<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






15 Mayıs 2019 Çarşamba

Yoga Academy'e Yapılan Saldırılar

Ego hastalığı çok zor tedavi edilen bir hastalıktır. Birey bencillikten kurtulmak ve iyileşmek istemezse asla sağlıklı olamaz. Bencillik onu yiyip bitirecek ve tüm hayatını zehir edecektir. Bencil insan sevinemiyor, gülemiyor ve mutlu olamıyor. Ama en önemlisi asla olgunlaşamıyor.Tıpkı bunun gibi kıskanç, cahil ve bencil kişiler Yoga Academy'yi kıskanıyor ve başarısına dayanamıyor. Hakaretler, iftiralar ve dedikodular üretiyorlar. Yoga Academy'yi ellerinden geldiğince engellemeye çalışıyorlar ama nafile. Hiçbirşey yapamıyorlar. Tam tersi her alçakça saldırı Yoga Academy'nin daha da güçlenmesini ve büyümesini sağlıyor. Ürettikleri her bir engel gelişim aracına dönüşüyor, çünkü Yoga Academy insanlık için çalışıyor ve kimse onu engelleyemez.Bu negatif ve kıskanç kişilerin zihinleri şeytanın çalışma alanıdır. Eğer "şeytan" denen bir şey varsa o da onların negatif zihinleridir. Negatif şeytani zihinleri her gün yeni dedikodular üretiyor. Duyduklarımıza inanamıyoruz. Ama paradoksal olarak tüm şeytani çabaları Yoga Academy'nin yolunu daha da açıyor.
BÜYÜK YOGA ÜSTADI AKİF MANAF
OLGUNLUK NEDİR VE NASIL OLGUN OLUNUR? Kitabı

Bedenler Ne İçin Kullanılır

Milyarlarca insan bilinçsizce bu bedeni kullanıyor hiçbir şeyin bilincinde değil. Bu beden ne için, bu bedenle ne yapmalı, onu nasıl kullanmalı, ne için kullanmalı. İnsanlar sürekli soruyor neden geldim veya O beni neden yarattı? Bunun cevabını arıyorlar bulamıyorlar. Bedenle ne yapacağını bilmiyor ve gereksiz rastgele şeyler yapıyorlar. Bu müthiş makineyi sadece bozuyor. Yüz binlerce insan gece kulüplerinde, barlarda, restaurantlarda oturup ne yapıyorlar? Bedenlerini bu müthiş makineyi öldürmekle meşguller. Et yiyorlar, alkol içiyorlar, uyuşturucu alıp deli gibi orada tepiniyorlar. Ondan sonra sabah baş ağrısıyla uyanıyorlar. Çok kötü hissediyor. Ama gece iyi hissediyor. İşte bedene ne yapacağını bilmiyor. Bazıları orada bungee jumping yapıyorlar bacaklarına ip bağlayıp atıyor kendini aşağı. Bazıları dalıyorlar okyanusun dibine orada balıklarla oynuyorlar. Ötekiler Everest'e tırmanıyor. Ölüyor orada. Her gün dağcılar ölüyor. Orada donuyorlar, ölüyorlar, hastalanıyorlar, bütün vücutlarını tahrip ediyorlar ama tırmanmaya devam ediyorlar. İşte bilinçsiz insanlar, ne yapacağını bilmeyen, beden ne için bilmeyenler. Ne için bu beden? Bir oyun için. Ya bunu kural dışı oynayıp bedeni tüketip acı çekeceksin, ya da kurala göre oynayıp artık kendi kararlarını vereceksin, özgürleşeceksin. Bunun öteki adı bütünlük. Kendinle bütünleşeceksin. Bedeninle bütünleşeceksin, nefesinle bütünleşeceksin, her hücrenle bütünleşeceksin. Ve yalnız bütün olan insan mutlu insan olabilir anlamlı hayat yaşayabilir. Anlam var olmaktır. Neden yaşıyorsun? Var olmak için, varoluşun içinde olmak için, bütünlüğün içinde olmak için.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

Zihnin Çalışma Tarzı

Burada önemli olan zihnin çalışma tarzını anlamaktır. Zihin çok enteresan bir mekanizmaya sahiptir. Ya övgü ya da sövgü arar. ORTALAMA BİR ŞEY ASLA İSTEMEZ! Övgü kişiye kendisini özel hissettirir ve ego tatmin olur. Sövgü de kişinin özel hissetmesine neden olur. Her iki durumda da ego beslenir ve güçlenir. Burada kişinin ne yaptığı önemli olmuyor, önemli olan yapılan şeyin "büyük" olmasıdır: Büyük bir sevap ya da büyük bir günah. Her iki durumda da kişi özel olduğunu hisseder.O yüzden kişi sıradan olan şeyler duymak istemez.

Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür- Akif Manaf

11 Mayıs 2019 Cumartesi

Varolmak İçin Düşünmemek

Çok önemli bir gerçek yaşamak için düşünmek ama var olmak için düşünmemek gerekiyor. Düşünmenin ne olduğunu biliyorsunuz. Şuan bile düşünmeye devam ediyorsunuz. Zihin durmuyor. Orada bir şeyler yapıyor. Doğru mu yanlış mı şu mu bu mu? Kıyaslıyor geçmişte öğrenilen şeylerle durmuyor. Bazen tamamen kopuyor. Sürekli düşünmeye devam ediyorsun. Yaşamak için bu geçerli. Ama var olmak için zihin zihinsel sessizliğe geçecek.Zihin ve zihinsizlik hali. Düşünce halini biliyorsun ama düşünce olmayan hal işte o yeni bir şey. Bütün tekamül araçları seni oraya götürüyor. Ama gelecekte değil, beklemen gerekmiyor. Bu bir an meselesi. Şimdi şuan gerçekleşebilir. Sen özdeşleştirmeyi bırak. Sadece gözlemci ol! Gözlerin açık, kulaklarını da aç ve sadece göz ve kulak ol. Zihin olma. Sadece algı ol! Bir şey üretme. Çünkü zihin üretim demek. Tabi beden bir üretim makinesi o sürekli bir şeyler üretiyor. Düşünce de üretiyor. Ter üretiyor başka şeyler üretiyor. Böyle bakarsan çok da iyi şeyler üretmiyor. Şimdi düşünceler de hep karamsar, eksiklerle, bir şeyleri kazanmakla, olmayan şeyleri elde etmekle ilgili. Düşünceler hep bu yönde. O yüzden de kişi daha düşük yaşam düzlemlerine itiliyor. İtiliyorsun elinde olmadan. Nasıl düşüncesizliğe, zihinsizliğe, sessizliğe varacağız? İşte şimdi şuan sadece gör sadece duy. Başka hiçbir şey olmasın. Yani anlamaya bile çalışma söylenenleri anlamaya çalışma. Çünkü senin bir alışkanlığın var. Zihnini kullanacaksın anlamaya çalışacaksın. Söylenenler senin anlam kazandırman için değil var olman için. Ve var olman için düşünmen gerekmiyor. Dinlemen yeter. Eğer bilgi söz konusu ise onun mükemmeline sahipsin özünde. O hazine senin özünde var. Ama paradoksal olarak ona ulaşmak için söylenenleri düşünmen gerekmiyor, analiz etmek gerekmiyor ve anlaman gerekmiyor. Sadece kalbini aç ve bu bilgi akışını oraya al. Ve o içindeki bilgelik o hazine uyanmaya başlayacak. Bileceksin. Burada önemli bir fark ve önemli bir farkındalık bilmen için düşünmen gerekmiyor. Seni bu şekilde alıştırdılar. Bilmen için öğrenmen gerekiyor, okula gideceksin profesör olacaksın o zaman bileceksin. Hayır. Bu en büyük yanılgı. İllüzyon budur! Bilmen için sürekli düşünmen gerekmiyor. Bilmen için öz varlığına öz bilgeliğine ulaşman gerekiyor. Bilmek bir algı şekli analizin sonucu değil. Buna terimsel olarak sezgi diyoruz. Özüne erdin mi biliyorsun. O zaman göreceksin ki düşünmeye ihtiyaç yok. Ve zihni durduramazsın ona sus deyip susturamazsın. Dilini tutabilirsin iradeni kullanarak hiç konuşmayabilirsin. Bu mümkün. Yemeyebilirsin bu da mümkün. Ama düşünmek irade olayı değil.  Düşünmemek iradi bir şey değil. İradenle düşünceyi durduramazsın.  Düşünmemek, sessizlik, zihinsizliğe sadece enerjiyi yönlendirerek varabilirsin.  Bütün düşünsel enerjiyi gözleme yönlendireceğiz. Bunu bugün yapabilirsin. Çimlere yatıp gökyüzünü gözlemle veya nefesini gözlemle. Düşünceyi bir yere yönlendirmen gerekiyor. Şimdi nefesini düşün. Al ve ver.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

5 Mayıs 2019 Pazar

Medyum

ÖĞRENCİ: Üstadım, benim merak ettiğim bir soru var. Sizin bir kitabınızda aslında cevabını aldım. Yine de sormak istiyorum. Ben şunu merak ediyorum: Diğer evrendeki bazı varlıklar dünyaya medyumlar aracılığıyla bilgi gönderiyorlar. Siz de kitbınızda buna değinmişsiniz. Benim merak ettiğim niye bu varlıklar dünyaya bilgi gönderme gereksinimi duyuyor? Çok mu aptalız? Kendimi sorguladığım diğer bir şey ise, acaba bu bilgiler doğru aktarılan bilgiler mi? Kendimi gene sorguladığım bir başka şey ise, bazı insanlar sırf bu tarz medyum olmak için Amerika’da bunun eğitimini alıyor. Yani ben medyum olayım oradaki bilgileri buraya aktarayım diye. Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

AKİF MANAF: Aslında bu konuda düşünmek bile istemiyorum. (Gülüşmeler). Ama mecburum çünkü bu olay yaygınlaşıyor. Önemli soru. Yaygınlaşan bir olay. Medyum olayı. Birincisi, diğer evrendeki varlıklar dünyaya bilgi gönderemez çünkü evrenler arası bir bağlantı yok. İkincisi, enformasyon aktaran varlıklar kimdir?

“Hayalet” denen fiziksel bedenini kaybetmiş varlıklar. Onlar enerji emmek için fiziksel bedene sahip olan kişilerin peşindedir. Kendilerine farklı isimler takıyorlar. Bazıları uzaydan geldiklerini, bazıları ise uzaylı olduklarını söylüyorlar.

Bazıları kendilerine melek veya peygamber ya da Tanrı diyorlar. Aslında siz ne bekliyorsanız onlar onu söyler çünkü onlar zihninizi okuyabilir. Kişi der ki, “ Tanrım, bana cevap ver”. Ve birden gaipten cevap gelir.

Kişi diyor ki: “ Tanrım, beni duyuyor musun?” Ve cevap geliyor. “Duyuyorum.” “O zaman bana cevap ver.” O da cevap veriyor. Al sana cevap. Onun istediği cevap. Bunların hepsi “hayalet” dediğimiz varlıklardır.

Onlara hayalet diyoruz - fiziksel bedeni olmayan varlıklar. Onlar bu düzeyde artık doğmak istemez ve doğamaz. Karma yüzünden yeni beden alamaz, ama enerjiye ihtiyaçları olduğu için buradaki canlı insanlarla, bedenlenmiş ruhi varlıklarla iletişime girmeye çalışıyorlar.

Ve iletişim kurmak için onları algılayabilecek veya onları duyabilecek kişileri bulup onlara enformasyon aktarıyorlar. Astral düzey zihinsel olduğu için onlar sizin zihninizdekileri algılıyorlar.

Onlar zihninizdeki düşünceleri algılıyorlar. Ve ona göre de enformasyon aktarıyorlar. Tabi o varlıklar, çoğunlukla, bu düzeydeyken metafizik konularla uğraşan kişilerdir. Enformasyon peşinde olan “çok bilmişler” dediğimiz, onlardır.

Onlar bir daha burada doğmuyor. Ama buradakilerle iletişim kurmaya devam ediyor. Sonra da o harmanlanmış enformasyonu bir öğreti şeklinde aktarmaya başlıyor.

Bu tür varlıkların bilinen örnekleri var ve bir yığın da bilinmeyen örnekleri var. Sonra tabi bu artık moda oldu. Amerika’da artık herkesin bir medyumu var. Sonuçta medyumluk bir kazanç kaynağı da oldu.

Medyumluk kitapları ardı ardına çıkıyor. Eğer siz o kitapları okuduysanız artık onları çöpe atın. Ama eğer zaten okumadıysanız hiç okumayın, zihniniz çöple dolmasın. Çöp bu; kokuşmuş bir çöp.

Hayaletlerin aktardıkları sadece çöptür, ama eğer okuduysanız hatırlayabilirsiniz; o kitapları, o verilen şeyleri okuyunca ilginç gelebilir. Ama somut bir sonuç yok.

Varacağınız bir nokta yok. Sadece enformasyon akışı var. Aslında aktardıkları bilgi değil, enformasyondur ve o enformasyonun içinde harmanlanmış dezenformasyon da var. Bütün o medyumlar tarafından aktarılanların en fazla %10’u enformasyon, %90’ı ise dezenfermasyon yani yanıltıcı enformasyondur.
Onlara bilgi demiyoruz. Onlar sadece ilgi çekmek için aktarılır. İnsanların: “Vay be” demesini sağlamak için ve bu şeylerin daha da içine çekilmeleri için çok ince ayarlı dezenformasyonlar üretilir.

Ama bilin ki hayaletler kolektif zihinsel alanı okuyabildikleri için ilgi çekici enformasyonları harmanlıyorlar. Etkili bir şekilde ilgi çekmek için bunu yapıyorlar. Onların maksadı size yardımcı olmak değil.

Fakat çoğu sizi kurtarmak için, sevgi vermek için, bu gezegenin başka boyuta geçmesi için, bilincin yükselmesi için vb. şeyler için geldiklerini söylerler. O açıklamalar sadece bir yığın palavradan başla bir şey değildir.

Onların hiçbiri gerçek değil. çünkü o varlıklar bunların hiçbiriyle ilgilenmiyor. Sadece sizin enerjinizi emmekler ilgileniyorlar. Sizin enerjinizi alıp kullanmak için, beslenmek için bunu yapıyorlar.

Çünkü, bu düzeyde her şey beslenmekle ilgili. Beslenmek. Bu medyumculuk olayının gerçeği budur. Bu olayın özü budur. Bu varlıkların enformasyon ve dezenfermasyon aktarma nedeni enerjiyle beslenmedir.

Eğer o kitapları okuduysanız, söylediklerimin gerçek olduğunu göreceksiniz. Okumadıysanız hiç okumayın, ama yine de ilginizi çekerse birkaç sayfa okuyabilirsiniz, hemen dezenfermasyon olduğunu anlayacaksınız.

Sadece ilgi çekmek için verilen dezenfermasyon. Ayrıca eğer bizim kitaplarımızı okuyorsanız, bu konuda sistematik olarak kendinizi eğittiyseniz o dezenfermasyonu net bir şekilde göreceksiniz.

Çok net, çok açık göreceksiniz. Yani nasıl harmanlanmış, nerden alınmış, ne eklenmiş, nesıl insanların ilgisini çekmek için yapılmış aktarımlar olduğunu anlayacaksınız. Sonuç olarak tüm bu medyumculuk olayı hiçbir yere vardırmayan zaman ve enerji kaybıdır.

AKİF MANAF, ASSOS, EKİM 2013 SOHBETİ

Tekamül İçin

Zihinde devamlı bir huzur ve hoşnutluk haline doğru ilerleme sürecinde en önemli unsur, dengedir. İç ve dış ilişkilerde denge sağlanmalıdır. Bireysel huzur için çabalarken başkalarıyla huzurlu ilişkiler kurmayı ihmal etmemelidir. Birey İçine kapanıp sadece kendi iç dünyasında yaşayarak, dışarıdaki dünyayı ihmal etmemelidir. Aksi halde birey hem başkaları ile ilişki kurmakta zorluk çeker hem de tekamül edemez. Çünkü tekamül için gereken araçlar, dış dünyada bulunur. Kişisel gelişim sürecinde dengesizliğin önüne geçmek için dört unsur göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Bilmek
2. Var olmak 
3. Dönüşmek
4. Vermek
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Düşünce

Düşünce, insanın sahip olduğu büyük bir servettir. Düşünce, doğuştan gelen hakkınızdır; insanın içinden gelen bir büyüdür. Bu büyülü gücü insan bilinçsizce kullandığı için, düşünce meditasyona engel olur, oysa meditasyon, düşünce yeteneğinin gelişmesine yardımcı olur. Aslında meditasyon düşüncenin karşıtı değil dostu ve arkadaşıdır. Meditasyon yanlış olanın düşünce değil, düşüncenin kontrolsüzlüğü olduğunu gösterir. Yoga eğitimi almamış bir kişinin düşünceleri, ona hizmet etmek yerine karmakarışık hale gelerek ona hükmeder. Meditasyon, çamur gibi olan ve berraklığı yok eden kontrolsüz düşünceleri kontrol etmeye yardım eder, zihinsel bulanıklığı giderir, dengenin yeniden kurulmasını ve düşüncelerin daha verimli olmasını sağlar.
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf 

2 Mayıs 2019 Perşembe

Yaşlanmayı Durdur

Bedendeki biyolojik enformasyonun iki bileşeni vardır:
1. Niyet - 2. Dikkat

İlk şey niyetin ortaya çıkmasıdır sonra da dikkat gereken şeye verilir; örneğin önce kolun kaldırılmasını niyet ediyoruz sonra da dikkati kola veriyoruz. Eğer niyet edip kolunuzu kaldırabiliyorsanız, o zaman biyolojik saatinizi de yeniden ayarlayabilirsiniz.

İnsan bedeni enformasyon ve enerji ağıdır, bu da demektir ki bedeninizi istediğiniz şekle sokabilirsiniz. İnsanlar toplum tarafından kaçınılmaz olarak yaşlanacaklarına inandırılmışlardır, bu nedenle de yaşlanarak öleceklerini beklemektedirler. Beklenti her zaman sonucu belirler…

İnsanların biyolojik yaşın tersine çevrilebilir bir fenomen olduğunu bilmeleri çok önemlidir. Biyolojik yaşlanma belirli yaşlanma işaretleriyle ölçülmektedir. Bunlar kan basıncı, kemik yoğunluğu, beden ısısı ayarı, yağ oranı, aerobik kapasitesi, kolesterol oranı, kas kütlesi ve gücü, şeker toleransı, cinsel hormon düzeyi, görme ve işitme kapasitesi, bağışıklık işlemi ve deri kalınlığından ibarettir.

Orijinal Yoga Sistemi sayesinde bu yaşlanma işaretleri geri çevrilebilir ve biyolojik saatinizi yeniden ayarlayarak yaşlanmayı yavaşlatabilirsiniz.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "YOGA: Dhyana - Meditasyon" kitabı