<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ölüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2019 Pazar

Maha Prana

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

Ölüm Keskindir

ÖLÜM yaşam kadar kesindir. Ne yaparsan yap ölüm gerçekleşmektedir. Ölüm gelecekte bir yerlerde değil, yaşam gibi şu an buradadır. Ölüm olacak bir şey değil, zaten olmaktadır. O yüzden onu beklemek gerekmiyor; onu yaşamak gibi yaşamak gerekiyor.

YAŞAMI erteleyenler ölümü bekler. Oysaki yaşam kimseyi beklemez ve akıp gider. Birçok insan ölümden sakınmaya çalışmaktadır. Aslında ölümden sakınmanın hiçbir yolu yoktur. Ölümden sakınmak yaşamdan sakınmak demektir; her ikisinden de kaçmak demektir.

YAŞAM ile ölümü kucakla, onları bağrına bas ve kabul et. O zaman yaşam da ölüm de seni kucaklar ve çok uzaklara götürür. Farkındalığın yükselir ve her an doğup öldüğünün bilincine varırsın. İşte bu farkındalıkla yaşa ve yaşat!

YAŞAM Nedir ve Nasıl Doyasıya Yaşanır? Kitabı
Akif MANAF

14 Şubat 2019 Perşembe

Sahip Olmak

Etrafına bak: herkes elindeki şeyleri korumak için çabalıyor. Genel insanın tüm hayatı sahip olduğu şeyleri korumak için çabalamaktan ibarettir. Bu korunma çabaları korkulara neden oluyor-kaybetme korkularına. Ama sonuç olarak ölüm gelip her şeyi alıyor. Bu nedenle insanlar ölümden korkuyor ve ondan nefret ediyor. Çünkü ölüm gelip sahip olduğu ve hayatı boyu koruduğu her şeyi alacak. Ölüm en büyük hırsızdır. Ve bu hırsız hiç bir yasa tanımaz ve yasalar ona hiç bir şey yapamaz. Ölüm evrensel yasalara uyar. Ölüm yasadışı sahip olduğun her şeyi senden alır çünkü bu dünyada gördüğün hiçbir şey sana ait değil. Sen yanılgı içinde olduğun için kendini onların sahibi ilan ediyorsun. Ölüm ise gelip sana kimin sahip olduğunu hatırlatır ve gösterir.
Korku nedir ve nasıl korkusuz olunur.
Büyük Üstad Akif MANAF

12 Şubat 2019 Salı

Ölümü Kandırmak

İNSAN ölümden asla kaçamaz ve ölümü asla kandıramaz. Kişi istediği kadar cennete inanabilir fakat ölüm gelip onun tüm inançlarını yerle bir edecektir.

Cahil insanlar ölümü kandırmak için her türlü şaklabanlığı yapıyor. Fakat gerçek şu ki, ölüm kaçtığın her yerde seni bulur ve yaptıklarının hesabını sorar. O yüzden zeki insan ölümü beklemez, o tüm hesapları hayattayken kapatır.

Uyguladığımız yöntembilim tüm hesapları hayattayken kapatma sanatıdır. Bu sanatta ustalaşana ölüm gelmez, tam tersi birey, yalnızca cahil çocukları korkutan "ölüm" olgusuna bilinçli olarak adım atar ve ölümü kutlayarak özgürleşip ölümsüzlüğe erişir...

GERÇEK Nedir ve Nasıl Keşfedilir?
Büyük Üstad Akif MANAF

17 Haziran 2016 Cuma

Olgunlaşmak

İnsan olgunlaşınca her işi seve seve yapar ve bu sevgi yaratıcı olmasını sağlar. Her işte yaratıcılığı ortaya koymak yaşama sanatıdır. Olgunlaşmış insan tüm hayatının her anını insanlığa beklentisiz hizmet sayesinde kesintisiz kutlamaya dönüştürmüştür.

Yaşam bir kutlama haline gelmişse ölüm de bir kutlama olacaktır. Olgunlaşmış insan bedenini terk eder ve geriye bakmaz. O zaman ölüm bir düşüş değil bir yükseliş olacaktır; hayatın en yüksek zirvesi olacaktır. Yaşamın sonu değil yeni bir başlangıç olacaktır. Ölüm bir kutlama olgusuna dönüşecektir.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi - "Olgun Nedir ve nasıl Olgun Olunur?" kitabından alıntı

20 Nisan 2016 Çarşamba

Ölüm Korkular İzolasyon

İnsan ölümsüz olduğunu bilince kendine güveni artar.İçinizdeki ebedi gerçeklikle ilgili farkındalığınız artınca kendinize güveninizde artacaktır.Ebedi gerçekliğin farkında olmayan cahil insan kendine güvenemez.Çünkü kendinin kim olduğunu bilmez.Bilincinin ebedi kozmik bilinçten kaynaklandığını bilen insan sarsılmaz bir özgüvene sahip olur.

Genelde insan korkularını incelemekten çekinir.Korkmak alışkanlık haline gelir ve yaşamın bir parçası olur, bu yüzden birey korkularını hiçbir zaman incelemez.Korkular incelenmeyince artmaya başlar.Korkularınız incelemek için cesaretli olun.Cesaret bulmak için Yoga tekniklerini hergün uygulayın.

Genelde insan hoşlanmadığı şeylerden kurtulmaya çalışır.Birey gerçeklerden kurtulmaya çalışırken gerilir ve rahatsız olur.Bu, güvensizlik hisssine ve korkulara neden olur.Kendini güvende hissetmeyen kişi kendisini toplumdan izole etmeye başlar.

Kendini toplumdan izole etmeye çalışan kişi çevresinde engeller yaratır ve kimseyle iletişim kurmaz.Bu tür davranışlar özgüven eksikliğine neden olur.Sonuç olarak korkular ve rahatsızlıklar ortaya çıkar.

Samadhi Sınırları Aşmak Kitabı 10.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

18 Nisan 2016 Pazartesi

MANİPURA ÇAKRA


MANİPURA ÇAKRA (Karın Çakrası)

Manipura Çakra insanın kişiliğinin, ailesinin, çevresinin ve yaşadığı toplumun etkisi altındadır. Ebeveynlerin kişiye aktardığı mesajlar burada saklıdır. Sosyal beklentiler burada kaydolur. “Ben kimim?” “Başkaları benim kim olmamı bekliyor?” “Kim olmalıyım?” gibi düşüncelerin yarattığı gerginlikler sürekli olarak burayı etkiler. Bu çelişkiler, öğrenmenin ilk aşamalarıyla başlar ve kişiyi doğrudan bedeninin merkezinden vurur.

Bir insanın ölümünden dokuz ay öncesinde Manipura Çakra merkezinde bir kıpırdama başlar. Gebeliğin başlangıcından doğuma kadar geçen sürenin uzunluğu kadar bir süre ölümün gelişinin habercisidir. Eğer bireyin doğması dokuz ayını almış ise, ölmesi de o kadar zamanını alacaktır. İnsanın dokuz ay boyunca ana rahminde doğuma hazırlanması gibi, ölmesi için de dokuz aylık bir hazırlık gerekecektir. Yaşam süreci bu şekilde tamamlanır. Manipura Çakra merkezinde bir kırılma ya da kopma hissedilir ve birey ölümün yaklaştığını anlar. İnsan doğduğunda fiziksel göbek bağı kesilir ve birey yeni yaşamına başlar. İnsan ölmeden önce enerjisel göbek bağı kesilir ve birey bu hayattan sonraki varoluşuna başlar.

YOGA/Prana Vidya Biyoenerji Bilimi
YOGA/Pratyahara Duyuları Aşma Sanatı

Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

14 Nisan 2016 Perşembe

Koma

Komada olan bedeni suni şekilde hayatta tutmak yaşatmak değildir; sadece bedeni çürümekten korumaktır. Beden çoktan ölmüştür sadece çürümesi engellenmektedir. Komada olan beden hastaneden çıkamaz,oysa hastaneden yürüyerek çıkan ama yaşadığının farkında olmayan bir sürü insan var.
Onlar da bir nevi ''komadadırlar'', çünkü yaşamın farkında değiller.Bedenler hareket etmekte ama ''koma'' veya farkındalıksız hayat devam etmektedir. Bu tür hayat devam ettiği sürece bu insanlar tekrar hastalanacak ve hastaneye dönecekler. Ta ki bir gün komadan çıkmayana kadar.

Hayatta komaya girmemek için şu an farkındalıksız komadan çıkın ve gerçekten yaşamaya başlayın. Komadan çıkmak için gerçek hayata uyanmak gerekir. Koma uykusundan çıkan gerçekten yaşamaya başlar.Bu dünyada farkındalığı uyanmış insanlar dışında hiç kimse gerçekten yaşamıyor.

Sokaklar yürüyen ölülerle kaynıyor. Onlar eylemlerde bulunuyor ama mekanik eylemlerde; bir robotttan farkları yok. Hayata dönmek için uyanmak gerekir. Uyanmak canlanmak,hayatta olmak demektir. Varoluş mutlaktır. Mutlak'a ulaşmak için var olmak yani farkındalıkla yaşamak gerekir.

Herkes yaşamak ister. Sonuç olarak, yaşamak bir amaçtır. Bu amaca ulaşmak için farkındalık yükselmelidir. Farkındalığını yükselterek hayattaki tüm amaçlarına ulaşabilirsin. Geçici amaçlara ulaşarak nihai amacın farkına varacaksın. Nihai amaç ebedi yaşama geri dönmektir.

Büyük Üstad Akif Manaf'ın Farkındalık Nedir ve Nasıl Farkında Olunur? Kitabından Alıntıdır.

4 Nisan 2016 Pazartesi

Samsara Nedir

Samsara kelimesi evrende devamlı olarak gerçekleşen yeniden "doğum, yaşam ve ölüm döngüsü" anlamına gelir. Samsara döngüsü Karma yasası sayesinde gerçekleşir. Bu döngüyü günlük hayatımızda da yaşarız. Her gün uyanırız "doğum", gün boyunca bilinçlilik halinde yaşarız ve gece uyuruz "ölüm".
Ölüm ve yeniden doğum, yaptığımız eylemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Rasyonel evrende rastlantıya yer yoktur. Bu yüzden doğal felaketlerin de karmik nedenleri vardır.

Karma Yasası edimlerin ürettiği tepkilerin biriktirilmesine, insanın eylemlerden sorumlu tutulmasına ve telafi edilmesine olanak sağlar. Bu yaşamda telafi edilmemiş eylemlerin karşılığını almak için ruhi varlık yeniden beden alır. Bu da tekrardoğuş yasasıdır.

Karma ve tekrardoğuş yasaları birlikte işler ve insanı geçmişe, şimdiye ve geleceğe bağlar. Ruhi varlık dünyaya birçok defa gelmektedir. Doğum, yaşam, ölüm ve tekrardoğuşun sürekliliği evrensel Karma yasası ile yönetilir. Birey önceki hayatında yaptıklarının sonucunu bu yaşamda alır ve bu yaşamda yaptıklarının sonuçlarıyla sonraki hayatında yüzleşir.

Böylece KARMA sebep-sonuç ilişkisinin ahlaki yasasıdır.

YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerijisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

30 Mart 2016 Çarşamba

Çakra Açmak

Yoga, Orjinal şekilde yapılmalıdır ve "Yoga'yı geliştirmek" gibi bir ifade tamamen anlamsızdır. Orjinal Yoga Sistemi kendiliğinden mükemmel ve tamdır. Yoga yapan gelişime gereksinmektedir, Yoga'nın gelişmeye ihtiyacı yoktur. Diğer yandan, gelişimini tamamlamamış biri nasıl olur da mükemmel birşeyi geliştirebilir ki? Zaten bu yüzden Yoga milyonlarca yıldır insanoğlunun ilgisini çekmektedir. Sonradan tasarlanmış yöntemlerin hiçbir yararı yoktur!!!!

Bazı kişiler insanlara Kundalini'nin (vücuttaki evrim enerjisi) derhal hareketlendirilebileceği ve Çakralarının (vücuttaki enerji merkezleri) hemen açılacağı vaadeinde bulunmaktadırlar. Bu tür vaadler gerçeklere dayanmamaktadır. Kundalini ve Çakralar yalnız insanın kendi çabalarıyla, doğru teknikler uygulayarak ve gerçek Yoga Üstadının yardımlarıyla aktifleşebilir. zaten çakralar hiçbir zaman tamamen kapalı olmaz. Çakraların kapalı olması ölüm demektir. Çakraların aktivitesi çok düşük olabilir ve onları canlandırmak, dengelemek ve uyuma sokmak gerekebilir. Eğer biri size "çakralarınız kapalıdır" derse, bilin ki bu kişi Çakralardan hiçbirşey anlamıyor!!! Çakra ve Kundalini teknikleri Orjinal Yoga Sisteminin beşinci Pratyahara basamağında uygulanmaktadır. Bu teknikler yalnız ve yalnız önceki dört basamaktaki tekniklerin uygulanması sonrasında yapılabilir. Aksi halde buna yönelik çabalar sinir sistemini tamamen çökertebilir.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın
Yoga Nedir Ne Değildir Kitabından alıntıdır.