<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






bilinç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bilinç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mart 2019 Çarşamba

Mutluluk ve Bilinç

Mutluluk insanın bilinç durumu ile ilişkilidir. Bilinçli insan mutluluğu mutsuzluktan ayırt edebilen insandır. Bu tür insan zaman içinde mutsuzluğun nedenlerini keşfedecek ve sonuç olarak mutlu olacaktır.

Bilinçsiz insan ise mutluluğu mutsuzluktan ayırt edemez. Onları karıştırır ve sonuç olarak mutsuz bir hayat sürer. Bu tür insan neden mutsuz olduğunu anlamaz ve mutsuzluğundan başkalarını sorumlu tutar, hep başkalarını suçlar.
O hayat boyu mutsuz olmaya mahkûmdur.

Genelde dünyada iki tür insan vardır: biri insanları sürekli farklı tiplere ayırır ve onları durmadan eleştirir. Diğeri ise insanları hiç ayırmaz ve insanlığı bir bütün olarak görür.
Birinci tür insan hiçbir zaman gerçek mutluluğa ulaşamaz ikinci tür insan ise kesinlikle mutlak mutluluğa ulaşır....

Mutluluk Nedir Ve Nasıl Mutlu Olunur?-Akif Manaf

5 Mart 2019 Salı

Bilinçaltı Zihin

“Bilinmesi gereken en önemli gerçek şudur: bilinçaltı zihin bir fikri kabul ettiğinde, bunu yerine getirmeye başlar ve ayrım yapmaz. Bilinçaltı zihin hem iyi hem de kötü düşünceler için aynı şekilde çalışır. Bu yüzden olumsuz düşünceler başarısızlığın ve mutsuzluğun, olumlu düşünceler ise başarının ve zenginliğin nedenidir.
Doğru ve pozitif bir şekilee düşündüğünüzde zihinsel huzur ve bedensel sağlığa ulaşacaksınız. Bilinçli zihinde bulunan düşüncelerin doğası bilinçaltı zihinden alınan tepkileri belirlemektedir. Bilimsel araştırmalar, düşünceler bilinçaltı zihne iletildiğinde, beyin hücrelerinde etkilerin oluştuğunu gösterir. Bilinçaltı zihin bir fikri kabul ettiğinde, bunu gerçekleştirmeye çalışır. Bilinçaltı zihin öznel zihin olarak da adlandırılır. Öznel zihin aracılığıyla birey başkalarının düşüncelerini algılayabilir ve mühürlü zarfların içindekileri okuyabilir. Öznel zihin ve Yoga teknikleri aracılığıyla dilediğiniz her şey gerçekleşebilir.”
Yoga Dharana Konsantrasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

4 Mart 2019 Pazartesi

Meditasyonun Amacı

“Alt zihinde bulunan zorlayıcı korkular giderilmediği sürece meditasyonun ileri aşamalarına ulaşılamaz. Bu kompleks ve korkular o kadar zorlayıcıdır ki, dikkati kendi üzerlerine çekmekte ve derin meditasyona engel olmaktadır. Tıpkı demirin mıknatısa doğru çekilmesi gibi, dikkat de alt zihnin malzemesine doğru çekilmekte, birey korkulardan, fobilerden ve endişelerden anormal şekilde hoşlanır gibi olmaktadır. Meditasyonun zirvesi, ruhi özün idrak edilmesidir. Bu, üst zihin aşıldığında gerçekleşmektedir. Bilinç zihinsel incelemelerden sıyrılıp ruhi özle kaynaşır. Bu noktada bilinç tamamen arınmış olur. Birey ruhi özü idrak edince kendi merkezine ulaşmış olur ve kendini maddi ego ile değil, ruhi öz ile özdeşleştirir. Birey varoluşunun merkezinden hareket edince kendini zihin ve bedenle özdeşleştirmez. Beden ve zihnin geçici olduğu ve sadece özün tezahürü olduğu algılanır. Böylelikle meditasyonun amacı zihnin farklı bölümlerini incelemek ve sonunda zihni tamamen aşmaktır.”
Yoga Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

11 Şubat 2019 Pazartesi

Çidakaşa

Çidakaşa mekanı kafatası bölgesinde, alnın arkasında ve önünde bulunur. Çidakaşa mekanı zihnin ve Acna Çakra merkezinin seyretme ekranı olarak da bilinir. Gözlerinizi kapattığınızda önünüzde bir mekan göreceksiniz. Bu bilincinizin derinliklerinden tezahür eden birçok süptil görüntü ve izlenim görebileceğiniz zihin ekranıdır.
Büyük Üstad Akif Manaf
Yoga Dharana Kitabı

22 Temmuz 2018 Pazar

Uyanık Bilinç

“Zihin sayısız düşünceler tarafından dondurulunca canlılığını ve gücünü kaybeder fakat Yoga tekniklerinin ateşi zihinsel buzları eritince zihin ayna gibi ruhi özü yansıtmaya başlar ve ruhi varlığın koşulsuz, özverili ve saf ebedi doğası ortaya çıkar. Samadhi halinde birey geçici beden, zihin, duygular, düşünceler ve maddi benlik olmadığını idrak eder. İnsan özünde saf bilinç olduğunu ve geçici bir biçim aldığını anlar. Tüm bedenler ebedi bilincin aldığı geçici biçimlerdir. Fakat insan şaşırarak bedeni ebedi gerçeklikle bir tutar. Siz varoluşun özüsünüz ve geçici bedende bulunuyorsunuz. Bilincin saf özü Samadhi halinde yaşanmaktadır. Samadhi tüm nesnel arzuları yok eden yumuşak, dengeli eylemsizliktir. Samadhi karmik etkileri yakan kozmik bir ateştir. Böylece Samadhi ne fiziksel bilinçsizlik ne de yok oluşun uyuşuk halidir. Samadhi tutkuların olmadığı haldir. Sadece bu halde, yani tamamen uyanık bilinç halinde gerçek tümüyle ortaya çıkar. Samadhi yeni bir yaşam tarzına uyanıştır; bu yaşam tarzında birey hayatı inkar etmez fakat sade yaşamayı tercih eder ve saadetin kendi içinde olduğu öğrenir.”
Yoga Samadhi Sınırları Aşmak
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Antilop

“Eğer nesne yeterince yükselerek yerçekimi alanının dışına çıkmışsa, dünyanın manyetik güçleri onu geri çekemez. Dünyanın yerçekiminden kurtulmak için roket çok büyük bir hızla fırlatılmaktadır. Buna benzer, bilinç Anahata çakra düzeyine yükseldiğinde birey kaderin etkisinden kurtulmaktadır. Yükselen bilinç iradeyi tetikler, irade titreşimi hızlanarak özgür irade düzeyine ulaşmakta ve kısmet çekiminin ötesine çıkmaktadır. Özgür iradesini kullanarak birey önceki yaşamlarda birikmiş gizli etki ve eğilimlerin tesirinden kurtulur. Bilinç Anahata çakra düzeyine ulaştığında birey gerçek Yogi olmaktadır. O zamana kadar birey sadece Yoga öğrencisidir. Bu dünyada sayılı gerçek Yogi mevcuttur ve sadece bir kaç gerçek Yoga Üstadı vardır. Bilinç Anahata çakra düzeyine ulaştığında birey Yogi olmaktadır, çünkü tamamen Yoga şuur düzeyinde yerleşmektedir. Yogi yalnızca kendi güçlerine ve Evrensel Bilinç’e güvenmektedir. O dıştan gelen hiçbir şeye bel bağlamamaktadır. Anahata Çakra düzeyinde kaderden kurtuluş ve geleceği özgür irade aracılığıyla belirleme gerçekleşmektedir. Bu aşamada zihin devamlı kontrol altında olmaktadır, çünkü olumsuz kararlar ve eylemler bilincin alt düzeye inmesine neden olabilir. Bu durumda bilinci yine Anahata Çakra düzeyine yükseltmek çok zor olacaktır. Bilincin bu tür çöküşünü önlemek için birey her zaman antilop gibi uyanık olmak zorundadır. Antilop her sese çok duyarlıdır. Buna benzer birey her fikre dikkat etmelidir. Bu yüzden antilop Anahata Çakra merkezinin taşıyıcısıdır. Antilop huzursuzluğun değil, uyanıklığın simgesidir.”
Yoga Çakra Enerji Merkezleri Bilimi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

19 Ağustos 2016 Cuma

SPİRİTÜEL TEKAMÜLÜN 7 AŞAMASI


1. Kısmen Bilinçli:

Bu aşamada birey ben bilinçlidir ve farkındalığı fiziksel düzeydedir. Birey kendisinin ruhsal yapısına ve spiritüel realitelere dair geçerli bilgilere sahip değildir. Birey kendini beden ve zihin ile güçlü bir şekilde özdeşleştirmiştir ve fiziksel ihtiyaçlarını tatmin etmek için çabalamaktadır. Geleneksel inançlara, kalıplara, kavramlara ve eylemlere bağlıdır. Kişi iyi ve dürüst bir insan olsa da zihinsel tutumu genellikle dar ve sınırlıdır. Ruhsal konularla ilgilendiğinde gelenekçi, dinsel ve sabit inançlara yönelir. Eğer böyle bir insan doğru biçimde meditasyon yaparsa spiritüel yönde tekamül etmeye başlar.

2. Bilinçaltı:  

Bu aşamada değişken ruh halleri, zararlı alışkanlıklar, kaprisler ve dünyevi arzular davranışları etkiler ve düşünme tarzı yanılgılar yüzünden karmakarışıktır. Mantık yetersiz, düşünceler hatalıdır. Birey sürekli gerçekçi olmayan hayaller kurar ve bir fantezi dünyasında yaşar. Aşırı duygusallık, kendini kandırma, bağımlılık yaratan ilişkiler ve kendini geçersiz kılan davranışlar yaşamı karmaşık hale sokar. Ruhsal konularla ilgilendiğinde birey egzotik, farklı, yabancı ve pratik olmayan uygulamalarla ilgilenir. Bu aşamada olan kişi doğru biçimde meditasyon yaparsa, ayaklarının yere basmasını sağlayacak eylemlere yönelecek, ilişkilerde ve eylemlerde pratik bir rotada ilerleyen bir hayat tarzı geliştirecektir.

3. Ben Bilinçli:

Bu aşamada birey, hür iradeye ve benlik konusunda net bir algıya sahiptir. Birey ayırt etme kapasitesine sahip, başarılı, temel ihtiyaçları sağlayabilen ve hedeflerine ulaşabilen bir insandır. Genellikle ben merkezcil eğilimler yüzünden birey kaderinin kontrolünün tamamen kendi elinde olduğuna inanır. Kişi güç, kontrol ve statü elde etmek için çabalar. Ruhsal konularla ilgilendiğinde birey “Yaşamın amacı nedir?” yerine “Bu amaca ulaşmanın bana ne yararı var?” tarzında soru sorar. Bu aşamada birey varoluşun metafiziksel ilkelerini anlayabilir fakat bu bilgileri eylemlere dökmek için fazla motive olmaz. Bilgi ve bilgelik arasında önemli bir fark vardır; Bilgi doğru enformasyondur; bilgelik ise onun belirli hayat koşullarında nasıl kullanıldığını bilmektir. Bu aşamada meditasyon yaşamı zenginleştiren yararları için uygulanabilir. Düzenli uygulama sayesinde birey kendisinin, başkalarının ve dünyanın yararları için yeteneklerini kullanmaya başlar.

4. Aşama, Üstün Bilinç:

Bu aşamada farkındalık fiziksel ve zihinsel sınırları aşar ve ruhsal benliği bedensel benlikten ayırt etmeye başlar. Bireyin ruhsal uyanışı ve spiritüel tekamülü hızlanır. Zihinsel süreçler, hayal ve illüzyonlar aşılmaya başlandığı için zekaya ait güçler uyanmaya başlar. Sezgisel yetenekler çok daha belirgin olur. Bu aşamada insan gerçek bir Yoga Üstadı’nın değerini anlamaya başlar. Üstadın rehberliği altında geriye kalan bedensel ego hissinin çözülüp dağılmasını sağlar ve bilincin daha genişlemiş hallerini deneyimler. Bu aşamada birey ideal bir öğrenci olup hızla öğrenir ve öğrenileni etkili biçimde uygular.

5. Aşama; Kozmik Bilinç:

Bu aşamada Yoga sayesinde beden ve zihin o kadar arınıp saflaşır ki bilincin genişlemiş halleri artık normal olur. Ruhsal özün varlığı gerçeğinin algılanması birlik farkındalığını sağlar. Spiritüel tekamülün ilk aşamalarında birey bir tür bilinç hali deneyimler, yani genel yaşam içinde aşkın realitelerin de algılanması ve bu realitelerin bilgisi ortaya çıkar. İnsan kozmik bilinçte sabitleştiğinde bu bilincin her yerde olduğu, her şeye gücünün yettiği ve her şeyi bildiği farkındalığı kalıcı olur. Meditasyon hali artık kendiliğinden oluşur ve odaklanma aşkın düzeylere doğru serbestçe akar. Hayat, doğa olgularının tam desteği ile bencilliğin ötesine geçerek yaşanır. Arzular çaba harcamadan gerçekleşir, istekler doyuma ulaşır ve ihtiyaçlar kolaylıkla karşılanır. Ölüm, boşluk ve yok oluş gibi sınırlayıcı kavramlar kaybolur. Sınırsız yaşam gücü ve koşulsuz sevgi ortaya çıkar.

6.Aşama Bütünleşmiş Bilinç:

Bu aşamada tanrı olarak bilinen Öz Kaynak’ın realitesi algılanır. Öz Kaynak kendisinden evrenlerin ve ruhi varlıkların yayıldığı tek tezahür ettirici Güç, Varlık, Temel, Varoluştur. Bu aşamada ruhsal uyanış daha da hızlanır. İçgörüler ortaya çıkar ve zeka gücü deneyimlerin de geçerli kıldığı evrensel bilgileri sağlar. Bu aşama öğrenmekle ilgili en arınmış zekasal yeteneğin de ötesindedir; bu aşamada bilinmeyen algılanmaya başlanır. Yani genellikle öğrenme sürecinde bilgi önce sezgisel olarak idrak edilir ve sonra doğrudan tecrübe edilir ve gerçekleştirilir. Bu aşamada bireyin farkındalığı açık olur ve kişi kendiliğinden en sağlıklı yaşam tarzına uyum sağlar. Spiritüel tekamülün ilk aşamalarında birey dünyevi hayalleri ve yanılsamaları zihinden silmek için Yoga tekniklerini her gün uygulamalıdır. Bu aşamada ise düzenli uygulama kendiliğinden gerçekleşmektedir.

7. Aşama; Aydınlanmış Bilinç:

Bu aşamada saf varoluş yani mutlak, değişmeyen gerçeklik hali meydana gelir. Maddi, astral, nedensel düzeylerden Öz Kaynak düzeyine kadar bilinç birliği kusursuzca gerçekleşir ve tam spiritüel bilgeliğe ulaşılır. Bu aşama temellenince deneyimlenecek hiçbir şey bulunamaz ve bilinecek başka hiçbir şey kalmaz. Bu evrende tamamen aydınlanmış ruhi varlıklar dünyada sadece spiritüel tekamül ile ilgili görevlerini icra etmek ve diğer ruhi varlıkların spiritüel tekamülüne yardımcı olmak için yaşarlar.

Dhyana Meditasyon Kitabından Alıntıdır

Büyük Üstad Paramahamsa Yogacharya Maha Yogi Akif Manaf

14 Mayıs 2016 Cumartesi

Negatif Düşünce ve Pozitif Düşünce

Kendinizi zihnin negatif yönüyle ve düşünceleriyle özdeşleştirmemelisiniz. Bunun için zihni kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Zihni kontrol edince bilincin merkezi ortaya çıkacaktır. Siz tüm acılardan özgür olmak istiyorsunuz ama zihnin gücünü anlamıyorsunuz. Zihinden özgürleşmek için zihnin gücünü ve negatif yönünü anlamanız gerekiyor.

Zihin hem yıkıcı hem de yapıcı olabilir. Birey kendini zihnin yıkıcı yönüne kaptırınca kendisini kötü, çirkin, kirli, iğrenç ve yalnız hisseder. Birey kendinin kim olduğunu idrak edemez ve gerçeklere kör olur. Birey korku dolu olduğu için gerçeği görmek istemez ve kendini suçlar.

Kontrolsüz, negatif ve pasif düşünceler zararlıdır. Düşünce tarzının fiziksel hastalıklarda büyük rolü var. Birçok hastalık için tedavi yoktur çünkü birey onları zihninde yaratmıştır. Birçok psikosomatik hastalık böyledir.

Birey zihninde sorunlar yaratır ve bu sorunlar hastalıklara neden olur. Bu yüzden hastalıkların çoğu kişinin kendisi tarafından yaratılmıştır. Psikosomatik hastalıklarda negatif düşünce ve duygular yüzünden fizyolojik ve biyolojik reaksiyonlar değişir.

Zihinde birçok çatışma varsa bu çatışmalar devamlı olarak sinir sistemine zarar verir ve birey acı çeker. Zihni anlamak için düşünceleri anlamak gerekir. Düşünceleri anlamak için duyguları anlamak gerekir, çünkü düşünceler duygulara dayanır.

Düşünce biçimleri hastalıkların meydana gelmesinden sorumludur çünkü birey düşünce kalıplarıyla kontrol edilir. Düşünce kalıpları zihni, zihin ise kişiyi etkiler. Negatif düşünceler insanı depresyona sokar, pozitif düşünceler ise ilham verir.

Birey bir düşünceye takılınca kendini bu düşünceyle özdeşleştirmeye başlar, gerçeği ve kendini unutur. Bu düşünceler negatifse bireyin tüm hayatı altüst olur. Yoga teknikleri sayesinde birey bu negatiflikten kurtulabilir.

Yoga teknikleri aracılığıyla birey düşünceleri kontrol edebilir ve düşüncelerin negatif yöne kaymasını önleyebilir. Pozitif düşünceler üretebilir ve zihni pozitifleştirebilir. Daha sonra birey kendi ürettiği negatif düşüncelerle kontrol edildiğini ve bu yüzden de mutsuz olduğunu anlayacaktır.

Büyük Yoga Üstadı Akif MANAF-Samadhi Sınırları Aşmak Kitabından Alıntıdır.

21 Mart 2016 Pazartesi

MULADHARA

(Kök) Çakra:

Muladhara Çakra insan gelişim ve evriminin birinci aşamasını temsil etmektedir. Bu düzey hayvani ve insani bilinç arasındaki sınırdır. Tüm şizofrenler, nevrozlular, deliler, psikopatlar, suçluluk duygusu ve çeşitli komplekslerle boğuşan insanlar enerjilerini Muladhara Çakra merkezinden yükseltememişlerdir. Neticede, dengesiz bir hayat sürmektedirler.

Toplum, din, aile ve arkadaşlar hakkındaki duygu ve tavırlar Muladhara Çakra merkezinde kayıtlıdır. Çocukluk, evlilik ve tüm ilişkilerden kaynaklanan duygular ve kişisel inanç sistemi bu merkezle bağlantılıdır. Duygusal korkular ve beklentiler burada kayıtlıdır. Ölüm korkusu bu merkezin temel psikolojik blokajıdır.

Günümüzde, toplumun çoğunluğunda Muladhara Çakra uyumsuz çalışmakta, dünyanın doğal dengesinin bozulması ve doğal kaynakların sömürülmesi bu bozukluğun belirtisidir. Kendini güvende hissetmeyen insanlar yaşamlarını güvence altına almak amacıyla doğa üzerinde egemenlik kurmaya çalışmaktadır. Temel güven eksikliği yüzünden birey hiddet, öfke ve şiddet gibi savunma mekanizmalarına başvurmaktadır.
Nefret, öfke ve kızgınlık gibi olumsuz hisler enerjiyi bloke ederek kanserlere neden olmaktadır. İnsan inanç sistemini incelemeli ve yararına olmayan inançlardan kopmalıdır. Doğru çalışan Muladhara Çakra sayesinde insan başkalarının inançlarını kendi gerçekliği gibi kabul etmemeyi ve kendi inanç sistemine tutunmayı öğrenmektedir.

YOGA/Çakra Enerji Merkezleri Bilimi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf