gelir. Stres, hastalık ve gerginliğin ne olduğunu unutur.
Orijinal Yoga Sistemi insanı bedenden ruha kadar, en kabadan en inceye kadar tüm düzeylerde sağaltır. Varolan sorunlardan kurtarır, yaşamı zorlaştıran bazen çekilmez hale getiren tüm unsurlar ortadan kalkar ve bu sorunların ortadan kalkmasıyla birlikte birey gerçek huzurun mutluluğun kapılarını aralar. Aksi halde bu sorunlar kişinin rahat, mutlu ve sağlıklı yaşamasına izin vermeyecek ve insan git gide daha da mutsuz, halsiz ve umutsuz hale gelip, yaşama sevincini yitirecektir.
Bu sebepten, Orijinal Yoga Sistemi uygulamak aslında günümüz insanı için olmazsa olmazdır.  Özellikle de doğal olanın git gide bozulduğu, negatifliklerin tırmandığı günümüzde eğer insan kendi varlığını dengede tutmak için çaba göstermezse bu düzen içerisinde çok daha dayanıksız olacak ve hastalıklara maruz kalacaktır. Buradan da anlaşılacağı üzere insan hayatında her şeyden daha önemli olan konu sağlıklı ve dengeli kalmaya yönelik gösterilen çabadır ve o çabanın adı da Orijinal Yoga Sistemi uygulamalarıdır.
Pek çok kişi günlük yaşam içerisinde sadece maddi nesnelere olan ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için eylemlerde bulunmaya kendini kaptırmışken, asıl önemli olanı ihmal etmektedir. Hatta önemsiz görmekte, maddi şeyleri çok daha önemli görmekte daha fazla ciddiye alınması gerektiğini düşünmektedir. Hâlbuki geçici maddi yaşam hiçbir zaman peşinde koşturana ait olamayacağı gibi kişiyi kendine tam anlamıyla bir köle haline getirip, en büyük acılara sebebiyet vermektedir.
Günümüz dünyasına göz attığımızda sorunların sebebi aslında basit bir cehalettir. Neden insanlar savaşmaktadır? Neden bunca zıtlıklar vardır? Neden insan sürekli yıkıcı eylemler içindedir, güvensizlik ortamı hâkimdir? Tüm bunların temeline bakınca kişisel gelişimin ve Yoga çalışmalarının önemi daha da göz önüne serilecektir. Mutsuz, sağlıksız insanlardan sağlıklı toplum, sağlıksız toplumlardan uyumlu bir gezegen oluşamaz. Bu yüzden işe temelden başlamak ve Orijinal Yoga Sistemini tüm insanların uygulamasına katkıda bulunmak en önemli konulardan biridir. Çünkü Yoga uygulayan birey sağlıklı, huzurlu ve mutlu olur, bencillikten, kibirden, öfkeden, nefretten, kıskançlıktan ve şiddetten özgür olur, gereksiz tüketmez, bu bedenin geçici olduğunu bilir ve kullandığı süre zarfında bu bedene sahip olmaya çalışmak gibi beyhude bir çaba içerisinde kendini yıpratmak yerine bu bedenin bir otel olduğunu bir gün buradan gideceğini bilerek geçirdiği zamanı huzurla uyumla neşeyle ve yapıcı şekilde geçirerek hayatını hem kendisi için mutlu uyumlu eylemlerden örülü bir düzeye taşır hem de çevresi için faydalı, herkese her zaman olumlu şeyler veren, kimseye şiddet uygulamayan, kısıtlamaya, bastırmaya, korkutmaya çalışmadan varlığına saygı duyan bir birey olur. İşte dünyanın böyle bireylere ihtiyacı vardır.
Bunun için ilk adım önce kendinizden başlamaktır. Önce kendi sağlığınıza, bütünlüğünüze kavuşmak ve sonrasında ise yaşam çabanızın rotasını insanlara, dünyaya bu gezegene gerçekten ihtiyaç duyduğu o bütünlüğü veren yolu göstermektir. Yani Orijinal Yoga Sistemini.
Seçim sizindir. İnsan her zaman seçimleriyle yaşar ve unutmayın ki seçimleriniz geleceğinizi şekillendirir, gelecekte nasıl bir hayat, nasıl bir dünya görmek istiyorsanız şimdi onun için eyleme geçme zamanıdır. Orijinal Yoga Sistemi uygulamalarına başlayın, sarsılmaz kararlılıkla devam edin ve kesinlikle başarıya ulaşacaksınız.

