“Bir insanın Mutlak ile temasa geçmesi için O’na gitmesi gerekmiyor, sadece devrimsel uyanış yaşaması yeterlidir. İçsel devrim bireyi uyandıracak ve arayışın yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Sadece varlığına devrimsel bir tohum ek: “Devrimi gerçekleştireceğim ve hiçbir şey bana engel olamayacak” de. Birdenbire içsel devrim gerçekleşecek ve devrimsel gerçeğe uyanacaksın. O zaman devrimsel değişime şaşıracaksın. Devrimi gerçekleştirmek için sadece güçlü bir arzu olmalıdır. İşte o zaman devrimsel mucize gerçekleşecektir. Devrimin hızlanması için içtenlik, dürüstlük ve samimiyet son derece önemlidir. Tüm içtenliğinle: “Devrimi gerçekleştireceğim” de. Bunu söylerken içten ol! İçten içe kuşkulanıp durma. Olumsuz düşünceler devrimi engeller. Kendine güven- içsel devrim gerçekleşecektir. Ayrıca metafizik uykuda devrimin gerçekleşmesini dile ve “devrim gerçekleşti” de. Eğer insan devrimsel bir uyanış için eksiksiz arzuya sahipse, devrime uyanacaktır. Dünyasal bir uykuda bulunmaya karar veren bireydir ve bu uykudan devrimsel uyanış sayesinde çıkabilecek olan da bireydir.”
Devrim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Büyük Üstad Akif Manaf
18 Şubat 2019 Pazartesi
Devrimsel Uyanış
17 Şubat 2019 Pazar
Ölüm Keskindir
ÖLÜM yaşam kadar kesindir. Ne yaparsan yap ölüm gerçekleşmektedir. Ölüm gelecekte bir yerlerde değil, yaşam gibi şu an buradadır. Ölüm olacak bir şey değil, zaten olmaktadır. O yüzden onu beklemek gerekmiyor; onu yaşamak gibi yaşamak gerekiyor.
YAŞAMI erteleyenler ölümü bekler. Oysaki yaşam kimseyi beklemez ve akıp gider. Birçok insan ölümden sakınmaya çalışmaktadır. Aslında ölümden sakınmanın hiçbir yolu yoktur. Ölümden sakınmak yaşamdan sakınmak demektir; her ikisinden de kaçmak demektir.
YAŞAM ile ölümü kucakla, onları bağrına bas ve kabul et. O zaman yaşam da ölüm de seni kucaklar ve çok uzaklara götürür. Farkındalığın yükselir ve her an doğup öldüğünün bilincine varırsın. İşte bu farkındalıkla yaşa ve yaşat!
YAŞAM Nedir ve Nasıl Doyasıya Yaşanır? Kitabı
Akif MANAF
4 Şubat 2019 Pazartesi
Rüya Saf İnanç Dünyasıdır
Zihnin yarattığı dünya çok gerçekçi görünüyor. Tıpkı bunun gibi uykuda görülen rüya dünyası da son derece gerçekçidir. Rüyada her türlü fantastik şey görülür ama kişi bunların gerçek olduğundan kuşkulanmaz. Sadece hayretle izler. Rüyada birey görülenlerin gerçek olduğuna inanır ve bir çocuk gibi olanlara güvenir.
Rüya saf inanç dünyasıdır. Rüyanın devam etmesi için hiçbir kuşku olmamalıdır. Rüya görüldüğü zaman eğer birey bunun rüya olduğuna dair bir kuşku duyarsa rüya biter ve kişi uyanır. Tıpkı bunun gibi yaşadığın hayatın bir rüya olduğuna dair kuşku duyunca uyanmaya başlarsın.
Çevrenizde gördüğünüz nesnel bir dünya vardır ama zihniniz onu istekleriniz doğrultusunda yorumluyor. O zaman dünyayı olduğu gibi değil, görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz. Yani gördüğünüz, dünyanın kendisi değil zihninizin yorumudur. Veya zihninizin varolan dünyaya verdiği tepkidir.
Dünyayı zihinsel ve duygusal tepkiler aracılığıyla algılıyorsun. Bu tepkiler dünya ve sen arasında oluşan yanılsama sisidir. Sis gerçeği görmeni engelliyor ve sen hayatını sürdürmek için sisin görmeni engellediği dünyayı işine gelen yorumlarda bulunarak yaşıyorsun. İllüzyon denen şey budur.
BÜYÜK ÜSTAD AKIF MANAF
Farkındalık Nedir? ve Nasıl Farkında Olunur ? kitabından alıntıdır.
30 Ocak 2019 Çarşamba
Festivale Katılın
http://www.festivalbudur.org/
28 Ocak 2019 Pazartesi
Korkuyorum
Bir korkudan özgürleşmek için onu gözlemleyin. Korkuyu gözlemleyince onun kaybolduğunu göreceksiniz. Korkular kaybolunca artık sorumluluklar ürkütücü olmayacaktır. Sorumlulukları üstlenmeniz sizi olgunlaştırır. Doğal olarak her duygunun, düşüncenin ve her eylemin sorumluluğunu üstleneceksiniz.
Sorumluluk almanız kişiliği kristalleştirir ve olgunlaştırır. Olgunlaşırken kendini zincirlediğini göreceksin, prangalarının farkına varacaksın. Bu farkındalık özgürleşmeye neden olacaktır. Özgürleşince korkularını gözünde nasıl büyüttüğünü göreceksin. Bunun farkına vardığında korkular küçülmeye başlar.
Büyük Üstad Akif Manaf'ın "Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?" kitabından alıntıdır.
23 Temmuz 2018 Pazartesi
Bütünleşmek
“Yoga kelimesinin bir tarifi de bütünleşmektir. Uyguladığımız teknikler bütünleşmeye neden olur. Bütünlüğü böyle kazanıyorsunuz. Gelişen farkındalık aracılığıyla vücudu bir sağaltım laboratuvarına çeviriyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu vücudu bir araştırma aracına çeviriyorsunuz ve siz aslında bir araştırmacı oluyorsunuz. Yaşamı, varoluşu ve kendinizi araştırmaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman yapmadığınız bir şeyi yapıyorsunuz. Kendinizi inceliyorsunuz, araştırıyorsunuz. Bu bir başlangıç ve araştırınca ne görüyorsunuz? Parçalanmış bir kişilik, bir yaşam görüyorsunuz. Yani sevgi var mı, yok mu? Seviyor muyum? Nefret mi ediyorum? Kişi tam da bunu anlamıyor. Seviyor mu, nefret mi ediyor? Gerçekten bu iş olacak mı, olmayacak mı? Bunun da cevabını veremiyor, çünkü yaşamı paramparça, kişiliği parçalanmış. Zihinsel parçalanma, fiziksel parçalanma ve bütün hastalıkların nedeni budur. Orijinal Yoga Sistemi ile bütünlüğe doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu bütünleşme nasıl başlıyor? Aslında teknikler sadedir ama derin etkileri vardır. Başlangıçta yaptığımız nefesler ve nefesle hareketin senkronizasyonu yani eşzamanlılığı bir bütünleşmenin başlangıcıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde görüyorsunuz ki her kelimenin arkasında bir pratik uygulama var, her uygulamanın arkasında bir gerçekleştirme var. Yani o bütünlüğe nasıl ulaşıyoruz? Ulaşma araçlarından biri de doğru nefes ve doğru hareket ve onların eşzamanlı hale gelerek birleşmesi, bir bütünlük oluşturmasıdır. Sonra bu bütünleşme enerji düzeyine de yansıyor. Hareket, nefes ve enerji akımlarının bütünlüğü oluşuyor. Sonra da enerji merkezleri düzeyinde gerçekleşiyor; vücuttaki enerji merkezlerinin ve kanallarının dengeli ve bir bütün olarak çalışması sonunda zihinsel bütünleşmeye neden oluyor. Kişinin parçalanmış zihni toparlanıyor, bütünleşiyor.”
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf
4 Temmuz 2016 Pazartesi
YANSIMA
Siz yansıma olduğunuza inandığınız sürece yalnızlık hissedeceksiniz ama yansımayla birleştiğiniz zaman veya kendinize döndüğünüz zaman, kendinizin kim olduğunu gördüğünüz zaman yalnızlık hissi kaybolacak. Yalnızlık yerine birlik ve bütünlük hissedeceksiniz.
Yani bir fedakarlık yaptığınız zaman yalnızlık biter. Nedir o fedakarlık?O yansımadan feragat etmek. O egodan, o bencillikten, o geçici benden vazgeçmek. 'Ben Ali veya Fatma değilim. Ben doktor, mühendis değilim. Ben onların hiçbiri değilim' diyebilmek, bunun farkında olmakla ilgili fedakarlık.
Çünkü siz kendinizi Ali, Fatma, doktor, mühendis, erkek, dişi olarak düşününce yalnızlık ortaya çıkacak. Yalnızlık çekeceksiniz ama siz onlardan feragat edince birlik haline geleceksiniz. İllüzyon bitecek. Budur gerçek fedakarlık.
Aslında kolay bir şey değil çünkü kendinden vazgeçiyorsun. Ama gerçek kendinden değil yarattığın kendinden. Yani yarattığın bir yansımadan fedakarlık ediyorsun, feragat ediyorsun. Bir illüzyondan vazgeçiyorsun ama o illüzyon o kadar pekişmiş ki, o kadar gerçekçi görünüyor ki, kişi vazgeçemiyor.
Kişi bundan vazgeçemiyor, o yüzden de yalnızlık devam ediyor. Daha da derinleşiyor. Suni şekilde, herhangi bir zihinsel çabayla veya zeka gücüyle bundan kurtulamazsınız. Çünkü kurtuluşun tek bir yolu var. Bir yöntemi var. Yol nedir?Yolculuk nedir?
Yol budur: 'Kendini bulmak' veya yolculuk şudur:' Kendine doğru ilerlemek'. Çünkü insan kendinden uzaklaşmış ve ikinci bir benlik yaratmış, gerçek olmayan bir şey ve onun gerçek olduğuna inanmış, kendini inandırmış. Ben buyum diyor, otomatikman bir cevap var.
'Sen kimsin?' diye sorunca, ben Ali'yim veya Fatma'yım diyor. Şimdi gel de bunu inandır ki, Ali veya Fatma değilsin. İnandıramazsın. Sizinle kavga eder. Çok daha üstüne giderseniz bir tokat yersiniz.:))) Yani bu kadar inanmış, kendini inandırmış.
O yüzden bundan vazgeçmek, o gerçek fedakarlığı yapmak kolay değildir. Ama yolu var. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde siz o noktaya doğru ilerlemeye başlıyorsunuz, aslında teknikler çok etkili ama görünürde de çok sade. Çünkü sade olan şey, gerçek olan şeydir. Gerçek sadedir.
Büyük Üstad Akif MANAF'ın Fedakarlık Nedir ve Nasıl Fedakar Olunur? Kitabı'ndan Alıntıdır.
14 Nisan 2016 Perşembe
Koma
Komada olan bedeni suni şekilde hayatta tutmak yaşatmak değildir; sadece bedeni çürümekten korumaktır. Beden çoktan ölmüştür sadece çürümesi engellenmektedir. Komada olan beden hastaneden çıkamaz,oysa hastaneden yürüyerek çıkan ama yaşadığının farkında olmayan bir sürü insan var.
Onlar da bir nevi ''komadadırlar'', çünkü yaşamın farkında değiller.Bedenler hareket etmekte ama ''koma'' veya farkındalıksız hayat devam etmektedir. Bu tür hayat devam ettiği sürece bu insanlar tekrar hastalanacak ve hastaneye dönecekler. Ta ki bir gün komadan çıkmayana kadar.
Hayatta komaya girmemek için şu an farkındalıksız komadan çıkın ve gerçekten yaşamaya başlayın. Komadan çıkmak için gerçek hayata uyanmak gerekir. Koma uykusundan çıkan gerçekten yaşamaya başlar.Bu dünyada farkındalığı uyanmış insanlar dışında hiç kimse gerçekten yaşamıyor.
Sokaklar yürüyen ölülerle kaynıyor. Onlar eylemlerde bulunuyor ama mekanik eylemlerde; bir robotttan farkları yok. Hayata dönmek için uyanmak gerekir. Uyanmak canlanmak,hayatta olmak demektir. Varoluş mutlaktır. Mutlak'a ulaşmak için var olmak yani farkındalıkla yaşamak gerekir.
Herkes yaşamak ister. Sonuç olarak, yaşamak bir amaçtır. Bu amaca ulaşmak için farkındalık yükselmelidir. Farkındalığını yükselterek hayattaki tüm amaçlarına ulaşabilirsin. Geçici amaçlara ulaşarak nihai amacın farkına varacaksın. Nihai amaç ebedi yaşama geri dönmektir.
Büyük Üstad Akif Manaf'ın Farkındalık Nedir ve Nasıl Farkında Olunur? Kitabından Alıntıdır.
29 Mart 2016 Salı
Kaderin Efendisi
Genel insan mutluluğu dışta arıyor, dışsal objelerde. Dışsal mutluluk her zaman geçici olacaktır ve her zaman acıyla sonlanacaktır. Bunu bilin! Mutluluğu ne kadar çok dışarda ararsanız o kadar çok acı çekersiniz. Bunun başka kuralı yok! Başka türlü olamaz. Kader bu. Kader diyorlar ya 'alın yazısı değişmez' , bu konuda değişmez. Gecici bedensel mutluluk acılarla sonuçlanır. Çünkü, nasıl gündüzün gecesi varsa alınan zevkinde acısı vardır. Düalite dünyası böyle işler ve kader de bu işleyişi sağlar. Sigara içerek zevk alıyorsan akciğer kanserinden de acı çekeceksin. Rakı içerek zevk alıyorsan karaciğer kanserinden de acı çekeceksin. Et yemekten zevk alıyorsan bağırsak kanserinden de acı çekeceksin.
Ama eğer kaderin efendisi olmak istiyorsanız o zaman içe döneceksiniz. O zaman gerçek mutluluğu bulacaksınız, çünkü kaynak gerçek özde. Kaynak sizde, anahtar sizde; siz kaynaksınız. Çünkü mutluluk ruhi özünüzde, gerçek doğanızda bulunuyor.
Büyük Üstad Akif Manaf
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur? İsimli kitabından alıntıdır.
13 Mart 2016 Pazar
FARKINDALIKLA YAŞAM
"Gözler dış dünyaya açılan pencerelerdir ama zihin başka yerdeyse gözlemci evde değildir. Beden boş bir ev haline gelir. Terk edilmiş bir ev çürümeye mahkumdur. Yaşam bu evin kapısını çalar ama içeride kimse yok. Hayatın çağrısına cevap veren yok, çünkü evde yaşayan kimse yok.
İşte farkındalıksız yaşam budur. Varoluş her gün kapıyı çalar ama yanıt alamayınca gider. Yaşamak için bir fırsat daha kaçırıldı. Hayat bir defa daha ıskalandı. Iskalanmış boşuna yaşanan hayatlar. Harcanmış bunca enerji çöpe gitmektedir. İnsanlığın uykuda harcadığı enerji farkındalığın yükselmesi için kullanılsaydı şu an bu dünya cennet olurdu."
Büyük Üstad Paramahamsa Akif Manaf'ın Spiritüel Söyleşiler ve Felsefe Serisi -13 "Farkındalık Nedir ve Nasıl Farkında Olunur?" kitabından alıntıdır.