<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yazar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Nisan 2019 Çarşamba

KALİ YUGA ÇAĞI

KALİ YUGA ÇAĞI
Kali kelimesinin Sanskrit karşılığı “korkunç” anlamını taşır. Bu çağda korkunç şeyler meydana gelir, her şey kötüye giderek su kaynakları kirlenir. İnsanlar Prana’yı ağız yoluyla beslenme sırasında alır. KALİ YUGA insanı konuşarak iletişim kurar. Spiritüel bilgiler tahrip edilir, dinler çöker ve Yoga Sistemi’yle ilgisi olmayan şeylere “yoga” adı verilir. Kali Yuga çağında insanlar tüm çabalarına rağmen isteklerine ulaşmakta zorlanırlar.
Kali Yuga çağı 432.000 yıl sürmektedir. Kali Yuga çağının yaklaşık 5.000 yılı geride kalmıştır. Her Kali Yuga’nın sonunda bir su baskını gerçekleşir. Sular çekildikten sonra Satya Yuga (dürüstlük) tekrar başlar. Böylelikle yaklaşık her beş milyon yılda bir gezegenimizde tam su baskını gerçekleşir.
Genelde, “benzer benzeri çeker” prensibine göre, bireysel ruhun önceki hayatında oluşturduğu eğilimleri onun benzer eğilimlere sahip olan ailede doğmasını sağlar. Fakat her şeyin karmakarışık olduğu Kali Yuga’da eğitmen işçinin ailesinde, siyasetçi ise tüccarın ailesinde doğar. Bu da her türlü, aile içi anlaşmazlığı yaratır. Sınıfların karışması bireylerin olumsuz Karma üretmesinden kaynaklanmaktadır.
Olumlu Karma toplayan kişi kendi sınıfına ait olan ailede doğar ve doğuştan gelen yetilerine göre ilerler. Olumsuz Karma toplayan kişide hayvani doğa daha baskındır, birey farklı sınıfta doğar ve hayatı altüst olur. Bir insan doğası itibariyle ya eğitmen, ya yönetici, ya tüccar ya da işçidir ve bu doğayı değiştirmek imkânsızdır. Yalnızca YOGA sayesinde insan bunun ötesine geçebilir.
YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

27 Mart 2019 Çarşamba

Hırs ve İhtiyaçlar

Doğal ihtiyaçlar küçüktür ama hırsın iştahı çok büyüktür. Her insanın hayati ihtiyaçları doğal bir şekilde karşılanabilir ama hırsların neden olduğu istekler asla karşılanamaz. Dünya gezegeni herkesin doğal ihtiyaçlarını sağlayabilecek kapasiteye sahiptir fakat dünyadaki hırs buna engel olmaktadır. Gerçek şu ki, hırslı insanların istekleri yerine getirildiği için milyarlarca insanın ihtiyaçları karşılanmıyor. Hırslı insanlar dünyanın kaynaklarını sömürüyor, tüketiyor ve başkalarına hiçbir şey bırakmıyor. Hırs temelde psikolojik bir sorundur. Küresel tüketici toplumun çıkar grupları insanlara, mala mülke sahip olmayanların önemsiz, sıradan, başarısız ve korkak olduklarını dayatır. Bu nedenle insanlar ne pahasına olursa olsun mal mülk sahibi olmaya çalışır. Mal mülk peşinde olan hırslı insan, içsel bir boşluk hissetmeye başlar ve onu nesnelerle doldurmaya çalışır. Bu, sadece geçici bir rahatlama sağlar ama bir süre sonra kişi tekrar o içsel boşluğu hisseder ve tekrar onu doldurmaya çalışır. Bu kısır döngü hayat boyu devam eder ve insan huzur bulamaz. Peki, çözüm nedir? ÇÖZÜM İÇSEL BOŞLUKTAN KORKMAMAK, ONU DOLDURMAYA ÇALIŞMAMAK VE ONUNLA YÜZLEŞMEKTEN GEÇER. İçsel boşluğa dal ve o zaman göreceksin ki bu, varoluşa açılan bir kapıdır. Bazıları "boş zihne" şeytan işi diyor. Fakat boş zihin ile başıboş zihin arasında önemli bir fark vardır. Eğer "şeytan" denilen bir şey varsa oda başıboş zihindir. Boş zihin ise varoluşa açılan kapıdır. Bu kapıdan geç - "hırs" denilen şeytandan arınacaksın. Boş zihinde hırs yok olur çünkü beslenecek hiçbir şey bulamaz. Boş zihinde hırs ve hırsın tetiklediği düşünceler olmaz. Boş zihin bir düşüncesizlik, zihinsizlik, hırssızlık halidir. Bu hale ulaşan, hırsı aşar!

Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

25 Mart 2019 Pazartesi

Mutluluğa Ulaşmak


"Gerçek mutluluk dışsal şartlara bağlı değildir. Orijinal Yoga uygulanırken negatif düşünceler, duygular terk edilmekte, bedende rahat hissedilmektedir, kozmik ilkelerle uyum içinde yaşanmakta ve evrensel güçlerden destek alınmaktadır. Bu nedenle de mutluluk anları artmakta ve daha geniş bir sürüye yayılmaktadır. Mutluluk için gerekli olan içsel şartlar oluşturulduğunda, gerçek mutluluk kendiliğinden gelmektedir. İnsan Orijinal Yoga'nın hedefi olan evrensel mutluluğa ermektedir. İnsan evrendeki her şeyi sevgi, saygı ve iyi niyetle yaklaşırsa kişisel bilinci evrensel bilince daha da yakın olur, çünkü dünyadaki her şey evrensel gücün dışa vurumudur. Kişisel bilincin evrensel bilinçle olan bağı sevgiden oluşmaktadır ve kişi mutlu olduğunda sevmek ve sevgiyi paylaşmak kolaylaşmaktadır. İnsan mutlu olduğunda karşılaştığı herkesi sever ve mutlu eder. Gerçek mutluluk insanın kendi içindedir. Orijinal Yoga insana gerçek mutluluğu kendi içinde bulma sanatını öğretir. Yoga tekniklerini uygulayarak insan kendi içinde ikamet eden mutluluğa kısa bir süre içinde ulaşmaktadır; sonra da hiç tecrübe etmemiş olduğu mutluluk üstü spiritüel  bir hale varmaktadır."
Büyük Üstad Akif Manaf
YOGA Asana Vücut Çalıştırma Sanatı Kitabı

AhlakÜstü

Ego güçlenince kişi ünlü olmak ister, çünkü takdir egoyu besler. Bireye saygı duyan insanların sayısı artınca birey kişiliğine daha çok sarılır ve kişilik güç kazanır. Sonra bir gün aynı kişiler eleştirmeye başlayınca kişi acı çeker ama kişiliğini değiştiremez, çünkü güçlenmiş kişilik hiçbir değişikliğe izin vermez. Güçlenmiş kişiliğin etkisi altında olan birey saygınlık ister. Bunun  için kişi tüm yolları dener. Birey saygınlığa para biriktirerek veya biriktirmiş olduğu paradan vazgeçerek ulaşabilir. Herkesle yemeğe çıkarak veya oruç tutarak. Kişi saygınlığa bir şeyler biriktirerek ya da biriktirmiş olduğu şeyleri dağıtarak ulaşmaya çalışır. Bütün bu çabaların arkasında belirli bir gerçek vardır: Kişi başkalarının saygısını kazanmak için kendisine onların gözünden bakar ve böylece kendi bireyselliğinden daha da uzaklaşır. Birey kendisine başkalarının gözünden bakarak onların kendisiyle ilgili ne hissettiklerini anlamaya çalışır ve başkalarının beğenisini kazanmak için adımlar atar. Yani birey kendisi olamaz hep ROL YAPAR. Kişi takdir görebilmek için çok erdemli ve çok ahlaklı biri gibi davranabilir fakat büründüğü kişilik onu asla tatmin etmez. Ahlaklı olmak kişiyi tatmin etmeyince o zaman ahlaksızlık yapar ve geçici bir tatmin yaşar, ama bu sefer de takdir görmez. Asıl güç ahlaklı olmakta değil, çünkü ahlaklı olmaya çalışırken ahlaksızlık da yapabilirsin. Asıl güç ahlaküstü olmaktadır. Ahlak sana toplum tarafından dayatılmış bir şeydir SENİN GERÇEK ÖZÜN İSE AHLAKÜSTÜDÜR.

Güç Nedir ve Nasıl Güçlü Olunur- Akif Manaf

17 Mart 2019 Pazar

GERÇEK ANLAMDA SEVEBİLMEK

“Gerçek anlamda sevebilmek için birey dünyasal yaşamdan evrensel varoluşa adım atmalıdır. Ancak var olan varlık, gerçek sevgiyi tadabilir, aksi halde tadamaz. Kişi toplumsal çarkın bir dişlisi yani sürünün bir ferdi olduğu sürece gerçekten sevemez, çünkü bireysel olarak var olamaz. Birey ilk önce var olmaya başlamalıdır. Bunun için de kendini tanımalıdır. Kendini tanımayan insan gerçek anlamda var olamaz. O, geçici yapay bir yaşam sürdürür fakat o yaşamın içinde varlık gösteremez. O zaman da gerçekten sevemez ve yalnızlığa maruz kalır. İnsan yalnızca varoluşsal yalnızlık sayesinde var olmanın gerçekten ne anlama geldiğini keşfedebilir. Bu keşiflerin keşfi olacaktır. Var olan insan en kalabalık meydanda bile yalnızlığın tadını çıkarabilir. Bunun için birey varoluşsal yalnızlığın farkında olmalıdır. Bu tür evrensel farkındalık sayesinde birey her an uyanık olacaktır. Her anın farkında olmak tetikte olmak demektir. Fakat bu tür uyanıklık gerginlik demek değildir, gevşeme içindeki canlılıktır.”
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

8 Mart 2019 Cuma

Hissizlik

Hissizlik pasif nefrettir. Bir süre sonra bu pasif nefret aktif nefret haline geçecek ve bir nefret patlaması yaşanacaktır.

Peki, bu nefret patlamasını önlemek için ne yapılabilir? Affetme eylemi! Ama o an affetmek kolay değildir. O yüzden önce kendini affet! O hissizlik ve sessizlik anında “ Kendimi affediyorum” de.

Peki, kendini niçin affediyorsun? Bencilce sevdiğin için, karşındaki insandan bencilce sevgi beklediğin için, sevgi dilendiğin için, sevgi fakiri olduğun için, aslında kimseyi gerçekten sevmediğin için, sadece rol yaptığın için! (s. 74)
.
.

Nefret Psikolojisi, Akif Manaf, Mart 2018.

3 Mart 2019 Pazar

Beden Değilsiniz

Ruh bir tartışma konusu değildir, bir oy konusu da değil.Ruh bir farkındalık konusudur.Ve farkındalık "Ben kimim ?" Sorusuyla başlar."Ben kimim ?Bu beden miyim?Bu zihin miyim? Bu düşünceler miyim?,bu eylemler miyim? Tüm bu sorular "Ben kimim?sorusuyla başlar.Kişi sorar :"Ben kimim ?Beden miyim?"Ama eğer kişiye sorarsanız "Bu beden ,kafa ,eller, bacaklar kimin?""Benim bedenim,benim kafam ,benim elim ,benim bacaklarım " diye cevap verir."O zaman sen kimsin?" diye sorarsıınız.Kisi düşünmeye baslar çünkü kim olduğunu bilmiyor.
Yani beden sizin ama siz kimsiniz? Bedenin sahibi olan kim? Bedenin içinde bulunan ebedi ruhi varlık O ben dediğiniz ,"benim bedenim "dediğiniz unsur sizsiniz,yani ruhi varlıgınızdır.Bedenin sahibisiniz.Ama beden değilsiniz...
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

1 Mart 2019 Cuma

Beklentiler

Beklentiler, iki tarafı da yanan bir dala benzemektedir. Nereye kaçarsan kaç ateşle yüzleşeceksin. Tek çare dalı bırakmaktır. Tıpkı bunun gibi beklentiler gerçekleştiğinde kişi sıkılır, gerçekleşmediğinde ise hayal kırıklığına uğrar. Yani her iki durumda da huzur yoktur.

Beklentiler gerçekleşmeyince kişi kendini sömürülmüş, kandırılmış, reddedilmiş gibi hisseder. Sanki yaşam ona komplo kuruyormuş gibi bir izlenim edinir. Sanki yaşamın üvey evladı gibi kendisini evinde hissetmez. Sonuç olarak kişi hem kendisine hem de yaşama yabancılaşır.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

23 Şubat 2019 Cumartesi

Prana Vidya

PRANA VİDYA (Biyoenerji Bilimi) hakkında bilgi üç yolla kazanılabilir:
1. Gerçek Yoga Üstadından
2. Orijinal Yoga tekniklerinin uygulanmasıyla
3. Konu ile ilgili bilgi ve tecrübeleri anlatan kitaplar aracılığıyla
Bu yollardan birincisi en üstündür.

PRANA, evrendeki her şeyi canlandıran yaşam enerjisidir. Bilinçli dünyada tüm hareketlerden Prana sorumludur. Tüm tıp sistemleri, bu enerjiyi tam şekilde anlamasalar dahi, Prananın herhangi bir yönü sayesinde çalışmaktadır. Prana Vidya Orijinal Yoga Sistemi’nin bir parçasıdır. Prana Vidya, bedendeki süptil enerjilerle çalışma tekniklerini içermektedir. Öyle ki, bu teknikler Prananın ne olduğu ve nasıl çalıştığına dair bilimsel prensiplere dayanmaktadır. Pranayı çalıştırmadan Yoga yolunda ilerlemek imkânsızdır.

İNSANOĞLU bu dünya gezegenine aittir, dünya toprağındandır. İnsan hem fiziksel düzeyi aşan ruh ve zihne, hem de dünyanın doğal güçlerine cevap veren ve onlarla etkileşen bedene sahiptir. Prana Vidya çalışmalarının amacı yalnız sağlık, fiziksel ve zihinsel enerjilerin dengesi değildir, aynı zamanda duygusal dürtüleri kontrol etmek ve zihinsel gücü artırmak için tüm sinir sistemini temizlemektir. Böylece zihin insandaki yüce ilahi doğanın, evrimsel dürtünün çağrısına daha duyarlı hale gelir.

YOGA/ PRANA VİDYA Biyoenerji Bilimi
Büyük Üstad Akif Manaf

21 Şubat 2019 Perşembe

MEDİTASYONDA ZİHNİN DAĞILMASI KARŞISINDA NE YAPILMALIDIR?

Meditasyon zihnin çaba gösterilmeksizin kontrolüdür; bu arada birey zihnin dolaşmak olarak bilinen doğal eğilimini yenmektedir. Meditasyon esnasında zihin dolaştığında bozulmak, üzülmek veya sinirlenmek bir hatadır. Bu daha da duygusallaşmaya neden olacaktır. Bu, zihinsel enerjinin daha fazla dağılmasına ve boşa harcanmasına neden olur. Meditasyonun sırrı zihni dolaşmaya başladığında duygusallaşmamaktır. Zihninizi meditasyon objesine on veya kırk kere geri getirdiğinizde endişelenmeyin. Duygusallaşmadan ve enerjiyi boşa harcamadan objeye yumuşakça tekrar odaklanma, meditasyonda başarıyı getirir. Sonunda zihin sapmadan meditasyon objesine odaklanacaktır. Zihin duygusallaşmadan ve aşırı çaba harcamadan eğitilmelidir. Meditasyon sayesinde büyük içsel farkındalık ve disiplin kazanılır. Meditasyon çalışması bittikten sonra üzerinde mutlaka düşünün ve çalışmayı engelleyerek zihnin dolaşmasına neden olan sebepleri saptayın. Bu yolla, engellerin enerjisini serbest bırakıyor veya nötr hale getiriyorsunuz ki gelecekte meditasyonunuzu yeniden etkilemesinler. Meditasyonunuzun, çalışmanızı engelleyen şeylerden daha önemli olduğunu hissedin. Bu, engelleri aşmaya yardımcı olacaktır.

Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

19 Şubat 2019 Salı

Yalnızlıktan Kaçmak

Genelde insanlar kendileriyle barış içinde yaşayamaz çünkü kendi kendileriyle kavga edip dururlar; bazen de kendilerine şiddet uygularlar. Bu tür insanlar yalnız kalamaz çünkü sıkılmaya başlar ve huzursuz olurlar.  Yalnızlıktan kaçmak için dışarı çıkar ve başkalarıyla kaynaşırlar. Toplumsal yaşama alışmış bir insan için yalnızlık, alışılagelmişin dışında olduğundan çok zordur. Çünkü birey yalnız kalınca artık kendisine ihtiyaç duyulmadığını, ilgi görmediğini ve sevilmediğini düşünmeye başlar. Bu düşünceler acı verir ve birey hayatının anlamsız olduğunu düşünür. Hayatına anlam kazandırmak için bir yerlere gitmeye ve birileriyle görüşmeye ihtiyaç duyar.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

18 Şubat 2019 Pazartesi

Devrimsel Uyanış

“Bir insanın Mutlak ile temasa geçmesi için O’na gitmesi gerekmiyor, sadece devrimsel uyanış yaşaması yeterlidir. İçsel devrim bireyi uyandıracak ve arayışın yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Sadece varlığına devrimsel bir tohum ek: “Devrimi gerçekleştireceğim ve hiçbir şey bana engel olamayacak” de. Birdenbire içsel devrim gerçekleşecek ve devrimsel gerçeğe uyanacaksın. O zaman devrimsel değişime şaşıracaksın. Devrimi gerçekleştirmek için sadece güçlü bir arzu olmalıdır. İşte o zaman devrimsel mucize gerçekleşecektir. Devrimin hızlanması için içtenlik, dürüstlük ve samimiyet son derece önemlidir. Tüm içtenliğinle: “Devrimi gerçekleştireceğim” de. Bunu söylerken içten ol! İçten içe kuşkulanıp durma. Olumsuz düşünceler devrimi engeller. Kendine güven- içsel devrim gerçekleşecektir. Ayrıca metafizik uykuda devrimin gerçekleşmesini dile ve “devrim gerçekleşti” de. Eğer insan devrimsel bir uyanış için eksiksiz arzuya sahipse, devrime uyanacaktır. Dünyasal bir uykuda bulunmaya karar veren bireydir ve bu uykudan devrimsel uyanış sayesinde çıkabilecek olan da bireydir.”
Devrim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Büyük Üstad Akif Manaf

17 Şubat 2019 Pazar

Ölüm Keskindir

ÖLÜM yaşam kadar kesindir. Ne yaparsan yap ölüm gerçekleşmektedir. Ölüm gelecekte bir yerlerde değil, yaşam gibi şu an buradadır. Ölüm olacak bir şey değil, zaten olmaktadır. O yüzden onu beklemek gerekmiyor; onu yaşamak gibi yaşamak gerekiyor.

YAŞAMI erteleyenler ölümü bekler. Oysaki yaşam kimseyi beklemez ve akıp gider. Birçok insan ölümden sakınmaya çalışmaktadır. Aslında ölümden sakınmanın hiçbir yolu yoktur. Ölümden sakınmak yaşamdan sakınmak demektir; her ikisinden de kaçmak demektir.

YAŞAM ile ölümü kucakla, onları bağrına bas ve kabul et. O zaman yaşam da ölüm de seni kucaklar ve çok uzaklara götürür. Farkındalığın yükselir ve her an doğup öldüğünün bilincine varırsın. İşte bu farkındalıkla yaşa ve yaşat!

YAŞAM Nedir ve Nasıl Doyasıya Yaşanır? Kitabı
Akif MANAF

15 Şubat 2019 Cuma

Kölelik

Fiziksel düzeyde iki tür kölelik var: bedenin köleliği ve beden köleliği. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu, bedenin köleliğidir. Veya insan kendi bedeninin kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Yani bir insan başka bir insanın kölesi olabilir; bu da beden köleliğidir. Başkasının kölesi olmaktan kurtulmak daha kolaydır ama kendi bedeninin kölesi olmaktan kurtulmak zor bir iştir. Çünkü genelde insan bunun farkında değildir. Bir başkasının kölesi olmak özel bir durumdur ve herkes bunu yaşamaz ama kendi bedeninin kölesi olmak herkes için geçerlidir.
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur- Akif Manaf

12 Şubat 2019 Salı

Kendinin Dostu Olmak

Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin  dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolaydır, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.

Yoga Nedir Ne Değildir- Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

10 Şubat 2019 Pazar

Güç Yağmuru

Bir insanın içindekileri görmek ve kişiliğini tanımak istersen ona engelsiz bir güç ver. Ne olduğunu göreceksin...
Eğer içinde bir çürüme varsa çökecek ama yoksa yükselecek.
Yağmur yağınca bazı bitkiler çiçek açar bazıları ise çürür.
Tıpkı bunun gibi güç yağmuru insanın içindeki potansiyelleri besler ve ortaya çıkmasına fırsat tanır.
Güç yağmuru yıkıcılığın zehirli bitkilerinin büyümesine neden olmaz, tam tersi yapıcılığın güzel çiçeklerinin açmasına yardım eder. İnsan hayvani içgüdülerine hâkim olmazsa, güç her zaman suistimal edilecektir.
Yalnızca hayvani dürtülerden özgür olan insan gücünü insanlığın tekâmülü ve mutluluğu için kullanabilir.
GÜÇ Nedir ve Nasıl Güçlü Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

8 Şubat 2019 Cuma

Olumsuz Düşünce

Gün içinde zihninizi meşgul eden düşünce modelleri bilinçaltı zihinde kalıplar oluşturur.Sonrada bu bilinçaltındaki kalıplar günlük yaşamda sizi yönlendirir.Yaşamınız bu şekilde bilinçsizce kalıplaştırdığınız zorluklarla doludur."Yapamam","yapamayacağım", veya "asla başarılı olamam"gibi ifade şekilleri,temeli bilinçaltına yerleştirilmiş kalıplara dayanmaktadır.Böylece bilinçaltınız aslında yapabilme yetisine sahip olduğunuz şeyleri bile yapamamanıza neden olacaktır.

Olumsuz düşünceler,belirli şeyleri yapamayacağınıza dair inançların oluşmasına neden olur.Olumsuz inançların oluşmasında olumsuz düşüncelerin büyük etkisi vardır.Aslında düşünceler ,kendilerini var edebilmek için tekrarlanırlar.Örneğin insan kendisiyle ilgili olarak "Ben yoga yapmak ve yeni şeyler denemek için çok yaşlıyım" gibi olumsuz düşünceye sahipse,bilinçaltında bununla ilgili bir kalıp oluşturur.Sonrada bilinçaltının etkisiyle,bireyin kendi varlığıyla ilgili herşey ,bu olumsuz düşünceyi desteklercesine hareket eder.

Yoga Dhyana Meditasyon Kitabı 2. Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

Bilgi Biriktirmek

Dünyasal bilgi biriktirme eylemi bencil bir yaklaşımdır. Oysa varoluşsal bilgi edinme edimi bencillikten tamamen özgürdür. Gerçek şu ki bencil insan hakikate asla yaklaşamaz, çünkü hakikatin bencilliğe alerjisi vardır.

Dünyasal bilgi ile doldurulmuş kişi: "Gerçeği zaten biliyorum" modundadır. Bu, hakikate kapıları kapatmak demektir. Varoluşsal bilgiyi edinmeye hazır olan insan ise: "Hakikati bilmiyorum ama bilmeye hazırım" der ve hakikate kapıları açar.

Dünyevi bilgi en büyük kandırmacadır. Birey bildiğini düşünür ve kendini kandırır. Bu kandırmaca pahalıya mal olur çünkü birey kendisini hakikatten mahrum eder. Bu arada ego bayram eder öz ise yas tutar çünkü hakikat katledilmiştir.

BİLGİ Nedir ve Nasıl Bilgili Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

7 Şubat 2019 Perşembe

DEVRİM


Gerçek devrim politik değil, etik olmalıdır. Yani mevcut düzenin yapısını değil mevcut insanın yapısını değiştirmelidir. Toplumun ihtiyacı olan gerçek devrim nefreti, öfkeyi, kıskançlığı, hırsı açgözlülüğü devirip onları sevgiye, sevecenliğe, merhamete, hoşnutluğa ve tatminliğe dönüştürmektir.

Eğer insanlar iktidar savaşlarının dışına çıkarsa devrim kendiliğinden gerçekleşecektir, gerçek devrim eski düzene karşı savaşmak değil, içsel olarak yeni düzenin barış içinde inşa etmektir.

Savaşarak yapılan tüm devrimler başarısız olmuştur tek başarılı olabilecek devrim içseldir. Dışsal devrim ile içsel devrim arasında büyük bir fark vardır. Dışsal devrim yapışmakla, içsel devrim ise bırakmakla ilgilidir. Yapışmak köleleşmek, bırakmak ise özgürleşmek demektir.

Dışsal devrim kontrole yapışmak demektir içsel devrim ise nefreti, açgözlülüğü ve hırsı bırakmak demektir. Bırakmak kaybetmek demek değildir, kazanmak demektir. Çünkü nefreti bırakarak sevgi kazanacaksınız, hırsi bırakarak huzur kazanacaksınız ve açgözlülüğü bırakarak zenginlik kazanacaksınız.

Büyük Üstad Akif Manaf
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?

4 Şubat 2019 Pazartesi

Bölünme

“Tekâmül sayesinde birey zihinle birlik haline gelir ve bölünmeler biter. O zaman birey varoluşsal gerçeği algılamaya başlar çünkü varoluş birlik demektir. Varoluşta her şey birlik içindedir ve tekâmül eden insan varoluşla birlik haline gelir. Kişiliğin ikiye bölünmesi yapay bir şeydir. Aslında birey daima bir olduğunu hisseder ama bu his düşünsel düzeye geçtiğinde sorunlara neden olur. Örneğin acı hissedildiğinde bölünme yoktur. Kişi ve acı bir olur. Fakat acı dindikten sonra bölünme ortaya çıkar. Kişi ve acı iki ayrı şey olur. Bölünme anda yoktur, anıda vardır. Bir parmak kapının arasına feci bir şekilde sıkışınca sadece acı vardır, daha sonra parmak ve ağrı vardır. Kişi olayı anımsadığında “Benim parmağım kapıya sıkışarak acıdı” der. Yani an anı olduğunda bölünme yaşanır. Birey hissettiğinde birlik ortaya çıkar fakat düşündüğünde bölünme meydana gelir. Birey fiziksel beden olmadığını idrak ettiğinde maddi ego yaralanır ve ruhi öz ile çatışmaya başlar. Fakat kişi kendisini fiziksel bedenle özdeşleştirdiğinde ego rahatlar ve keyfine bakmaya başlar.”
Tekâmül Nedir ve Nasıl Tekâmül Edilir?
Büyük Üstad Akif Manaf