<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






ezoterizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ezoterizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2019 Pazar

Medyum

ÖĞRENCİ: Üstadım, benim merak ettiğim bir soru var. Sizin bir kitabınızda aslında cevabını aldım. Yine de sormak istiyorum. Ben şunu merak ediyorum: Diğer evrendeki bazı varlıklar dünyaya medyumlar aracılığıyla bilgi gönderiyorlar. Siz de kitbınızda buna değinmişsiniz. Benim merak ettiğim niye bu varlıklar dünyaya bilgi gönderme gereksinimi duyuyor? Çok mu aptalız? Kendimi sorguladığım diğer bir şey ise, acaba bu bilgiler doğru aktarılan bilgiler mi? Kendimi gene sorguladığım bir başka şey ise, bazı insanlar sırf bu tarz medyum olmak için Amerika’da bunun eğitimini alıyor. Yani ben medyum olayım oradaki bilgileri buraya aktarayım diye. Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

AKİF MANAF: Aslında bu konuda düşünmek bile istemiyorum. (Gülüşmeler). Ama mecburum çünkü bu olay yaygınlaşıyor. Önemli soru. Yaygınlaşan bir olay. Medyum olayı. Birincisi, diğer evrendeki varlıklar dünyaya bilgi gönderemez çünkü evrenler arası bir bağlantı yok. İkincisi, enformasyon aktaran varlıklar kimdir?

“Hayalet” denen fiziksel bedenini kaybetmiş varlıklar. Onlar enerji emmek için fiziksel bedene sahip olan kişilerin peşindedir. Kendilerine farklı isimler takıyorlar. Bazıları uzaydan geldiklerini, bazıları ise uzaylı olduklarını söylüyorlar.

Bazıları kendilerine melek veya peygamber ya da Tanrı diyorlar. Aslında siz ne bekliyorsanız onlar onu söyler çünkü onlar zihninizi okuyabilir. Kişi der ki, “ Tanrım, bana cevap ver”. Ve birden gaipten cevap gelir.

Kişi diyor ki: “ Tanrım, beni duyuyor musun?” Ve cevap geliyor. “Duyuyorum.” “O zaman bana cevap ver.” O da cevap veriyor. Al sana cevap. Onun istediği cevap. Bunların hepsi “hayalet” dediğimiz varlıklardır.

Onlara hayalet diyoruz - fiziksel bedeni olmayan varlıklar. Onlar bu düzeyde artık doğmak istemez ve doğamaz. Karma yüzünden yeni beden alamaz, ama enerjiye ihtiyaçları olduğu için buradaki canlı insanlarla, bedenlenmiş ruhi varlıklarla iletişime girmeye çalışıyorlar.

Ve iletişim kurmak için onları algılayabilecek veya onları duyabilecek kişileri bulup onlara enformasyon aktarıyorlar. Astral düzey zihinsel olduğu için onlar sizin zihninizdekileri algılıyorlar.

Onlar zihninizdeki düşünceleri algılıyorlar. Ve ona göre de enformasyon aktarıyorlar. Tabi o varlıklar, çoğunlukla, bu düzeydeyken metafizik konularla uğraşan kişilerdir. Enformasyon peşinde olan “çok bilmişler” dediğimiz, onlardır.

Onlar bir daha burada doğmuyor. Ama buradakilerle iletişim kurmaya devam ediyor. Sonra da o harmanlanmış enformasyonu bir öğreti şeklinde aktarmaya başlıyor.

Bu tür varlıkların bilinen örnekleri var ve bir yığın da bilinmeyen örnekleri var. Sonra tabi bu artık moda oldu. Amerika’da artık herkesin bir medyumu var. Sonuçta medyumluk bir kazanç kaynağı da oldu.

Medyumluk kitapları ardı ardına çıkıyor. Eğer siz o kitapları okuduysanız artık onları çöpe atın. Ama eğer zaten okumadıysanız hiç okumayın, zihniniz çöple dolmasın. Çöp bu; kokuşmuş bir çöp.

