<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Şubat 2019 Pazar

Nefret Değer Verme Biçimidir

“Kişi nefreti içinde bir çocuk gibi büyütüyor ama onunla baş edemiyor çünkü nefret insanlık dışı bir duygudur ve insanlık dışı eylemlere neden olur. İşte burada sizlere sunduğumuz içsel simya, nefret zehrine karşı kullanılacak tek panzehirdir. Başlangıçta bir duygu vardı, o duygu sevgiydi ve o sevgi bilinçli varlıklaydı. Sonrasında ise bilinçli varlık insan bedeni aldığında kimseden nefret etmez durumdaydı çünkü onları tanımıyordu. Bir insan başkalarını ne kadar tanırsa, onlardan o kadar yani tanıdığı kadar nefret eder. Nefret her ne kadar negatif ve yıkıcı bir duygu olsa da aslında bir değer verme biçimidir. Çünkü insan değer vermediği kişilerden nefret etmez, yalnızca değer verdiklerinden nefret eder. Bu her ne kadar paradoksal bir durum olsa da gerçek budur!”
Nefret Psikolojisi, Akif Manaf kitabından alıntıdır

1 Şubat 2019 Cuma

Sevgi Almak

Günümüzün insanı sevilmeye ihtiyaç duyar fakat sevemez. İşte en büyük sorun budur: sevilmeye ihtiyaç duymak ama sevememek! Gerçek şu ki yalnızlık çeken insan sevemez fakat en çok sevgiye ihtiyacı olan insan da yalnızlık çeken insandır. Yalnızlık çeken insanın sevilme ihtiyacı o kadar büyüktür ki sevgi kokusu aldığı insana sıkıca yapışır. Bu yapışma eğilimi sevgi akışını engeller ve kişi gerçekten sevemez, sadece rol yapar. Bu aşk rolü yapmanın ardında duygusal sömürü yatmaktadır. Kişi: " Seni seviyorum" der fakat asıl derdi sevilmek ve sevgi almaktır. Yalnızlık çeken insan sevgi vermekten acıdır çünkü verecek sevgisi yoktur. Aslında sadece sevgi değil şefkat, merhamet, mutluluk, coşku vb. hiçbir şeyi yoktur. O sevgi fakiri fakat yalnızlık zenginidir. O sadece yalnızlığını paylaşmak için ilişkiye girer fakat paylaştığı yalnızlık karşısında kişiyi mahveder. Bu anlamda yalnızlık çeken insanlar tehlikelidir çünkü öfke ve nefret doludur.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

24 Ocak 2019 Perşembe

Neden Beni Sevmiyorlar

HER İLETİŞİMİ GÖZLEMLE.Sana ne diyorlar? Sen ne diyorsun? KENDİ TEPKİLERİNİ GÖZLEMLE.Dışarıdan gelen önemli değil. Senden gelen önemli. Bilinç dışa dönük olunca insan o yanılgı içinde dışarıdan geldiğini düşünüyor. "Bak onlar beni sevmiyor." Soruyorlar neden kimse beni sevmiyor. Sen seviyor musun? Ve aslında sevmediği için kimse onu sevmiyor. Sen ne veriyorsan o sana geri dönüyor. Ama algı onlar beni sevmiyor. İşte o yüzden değiştireceğiz algıyı. İçten bakacaksın. Onlar değil ben ne veriyorum? Benden ne çıkıyor? Çünkü senden çıkan her şey gidiyor, çarpıyor ve geri dönüyor. Senden gelen her duygu, her düşünce, her eylem çıkıp onlara çarpıyor ve sana geri dönüyor. O yüzden onlarla ilgili değil seninle ilgili.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

23 Ocak 2019 Çarşamba

Varoluş Dinamik Bir Olgudur

Varoluş dinamik bir olgudur ve onun içindeki mutluluk akışı nesnel değildir. Yani mutluluğa bir nesne gibi sahip olamazsın. MUTLULUK BİR EŞYA DEĞİL Kİ BİRİSİ ONA SAHİP OLUNCA SEN SAHİP OLAMAYASIN. Mutluluk her zaman herkes için vardır. Bu nedenle mutluluk için mücadele etmek gerekmez, onun istediğin kadar alabilirsin yeter ki sen nasıl alacağını bil! Aslında MUTLULUK KONUSUNDA NE RAKİP NE DE REKABET VARDIR, sadece mutluluğun ne olduğunu bilmeyen cahil insanlar rekabet içindeler.

Mutluluk tıpkı bir ormanın güzelliği gibidir. Herkes ormanın güzelliğinden yararlanabilir ve zevk alabilir. Bir SINIRLAMA YOK. ORMANIN GÜZELLİĞİNDEN KEYİF ALAN BAŞKALARI SENİN ZEVK ALMANI ENGELLEMEZ VE SENİ SÖMÜRMEZ. Ormanın güzelliği birçok insan ondan heyecan duyduğu için azalmaz. Birçok insanın bu güzellikten heyecan duyması senin heyecanını yok etmez, sekteye uğratmaz. Tam tersi bu heyecanı başkalarıyla paylaşarak daha da heyecanlı hale gelebilirsin, motivasyonun daha da artar.

Mutluluk konusunda rekabet anlamsızdır çünkü başkalarının mutlu olması senin mutluluğunu azaltmaz Mutluluk varoluş tarafından herkese sunulmuş bir armağandır. Mutluluk ELDE EDİLECEK BİR KOLTUK DEĞİLDİR. BİRİ KOLTUĞA OTURMUŞSA ARTIK SEN OTURAMAZSIN GİBİ BİR İŞ ASLA DEĞİLDİR!!Bir koltuğa sadece bir kişi oturabilir fakat mutluluk koltuğunun özelliği şudur ki herkes bir arada o koltuğa yerleşebilir çünkü GERÇEK MUTLULUK KOLTUĞU METAFİZİKTİR, MEKAN VE ZAMANIN ÖTESİNDEDİR!

Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur- Akif Manaf

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Nefret Sesi

“Nefret Sesi
Müzik, şarkı ve dans mutluluk vericidir. Bir insan kendinden geçercesine dans edince içindeki sevgi nefret ile dans eder ve nefret kendinden geçerek tekrar sevgiye dönüşür. O yüzden sevdiğin insandan nefret etmekten korkma sadece onunla dans et ve nefretin tekrar sevgiye dönüşmesini sağla! İnsanlara ta çocukluktan itibaren, “sevdikleri insandan nefret etmemeleri” öğretildi. İşte bu, daha sonra insanların hayat boyu karşılaştığı zorluklara, acılara, çıkmazlara, üzüntülere, hayal kırıklıklarına, pişmanlıklara ve suçluluk duygusuna neden oldu. Bu ikilikler dünyasında insanlara ta çocukluklarından itibaren ikiliğin bir kutbunun kötü bir şey olduğu öğretilmektedir. İşte bütün sorunların nedeni bu yanlış eğitimdir. İkilikler dünyasında sevdiğin insandan nefret etmek nefes alıp vermek kadar doğaldır ve kötü bir şey değildir. İnsan bu gerçeği kavrayınca nefreti kabullenir ve bu kabulleniş nefretin tekrar sevgiye dönüşmesini sağlar. Nefret olduğu gibi kabul edildiğinde, sevgi üstün gelmiştir. Artık bölünme yoktur, birlik vardır. İki bir olmuştur ve bir olan var olmuştur. Sevgi ile nefret birlik olup bütünlük içinde kabul edildiğinde, birey olağanüstü derinliğe ve sıradışı içgörüye sahip olur. O zaman birey tarif edilmez bir aşkınlık haline erişmekte ve dünyasal sevgi ile nefreti barındıran varoluşsal aşka dalmaktadır.”
Nefret Psikolojisi
Büyük Üstad Akif Manaf

27 Temmuz 2018 Cuma

Kıskançlık ve Sevgi

KISKANÇLIK ve Sevgi iki zıt kutuptur...

Kıskançlık tekel sevgi ise çokel demektir.
Kıskançlık tutmak sevgi ise vermek demektir.
Kıskançlık hapsetmek sevgi ise özgür bırakmak demektir.
Kıskançlık sahip olmak sevgi ise olmamak demektir.

SEVGİ, avuçlarını açmak kıskançlık ise avucunun içine almak demektir.

Kıskançlık psikolojisi cahilliğe dayanmaktadır. Birey kendisi, başkaları ve ilişkileri hakkında hiçbir şey bilmediğinde kıskançlık ortaya çıkar.
Cahillik kıskançlık doğurur kıskançlık ise cahilliğe neden olur. Bu kısırdöngüden özgürleşmenin tek yolu tekamüldür.
Çünkü yalnızca tekamül yolunda birey sevginin gerçekten ne olduğunu idrak eder.

KISKANÇLIK Nedir ve Nasıl Özgürleşilir?
Büyük Üstad Akif MANAF

İçimdeki Boşluk

“Kişi kendindeki belirli özellikleri sevmeyince ve onları kabul etmeyince bir boşluk oluşuyor. O boşluğu nefret dolduruyor çünkü kendine sevgisi yok. O zaman kişi sevgiyi dışarıdan almaya çalışıyor ve alamayınca da sevgiyi alamadığı insanlardan nefret ediyor. Yani kişi sevgiden nefret etmeye başlıyor. Bu bir insanın yaşayabileceği en büyük trajedi! Sevgiden nefret etme trajedisi. Bu trajedinin sonu intihardır çünkü sevgiden nefret eden insan yaşamdan da nefret eder ve yaşamı yok etmek ister. Nefretin temelinde olan şey nedir? Kendini sevmemek ve kabullenmemektir. Bu yüzden kişi kendisini sevecek birini arıyor ve bulunca ondan kendisini sevmesini bekliyor. Sevmeyince de ondan nefret ediyor. O yüzden bütün dünyevi ilişkiler çatışma dolu. Çok güzel bir ilişki kuruyorsun ve birdenbire çatışma ortaya çıkıyor. Çünkü içindeki boşluk doldurulmamış ve birileriyle onu doldurmaya çalışıyorsun ama çatışma çıkınca o boşluk nefretle doluyor. İnsan içindeki nefretten kendisiyle nefretten özgür sevgi iletişimi kurarak özgürleşebilir.”
Nefret Psikolojisi, Akif Manaf kitabından alıntıdır.

26 Temmuz 2018 Perşembe

Korkuları Aşmak

Korkuları aşmak için üç şeye ihtiyaç var: Zeka, Mizah ve Sevgi. Zekanı uyandır, korkularına gül ve yüreğini sevgiyle doldur-korkular kaybolmaya başlayacaktır. Korkutan şeyleri gör, onlara gül ve onları sev-korkacak bir şey kalmayacak. Bir insanın hayatı ya sevgiyle ya da korkuyla kontrol edilebilir. İnsanlar gerçek sevginin ne olduğunu bilmedikleri için hayatı korkuyla kontrol etmeye çalışıyorlar. Sonuç: Paramparça olan hayatlar ve darmadağın olan insanlar. Sevginin olmadığı yerde korku filizlenmeye başlar. Sevgi boşluğunu her zaman korku doldurur. Sevginin yokluğunu korkunun varlığıyla anlarsın. Sevgi yoksa insanın içinde pozitif hiçbir şey bulunamaz.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Sevilmek İstiyorum

Günümüzün insanı sevilmeye ihtiyaç duyar fakat sevemez. İşte en büyük sorun budur: sevilmeye ihtiyaç duymak ama sevememek! Gerçek şu ki yalnızlık çeken insan sevemez fakat en çok sevgiye ihtiyacı olan insan da yalnızlık çeken insandır. Yalnızlık çeken insanın sevilme ihtiyacı o kadar büyüktür ki sevgi kokusu aldığı insana sıkıca yapışır. Bu yapışma eğilimi sevgi akışını engeller ve kişi gerçekten sevemez, sadece rol yapar. Bu aşk rolü yapmanın arkasında duygusal sömürü yatmaktadır. Kişi: "Seni seviyorum" der fakat derdi sevilmek ve sevgi almaktır. Yalnızlık çeken insan sevgi vermekten acizdir çünkü verecek sevgisi yoktur. Aslında sadece sevgi değil şefkat, merhamet, mutluluk, coşku vb. hiçbir şeyi yoktur. O sevgi fakiri fakat yalnızlık zenginidir. O sadece yalnızlığını paylaşmak için ilişkiye girer fakat paylaştığı yalnızlık karşısındaki kişiyi mahveder. Bu anlamda yalnızlık çeken insanlar tehlikelidir çünkü öfke ve nefret doludur.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

27 Nisan 2016 Çarşamba

Aşk, Kadın, Erkek ve Ego

Bazı kadınlar aşkı ego tatminine çevirir ve aşkla egoyu besler. Bu tür kadınlar önce bir erkeği cezbetmeye çalışır. Sonra da erkek kadının cazibesine kapılınca kadın kaçmaya başlar. Erkek peşine düşer ve kadın bu durumdan zevk alır. Fakat böyle bir oyun her zaman acılarla biter çünkü ego beslenince ve güçlenince acılara neden olacaktır. O yüzden aşk acıları çekmemek için aşk oyna ama aşkla oynama. Aşkını egoyu besleyerek tüketme çünkü sonuç trajik olacaktır. Bazı erkekler ise bir kadına aşık olunca onu takip eder ve aşkını dayatmaya başlar. Bu durumda güzel olan bir şey çirkinleşmeye başlar. Aşk dayatılırsa kirlenir. Aşk temiz bir olgudur. Onun temiz kalmasını sağla. Reddedilmeyi kabul etmeyen ve kaldıramayan bir erkek korkaktır. Reddedilmekten korkma, cesur ol! Israrcı olma- kibar ol. Bırak kalbindeki aşk aşık olduğun insanın kalbini harekete geçirsin çünkü onun özünde zaten aşk var. O saf aşkın filizlenmesine imkan ver ve zaman tanı. Akif Manaf-Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır

3 Nisan 2016 Pazar

Işık Savaşçısı

“Karma sonucu olarak bu yaşam tuhaf mekânlarda tuhaf insanları, nesneleri ve olguları içeren tuhaf bir rüya gibidir. Kişiler hayatınıza koşuşturarak, bağırarak, saçmalayarak girer ve saldırarak her şeyin altını üstüne getirir. Fakat siz hayat kapınızın muhafızı olmalısınız.

Negatif kişiler bedeninize zarar verebilir fakat aydınlanmış ruhi varlık olan size hiçbir zarar veremez. Ekilen tohumun filizlenmesi ve her sene meyve vermesi gibi düzenli günlük Yoga çalışmaları da aydınlanma getirecektir.

Şiddet dolu dünyada aydınlanma düşüncesi yetersiz gelir; karanlık dolu dünyada ışık ulaşılmaz olur; cehalet dolu dünyada bilgelik uzak kalır. Bu durumda, sadece içe dönüp odaklanmak tekâmül için yetersizdir.

Önce iç dünyanıza dalıp aydınlanmanız, sonra da dış dünyaya adım atıp bulduğunuz bilgiyi ve ışığı başkalarına aktarmanız gerekir. O zaman iç dünyanızı dış dünya ile dengeli hale getirebilirsiniz. Artık Orijinal Yoga Sistemi’nin ve aydınlanmanın ışığını tüm dünyaya yayma zamanı gelmiştir.

Şiddet kullanmayan, sevgi ve merhametle kuşatılmış ışık savaşçısı olmalısınız. Bilgelik kılıcını elinize alıp aydınlanma meşalesiyle bu dünyanın karanlığını dağıtmalısınız.

Acılar içinde kıvranan milyonlarca insan her derde derman olan bu ışığı beklemektedir. Zaman kaybetmeden bu paha biçilmez hizmeti insanlığa sunarak kendi tekâmülünüzü hızlandırabilirsiniz. Tekâmül etmek için harekete geçmek gerekir. “

Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
Yoga/Samadhi-Sınırları Aşmak kitabı “Aydınlanma Aşamaları” bölümünden alıntıdır.

19 Mart 2016 Cumartesi

AŞK

Maddi evrende aşk, egosaldır. İnsanlar sevilmeye ihtiyaç duyar.Evrensel kaynaktan uzaklaştıkları için yalnızlaşırlar.

Kendilerini mutsuz ve sevgiye muhtaç hissederler. Gerçekte özleri saf sevgidir ama ne yazık ki kimse bunun farkında değildir....

Sevgiye duyulan ihtiyaç, kişiyi karşı cinse yönlendirir, kişi aşık olduğunu sanır. Oysa ki hissettiği gerçek sevgi değildir ve her zaman bir karşılık beklenir. Karşı taraf onu severse, sever. Belli koşullar sağlanmazsa, istekler gerçekleşmezse sevgi zamanla kaybolur.

Cinsellik ise sadece bedensel düzeydedir ve şehvet ön plandadır. Böyle yaşanan cinsellik kişinin enerjisini aşağıya çeker ve spiritüel gelişimini olumsuz yönde etkiler. Kişi bedensel hazlara daha çok bağlanır ve titreşimi düşer..

Orjinal yoga sistemini düzenli bir şekilde uygulayan bir kişi, gerçek aşkı deneyimleyebilir. Orijinal Yoga Sistemi'ni uyguladıkça özüne yaklaşır ve özün
nitelikleri açığa çıkmaya başlar. Kişi tek başına olduğunda da kendini tatmin ve mutlu hisseder. Coşkulu ve sevgi doludur. Sevgisi hesapsızca tüm varoluşa akar. Herkese ve her şeye karşı sevgi dolu ve merhametlidir. Karşılık beklemeksizin sahiplenmeden sever. Özel bir kişiye aşık olduğunda ise o kişiyi kısıtlamaz. Sahiplenmez. Sevgisine karşılık beklemez. İhtiyaç duyduğu için değil, sadece sevdiği için sever. Bu inanılmaz muhteşem bir akıştır.Ve gerçek Aşk'tır. Böyle bir Aşk'ta yaşanan cinsellik ruhi düzeydedir. Bu gerçek bir bütünleşmedir. Ve kişinin ruhsal tekamülünü olumlu
yönde destekler. Birlikte yoga yapan çiftlerin ilişkisi her açıdan mükemmel olur. Ego aşılmıştır ve gerçek aşkın sonsuzluğu deneyimlenmektedir.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf