<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






yoga akademi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoga akademi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Sen olmadan da...

Yüksek bir yere çık ve etrafı oradan gözlemle. Hayat sen olmadan da devam ediyor. Sen katılmasan da hayat devam edecek. O zaman koşuşturmanın ve kendini yıpratmanın ne anlamı var? Bu soru uyanışa neden olacaktır. Hayatın sensiz de devam edebileceği gerçeğinin farkına vardığında varlığının uzun zamandır ihmal edilmiş boyutunu keşfedeceksin.

Bu, dünyaya ait olmayan boyuttur. Metafiziktir, o yüzden dışarıdayken fark edilmezdir. Dünyayı dışarıda bırakınca fark edebileceksin. Bir kapı ol ve dünyaya ait olan herşeyin dışarı çıkmasına izin ver. İçeride kalan tam da ihtiyacın olan şeydir. O bütünleşmeni ve olgunlaşmanı sağlayacaktır.

Koşuşturarak ve sözde "iyilik" yaparak bu dünya dönüşemez ve pozitifleşemez. Bu dünyanın pozitif yönde dönüşmesi için insan olgunlaşmalı ve evrensel titreşime akort olmalıdır. Olgunlaşan her birey toplumun olgunlaşmasına neden olacaktır. Dünya bu şekilde pozitif yönde dönüşebilir…

Büyük Üstad Akif Manaf

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Gerçek Yoga

HAFTANIN METNi:

Günümüzde birçok spekülatif, ilginç görünen fakat hiçbir yararı olmayan çalışmalar vardır. Yeni deneyimler peşinden koşturan kişiler bu tür çalışmalara katılarak hem zamanlarını hem de sağlıklarını kaybetmektedir. Bir çalışmayı deneyip sonra da onu yeni biri için bırakmak değerli enerji ve zamanı boşuna harcamak demektir.
Günümüzde insanların kafasını karıştıran iki tür sözde “yoga” çalışması vardır. Birisi Hinduizm tarikatlarının bedavaya düzenlediği sözde “yoga” seansları. Diğeri amatör kişilerin çok ucuza sunduğu yorucu ve sakatlayıcı bedeni zorlayarak yapılan sözde “yoga” dersleri.

Birçok insan senelerce “yoga” adı altında “moga” (sözde yoga) yapıyor. Bu kişiler bir spekülatif uygulamadan diğer spekülatif uygulamaya geçerek, fiziksel ve ruhsal olarak sakatlanarak hiçbir yere varamıyorlar. Yoga adı altında sadece fiziksel egzersizler yapan bireyler kişisel gelişim sağlamadan fiziksel düzeyde takılıp kalmakta ve bu nedenle de egoları şişmektedir. Bu kişiler Yoganın ne olduğunu bildiklerini sanmakta ve yeni bilgilere kendilerini kapatmaktadırlar. Onlara Orijinal Yoga Sistemi’nden bahsedildiğinde negatif tepkiler verirler. Yanlış şeyler yaptıklarını şişmiş egolarına sığdıramıyorlar, bu nedenle de tekâmül edemiyorlar.

Yeni ve farklı uygulamalar heyecan verici olabilir fakat bunun sonu olmaz ve kişi gelişemez. Bu, bir insanın yüz tane kuyu kazıp hiçbir zaman su bulamamasına benzer. Her seferinde birkaç metre kazdıktan sonra yeni bir yerde kuyu kazmaya başlar. Bu nedenle birey doğru uygulamaya iki elle sarılarak sadık kalmalı ve derinlere inmelidir. Birey yalnızca bu şekilde hedefe ulaşabilir.

İnsan zekâsını kullanarak doğru çalışmayı bulmalı ve düzenli olarak yararını görene kadar devam etmelidir. Uygulama tamamlandıktan sonra yeni bir uygulamaya geçilmelidir. Bir uygulamada ustalaşana kadar azimle devam etmek en iyisidir. Birey biraz ondan biraz bundan yaparsa hiçbir zaman DHARANA (Konsantrasyon) deneyimi yaşayamaz.

YOGA/Dhrana Konsantrasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

20 Nisan 2016 Çarşamba

Ölüm Korkular İzolasyon

İnsan ölümsüz olduğunu bilince kendine güveni artar.İçinizdeki ebedi gerçeklikle ilgili farkındalığınız artınca kendinize güveninizde artacaktır.Ebedi gerçekliğin farkında olmayan cahil insan kendine güvenemez.Çünkü kendinin kim olduğunu bilmez.Bilincinin ebedi kozmik bilinçten kaynaklandığını bilen insan sarsılmaz bir özgüvene sahip olur.

Genelde insan korkularını incelemekten çekinir.Korkmak alışkanlık haline gelir ve yaşamın bir parçası olur, bu yüzden birey korkularını hiçbir zaman incelemez.Korkular incelenmeyince artmaya başlar.Korkularınız incelemek için cesaretli olun.Cesaret bulmak için Yoga tekniklerini hergün uygulayın.

Genelde insan hoşlanmadığı şeylerden kurtulmaya çalışır.Birey gerçeklerden kurtulmaya çalışırken gerilir ve rahatsız olur.Bu, güvensizlik hisssine ve korkulara neden olur.Kendini güvende hissetmeyen kişi kendisini toplumdan izole etmeye başlar.

Kendini toplumdan izole etmeye çalışan kişi çevresinde engeller yaratır ve kimseyle iletişim kurmaz.Bu tür davranışlar özgüven eksikliğine neden olur.Sonuç olarak korkular ve rahatsızlıklar ortaya çıkar.

Samadhi Sınırları Aşmak Kitabı 10.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

Varoluşun Amacı


Son zamanlarda varoluşun amacının bireyin ruhsal tekamülü olduğuna dair yaygın bir yanlış anlayış ortaya çıkmıştır. Bu, yetersiz bilginin ürünüdür. Her şeyden önce, eğer varoluşun amacı ruhsal tekamül olsaydı, o zaman etrafımızda sayısızca çökmüş ruh olmazdı. İkincisi, eğer maddi evren tekamül etme yeriyse, o zaman ruhi düzeyden gelen ruhlar mükemmel değil ve gelişmeye ihtiyaçları var. Bu pürüzlü sonuç iddianın ne kadar mantıksız olduğunu göstermektedir. Gerçek şudur ki, ruhi varlıklar maddi evrene Tanrı'dan bağımsız olarak yaşamak ve Tanrı gibi olmak için gelmektedir. Bu sonuç,''acaba Tanrı olabilir miyim?'' merakından kaynaklanmaktadır.
Maddi evrene gelen ruhlar bu merakı gidermek için eylemlerde bulunur ve Karma ağına yakalanarak Samsara(Doğum-ölüm) döngüsünde dolaşırlar. Bu döngüden kurtulmak isteyen ruhlar ruhsal tekamül araçlarına başvurur ve ruhsal tekamül o zaman başlar. Böylece maddi evren ruhsal
tekamül için değil, meraklı ruhların isteklerini karşılamak için tezahür etmiştir.

Geçmiş hayatlardaki eylemler bireyin şimdiki kişiliğini oluşturmaktadır. Sebep-sonuç yasası olan Karma sürekli bir fenomen olan benliği yönetmektedir. Karma,hem kişiliğin genel özelliklerine, hem de pozitif veya negatif şartlara zemin hazırlamaktadır. Karma yasası
anlaşıldığında, '' masum'' bir çocuğun neden feci bir kazada öldüğü ya da büyüyünce nasıl bir canavara dönüştüğü açıklanabilir. Bu yasa,iyi bir insanın niçin hep acı çektiğini ya da kötü bir kişinin neden başarılı olduğuna açıklama getirir.

Karma hayatın bir yönünü kontrol etse de, insan Yoga sayesinde kendi Karma'sını değiştirebilir, Karma'nın gidişatına müdahale edebilir, karmik tepkilerin tezahür etme şekline etki edebilir ve onlardan kurtulabilir.

Kundalini Evrim Enerjisi 5.kitap.Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

18 Nisan 2016 Pazartesi

Mutluluk

"Mutluluk bir seçimdir; ya sayısız isteklerin peşinden giderek mutsuz olmayı ya da gereksinimlerinizi karşılayarak mutlu olmayı seçersiniz. Eğer şu an mutlu değilseniz, demek ki gerçekleşmemiş istekleriniz var. Kitabı okumaya devam edin mutlu olacaksınız. Mutluluk sakinlik halidir, zihnin hiçbir istekle rahatsız olmadığı haldir.

Mutluluk istek ve acıların olmadığı bir haldir. İstekler mutluluğa değil acılara neden olur. Mutluluk için mücadele etmeniz gerekmez. Mutlu olmak için istekleri bir kenera atıp özünüze odaklanmanız gerekir. Aradığınız mutluluk dışta değil içtedir. Bugüne kadar dış dünya kimseyi mutlu etmemiştir.

Mutlu olmak için kendinizi eğitmeniz gerekir. Kendinizi eğitmek için çabalayınca mutlu olmayı hak edersiniz. Hak etmeye çalışmak kapasitenizi artırmak demektir.
.............."

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf
Yoga/Samadhi Sınırları Aşmak kitabından alıntıdır.

MANİPURA ÇAKRA


MANİPURA ÇAKRA (Karın Çakrası)

Manipura Çakra insanın kişiliğinin, ailesinin, çevresinin ve yaşadığı toplumun etkisi altındadır. Ebeveynlerin kişiye aktardığı mesajlar burada saklıdır. Sosyal beklentiler burada kaydolur. “Ben kimim?” “Başkaları benim kim olmamı bekliyor?” “Kim olmalıyım?” gibi düşüncelerin yarattığı gerginlikler sürekli olarak burayı etkiler. Bu çelişkiler, öğrenmenin ilk aşamalarıyla başlar ve kişiyi doğrudan bedeninin merkezinden vurur.

Bir insanın ölümünden dokuz ay öncesinde Manipura Çakra merkezinde bir kıpırdama başlar. Gebeliğin başlangıcından doğuma kadar geçen sürenin uzunluğu kadar bir süre ölümün gelişinin habercisidir. Eğer bireyin doğması dokuz ayını almış ise, ölmesi de o kadar zamanını alacaktır. İnsanın dokuz ay boyunca ana rahminde doğuma hazırlanması gibi, ölmesi için de dokuz aylık bir hazırlık gerekecektir. Yaşam süreci bu şekilde tamamlanır. Manipura Çakra merkezinde bir kırılma ya da kopma hissedilir ve birey ölümün yaklaştığını anlar. İnsan doğduğunda fiziksel göbek bağı kesilir ve birey yeni yaşamına başlar. İnsan ölmeden önce enerjisel göbek bağı kesilir ve birey bu hayattan sonraki varoluşuna başlar.

YOGA/Prana Vidya Biyoenerji Bilimi
YOGA/Pratyahara Duyuları Aşma Sanatı

Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

14 Nisan 2016 Perşembe

Koma

Komada olan bedeni suni şekilde hayatta tutmak yaşatmak değildir; sadece bedeni çürümekten korumaktır. Beden çoktan ölmüştür sadece çürümesi engellenmektedir. Komada olan beden hastaneden çıkamaz,oysa hastaneden yürüyerek çıkan ama yaşadığının farkında olmayan bir sürü insan var.
Onlar da bir nevi ''komadadırlar'', çünkü yaşamın farkında değiller.Bedenler hareket etmekte ama ''koma'' veya farkındalıksız hayat devam etmektedir. Bu tür hayat devam ettiği sürece bu insanlar tekrar hastalanacak ve hastaneye dönecekler. Ta ki bir gün komadan çıkmayana kadar.

Hayatta komaya girmemek için şu an farkındalıksız komadan çıkın ve gerçekten yaşamaya başlayın. Komadan çıkmak için gerçek hayata uyanmak gerekir. Koma uykusundan çıkan gerçekten yaşamaya başlar.Bu dünyada farkındalığı uyanmış insanlar dışında hiç kimse gerçekten yaşamıyor.

Sokaklar yürüyen ölülerle kaynıyor. Onlar eylemlerde bulunuyor ama mekanik eylemlerde; bir robotttan farkları yok. Hayata dönmek için uyanmak gerekir. Uyanmak canlanmak,hayatta olmak demektir. Varoluş mutlaktır. Mutlak'a ulaşmak için var olmak yani farkındalıkla yaşamak gerekir.

Herkes yaşamak ister. Sonuç olarak, yaşamak bir amaçtır. Bu amaca ulaşmak için farkındalık yükselmelidir. Farkındalığını yükselterek hayattaki tüm amaçlarına ulaşabilirsin. Geçici amaçlara ulaşarak nihai amacın farkına varacaksın. Nihai amaç ebedi yaşama geri dönmektir.

Büyük Üstad Akif Manaf'ın Farkındalık Nedir ve Nasıl Farkında Olunur? Kitabından Alıntıdır.

EVRENSEL İNSAN OLMAK


Gerçek meditasyonun amaçlarından biri; her türlü kültür, felsefe ve inancın ötesine geçmiş, bilinci yükselmiş, bütünleşmiş EVRENSEL İNSAN düzeyine ulaşmaktır. İnsanın öz benliği evrenle birleşmiş haldedir. YOGİ adım adım yükselir ve sonunda dünyevi bedensel benlikten kurtulup ruhsal öz benliğine kavuşur. Ruhi özünü gerçekleştirmiş insan uyanmış spiritüel güç sayesinde ruhi boyutta bulunmasına rağmen, dünya düzeyinde faaliyetlerini başarıyla sürdürmeye devam eder.

Meditasyonun bir amacı da zekâyı, enerji ve güçle doldurmaktır. Zekâ, bireyi iyi düşünen biri yapar, kişinin algı yeteneğini ve kararlılığını geliştirir. Zekâsı uyandığında birey maddi çabaların hiçbir yere götüremeyeceğini, tatminlik ve mutluluk vermeyeceğini; gerçek amacın sınırlı özden kozmik öze geçmek olduğunu anlar. Birey varlığının gerçek özünü ve maddi düzeyin ötesinde olan ÜSTÜN ÖZ’ü keşfetmelidir.

Birey kendisinin gerçekten kim olduğunu anlayacağı zaman gelecektir. Buna kendini idrak etme denir. Gerçek meditasyon sonucu birey SAMADHİ haline ulaşınca kendini gerçekleştirme veya idrak etme meydana gelir. Spiritüel evrimin amacı budur. Kendini idrak etme tüm isteklerin gerçekleştirmesine götürür, ona ulaşınca kazanacak veya kaybedecek hiçbir şey kalmaz; sadece devamlı varoluş hali mevcut olur.

Evrensel insan, evrensel bilgeliğe sahip olan insandır.

YOGA/Dhyana Meditasyon
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

13 Nisan 2016 Çarşamba

Ailesel Karma


Önceki hayatlarda birbirleriyle yakın ilişkilerde bulunmuş ve yoğun bağlılık geliştirmiş ruhlar aynı ailede doğar ve ailesel KARMA oluşur.
Evlenen çiftlerin önceki hayattan gelen bağlılığı sevgi veya nefrete dayanabilir. Önceki hayatlarında kötü ve nefret dolu evlilikleri olmuş kişiler negatif Karma ile bağlanmış çiftlerdir. Bu kişiler bu yaşamda yeniden tanışıp evlenirler ve sorunlar yeniden başlar. Önceki hayatlardan, pozitif Karma ile birbirine bağlı mutlu çiftler de vardır. Onlar tanıştıkları andan itibaren güzel şeyler olmaya başlar ve aradığı insanı bulduklarını hissederler. Mutlu çiftler pozitif karmalarının tükenmemesi için mutluluklarının sürekliliğine bağlanmamalı ve karşılıklı spiritüel gelişim için çalışmalıdırlar.

Önceki hayatlarında spiritüel tekamül için birlilkte çabalayan kişiler de bu yaşamda evlilik ilişkisi kurabilir. Bu kişilerin arasındaki bağlantı saf ve pozitiftir. Spiritüel gelişim için çabalayan bir çift ilişiklerini hiç zorlamadan yürütür. Sevgileri ruhi düzeyde olduğu için egolarını aşabilir ve kendilerini diğerinin yerine koyabilir. Bu tür çiftler birlikte YOGA yapmaya meyillidirler ve bu durumda hızla tekamül ederler.

Ebeveyn/çocuk ilişkisi, geçmiş hayatlara doğru uzanan ailesel Karmanın zincirlerinden bir halka olarak meydana gelir. Aile bireylerine olan bağlılık, belirli bir sülalede doğmaya zemin yaratır. Ailesel Karma yüzünden insan atalarına karşı sorumluluk taşıdığı gibi ataların yaptıkları ile de yükümlüdür. Ruhi varlık bir ailede doğduğunda, ailenin sunduğu olanaklardan yararlandığı için ebeveyn ve ataların Karmasından da etkilenir. Ailenin refahını sağlamak için atalar tarafından gerçekleştirilmiş olumsuz eylemler sonraki nesillere de dayanır. Ataların negatif edimleri sayesinde kazanılmış servetten yararlanan sonraki nesiller negatif Karmanın etkisi altına kalırlar.

Ebeveyn/çocuk arasında ki KARMA, en zor çözümlenen Karma çeşididir, zira bu ilişki çok yakın olduğu gibi bağlılık da o derece büyüktür. İşin içinde yoğun duygular olduğu için üzmek çok kolaydır. YOGA yolunda aile KARMAsı dengeli ve pozitif bir şekilde çözümlenir ve birey aydınlanmaya doğru büyük bir adım atar.

YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

Aşkın Merkezi Ol

İstisnasız herkesin manevi sorunları vardır, çünkü herkesin bencilliği var. Bencillik hep sorun çıkaracak ve sorunlardan en büyüğü aşk acılarıdır. Âşık olmak herkese nasip değil, ama nasip olunca da bencillik yüzünden aşk acıları peşini bırakmaz.

Bencillik çocuklukta edinilir ve kişiyi hayat boyu rahat bırakmaz. Birey bencilliği aşmayı öğrenmezse, gerçekten âşık olamaz ve insanlarla rahat edemez. Bencillik aktif olunca çatışmalar ve mücadele kaçınılmazdır.

Birey bir an sessizliğe dalsa bile bencillik herkese hükmetmenin yollarını arar. Bencilliğin kölesi olan insan dünyanın merkezi olmak ister. O bencilliğin kölesidir ama dünyanın efendisi olmak ister. İşte bu çıkmazdan çıkılmaz.

Eğer dünyanın efendisi olmak istiyorsan önce bencilliğin efendisi ol. Sen bencilliğin efendisi olunca dünyanın efendisi olmaktan vazgeçeceksin çünkü bu boşuna zaman kaybıdır. Dünyanın efendisi olmaktansa aşkın efendisi ve dünyanın merkezi olmaktansa aşkın merkezi ol – mutlu olacaksın.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

Bedava Tavsiyeler Neden Kullanılmaz

Sorunların çözümü bilgiseldir acıların nedeninin kökünü göstermektir.  Ama bu birde pratikten ibarettir. Sizin o kişiye bilgiyle birlikte pratik çözümler sunmanız gerekir. Bu sadece teselli şeklinde değil, bu sadece tavsiye şeklinde değil bu pratik bir uygulama şeklinde olmalıdır. Yani kişi ne yapacağını bilmelidir. Bu acının ötesine nasıl geçeceğini bilmelidir. Bu dünyada bedava verilen ama kimsenin kullanmadığı şey, tavsiyedir. Bedavaya herkes tavsiye verir ama kimse de onu kullanmaz. Bedavaya dağıtılan ama kullanılmayan şey, tavsiyedir. O yüzden tavsiyenin ötesine geçmeniz gerekir. Pratik bilgelik bundan ibaret o acıyı dindirmek için araçlarınız var ve siz onları sunuyorsunuz.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

10 Nisan 2016 Pazar

Meditasyon ve Öğrenci

Meditasyon yaparak sadece olumlu olayların gerçekleşmesini beklemek yanlış olacaktır, çünkü olumsuz olaylar da bir süre yaşanacaktır.Karma hemen durdurulamaz.Öğrenci beklentisiz olmayı öğrenmelidir çünkü meditasyon bir olgunlaşma sürecidir.Meditasyon yapan kişi sürekli olumlu sonuçları düşünmemelidir, aksi halde kişi kendini şartlandıracak ve bir şeyler ters gittiğinde hayal kırıklığına uğrayacaktır.Fakat meditasyon konusunda bir şey kesindir; şu an bulunduğunuz yerde kalmayacaksınız, meditasyon sayesinde değişeceksiniz, gelişeceksiniz ve ilerleyeceksiniz.Birey şu gerçeği öğrenecektir:Yaşamın temeli sahip olmak değil, var olmaktır!

Yoga Dhyana Meditasyon 12.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

6 Nisan 2016 Çarşamba

Beslenme Çakraları

Beslenme Çakraları köprücük kemiklerinin iki parmak altında yer alır ve girdapları öne doğru bakar. İşlev bozuklukları sorumluluktan bunalma, sorumluluk korkusu, yaşanan deneyimlerden ders almama ve aynı duruma tekrar düşme şeklinde ortaya çıkar.

Bu Çakra merkezleri bebeklerin beslenme kaynakları olan kadın göğüsleriyle yakından ilişkilidir. Kadınların bebekleri emzirme döneminde bu merkezler erkeklerdekinden daha aktiftir.

Yoga Prana Vidya Biyoenerji Bilimi 2.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

4 Nisan 2016 Pazartesi

Samsara Nedir

Samsara kelimesi evrende devamlı olarak gerçekleşen yeniden "doğum, yaşam ve ölüm döngüsü" anlamına gelir. Samsara döngüsü Karma yasası sayesinde gerçekleşir. Bu döngüyü günlük hayatımızda da yaşarız. Her gün uyanırız "doğum", gün boyunca bilinçlilik halinde yaşarız ve gece uyuruz "ölüm".
Ölüm ve yeniden doğum, yaptığımız eylemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Rasyonel evrende rastlantıya yer yoktur. Bu yüzden doğal felaketlerin de karmik nedenleri vardır.

Karma Yasası edimlerin ürettiği tepkilerin biriktirilmesine, insanın eylemlerden sorumlu tutulmasına ve telafi edilmesine olanak sağlar. Bu yaşamda telafi edilmemiş eylemlerin karşılığını almak için ruhi varlık yeniden beden alır. Bu da tekrardoğuş yasasıdır.

Karma ve tekrardoğuş yasaları birlikte işler ve insanı geçmişe, şimdiye ve geleceğe bağlar. Ruhi varlık dünyaya birçok defa gelmektedir. Doğum, yaşam, ölüm ve tekrardoğuşun sürekliliği evrensel Karma yasası ile yönetilir. Birey önceki hayatında yaptıklarının sonucunu bu yaşamda alır ve bu yaşamda yaptıklarının sonuçlarıyla sonraki hayatında yüzleşir.

Böylece KARMA sebep-sonuç ilişkisinin ahlaki yasasıdır.

YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerijisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

3 Nisan 2016 Pazar

Işık Savaşçısı

“Karma sonucu olarak bu yaşam tuhaf mekânlarda tuhaf insanları, nesneleri ve olguları içeren tuhaf bir rüya gibidir. Kişiler hayatınıza koşuşturarak, bağırarak, saçmalayarak girer ve saldırarak her şeyin altını üstüne getirir. Fakat siz hayat kapınızın muhafızı olmalısınız.

Negatif kişiler bedeninize zarar verebilir fakat aydınlanmış ruhi varlık olan size hiçbir zarar veremez. Ekilen tohumun filizlenmesi ve her sene meyve vermesi gibi düzenli günlük Yoga çalışmaları da aydınlanma getirecektir.

Şiddet dolu dünyada aydınlanma düşüncesi yetersiz gelir; karanlık dolu dünyada ışık ulaşılmaz olur; cehalet dolu dünyada bilgelik uzak kalır. Bu durumda, sadece içe dönüp odaklanmak tekâmül için yetersizdir.

Önce iç dünyanıza dalıp aydınlanmanız, sonra da dış dünyaya adım atıp bulduğunuz bilgiyi ve ışığı başkalarına aktarmanız gerekir. O zaman iç dünyanızı dış dünya ile dengeli hale getirebilirsiniz. Artık Orijinal Yoga Sistemi’nin ve aydınlanmanın ışığını tüm dünyaya yayma zamanı gelmiştir.

Şiddet kullanmayan, sevgi ve merhametle kuşatılmış ışık savaşçısı olmalısınız. Bilgelik kılıcını elinize alıp aydınlanma meşalesiyle bu dünyanın karanlığını dağıtmalısınız.

Acılar içinde kıvranan milyonlarca insan her derde derman olan bu ışığı beklemektedir. Zaman kaybetmeden bu paha biçilmez hizmeti insanlığa sunarak kendi tekâmülünüzü hızlandırabilirsiniz. Tekâmül etmek için harekete geçmek gerekir. “

Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
Yoga/Samadhi-Sınırları Aşmak kitabı “Aydınlanma Aşamaları” bölümünden alıntıdır.

1 Nisan 2016 Cuma

Toplumsal Huzur

İnsan toplumunun kurallara ihtiyacı olmasının nedeni insanın kendi doğasına göre yaşamamasıdır. Birey hayvan olmaktan çıkmış, ancak henüz tam anlamda bir insan olamamıştır.
Birey ebedi doğasını unuttuğu için doğal insani davranışlarını da kaybetmiştir. O yüzden insan öfke, nefret ve şiddete maruz kalmaktadır. Bu nedenle de insan toplumuna kanun, mahkeme ve polis gerekir.

Tekamül etmemiş insanın kişiliği bir kaos halindedir ve bu içsel kaos dışarı yansıyarak çevrede kaosa neden olur. İnsan içindeki kaosu kontrol edemediği için dışarıdan yardıma ihtiyacı vardır. Bu dışsal yardım kurallar, hukuk ve cezaevleri şeklinde ortaya çıkmıştır.

Ebedi doğasına göre yaşayan insanlar topluluğu için hiçbir kanuna gerek yoktur. Olgunlaşmış, aydınlanmış ve özgürleşmiş insan kimseye zarar veremez. Eğer toplum gerçekten insan olma yönünde tekamül ederse tek geçerli kanun sevgi olacaktır.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

31 Mart 2016 Perşembe

ALGI NEDİR


Algı duyu organları aracılığıyla verilerin seçilmesi, alınması, düzenlenmesi ve yorumlanmasıdır. Algı kelimesi almak sözcüğünden gelir. Algı bir şeye dikkati yönelterek, o şeyin farkına varmak ve idrak etmektir.

Her bireyin algı kapasitesi farklı olduğu için nesnel dünyayı farklı algılar. Algının bireyden bireye farklılığı algılayan kişinin duyusal, sinirsel, beyinsel  ve zihinsel durumuyla ilgilidir. Önce duyu organları bir nesneyi algılar ve verileri sinir sistemi aracılığıyla beyne iletir. Sonra veriler beyinden zihinsel alana yansır.
Algı bireyin içten ve dıştan aldığı uyarımların zihinde yorumlanmasıdır. Algı doğru ya da yanlış olabilir. Yanlış algı, göz yanılsaması veya olmayan bir şeyi hissetmek şeklinde olabilir.

Algı işleminde hem objektif yani nesnel, hem sübjektif yani öznel unsurlar bulunur. Bu yüzden algılanan şeyler gerçeğin bizzat kendisi değil, gerçeğin duyu ve zihin aracılığıyla bir yorumudur. Mutlak Gerçek'i yaşamak için birey algı düzeyinin ötesine geçmelidir.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

30 Mart 2016 Çarşamba

Çakra Açmak

Yoga, Orjinal şekilde yapılmalıdır ve "Yoga'yı geliştirmek" gibi bir ifade tamamen anlamsızdır. Orjinal Yoga Sistemi kendiliğinden mükemmel ve tamdır. Yoga yapan gelişime gereksinmektedir, Yoga'nın gelişmeye ihtiyacı yoktur. Diğer yandan, gelişimini tamamlamamış biri nasıl olur da mükemmel birşeyi geliştirebilir ki? Zaten bu yüzden Yoga milyonlarca yıldır insanoğlunun ilgisini çekmektedir. Sonradan tasarlanmış yöntemlerin hiçbir yararı yoktur!!!!

Bazı kişiler insanlara Kundalini'nin (vücuttaki evrim enerjisi) derhal hareketlendirilebileceği ve Çakralarının (vücuttaki enerji merkezleri) hemen açılacağı vaadeinde bulunmaktadırlar. Bu tür vaadler gerçeklere dayanmamaktadır. Kundalini ve Çakralar yalnız insanın kendi çabalarıyla, doğru teknikler uygulayarak ve gerçek Yoga Üstadının yardımlarıyla aktifleşebilir. zaten çakralar hiçbir zaman tamamen kapalı olmaz. Çakraların kapalı olması ölüm demektir. Çakraların aktivitesi çok düşük olabilir ve onları canlandırmak, dengelemek ve uyuma sokmak gerekebilir. Eğer biri size "çakralarınız kapalıdır" derse, bilin ki bu kişi Çakralardan hiçbirşey anlamıyor!!! Çakra ve Kundalini teknikleri Orjinal Yoga Sisteminin beşinci Pratyahara basamağında uygulanmaktadır. Bu teknikler yalnız ve yalnız önceki dört basamaktaki tekniklerin uygulanması sonrasında yapılabilir. Aksi halde buna yönelik çabalar sinir sistemini tamamen çökertebilir.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın
Yoga Nedir Ne Değildir Kitabından alıntıdır.

29 Mart 2016 Salı

Olumsuz Düşünce Sonuçları

Gün içinde zihninizi meşgul eden düşünce modelleri bilinçaltı zihinde kalıplar oluşturur. Sonrada bu bilinçaltındaki kalıplar günlük yaşamda sizi yönlendirir. Yaşamınız bu şekilde bilinçsizce kalıplaştırdığınız zorluklarla doludur."Yapamam","yapamayacağım", veya "asla başarılı olamam"gibi ifade şekilleri, temeli bilinçaltına yerleştirilmiş kalıplara dayanmaktadır. Böylece bilinçaltınız aslında yapabilme yetisine sahip olduğunuz şeyleri bile yapamamanıza neden olacaktır.

Olumsuz düşünceler, belirli şeyleri yapamayacağınıza dair inançların oluşmasına neden olur. Olumsuz inançların oluşmasında olumsuz düşüncelerin büyük etkisi vardır. Aslında düşünceler, kendilerini var edebilmek için tekrarlanırlar. Örneğin insan kendisiyle ilgili olarak "Ben yoga yapmak ve yeni şeyler denemek için çok yaşlıyım" gibi olumsuz düşünceye sahipse, bilinçaltında bununla ilgili bir kalıp oluşturur. Sonra da bilinçaltının etkisiyle, bireyin kendi varlığıyla ilgili herşey , bu olumsuz düşünceyi desteklercesine hareket eder.

Yoga Dhyana Meditasyon Kitabı 2. Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi AKİF MANAF

Kaderin Efendisi

Genel insan mutluluğu dışta arıyor, dışsal objelerde. Dışsal mutluluk her zaman geçici olacaktır ve her zaman acıyla sonlanacaktır. Bunu bilin! Mutluluğu ne kadar çok dışarda ararsanız o kadar çok acı çekersiniz. Bunun başka kuralı yok! Başka türlü olamaz. Kader bu. Kader diyorlar ya 'alın yazısı değişmez' , bu konuda değişmez. Gecici bedensel mutluluk acılarla sonuçlanır. Çünkü, nasıl gündüzün gecesi varsa alınan zevkinde acısı vardır. Düalite dünyası böyle işler ve kader de bu işleyişi sağlar. Sigara içerek zevk alıyorsan akciğer kanserinden de acı çekeceksin. Rakı içerek zevk alıyorsan karaciğer kanserinden de acı çekeceksin. Et yemekten zevk alıyorsan bağırsak kanserinden de acı çekeceksin.
Ama eğer kaderin efendisi olmak istiyorsanız o zaman içe döneceksiniz. O zaman gerçek mutluluğu bulacaksınız, çünkü kaynak gerçek özde. Kaynak  sizde, anahtar sizde; siz kaynaksınız. Çünkü mutluluk ruhi özünüzde, gerçek doğanızda bulunuyor.

Büyük Üstad Akif Manaf
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur? İsimli kitabından alıntıdır.