Hayaletlerin aktardıkları sadece çöptür, ama eğer okuduysanız hatırlayabilirsiniz; o kitapları, o verilen şeyleri okuyunca ilginç gelebilir. Ama somut bir sonuç yok.

Varacağınız bir nokta yok. Sadece enformasyon akışı var. Aslında aktardıkları bilgi değil, enformasyondur ve o enformasyonun içinde harmanlanmış dezenformasyon da var. Bütün o medyumlar tarafından aktarılanların en fazla %10’u enformasyon, %90’ı ise dezenfermasyon yani yanıltıcı enformasyondur.
Onlara bilgi demiyoruz. Onlar sadece ilgi çekmek için aktarılır. İnsanların: “Vay be” demesini sağlamak için ve bu şeylerin daha da içine çekilmeleri için çok ince ayarlı dezenformasyonlar üretilir.

Ama bilin ki hayaletler kolektif zihinsel alanı okuyabildikleri için ilgi çekici enformasyonları harmanlıyorlar. Etkili bir şekilde ilgi çekmek için bunu yapıyorlar. Onların maksadı size yardımcı olmak değil.

Fakat çoğu sizi kurtarmak için, sevgi vermek için, bu gezegenin başka boyuta geçmesi için, bilincin yükselmesi için vb. şeyler için geldiklerini söylerler. O açıklamalar sadece bir yığın palavradan başla bir şey değildir.

Onların hiçbiri gerçek değil. çünkü o varlıklar bunların hiçbiriyle ilgilenmiyor. Sadece sizin enerjinizi emmekler ilgileniyorlar. Sizin enerjinizi alıp kullanmak için, beslenmek için bunu yapıyorlar.

Çünkü, bu düzeyde her şey beslenmekle ilgili. Beslenmek. Bu medyumculuk olayının gerçeği budur. Bu olayın özü budur. Bu varlıkların enformasyon ve dezenfermasyon aktarma nedeni enerjiyle beslenmedir.

Eğer o kitapları okuduysanız, söylediklerimin gerçek olduğunu göreceksiniz. Okumadıysanız hiç okumayın, ama yine de ilginizi çekerse birkaç sayfa okuyabilirsiniz, hemen dezenfermasyon olduğunu anlayacaksınız.

Sadece ilgi çekmek için verilen dezenfermasyon. Ayrıca eğer bizim kitaplarımızı okuyorsanız, bu konuda sistematik olarak kendinizi eğittiyseniz o dezenfermasyonu net bir şekilde göreceksiniz.

Çok net, çok açık göreceksiniz. Yani nasıl harmanlanmış, nerden alınmış, ne eklenmiş, nesıl insanların ilgisini çekmek için yapılmış aktarımlar olduğunu anlayacaksınız. Sonuç olarak tüm bu medyumculuk olayı hiçbir yere vardırmayan zaman ve enerji kaybıdır.

AKİF MANAF, ASSOS, EKİM 2013 SOHBETİ

Tekamül İçin

Zihinde devamlı bir huzur ve hoşnutluk haline doğru ilerleme sürecinde en önemli unsur, dengedir. İç ve dış ilişkilerde denge sağlanmalıdır. Bireysel huzur için çabalarken başkalarıyla huzurlu ilişkiler kurmayı ihmal etmemelidir. Birey İçine kapanıp sadece kendi iç dünyasında yaşayarak, dışarıdaki dünyayı ihmal etmemelidir. Aksi halde birey hem başkaları ile ilişki kurmakta zorluk çeker hem de tekamül edemez. Çünkü tekamül için gereken araçlar, dış dünyada bulunur. Kişisel gelişim sürecinde dengesizliğin önüne geçmek için dört unsur göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Bilmek
2. Var olmak 
3. Dönüşmek
4. Vermek
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

11 Nisan 2019 Perşembe

Evren Nasıl Oluştu

“14 gezegen sisteminde üst düzeylere çıkıldıkça zaman daha da yavaşlıyor. Bir üst düzey gezegenin 1 günü dünyanın 100 senesidir. Orada 1 gün melekler keyif yapıyor, burada insan yaşlanmış. Zamanın göreceliği bu şekilde tespit edilmiş. Sonunda zaman nedir konusunda geçerli somut cevap yok. Bu cevabı Orijinal Yoga Sistemi ile bulabilir ve pratikte yaşayabilirsiniz. Zaman çok süptil bir güçtür, bazen ona enerji diyoruz ama bir güç desek daha doğru olur. Zaman psikolojik bir olgu değildir, zamanın olmadığı metafik düzeyden fizik düzeye geçer. Zaman bir güçtür, bu güç bu evreni 1. günden sonuncu güne kadar sürüklüyor. Zaman bedenini tahribata uğratıyor, zamanın etkisi budur. Zaman evrenin yok oluşunu sağlar, bir ölçektir. Farklı düzeylerde farklı çalışır. Evrenin senesi var ve gezegensel günler var. Hayatın gün ve saatlere bölünmesi bir kişinin icadı değil, olan bir şeyin tespitidir. Zaman da yer çekimi yasası gibidir, evrensel yasa ve ölçektir. Bu prensip zamansızlık düzeyinden bu düzeye geçit yapıyor. Orijinal Yoga Sistemi’nde evrenin harekete geçmesi ve sizin o hamurun içine dalması söz konusu. Siz ruhi varlıklar bu bilinçten ayrılan madde denilen hamurun içine dalıyorsunuz. Ruhi varlıklar yeni bir oyun olmak istiyor ve madde dediğimiz enerji size oyun alanı verilmesi için bilinçten ayrılmış. Bilinçten ayrılıp sonra bireysel bilincin etkisiyle tekrar canlanıyor. Siz o maddenin içine dalıp kendi enerjinizle maddeyi uyandırıyorsunuz. Maddenin başlaması ve organize olması için bir önemli unsur daha gerekiyor. O unsur kala denilen zaman unsurudur. Bunu evren bilimciler de kullanmıştır, Big Bang teoremi. Büyük Patlama ile evren saçılmaya başlıyor, genişliyor. Bu patlama zamanın etkisi ile oluyor. Evrenin başlangıcında maddeyi harekete geçirmek için zaman unsuru ekleniyor. Yıldırım çarpmış gibi madde süptil halde hazır ve ruhi varlıklar girerek hareketlendiriyor. Maddenin organize olabilmesi için bir güç gerekiyor, o enerjiye giren güç zamandır. Zamansızlık düzeyinden oraya girmektedir. Bu unsur olmazsa evren başlayamaz, yıldırım çakar gibi zaman çekiyor ve maddeye dokunuyor, o küçük dokunuş büyük bir kuvvet içeriyor. Küçük iğnenin balonu patlatması gibi, Big Bang doğru yerden alınmış, o şekilde oluyor evren genişlemeye başlıyor. Zamanın gücü bundan ibarettir. Maddi enerji ve o hamur sizin için sınırsız bir alandır, o sınırsız alanı harekete geçiren güç zamandır. Genel yaşamda zaman çok sinsice hareket eder sadece saatin tıklaması vardır, gözükmeden akan bir güç vardır. Bir de görüyorsun ki beden çökmüş, bu nesnel dünyada herşeyi yok eden güç zamandır. Sonuç olarak tüm evren yokoluşa sürükleniyor. Sınırsız olan maddi enerjiye siz dahil olarak aktifleştiriyorsunuz fakat harekete geçiremiyorsunuz ama zaman sadece bir dokunuşuyla maddenin patlamasını gerçekleştiriyor. O patlamanın içinde zamanın ilk etkisi kaos yaratmasıdır. Çünkü kaos olmazsa kozmos olmaz. Kaos teorisi buradan esinlenmiştir. Genişleyen madde yavaş yavaş kaostan kozmos haline girer, bu zamanın etkisiyle oluyor. Spirtüel düzeyde zamansızlık düzeyini, “çünkü orada sadece şimdi var” zihniniz algılayamıyor, orada sadece şimdi var sadece an var. Bu oranın gerçeğidir. Biz oranın gerçekliğini buraya getirip oranın gerçekliğine geçit yapmaya çalışıyoruz, o gerçekliği buraya getirip onu bir kapı olarak kullanıyoruz. Zaman düzeyinden zamansızlık düzeyine bir kapı açıyoruz, o kapının ismi “an”dır. Eğer siz andaysanız saatiniz şimdi saatidir ve o artık metafizik düzeydir. Çünkü fizik düzeyde akan zamanı durduramazsınız.”
Akif Manaf, Zihin konulu sohbetten alıntıdır.

30 Mart 2019 Cumartesi

Neden Orijinal Yoga Sistemi

Yoga bilgileri Orijinal Yoga Sistemi'nden öğrenilmelidir.Ancak bu halde birey Yoga sisteminin sağladığı tüm yararlara ulaşabilir. Yani mükemmel bedensel, zihinsel, ruhsal uyum ve sağlık geliştirilebilir. Günümüzde yaygın olan sözde yoga türleri Orijinal Yoga Sistemi'nden alıntılar içermelerine rağmen Orijinal Yoga Sistemi'nin sağladığı yararlara sahip değildirler. Sözde yoga türlerinde çalışmalar çoğunlukla kısıtlı ve hatta yanlış bir şekilde uygulanmaktadır. Çünkü gerçek yoga tekniklerine bir sürü spekülatif yöntemler eklenmektedir. Bu da tekniklerin yararlarını azaltmakta ve hatta zarar vermektedir. Yoga evrensel gelişim sistemidir ve insana her yönden gelişmesi için verilmiştir. Yoga sisteminde verilen tekniklerin orijinal ve doğru biçimde uygulanması ile insan organizmasının tüm sistemleri mükemmel şekilde gelişim gösterir. Ne var ki, bazı kişilerin sistemde var olmayan ancak kendi zihinlerinden ürettikleri çalışmaları "yeni" yoga yöntemi geliştirdikleri iddiası ile insanlara sunmalarının önüne geçilememektedir. Bu tür anlamsız iddiaların kaynağı bilgi yetersizliğidir. Bu bağlamda, sözde yoga türleri ve kendi yoga yöntemini geliştirdiği savını öne süren kişilerin ciddiye alınmaması gerçeği açıktır.
Büyük Üstad Akif Manaf

19 Mart 2019 Salı

Neden Mutsuz Ölünür

Bütün canlıların ailesi olduğunu idrak etmiş insan, kimseyi mutsuz etmeye kalkışmaz. İşte yalnızca o zaman kimse de insanı mutsuz etmez ve mutlu olmasını engellemez. Nedensiz mutluluk o kadar doğal ve insana o kadar yakındır ki, zihin onu fark etmez. Zihin dışa dönük olduğu için mutluluğu dışarıda arar ve içerideki nedensiz mutluluğu göremez çünkü içe bakmaz. Her bebek doğal bir mutluluk içinde doğar, her yetişkin ise mutsuzluk içinde ölür. Ama neden? Doğum ve ölüm arasında ters giden bir şeylerin olması gerekir. Peki, neden bir insan mutlu doğup mutsuz ölür? Ego yüzünden! Bir bebek doğduğunda ego saydamdır ve bebek hayattan ayrı değildir. Bebek annenin rahmindeyken, anneyle yaşamsal enerji ile bağlantılıdır. Doğumdan sonra da anneyle enerjisel bağlara sahiptir ve annenin enerji alanından beslenir. Sonra büyürken ego katılaşmaya başlar, sertleşir ve bir bencillik duvarı oluşur. Bu, insanı hayattan ayırır ve mutsuz eder. İşte ters giden şey insanın büyümesi sırasında egonun kristalleşmesi ve bencillik duvarının oluşmasıdır.”
İnsan Nedir ve Nasıl İnsanüstü Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

Aşk ve Nefret

Aşk ile nefret sevgi nehrinin iki kıyısıdır. Eğer sevgi nehrinde akmak istiyorsan her iki kıyıya da ihtiyaç var. Aşk matematiğini kavradığında göreceksin ki, NEFRET AŞKA KARŞI DEĞİL AŞKIN TAMAMLAYICISIDIR. Gece gündüze karşı değildir. Gecenin kendine has güzelliği vardır ve gündüzü tamamlar. Gece ile gündüz bir bütünün iki parçasıdır. Tıpkı bunun gibi nefret ile aşk da mükemmel bir bütünlük oluşturur. Nefret aşkla savaşmaz, onu destekler. Gerçek aşk sınır tanımaz ve korku nedir bilmez. Bu nedenle birey gerçekten aşık olunca nefretten korkmaz ve onunla kolaylıkla baş eder. Eğer aşkın gerçekse nefret onu zayıflatmaz tam tersi güçlendirir.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

3 Ağustos 2018 Cuma

Aşk ve Saklambaç

Bu sana gelsin 💜
Benliğin ötesinde ruhi öz saklanmıştır. Ruhi varlık bu evrene sevgi dolu bir oyun için gelmiştir ve sergilediği ilk oyun saklambaçtır. Ruhi öz evrende bu evrende çeşitli oyunlar sergilemek için benliğin arkasına saklanmaktadır. 
Bu yüzden dünyanın tüm kıtalarında ve tüm ülkelerinde çocuklar saklambaç oyununu mutlaka oynar. Çünkü bu oyun En üst düzeyden en alt düzeye yansımaktadır.  Saklambaç evrensel bir oyundur çünkü her bireyin doğasından kaynaklanır.
Oyunun sonunda iki birey bir araya gelir yani saklanan bulunur ve bir coşku ortaya çıkar. Heyecan dolu bir bekleyiş  ve sonunda coşku dolu bir birleşme vardır.
Aslında aşk oyunu iç doğanın yönlendirdiği bir saklambaç oyunudur. Aşkın tükenmemesi için sonuca değil,  oyunun kendisine odaklanmalısın. Tıpkı küçük çocuklar gibi saklambacı oyunun kendisi için oynamalısın sonucu için değil. Saklambaç en çok bulma değil,  arama aşamasında heyecan vericidir.

Büyük Üstad Akif Manaf
Sezgi Nedir ve Nasıl Gelişir kitabından alıntı. ..

22 Temmuz 2018 Pazar

Uyanık Bilinç

“Zihin sayısız düşünceler tarafından dondurulunca canlılığını ve gücünü kaybeder fakat Yoga tekniklerinin ateşi zihinsel buzları eritince zihin ayna gibi ruhi özü yansıtmaya başlar ve ruhi varlığın koşulsuz, özverili ve saf ebedi doğası ortaya çıkar. Samadhi halinde birey geçici beden, zihin, duygular, düşünceler ve maddi benlik olmadığını idrak eder. İnsan özünde saf bilinç olduğunu ve geçici bir biçim aldığını anlar. Tüm bedenler ebedi bilincin aldığı geçici biçimlerdir. Fakat insan şaşırarak bedeni ebedi gerçeklikle bir tutar. Siz varoluşun özüsünüz ve geçici bedende bulunuyorsunuz. Bilincin saf özü Samadhi halinde yaşanmaktadır. Samadhi tüm nesnel arzuları yok eden yumuşak, dengeli eylemsizliktir. Samadhi karmik etkileri yakan kozmik bir ateştir. Böylece Samadhi ne fiziksel bilinçsizlik ne de yok oluşun uyuşuk halidir. Samadhi tutkuların olmadığı haldir. Sadece bu halde, yani tamamen uyanık bilinç halinde gerçek tümüyle ortaya çıkar. Samadhi yeni bir yaşam tarzına uyanıştır; bu yaşam tarzında birey hayatı inkar etmez fakat sade yaşamayı tercih eder ve saadetin kendi içinde olduğu öğrenir.”
Yoga Samadhi Sınırları Aşmak
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf