<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






yoga psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoga psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2019 Salı

Mutsuzlar için Ne Yapılacak

Mutsuz bir insana sempati duymak yerine mutluluğu onunla paylaşarak yardım etmek gerekir. Kişi mutsuzken ona sempati duymak yardım değildir, anti-yardımdır. Mutsuzluk değerli bir şey veya saygıdeğer bir şey değildir. Tam tersi mutsuzluk en değersiz şeydir. Mutsuz bir insanı mutlu etmeye çalışırken mutsuzluğun saygıdeğer bir şey olmadığını açıklayın. Mutsuzluk çirkin bir şeydir ve bu çirkin şeyden ne kadar çabuk kurtulursan o kadar çabuk güzelleşirsin. Mutsuz olmak insanlığa en büyük zararı vermektir. Aslında mutsuz insanlar topluma zarar vermektedirler. Mutlu insanlar ise toplumun en yararlı bireyleridir. O yüzden topluma zarar vermemek ve toplumun en yararlı parçası
olmak için mutlu olmalısın. 
Büyük Üstad Akif Manaf

25 Haziran 2019 Salı

Yemek Yemek

Bunu başka şeylerde de göreceksiniz. Örneğin yemek amaç olmaktan çıkacak. Ama birçok insan yemeği bir amaç olarak görüyor. Yemek için büyük hazırlıklar yapıyor. Her tür mutfaktan denemek istiyor: Çin mutfağı, Meksika mutfağı, şu mutfak, bu mutfak vs. Çünkü amaç yemek ve yiyerek mutlu olmaktır. Yani mutluluğu ortaya çıkarmak için dili kullanmak, tat duyusunu devreye sokmak. Fakat tat mutlu olmak için değil, doğru besinleri seçmek içindir. Eğer tat duyusu mutlu olmak için kullanılırsa, bağımlılığa neden olur ve kişiyi köleleştirir. Bağımlılık sapkınlığa neden olur ve kişi obur olur. Gece gündüz yer ve kilo alır. Sonuç olarak mutlu olmak için tüketilen gıda hastalıklara ve mutsuzluğa neden olur. Tat alma duyusu köleleştirebilir ya da özgürleştirebilir. O nasıl özgürleştirici olabilir? Amaç olmayarak. Nasıl amaç olmayacak? Gözlemci olarak. Yani özünüzde bulunarak. Ondan sonra nefis tatlar alsan da mutlusun almasan da yani özgürsün.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf

Cinsel Enerji

Maddi düzeye inince cinsel enerji acı çektirici ve mutsuz edici oluyor. Bu enerjiyi bedensel düzeyden ruhsal düzeye yükselterek mutluluğa ulaşılabilir. Cinsellik kendiliğinden yani saf cinsellik olunca mutluluk verici olur. Yani cinsellik = mutluluk denebilir. Fakat bu olayda oyunbozan unsur bencilliktir. Yani mutsuzluğun bir formülü de şudur: Mutsuzluk = Cinsellik + Bencillik. Yani cinselliğin mutluluk verici olması için bencilliği ortadan kaldıracaksın. Mutluluk zaten sizde var. Siz kendiliğinden nedensizce mutlu olunca cinselliğin önemi kalmayacak. Yani cinsellik artık bir mutluluk aracı olmayacak. Sen mutlu ve tatmin olunca cinselliğe ihtiyacın kalmayacak. Cinselliği tutkuyla arayanlar mutsuz insanlardır çünkü tatminkâr değildirler. İnsan mutlu ve tatmin olunca cinsellik de bir ihtiyaç olmaktan çıkar. O zaman cinsellik yaşanınca acı verici olmaz çünkü özgürsün. Artık cinsellik bağlayıcı değil. Cinsellik bir amaç olmaktan çıkmış. Cinsellik mutlu olmak için kullanılan bir şey değil. O bir deneyimdir. O zaman o deneyimi spiritüel yükseliş için kullanabilirsiniz. Çünkü her deneyim spiritüel tekâmül için kullanılabilir.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

17 Nisan 2019 Çarşamba

Geçiçi Durak

Bu dünya ebedi yolculukta sadece geçici bir duraktır. Eğer buranın sadece bir durak olduğunu unutursanız ve sürekli geçici nesnelere sahip olmaya çalışırsanız kendiniz için dayanılmaz acılar acılar üretirsiniz. Sonra da çektiğiniz acılar yüzünden başkalarını suçlarsınız. Bilin ki, çektiğiniz tüm acılar sizin ürününüzdür ve onlardan kurtulmak sizin elinizdedir.

İnsan mutlu olmak ister ama sorunlar üreterek mutsuz olmak için de her şeyi yapar. Bu, bir paradokstur. İçinizdeki tüm sorunlar ve çatışmalar sizin tarafınızdan üretilmiştir. Çünkü siz dış dünya ile iç dünya arasındaki ilişkiyi anlayamamışsınız, bu iki dünya arasında köprü kuramamışsınızdır.

Büyük Üstad Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "Yoga:Samadhi-Sınırları Aşmak" kitabından alıntıdır

15 Nisan 2019 Pazartesi

Çabalamanın Sonuçsuzluğu

Gerginsin çünkü çabalıyorsun ve çaba daha çok gerginliğe neden oluyor. Sana "gevşe" dediğimde de gevşemek için çabalıyorsun ve bu çaba da seni gerdiği için gevşeyemiyorsun.O yüzden sana "rahatla" diyorum yani kendini kaybet. Gevşemek çabasız kalmak demektir ama sen çabasız kalmak için de çabalıyorsun. Çünkü çabalamaya alışmışsın. Bu çabalama alışkanlığı ortadan kalkınca gerçek gevşemenin tadını çıkarmaya başlayacaksın. BU ZAMAN ALACAK. Sana: "Hiçbir şey yapma" dediğimizde sen bunu bir şey yapmak gibi görüyorsun çünkü illa bir şey yapmaya alışmışsın. Sen "yapan" olmaya alışmışsın ve bundan vazgeçemiyorsun. Çünkü senin için yapmak önemlidir, yapmak seni önemli yapıyor. Şimdi de yapmamanın önemini anla. Çünkü SENİ ÖNEMLİ YAPAN YAPTIKLARIN DEĞİL, VAR OLMANDIR. SEN VAR OLDUĞUN İÇİN ÖNEMLİSİN, BİR ŞEYLER YAPTIĞIN İÇİN DEĞİL.Gerçek şu ki sen sadece var olmayı öğrenince yaptığın her şey önemli olacak. Sen var olmaya başlayınca tüm çabaları geride bırakacaksın. Burada anahtar kelime "çabalamak" değil, "geride bırakmaktır". Sen çabalamak alışkanlığını geride bırakınca varoluş sana kapılarını açacak.

Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür-Akif Manaf

6 Nisan 2019 Cumartesi

NİRVANA

NİRVANA...

Hırstan özgürleşmiş insanın kendi ebedî özüyle nihai karşılaşmasına "Nirvana" denir. Dünya gezegeninde, insanların kullandığı ilk dilden gelen "Nirvana" kelimesi "ormansız" anlamına gelmektedir.

"Nirvana" veya "ormansız" kelimesi, hiçlik veya boşluk demek değildir. Bu gezegende ilk insanların kullandığı ilk dil dediğimiz lisanda, "Nirvana" kelimesi "hırs ormanının olmadığı hal" yani hırssızlık hali demektir.

İnsan bir kez hırssızlık hâlinde huzuru bulduğunda, bütün rahatsızlıklar, korkular, gerginlikler, endişeler, çatışmalar, kuşkular vs. kaybolur. O zaman insan varoluşun ölümsüzlük kaynağıyla temasa geçer. Bu kaynağı bilen ölümü bilmez.

HIRS Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

3 Nisan 2019 Çarşamba

Öfke ile Başetmek

İçindeki öfkenin KESİNLİKLE dışarıdaki hiçbir şey ile alakası yok. O, içindeki arzularla, içindeki tatminsizlikle, içindeki travmalarla ilgilidir. Senin iç dünyanı, dış dünyadan gelen farklı şeyler tetikleyebilir.  Eşin, arkadaşın, sokaktaki yabancı vb. Farkındalığın yükselince sen öfkeyi yükselmeden önce yakalayacaksın. O zaman göreceksin ki öfkenin, karşındaki kişiyle bir ilgisi yok. O, içsel bir olgudur ve onu gözlemleyince derinlere inmeye başlayacaksın. Öfke erimeye, çekilmeye başlayacak ve onun köklerine inebileceksin. Olayı ANALİZ ETME SADECE GÖZLEMLE.  O zaman öfkenin nereden kaynaklandığı ortaya çıkacak. Birdenbire öfkenin kaynağını keşfedeceksin. Tatminsizliğe ve kızgınlığa neden olan arzuyu bulacaksın. İçinde bir kızgınlık var, o kızgınlığı gözlemle. Gözlemleyince sindirmeye başlayacaksın ve kızgınlığın yatışacak, derinlere inmeye başlayacaksın.  Göreceksin ki o kızgınlığın nedeni istediğin bir şeyin eline geçmemesidir.  Kaynak bulununca kızgınlığın da kaybolacak.

Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür- Akif Manaf

25 Mart 2019 Pazartesi

Neden Enerji Serbestçe Akmaz

Samimiyetini korumak için maske kullanmaktan vazgeç ve tüm maskeleri bırak. Bu seni samimi ve dürüst yapar. Üzgünsen üzgün olduğunu, kızgınsan kızgın olduğunu, perişansan perişan olduğunu vb. söyle; duygularını bir maske altında saklamaya çalışma. Eğer kızgınlığını ifade edersen kızgınlığın geçer ve öfkeye dönüşmez ama eğer kızgınlığını sahte bir tebessüm arkasında saklamaya çalışırsan bir süre sonra kontrol edilemez bir öfke patlaması yaşarsın. Kullandığın tüm maskeler seni sadece samimiyetsiz yapmaz, sana zarar da verir. Öfke bir zehirdir ve onu bastırarak maske arkasında saklamaya çalışırsan bu zehir tüm vücuduna yayılır ve tahribata neden olur. Eğer üzgünsen üzgünlüğünü ifade et, yalandan gülümsemeye ve mutlu olduğunu göstermeye çalışma- bu sahtelik olur. Üzüntü kötü bir şey değil, onu ifade et- geçmeye başlayacaktır. Ama eğer üzüntünü bastırır ve mutluluk maskesi kullanırsan bir gün gerçekten son derece mutsuz olursun. Negatif duygular bastırılınca pozitif duygular da ortaya çıkamaz. Örneğin nefreti bastırınca sevme zamanı geldiğinde gerçekten sevemezsin. Veya ağlamayı bastırınca daha sonra doya doya gülemezsin. Birey maskeler kullandığında duygusal mekanizma bozulur ve duygusal tıkanmalar oluşur. Enerji merkezlerinde ve kanallarında blokajlar ortaya çıkar. Enerji serbestçe akmaz ve duygusal ifadeler sahte ve suni olur. O yüzden samimi olmak ve duyguları bastırmamak sağlıklı olmanın temelidir. Samimi insan duygularını doğal olarak ifade eder ve doğal bir sağlığa kavuşur. Samimiyet kendin olmak demektir. Kendin ol, o zaman bütün sorunların ortadan kalkacaktır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

19 Mart 2019 Salı

Aşk Nedir

Aşk nedir? Aşk yakınlık kurmak ve bir olmak için bir araçtır. Aşk bütünleşme aracıdır. Aşk aracılığıyla birine yakınlaşırsın, onunla iletişim kurarsın ve onunla birlik haline gelirsin.

Nefret nedir? Nefret uzaklaşmak, ayrılmak ve iki olmak için bir araçtır. Nefret ayrılma aracıdır. Aşk seni bir araya nefret ise iki dereye getirir. Aşık olduğunda sevgiline kaçarsın nefret ettiğinde ise sevgilinden kaçarsın. Aşk fazla gelince nefret devreye girer çünkü senin aşkı sindirme kapasiten düşük kalmıştır. Aşkı sindiremeyince hazımsızlık yaşarsın ve bu aşk hazımsızlığının ismi nefrettir. Aşkı sindiremeyince nefret ortaya çıkar. Aşk bir besindir. O seni besler; herkesin aşk besinine ihtiyacı var. Beslenmenin kuralı şudur; açlık hissedersin, beslenirsin ve sonra ara verirsin. Tıpkı bunun gibi birey aşık olunca aşkla beslenmeye başlar ve bir süre sonra açlık gider ve birey tatmin olur. İşte o zaman uzaklaşma isteği ortaya çıkar ve sevgilinden ayrılırsın. Fakat bir süre sonra tekrar aşk açlığı meydana gelir ve sevgiline kavuşmak istersin. Bu doğal bir dinamiktir. Acıktığında yemek yersin ve doyuma ulaştığında beslenmeyi unutursun ve yemek masasından ayrılırsın, orada oturmaya devam etmezsin. Fakat biri durmadan sana yemek yedirirse, miden bulanmaya başlar ve kusarsın. Tıpkı bunun gibi sevgilin sürekli yanında olup seni aşkla beslemeye çalışırsa, kusma olasılığı çok yüksektir. İşte bu kusma olasılığının diğer ismi - nefrettir. Aşk iki olgu içerir: Birisi açlık diğeri ise doyum. Eğer aşk sadece açlıktan ibaret olsaydı, eksik kalırdı. Aşk fazla gelince nefret devreye girer ve açlığın artmasını sağlar. Bu açıdan baktığında göreceksin ki, nefret aşkı tetiklemek ve zenginleştirmek için var. Aslında nefret aşktan ayrı bir şey değil, aşkın bir parçasıdır. O zaman nefret olmadan aşk yetersiz kalır. Nefret aşk olgusuna enerji, güç ve canlılık katar. Aşkta nefret yoksa ayrılık da yoktur. O zaman aşk bir esarete dönüşür. İşte nefretin aşka kattığı şey özgürlüktür.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

Neden Mutsuz Ölünür

Bütün canlıların ailesi olduğunu idrak etmiş insan, kimseyi mutsuz etmeye kalkışmaz. İşte yalnızca o zaman kimse de insanı mutsuz etmez ve mutlu olmasını engellemez. Nedensiz mutluluk o kadar doğal ve insana o kadar yakındır ki, zihin onu fark etmez. Zihin dışa dönük olduğu için mutluluğu dışarıda arar ve içerideki nedensiz mutluluğu göremez çünkü içe bakmaz. Her bebek doğal bir mutluluk içinde doğar, her yetişkin ise mutsuzluk içinde ölür. Ama neden? Doğum ve ölüm arasında ters giden bir şeylerin olması gerekir. Peki, neden bir insan mutlu doğup mutsuz ölür? Ego yüzünden! Bir bebek doğduğunda ego saydamdır ve bebek hayattan ayrı değildir. Bebek annenin rahmindeyken, anneyle yaşamsal enerji ile bağlantılıdır. Doğumdan sonra da anneyle enerjisel bağlara sahiptir ve annenin enerji alanından beslenir. Sonra büyürken ego katılaşmaya başlar, sertleşir ve bir bencillik duvarı oluşur. Bu, insanı hayattan ayırır ve mutsuz eder. İşte ters giden şey insanın büyümesi sırasında egonun kristalleşmesi ve bencillik duvarının oluşmasıdır.”
İnsan Nedir ve Nasıl İnsanüstü Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

Aşk ve Nefret

Aşk ile nefret sevgi nehrinin iki kıyısıdır. Eğer sevgi nehrinde akmak istiyorsan her iki kıyıya da ihtiyaç var. Aşk matematiğini kavradığında göreceksin ki, NEFRET AŞKA KARŞI DEĞİL AŞKIN TAMAMLAYICISIDIR. Gece gündüze karşı değildir. Gecenin kendine has güzelliği vardır ve gündüzü tamamlar. Gece ile gündüz bir bütünün iki parçasıdır. Tıpkı bunun gibi nefret ile aşk da mükemmel bir bütünlük oluşturur. Nefret aşkla savaşmaz, onu destekler. Gerçek aşk sınır tanımaz ve korku nedir bilmez. Bu nedenle birey gerçekten aşık olunca nefretten korkmaz ve onunla kolaylıkla baş eder. Eğer aşkın gerçekse nefret onu zayıflatmaz tam tersi güçlendirir.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

17 Mart 2019 Pazar

GERÇEK ANLAMDA SEVEBİLMEK

“Gerçek anlamda sevebilmek için birey dünyasal yaşamdan evrensel varoluşa adım atmalıdır. Ancak var olan varlık, gerçek sevgiyi tadabilir, aksi halde tadamaz. Kişi toplumsal çarkın bir dişlisi yani sürünün bir ferdi olduğu sürece gerçekten sevemez, çünkü bireysel olarak var olamaz. Birey ilk önce var olmaya başlamalıdır. Bunun için de kendini tanımalıdır. Kendini tanımayan insan gerçek anlamda var olamaz. O, geçici yapay bir yaşam sürdürür fakat o yaşamın içinde varlık gösteremez. O zaman da gerçekten sevemez ve yalnızlığa maruz kalır. İnsan yalnızca varoluşsal yalnızlık sayesinde var olmanın gerçekten ne anlama geldiğini keşfedebilir. Bu keşiflerin keşfi olacaktır. Var olan insan en kalabalık meydanda bile yalnızlığın tadını çıkarabilir. Bunun için birey varoluşsal yalnızlığın farkında olmalıdır. Bu tür evrensel farkındalık sayesinde birey her an uyanık olacaktır. Her anın farkında olmak tetikte olmak demektir. Fakat bu tür uyanıklık gerginlik demek değildir, gevşeme içindeki canlılıktır.”
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

8 Mart 2019 Cuma

Hissizlik

Hissizlik pasif nefrettir. Bir süre sonra bu pasif nefret aktif nefret haline geçecek ve bir nefret patlaması yaşanacaktır.

Peki, bu nefret patlamasını önlemek için ne yapılabilir? Affetme eylemi! Ama o an affetmek kolay değildir. O yüzden önce kendini affet! O hissizlik ve sessizlik anında “ Kendimi affediyorum” de.

Peki, kendini niçin affediyorsun? Bencilce sevdiğin için, karşındaki insandan bencilce sevgi beklediğin için, sevgi dilendiğin için, sevgi fakiri olduğun için, aslında kimseyi gerçekten sevmediğin için, sadece rol yaptığın için! (s. 74)
.
.

Nefret Psikolojisi, Akif Manaf, Mart 2018.

1 Mart 2019 Cuma

Beklentiler

Beklentiler, iki tarafı da yanan bir dala benzemektedir. Nereye kaçarsan kaç ateşle yüzleşeceksin. Tek çare dalı bırakmaktır. Tıpkı bunun gibi beklentiler gerçekleştiğinde kişi sıkılır, gerçekleşmediğinde ise hayal kırıklığına uğrar. Yani her iki durumda da huzur yoktur.

Beklentiler gerçekleşmeyince kişi kendini sömürülmüş, kandırılmış, reddedilmiş gibi hisseder. Sanki yaşam ona komplo kuruyormuş gibi bir izlenim edinir. Sanki yaşamın üvey evladı gibi kendisini evinde hissetmez. Sonuç olarak kişi hem kendisine hem de yaşama yabancılaşır.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

21 Şubat 2019 Perşembe

Duyu ve Zihin Kontrolü

Pratyahara basamağında birey kendini test etmeye başlar. Hislerin ve onları üzerine çeken maddi nesnelerin doğasını araştırır; nesneler hisleri nasıl çeker, hisler maddi nesnelere kapılarak zihni nasıl etkiler, zihin zekayı nasıl harekete geçirir, zeka egoyu nasıl yönetir ve ego ruhu nasıl kontrol altında tutar? İnceleme esnasında bireyin bu olayların mekanizmasını anlatan bilgilere ihtiyacı vardır. İnsan kendi kendinin  dostu ya da düşmanı olabilir. Pratyahara basamağında birey her zaman kendinin dostu olmayı öğrenir. Aslında zihin insanoğlunun köleliğinin veya özgürlüğünün nedeni olabilir. Eğer zihin maddi nesnelere bağlanmışsa kölelik, maddi nesnelerden kurtulmuşsa özgürlük getirmektedir. Şayet zihin; maddi nesneler yüzünden tatminsiz ve mutsuz ise bu kölelik, tüm maddi istek ve korkulardan arınarak kurtulmuşsa bu da özgürlüktür. İyilik ve maddi haz insanı hareketlendirmektedir. Yogi iyiliği maddi hazdan üstün tutar. Diğerleri duygularına kapılarak onlar tarafından yönetilirken maddi hazzı iyilikten üstün yere koyar ve hayatın gayesini kaybeder. Yogi ise sadece varoluşundan zevk alır. O, hislerini ne zaman ve nasıl durduracağını bildiği için huzur içinde yaşar. Yoginin eylemleri başkasına zehir gibi acı gelse de aslen onlar NEKTAR GİBİ TATLIDIR. Diğerleri hisleri arzuladıkları maddi nesnelerle birleştirmek için çabalar, oysa başlangıçta nektar gibi tatlı olsa dahi bu seçenek sonunda zehir gibi acılaşır. Yogi ise öngörü yeteneğini geliştirerek her şeyin sonunda nasıl neticelenebileceğini görmektedir. Duyuların maddi nesnelerden zevk alma yolu çok geniş ve kolaydır, ancak sonunda insanı çöküşe götürür. Duyu ve zihin kontrolü o kadar kolay olmamakla birlikte sonuçta DOYUM, HUZUR, DEVAMLI MUTLULUK ve KURTULUŞ sağlar.

Yoga Nedir Ne Değildir-  Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

19 Şubat 2019 Salı

Yalnızlıktan Kaçmak

Genelde insanlar kendileriyle barış içinde yaşayamaz çünkü kendi kendileriyle kavga edip dururlar; bazen de kendilerine şiddet uygularlar. Bu tür insanlar yalnız kalamaz çünkü sıkılmaya başlar ve huzursuz olurlar.  Yalnızlıktan kaçmak için dışarı çıkar ve başkalarıyla kaynaşırlar. Toplumsal yaşama alışmış bir insan için yalnızlık, alışılagelmişin dışında olduğundan çok zordur. Çünkü birey yalnız kalınca artık kendisine ihtiyaç duyulmadığını, ilgi görmediğini ve sevilmediğini düşünmeye başlar. Bu düşünceler acı verir ve birey hayatının anlamsız olduğunu düşünür. Hayatına anlam kazandırmak için bir yerlere gitmeye ve birileriyle görüşmeye ihtiyaç duyar.
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf

14 Şubat 2019 Perşembe

Doğum Anıları

Yoga teknikleri sayesinde birey doğum anındaki anıları ve izlenimleri canlandırabilir. Annenin karnından çıkış ve dış dünya ile yüzleşme ilk izlenime neden olur. Ne yazık ki ilk izlenim genelde hoş bir izlenim değil; bu güvenlik izlenimidir. Bebek rahat, sıcak, korunaklı ve güvenli bir yerden anlamadığı yabancı bir dış dünyaya gelir ve sıcak olmayan, rahat edemediği bir yerde, soğuk rüzgara maruz kalır. Bu yeni doğmuş bebeğin ilk izlenimidir. Bu, doğru bir izlenimdir. İnsan hayatında alınan ilk ders güvensizlik izlenimidir ve Muladhara Çakra merkezinde oluşan ilk blokajdır. Bu noktadan hayat devam eder. Eğer tohum kötü ise bitki de sağlıksız olacaktır. İnsan dünyaya ilk geldiğinde içine güvensizlik tohumu ekilmiştir..................
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

13 Şubat 2019 Çarşamba

GERÇEK YAŞAMA NASIL ERECEKSİN?


İlk adım maske kullanmamak. Bu ne demek? O an ne düşünüyorsan, ne hissediyorsan onu ifade etmek demek. Arkadaşınla konuşuyorsun ve onun deli olduğunu düşünüyorsan: "Sen delisin" de.

Bunun sonuçlarına katlanacaksın. Bu riski alacaksın. Yani duygularını saklamayacaksın. Öfkelenirsen öfkelen. Kızmışsan yalandan gülme. Kızgınlığını ifade et: " Kızıyorum" de. Eğer eşinden nefret ediyorsan onu öpüp " seni çok seviyorum" deme. Maskekullanma. "Şu an senden nefret ediyorum haberin olsun" de.

Çünkü " senden nefret ediyorum" dediğinde tekrar sevgi hissedeceksin. İşte bu yapaylaşmadan, bu robotlaşmadan, bu suni hayattan çıkman gerekiyor. Adımlar bunlardır, sana şu an harita veriyoruz. Varoluşa geri dönme haritası. Her şey harika olacak.

Bazı riskler var ama getirisi çok daha fazla. O yüzden kazanacaksın. Artık maske kullanma. Ne düşünüyorsan ne hissediyorsan onu söyle karşısındaki kişilere. Bu sana da onlara da iyi gelecek. Tuhaf gelebilir ama iyi gelecek.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

8 Şubat 2019 Cuma

Kendini Tanımayan İnsan Hüzünlüdür

Kendini Tanımayan İnsan Daima Hüzünlüdür...

Bu konuda dört olasılık var: Birincisi, kimse seni tanımıyor ve sen de kendini tanımıyorsun. İkincisi, birçok insan seni tanıyor ama sen kendini tanımıyorsun. Üçüncüsü, kimse seni tanımıyor ama sen kendini tanıyorsun. Dördüncüsü, herkes seni tanıyor ve sen de kendini tanıyorsun.

Birinci olasılık en yaygın olanıdır. İkinci olasılık ünlü olan kişilerin durumudur. Üçüncü olasılık ilk iki olasılıktan daha iyidir çünkü birçok kişinin seni tanımasındansa, senin kendini tanıman  daha önemlidir. Dördüncü olasılık ise çok ender bir durumdur. Bu olasılık sıra dışı insanlar içindir.

Bir insan kim olduğunu, nereden geldiğini, neden geldiğini, nereye gittiğini ve neden gittiğini bilmeyince asla mutlu olamaz. Kendinin kim olduğunu bilmeyen insanın sorunları, endişeleri ve korkuları bitmez.

İşte tüm korkuların kaybolması için bu beş sorunun cevabını bilen bir Üstada ihtiyaç var. Bu dört sorunun cevabını sen bilemezsin çünkü cevaplar METAFİZİK'tir.
Yalnızca bir metafizik uzmanı bu sorulara doğru cevaplar verebilir.

KORKU Neden ve Nasıl Korkusuz Olunur?
Büyük Üstad Akif MANAF

4 Şubat 2019 Pazartesi

Bölünme

“Tekâmül sayesinde birey zihinle birlik haline gelir ve bölünmeler biter. O zaman birey varoluşsal gerçeği algılamaya başlar çünkü varoluş birlik demektir. Varoluşta her şey birlik içindedir ve tekâmül eden insan varoluşla birlik haline gelir. Kişiliğin ikiye bölünmesi yapay bir şeydir. Aslında birey daima bir olduğunu hisseder ama bu his düşünsel düzeye geçtiğinde sorunlara neden olur. Örneğin acı hissedildiğinde bölünme yoktur. Kişi ve acı bir olur. Fakat acı dindikten sonra bölünme ortaya çıkar. Kişi ve acı iki ayrı şey olur. Bölünme anda yoktur, anıda vardır. Bir parmak kapının arasına feci bir şekilde sıkışınca sadece acı vardır, daha sonra parmak ve ağrı vardır. Kişi olayı anımsadığında “Benim parmağım kapıya sıkışarak acıdı” der. Yani an anı olduğunda bölünme yaşanır. Birey hissettiğinde birlik ortaya çıkar fakat düşündüğünde bölünme meydana gelir. Birey fiziksel beden olmadığını idrak ettiğinde maddi ego yaralanır ve ruhi öz ile çatışmaya başlar. Fakat kişi kendisini fiziksel bedenle özdeşleştirdiğinde ego rahatlar ve keyfine bakmaya başlar.”
Tekâmül Nedir ve Nasıl Tekâmül Edilir?
Büyük Üstad Akif Manaf