25 Ekim 2020 Pazar
İŞVARA PRANİDHANA (Mutlak Varlığı Algılama)
25 Haziran 2019 Salı
Yemek Yemek
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf
5 Mayıs 2019 Pazar
Tekamül İçin
Zihinde devamlı bir huzur ve hoşnutluk haline doğru ilerleme sürecinde en önemli unsur, dengedir. İç ve dış ilişkilerde denge sağlanmalıdır. Bireysel huzur için çabalarken başkalarıyla huzurlu ilişkiler kurmayı ihmal etmemelidir. Birey İçine kapanıp sadece kendi iç dünyasında yaşayarak, dışarıdaki dünyayı ihmal etmemelidir. Aksi halde birey hem başkaları ile ilişki kurmakta zorluk çeker hem de tekamül edemez. Çünkü tekamül için gereken araçlar, dış dünyada bulunur. Kişisel gelişim sürecinde dengesizliğin önüne geçmek için dört unsur göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Bilmek
2. Var olmak
3. Dönüşmek
4. Vermek
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
6 Nisan 2019 Cumartesi
NİRVANA
NİRVANA...
Hırstan özgürleşmiş insanın kendi ebedî özüyle nihai karşılaşmasına "Nirvana" denir. Dünya gezegeninde, insanların kullandığı ilk dilden gelen "Nirvana" kelimesi "ormansız" anlamına gelmektedir.
"Nirvana" veya "ormansız" kelimesi, hiçlik veya boşluk demek değildir. Bu gezegende ilk insanların kullandığı ilk dil dediğimiz lisanda, "Nirvana" kelimesi "hırs ormanının olmadığı hal" yani hırssızlık hali demektir.
İnsan bir kez hırssızlık hâlinde huzuru bulduğunda, bütün rahatsızlıklar, korkular, gerginlikler, endişeler, çatışmalar, kuşkular vs. kaybolur. O zaman insan varoluşun ölümsüzlük kaynağıyla temasa geçer. Bu kaynağı bilen ölümü bilmez.
HIRS Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf
3 Mart 2019 Pazar
Beden Değilsiniz
Ruh bir tartışma konusu değildir, bir oy konusu da değil.Ruh bir farkındalık konusudur.Ve farkındalık "Ben kimim ?" Sorusuyla başlar."Ben kimim ?Bu beden miyim?Bu zihin miyim? Bu düşünceler miyim?,bu eylemler miyim? Tüm bu sorular "Ben kimim?sorusuyla başlar.Kişi sorar :"Ben kimim ?Beden miyim?"Ama eğer kişiye sorarsanız "Bu beden ,kafa ,eller, bacaklar kimin?""Benim bedenim,benim kafam ,benim elim ,benim bacaklarım " diye cevap verir."O zaman sen kimsin?" diye sorarsıınız.Kisi düşünmeye baslar çünkü kim olduğunu bilmiyor.
Yani beden sizin ama siz kimsiniz? Bedenin sahibi olan kim? Bedenin içinde bulunan ebedi ruhi varlık O ben dediğiniz ,"benim bedenim "dediğiniz unsur sizsiniz,yani ruhi varlıgınızdır.Bedenin sahibisiniz.Ama beden değilsiniz...
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF
1 Mart 2019 Cuma
Gerçek Sevgi
Gerçek sevgi uyanınca o sadece akacak konuşman gerekmiyor bunu anlatmaya söz bulamayacaksın. Kelime yok sevginin tarifi yok. Ve sen onu içinde hissetmeye başlayınca onu tarif edemeyeceksin. “Ben seviyorum” diyemeyeceksin. Bu kelimeler o kadar basit ki o sendeki gerçeği anlatmayacak, anlatmak istemeyeceksin anlatman gerekmeyecek. Sadece içinden akacak o sevgi. Gerçek sevginin kanıta ispata ihtiyacı yok. Sen gerçekten sevince bunu sormak gerekmiyor bunu söylemende gerekmiyor. O gerçek sevgi akışı olunca sadece var oluyor o varoluşun kendisidir. İspatlamak sorgulamak kanıtlamak gerekmiyor. Ama ne zamanki kendini veya başkasını sevginin kanıtı peşinde görürsen o sevgisizlik demektir. Sevgiyi bilmiyor o yüzden onun kanıtını arıyor.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
Varoluş Çoşku Dolu Kozmik Bir Danstır
Varoluş coşku dolu kozmik bir dans,bir oyun, bir kutlamadır. Ama insanlık bunu unutmuş ve kendi ürettiği kavramların tutsağı olmuştur.
Kurdugu hapishanede sürekli dans edip şarkı söylemek abes geliyor.
Herkes ciddi olmalı, köle gibi çalışmalı ve acı çekmelidir.
Buraya tüm dünyayı koşulsuz sevgi, nedensiz coşku, kahkaha ve kozmik dansla doldurmak için geldik.
İnsanlığa varoluşun bir kutlama olduğunu hatırlatmak gerekir. Hayat bir ceza veya bir sınav değildir ve siz günahkar değilsiniz.
Var olmak bir ödüldür ve ödül koşulsuz sevgi ve nedensiz coşkudur.
Olgunluk Nedir ve Nasıl Olgun Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF
Beklentiler
Beklentiler, iki tarafı da yanan bir dala benzemektedir. Nereye kaçarsan kaç ateşle yüzleşeceksin. Tek çare dalı bırakmaktır. Tıpkı bunun gibi beklentiler gerçekleştiğinde kişi sıkılır, gerçekleşmediğinde ise hayal kırıklığına uğrar. Yani her iki durumda da huzur yoktur.
Beklentiler gerçekleşmeyince kişi kendini sömürülmüş, kandırılmış, reddedilmiş gibi hisseder. Sanki yaşam ona komplo kuruyormuş gibi bir izlenim edinir. Sanki yaşamın üvey evladı gibi kendisini evinde hissetmez. Sonuç olarak kişi hem kendisine hem de yaşama yabancılaşır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
23 Şubat 2019 Cumartesi
Prana Vidya
PRANA VİDYA (Biyoenerji Bilimi) hakkında bilgi üç yolla kazanılabilir:
1. Gerçek Yoga Üstadından
2. Orijinal Yoga tekniklerinin uygulanmasıyla
3. Konu ile ilgili bilgi ve tecrübeleri anlatan kitaplar aracılığıyla
Bu yollardan birincisi en üstündür.
PRANA, evrendeki her şeyi canlandıran yaşam enerjisidir. Bilinçli dünyada tüm hareketlerden Prana sorumludur. Tüm tıp sistemleri, bu enerjiyi tam şekilde anlamasalar dahi, Prananın herhangi bir yönü sayesinde çalışmaktadır. Prana Vidya Orijinal Yoga Sistemi’nin bir parçasıdır. Prana Vidya, bedendeki süptil enerjilerle çalışma tekniklerini içermektedir. Öyle ki, bu teknikler Prananın ne olduğu ve nasıl çalıştığına dair bilimsel prensiplere dayanmaktadır. Pranayı çalıştırmadan Yoga yolunda ilerlemek imkânsızdır.
İNSANOĞLU bu dünya gezegenine aittir, dünya toprağındandır. İnsan hem fiziksel düzeyi aşan ruh ve zihne, hem de dünyanın doğal güçlerine cevap veren ve onlarla etkileşen bedene sahiptir. Prana Vidya çalışmalarının amacı yalnız sağlık, fiziksel ve zihinsel enerjilerin dengesi değildir, aynı zamanda duygusal dürtüleri kontrol etmek ve zihinsel gücü artırmak için tüm sinir sistemini temizlemektir. Böylece zihin insandaki yüce ilahi doğanın, evrimsel dürtünün çağrısına daha duyarlı hale gelir.
YOGA/ PRANA VİDYA Biyoenerji Bilimi
Büyük Üstad Akif Manaf
21 Şubat 2019 Perşembe
Sürüyü Kontrol Etmek Kolaydır
“İnsanları sürü haline getirmeye çalışıyorlar çünkü sürüyü kontrol etmek çok kolaydır. Bütün sosyalleşme araçları, televizyon, internet, reklam, basın vs insanları hipnotize edip sürü haline getirmek için kullanılmaktadır. Herkes doğar doğmaz çevresi tarafından hipnotize edilmektedir. Kişi her şeyin onun iyiliği için yapıldığı, onun yararına olduğu konusunda hipnotize edilir. Birey olup bitenlerden hoşlanmasa da çevrenin baskısı yüzünden hipnotize edilmeyi kabul eder.
Çoğu insan hipnotize edildiğinin ve bir köle haline getirildiğinin farkında bile değildir. İnsanlar her şeyin kalıcı olduğu şeklinde hipnotize edilir. Bu hipnoz yüzünden de geçici yaşamı kalıcı bir hayat kılıfına sokmaya çalışır. Aslında birey ölümsüzdür ama ölümlü beden içinde olduğu için hayatı kalıcı değildir. Eğer birey hipnozdan çıkarsa, ölümsüz olduğunu anlar ve geçici olan hayatı ciddiye almaz. Bu ise sürü psikolojisinin sonu demektir. İşte çıkar grupları bunun olmaması için uğraşmaktadır. Çünkü toplumsal beyin yıkama ve hipnoz sürdüğü müddetçe, birey aydınlanamaz ve ölümsüz doğasını anlayamaz.
Bunun devam etmesi için her türlü yapay öğreti ve gerçekdışı inanç kullanılmaktadır. Ebedi ölümsüz varlık ölümlü bedende bulunduğu için kendisinin ölümlü olduğunu düşünür ve ölümden korkar. Korku başka bir kontrol aracıdır. Ebedi yaşama inananları bile cezalandırıcı tanrı ve cehennem azabı ile korkuturlar.
Sır şu ki, korku aracılığıyla insanların beyinlerini yıkayıp onları her şeye inandırmak mümkündür. Gerçekdışı inançlardan biri de “ölüm” inancıdır. Doğan her şey öldüğü için avam insanlar da öleceklerine inanmaktadır.”
Sır Nedir ve Nasıl Algılanır?
Büyük Üstad Akif Manaf
Duyu ve Zihin Kontrolü
Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolaydır, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.
Yoga Nedir Ne Değildir- Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
Meditasyonun Temeli
Özverili hizmet meditasyonun temelidir. Özverili hizmet olmadan meditasyon İMKANSIZDIR. Pozitif düşünce ve kendi çıkarlarını düşünmeden topluma hizmet, günlük yaşamda gerçekleşmelidir. Peki, özverili hizmet nedir? Orijinal Yoga Sistemi'ni insanlara aktarmak en yüksek özverili hizmettir. Özverili hizmet sayesinde birey bağımsız ve beklentisiz eylemde bulunmayı öğrenir. BİREY VERDİĞİ EMEĞİN MEYVELERİNDEN FERAGAT ETMEDİĞİ SÜRECE MEDİTASYON İMKANSIZDIR. Eylemlerden bağımsızlık arttığında dünyevi faaliyetlerden etkilenmemek de kolaylaşır. O zaman meditasyon sırasında gözler kapanınca zihin sakin ve içedönük kalır.
Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
18 Şubat 2019 Pazartesi
Devrimsel Uyanış
“Bir insanın Mutlak ile temasa geçmesi için O’na gitmesi gerekmiyor, sadece devrimsel uyanış yaşaması yeterlidir. İçsel devrim bireyi uyandıracak ve arayışın yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Sadece varlığına devrimsel bir tohum ek: “Devrimi gerçekleştireceğim ve hiçbir şey bana engel olamayacak” de. Birdenbire içsel devrim gerçekleşecek ve devrimsel gerçeğe uyanacaksın. O zaman devrimsel değişime şaşıracaksın. Devrimi gerçekleştirmek için sadece güçlü bir arzu olmalıdır. İşte o zaman devrimsel mucize gerçekleşecektir. Devrimin hızlanması için içtenlik, dürüstlük ve samimiyet son derece önemlidir. Tüm içtenliğinle: “Devrimi gerçekleştireceğim” de. Bunu söylerken içten ol! İçten içe kuşkulanıp durma. Olumsuz düşünceler devrimi engeller. Kendine güven- içsel devrim gerçekleşecektir. Ayrıca metafizik uykuda devrimin gerçekleşmesini dile ve “devrim gerçekleşti” de. Eğer insan devrimsel bir uyanış için eksiksiz arzuya sahipse, devrime uyanacaktır. Dünyasal bir uykuda bulunmaya karar veren bireydir ve bu uykudan devrimsel uyanış sayesinde çıkabilecek olan da bireydir.”
Devrim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Büyük Üstad Akif Manaf
17 Şubat 2019 Pazar
Maha Prana
Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
Beş Element
Orijinal Yoga Sistemine göre tüm yaratılış Pança-tattva olarak adlandırılan beş temel element sayesinde tezahür etmekte ve yaşamını sürdürmektedir. Tüm evren bu beş elementten oluşur. Orijinal Yoga Sistemi metinlerine göre beş element evrensel zihinden, zihin Prana denen evrensel kozmik enerjiden ve kozmik Prana üstün bilinçten ortaya çıkmaktadır. İnsan beyni aynı kozmik elementlerden oluştuğu için elementlerin nitelikleri beden ve zihnin doğasında vardır. Bu elementlerin etkisi o kadar süptildir ki insanın tüm yaşam biçimini ve sürecini etkilemektedir. İnsanın yaptığı ve düşündüğü her şey beş elementin etkisi altındadır. Bu beş element toprak, ateş, hava ve eter olarak bilinse de, onlar fiziksel veya kimyasal element olarak anlaşılmamalıdır. Pança-tattva denen olgu beş temel elementin enerjisel düzeydeki süptil titreşimsel tezahürüdür. Bunlar belirli bir renk, ses ve titreşim şeklinde tezahür etmektedir. Her element bedeni ve bedendeki enerji akımlarını etkileyen belirli bir enerjisel frekansa sahiptir. Enerjinin belirli titreşimi belirli ses, renk ve ışık üretir. Bu belirli titreşim, renk ve ses belirli bir elemente işaret etmektedir.........
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
15 Şubat 2019 Cuma
Kölelik
Fiziksel düzeyde iki tür kölelik var: bedenin köleliği ve beden köleliği. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu, bedenin köleliğidir. Veya insan kendi bedeninin kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Başkasının kölesi olmaktan kurtulmak daha kolaydır ama kendi bedeninin kölesi olmaktan kurtulmak zor bir iştir. Çünkü genelde insan bunun farkında değildir. Bir başkasının kölesi olmak özel bir durumdur ve herkes bunu yaşamaz ama kendi bedeninin kölesi olmak herkes için geçerlidir.
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur- Akif Manaf
14 Şubat 2019 Perşembe
Sahip Olmak
Etrafına bak: herkes elindeki şeyleri korumak için çabalıyor. Genel insanın tüm hayatı sahip olduğu şeyleri korumak için çabalamaktan ibarettir. Bu korunma çabaları korkulara neden oluyor-kaybetme korkularına. Ama sonuç olarak ölüm gelip her şeyi alıyor. Bu nedenle insanlar ölümden korkuyor ve ondan nefret ediyor. Çünkü ölüm gelip sahip olduğu ve hayatı boyu koruduğu her şeyi alacak. Ölüm en büyük hırsızdır. Ve bu hırsız hiç bir yasa tanımaz ve yasalar ona hiç bir şey yapamaz. Ölüm evrensel yasalara uyar. Ölüm yasadışı sahip olduğun her şeyi senden alır çünkü bu dünyada gördüğün hiçbir şey sana ait değil. Sen yanılgı içinde olduğun için kendini onların sahibi ilan ediyorsun. Ölüm ise gelip sana kimin sahip olduğunu hatırlatır ve gösterir.
Korku nedir ve nasıl korkusuz olunur.
Büyük Üstad Akif MANAF
Aşk Şehvetin Tam Tersidir
“Aşk şehvetin tam tersidir. Şehvet başkası aracılığıyla daha çok almak ve mutlu olmak, aşk ise başkası aracılığıyla daha çok vermek ve mutlu etmektir. Sonuç olarak şehvet kendine aşk ise başkasına hizmet etmektir. Amaç, şehvet olayında kendini aşk olayında ise başkasını mutlu etmektir. Aşk olayında saygı ve sevgi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Şehvet olayında ise ne saygı ne de sevgi vardır. Bu nedenle gerçek aşk olayında acı çekmek veya çektirmek mümkün değildir. Gerçek aşk acı çektirmez tam tersi zevk verir. Aşk sayesinde aşıklar birbirlerini koşulsuz sevgi aracılığıyla zenginleştirir. Aşk zenginleştirir şehvet ise tüketir. Şehvet tüketici bir duygudur. Şehvet yakıcı bir duygudur ve bireyin tüm iyi huylarını yakıp yok eder. Aşk da yakıcıdır fakat aşk insanın tüm kusurlarını yakar ve onu kusursuz yapar. Aşk ateşi arındırıcı şehvet ateşi ise yok edicidir.”
Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır? KİTABI
Büyük Üstad Akif Manaf
Doğum Anıları
Yoga teknikleri sayesinde birey doğum anındaki anıları ve izlenimleri canlandırabilir. Annenin karnından çıkış ve dış dünya ile yüzleşme ilk izlenime neden olur. Ne yazık ki ilk izlenim genelde hoş bir izlenim değil; bu güvenlik izlenimidir. Bebek rahat, sıcak, korunaklı ve güvenli bir yerden anlamadığı yabancı bir dış dünyaya gelir ve sıcak olmayan, rahat edemediği bir yerde, soğuk rüzgara maruz kalır. Bu yeni doğmuş bebeğin ilk izlenimidir. Bu, doğru bir izlenimdir. İnsan hayatında alınan ilk ders güvensizlik izlenimidir ve Muladhara Çakra merkezinde oluşan ilk blokajdır. Bu noktadan hayat devam eder. Eğer tohum kötü ise bitki de sağlıksız olacaktır. İnsan dünyaya ilk geldiğinde içine güvensizlik tohumu ekilmiştir..................
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
13 Şubat 2019 Çarşamba
İki Tür Gerçeklik
İki tür gerçeklik mevcuttur:
1. Ritam yani geçici
2. Satyam yani kalıcı
Ritam geçici, değişken, dönüşen, gelişen ve daimi olmayan gerçekliktir. Satyam ise kalıcı, sabit, değişmez, mutlak, ebedi ve daimi olan gerçekliktir. Evrenin tezahüründe enerji Satyam düzeyinden Ritam düzeyine geçmektedir. Yani ebedi ruh geçici madde ile temasa geçerek fani bir beden almaktadır. İnsan aydınlanınca enerjinin hareket yönü değişir. Yaşam enerjisi Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru hareket etmeye başlar. Enerji, bireyi bir deneyim seviyesinden diğer deneyim seviyesine iter. Bu arada zihin de Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru ilerlemeye başlar.
Fakat gerçek bir dönüşüm yaşamak için birey Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli olarak uygulamalıdır. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey sürünen çirkin tırtıldan göklerde uçan muhteşem kelebeğe dönüşür. Birey gerçek doğasını unutunca beden ağacında sürünen tırtıla benzer. Ancak Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey ebedi ölümsüz doğasını hatırlayınca muhteşem bir kelebeğe dönüşür.
YOGA/Dharana Konsantrasyon
Büyük Üstad Akif MANAF