Beklenti Belası

Sen bebekken neden ağlıyordun? Bebektin hatırlamıyor olabilirsin ama çocuklarınız var onları görüyorsunuz. Kendinizi de hatırlayabilirsiniz. Beklentilerin vardı; ya mama beklentisi, ya sevgi beklentisi ya da başka bir beklenti. İşte doğuştan bu beklenti serüveni başlıyor. Önce mama bekliyorsun, sonra mama(anne) bekliyorsun, sonra kendin mama(anne) oluyorsun, bebek bekliyorsun. Ondan sonra çocuklarından bir şeyler bekliyorsun. Çocukların en iyi olsun. Herhangi bir anne babaya sorun; onun çocuğu en zeki çocuktur. Belkide delilik yapıyor ama ona göre o en zeki çocuktur, Einstein olacaktır. Her anne-baba bunu bekliyor ve bunu umuyor ama çocuğu Einstein olmayınca hayal kırıklığına uğruyor ve çocuğuyla didişiyor. Çünkü en iyisi olmalıydı. Olmayınca da hayal kırıklığına uğruyor. Bazen de çocuk iyi bir şey yaparsa ebeveyni seninle gurur duyuyorum diyor. Çoğu zaman ise onu evden kovuyor. İşte bunlar beklentilerin sonucudur. Nedir beklenti; işte bebeklikten başlayan bir serüvendir. Buna yaşıyorsun ve sürekli bir şeyler bekliyorsun. Sonra birazcık büyüdükten sonra, senin bütün eğitimin bundan ibaret herkes senden bir şey bekliyor. Küçük bir çocuk, çevredeki herkes ondan bir şey bekliyor. Bir şey olmasını, bir şey yapmasını, iyi çocuk olmasını, akıllı çocuk olmasını, vesaire olmasını istiyorlar. Ondan bir şey bekliyorlar. Çocuk bu atmosferde büyüyor. Herkes ondan bir şey bekliyor. Bu şekilde onun bütün sistemi, zihinsel, duygusal, psikolojik yapı "beklentili olmaya" alışıyor. Ondan sonra artık beklentisiz bir günün bile geçmiyor. Sürekli bir şey bekliyorsun. Yaptığın her adım, her eylem, söylediğin her söz bekletilidir. Bir şey için. "Hiçbir şey" için hiç bir şey yapmıyorsun.
Ama nedir beklentisiz olmak?
Sabah bakarsın günün doğuşuna ve sadece bakarsın. O güzelliğin tadını çıkarırsın. Boş gözlerle, boş boş, boş gökyüzüne bakarsın. Beklentisizlik bu demek.  Boş olmak. Zihnin boşalacak, duyguların boşalacak ve sadece boş boş o muazzam güneş doğuşuna bakacaksın. O an, hiçbir şey beklemediğin an, özünden ebediliğin gerçeği doğmaya başlayacak.
Büyük Üstad Akif Manaf

Hırslı Ebeveyn

...Yani hırs insanı yaşatabilirde yaşamını kaybettirebilirde. Her ebeveyn çocuğunun başarılı olmasını ister ama hırslı ebeveyn çocuğuna zarar verebilir. Çocuğunu nesnelleştirmiş olan ebeveyn, ona yatırım yaptığını düşünür ve ondan kâr bekler.
Hırslı ebeveyn evladının çocukluğunu çalmayı kendinde hak görür. Sanki çocuğun tüm hayatı gece gündüz ödev yapmak, sorular çözmek, kurslara gitmek vb. şeylerden ibaret olmalıdır.
Hırslı anne baba, çocuğunu sahip olduğu kapasiteyle kabul etmediğinde ve onu sürekli zorladığında çocuk yaşama küser, anne babadan nefret etmeye başlar, asileşir, evden kaçar ve hırs içeren her şeye öfkelenir.
Hırs dolu ebeveynler önce çocuğun tüm motivasyonunu yok eder, sonra da onun neden depresyona girdiğini merak eder. Herkes bilmelidir ki hayatın amacı hırslı olmamak değildir, hırssız olmak da değildir, insanüstü olmaktır...
Hırs, bir insana, başarısız olduğunu düşündüren, hayal kırıklığına uğratan, evrensel değerlerden vazgeçmeye iten, acılara neden olan ve depresyonla tanıştıran bir duygudur. Bazen insanlar yakınının “zeki ama hırslı” olmadığını söyleyerek sitem eder....
Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır Kitabından Alıntıdır
Büyük Üstad Akif Manaf

Beden Değilsiniz

Ruh bir tartışma konusu değildir, bir oy konusu da değil.Ruh bir farkındalık konusudur.Ve farkındalık "Ben kimim ?" Sorusuyla başlar."Ben kimim ?Bu beden miyim?Bu zihin miyim? Bu düşünceler miyim?,bu eylemler miyim? Tüm bu sorular "Ben kimim?sorusuyla başlar.Kişi sorar :"Ben kimim ?Beden miyim?"Ama eğer kişiye sorarsanız "Bu beden ,kafa ,eller, bacaklar kimin?""Benim bedenim,benim kafam ,benim elim ,benim bacaklarım " diye cevap verir."O zaman sen kimsin?" diye sorarsıınız.Kisi düşünmeye baslar çünkü kim olduğunu bilmiyor.
Yani beden sizin ama siz kimsiniz? Bedenin sahibi olan kim? Bedenin içinde bulunan ebedi ruhi varlık O ben dediğiniz ,"benim bedenim "dediğiniz unsur sizsiniz,yani ruhi varlıgınızdır.Bedenin sahibisiniz.Ama beden değilsiniz...
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

1 Mart 2019 Cuma

Gerçek Sevgi

Gerçek sevgi uyanınca o sadece akacak konuşman gerekmiyor bunu anlatmaya söz bulamayacaksın. Kelime yok sevginin tarifi yok. Ve sen onu içinde hissetmeye başlayınca onu tarif edemeyeceksin. “Ben seviyorum” diyemeyeceksin. Bu kelimeler o kadar basit ki o sendeki gerçeği anlatmayacak, anlatmak istemeyeceksin anlatman gerekmeyecek. Sadece içinden akacak o sevgi. Gerçek sevginin kanıta ispata ihtiyacı yok. Sen gerçekten sevince bunu sormak gerekmiyor bunu söylemende gerekmiyor. O gerçek sevgi akışı olunca sadece var oluyor o varoluşun kendisidir. İspatlamak sorgulamak kanıtlamak gerekmiyor. Ama ne zamanki kendini veya başkasını sevginin kanıtı peşinde görürsen o sevgisizlik demektir. Sevgiyi bilmiyor o yüzden onun kanıtını arıyor.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

BEDEN

BEDEN, içinde bulunan ebedi varlığa son derece sadıktır ve onun isteklerini bilgece yerine getirmektedir. Beden mekanizmasının işleyişi akla sığmaz ve inanılmazdır. İnsanlık tarihindeki tüm dahiler bile bir araya gelse “beden” gibi mükemmel bir mekanizma üretemezler. Çünkü “beden” insansal değil, varoluşsal bir üretimdir ve hiçbir insan varoluşsal üretimin bir damlasını bile üretemez. Asırlardır insanlar bedeni incelemekte fakat hala tüm işlevlerinin farkına varamamaktadır.

BEDEN bireyin istediği her şeyi yapmaya çalışmakta, her türlü çılgınlığını desteklemekte ve icra ettiği eylemlere karşı çıkmamaktadır. Bazen beden sakat doğabilir fakat bu bedenin hatası değildir, bu bireyin daha önce yaptığı hataların sonucudur. “Ne ekersen onu biçersin” yasasına göre herkes daha önce icra ettiği eylemlerin sonucu olarak ana rahminde belirli bir beden alır. Bedende oluşan genetik eksiklikler tamamen bireyin daha önce icra ettiği eylemlerin sonucudur.

SAHİP olduğun beden gizemlerle dolu bir mucizedir. Bedenin en büyük mucizesi her koşulda değişim gerçekleştirebilmesidir. Ayrıca bedenin en büyük gizemi her an değişime açık olmasıdır. Her an değişime açık olan bedeni engelleyen, senin kapalı olan aklındır. Bil ki fiziksel beden bu evrendeki en büyük sırdır. Bu sırrı bilen sevginin sırrını da çözebilir.

DEĞİŞİM Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Akif Manaf

Varoluş Çoşku Dolu Kozmik Bir Danstır

Varoluş coşku dolu kozmik bir dans,bir oyun, bir kutlamadır. Ama insanlık bunu unutmuş ve kendi ürettiği kavramların tutsağı olmuştur.
Kurdugu hapishanede sürekli dans edip şarkı söylemek abes geliyor.
Herkes ciddi olmalı, köle gibi çalışmalı ve acı çekmelidir.
Buraya tüm dünyayı koşulsuz sevgi, nedensiz coşku, kahkaha ve kozmik dansla doldurmak için geldik.
İnsanlığa varoluşun bir kutlama olduğunu hatırlatmak gerekir. Hayat bir ceza veya bir sınav değildir ve siz günahkar değilsiniz.

Var olmak bir ödüldür ve ödül koşulsuz sevgi ve nedensiz coşkudur.

Olgunluk Nedir ve Nasıl Olgun Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

Beklentiler

Beklentiler, iki tarafı da yanan bir dala benzemektedir. Nereye kaçarsan kaç ateşle yüzleşeceksin. Tek çare dalı bırakmaktır. Tıpkı bunun gibi beklentiler gerçekleştiğinde kişi sıkılır, gerçekleşmediğinde ise hayal kırıklığına uğrar. Yani her iki durumda da huzur yoktur.

Beklentiler gerçekleşmeyince kişi kendini sömürülmüş, kandırılmış, reddedilmiş gibi hisseder. Sanki yaşam ona komplo kuruyormuş gibi bir izlenim edinir. Sanki yaşamın üvey evladı gibi kendisini evinde hissetmez. Sonuç olarak kişi hem kendisine hem de yaşama yabancılaşır.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi