2 Temmuz 2019 Salı
Mutsuzlar için Ne Yapılacak
olmak için mutlu olmalısın.
Büyük Üstad Akif Manaf
26 Haziran 2019 Çarşamba
Kar Manyağı Olmak
İnsanlar mutsuz çünkü doğal olan şeylerden gitgide daha da uzaklaşmışlar. İnsanlar güç, para ve prestij peşindeler çünkü bu şeylerin onları mutlu edeceğine inanıyorlar. Fakat bu şeyler doğal olmadığı için mutluluk vermiyor. İnsan bir kuşun ötüşünü dinleyerek, bir kelebeğin uçuşunu izleyerek veya bir gülün kokusunu alarak mutlu olabilir. Doğadan gelen bu şeyler kârlı değildir, fakat onlar insanın mutlu olmasını sağlar. Demek ki kârlı olmanın mutlu olmayla bir ilgisi yoktur. İnsanlar kâr peşinde koşturarak mutsuzluk buluyor. Demek ki mutlu olman için kâr peşinde koşturman gerekmiyor. Bu para kazanmak demek değildir, bu sadece kâr manyağı olmak demektir. Sen kâr etmeyi unuttuğun anda mutlu olmaya başlayacaksın ve o zaman gerçekten kârlı olacaksın çünkü bu gezegende en kârlı insan mutlu olan insandır. Göreceksen ki seni gerçekten mutlu eden şeyler kârlı olmayan şeylerdir.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
25 Haziran 2019 Salı
Gunalar
Büyük Üstad Akif Manaf
Yemek Yemek
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf
Cinsel Enerji
23 Haziran 2019 Pazar
Mutluluk Şovu
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf
22 Haziran 2019 Cumartesi
Mutluluk Nedir
Büyük Üstad Akif Manaf
Dans ve Müzik
5 Mayıs 2019 Pazar
Tekamül İçin
Zihinde devamlı bir huzur ve hoşnutluk haline doğru ilerleme sürecinde en önemli unsur, dengedir. İç ve dış ilişkilerde denge sağlanmalıdır. Bireysel huzur için çabalarken başkalarıyla huzurlu ilişkiler kurmayı ihmal etmemelidir. Birey İçine kapanıp sadece kendi iç dünyasında yaşayarak, dışarıdaki dünyayı ihmal etmemelidir. Aksi halde birey hem başkaları ile ilişki kurmakta zorluk çeker hem de tekamül edemez. Çünkü tekamül için gereken araçlar, dış dünyada bulunur. Kişisel gelişim sürecinde dengesizliğin önüne geçmek için dört unsur göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Bilmek
2. Var olmak
3. Dönüşmek
4. Vermek
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
17 Nisan 2019 Çarşamba
Geçiçi Durak
Bu dünya ebedi yolculukta sadece geçici bir duraktır. Eğer buranın sadece bir durak olduğunu unutursanız ve sürekli geçici nesnelere sahip olmaya çalışırsanız kendiniz için dayanılmaz acılar acılar üretirsiniz. Sonra da çektiğiniz acılar yüzünden başkalarını suçlarsınız. Bilin ki, çektiğiniz tüm acılar sizin ürününüzdür ve onlardan kurtulmak sizin elinizdedir.
İnsan mutlu olmak ister ama sorunlar üreterek mutsuz olmak için de her şeyi yapar. Bu, bir paradokstur. İçinizdeki tüm sorunlar ve çatışmalar sizin tarafınızdan üretilmiştir. Çünkü siz dış dünya ile iç dünya arasındaki ilişkiyi anlayamamışsınız, bu iki dünya arasında köprü kuramamışsınızdır.
Büyük Üstad Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "Yoga:Samadhi-Sınırları Aşmak" kitabından alıntıdır
15 Nisan 2019 Pazartesi
Çabalamanın Sonuçsuzluğu
Gerginsin çünkü çabalıyorsun ve çaba daha çok gerginliğe neden oluyor. Sana "gevşe" dediğimde de gevşemek için çabalıyorsun ve bu çaba da seni gerdiği için gevşeyemiyorsun.O yüzden sana "rahatla" diyorum yani kendini kaybet. Gevşemek çabasız kalmak demektir ama sen çabasız kalmak için de çabalıyorsun. Çünkü çabalamaya alışmışsın. Bu çabalama alışkanlığı ortadan kalkınca gerçek gevşemenin tadını çıkarmaya başlayacaksın. BU ZAMAN ALACAK. Sana: "Hiçbir şey yapma" dediğimizde sen bunu bir şey yapmak gibi görüyorsun çünkü illa bir şey yapmaya alışmışsın. Sen "yapan" olmaya alışmışsın ve bundan vazgeçemiyorsun. Çünkü senin için yapmak önemlidir, yapmak seni önemli yapıyor. Şimdi de yapmamanın önemini anla. Çünkü SENİ ÖNEMLİ YAPAN YAPTIKLARIN DEĞİL, VAR OLMANDIR. SEN VAR OLDUĞUN İÇİN ÖNEMLİSİN, BİR ŞEYLER YAPTIĞIN İÇİN DEĞİL.Gerçek şu ki sen sadece var olmayı öğrenince yaptığın her şey önemli olacak. Sen var olmaya başlayınca tüm çabaları geride bırakacaksın. Burada anahtar kelime "çabalamak" değil, "geride bırakmaktır". Sen çabalamak alışkanlığını geride bırakınca varoluş sana kapılarını açacak.
Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür-Akif Manaf
11 Nisan 2019 Perşembe
Zihinsel Akışa Sahip Olmak
“Trikaladarşi üç zamanı yani geçmişi, şimdiyi ve geleceği gören kişidir. Bilinç Agya çakra düzeyinde olunca ve kişi zihinsel enerjiye, akışa sahip olunca -çünkü zihin de ve zaman da bir akıştır- geçmişi şimdiyi ve geleceği görme gücüne sahip oluyor. Zaman zihini etkiler, zihin zamanın etkisiyle geçmişi, şimdiye ve geleceği ayırt edebilir ve hareket edebilir. İnsan zihinsel akışa sahip olunca geçmişi, şimdiyi ve geleceği görme yeteneğine sahip oluyor. Çünkü o, zamanın akışına ayak uydurabiliyor. O zihnin akışını görebiliyor ve zihnin akışını zamanın akışı ile aynı şekle sokabiliyor. O zaman geçmişe, şimdiye ve geleceğe sahip olabiliyor. O onları görebiliyor ve ayırt edebiliyor. Çünkü siz zihinsel enerjiyi kontrol altına alınca -ki gerçek kontrol ötesinde olmak demektir, zihni kontrol etmek onu ezmek ya da emretmek değil ötesinde olmaktır, yani akışı gözlemlemektir- yani siz zihinsel akışı gözlemleme gücüne sahip olunca onu zaman akışıyla örtüşme ve uyum haline getirebilirsiniz. İki akış bir arada akar, o zaman geçmiş, şimdi ve geleceği görebilirsiniz. Çünkü iki akış yani zihin ve zaman akışı birleşmiş olur.”
Akif Manaf. Zihin konulu sohbetten alıntıdır.
7 Nisan 2019 Pazar
NEFES TERAPİLERİ
“Günümüzde bazı kişiler medya kanalıyla “Yoga’nın duyguları bastırdığını” söylemekte, duyguları rahatlatmak için spekülatif “nefes terapisi” seanslarını önermektedir. Aslında, Yoga teknikleri duyguları arındırmakta ve hatta özgür bırakmaktadır. Yalnızca amatör kişilerce “yoga” adı altında sunulan asılsız çalışmalar duyguları olumsuz yönde etkiler. Ayrıca, bilinmelidir ki, duyguların bastırılması “yoga” adı ile hareket eden Hinduizm tarikatları tarafından tavsiye edilmektedir. Örneğin; bu tarikatlara göre cinsellik, et yemek, sigara içmek, alkol kullanmak vb. günahtır ve derhal bırakılmalıdır. Dolayısıyla, tarikatlara üye kişiler yasaklar kapsamında yer alan alışkanlıklarını bırakmak için kendilerini zorlar ve duygularını da bastırırlar. Oysa Orijinal Yoga Sistemi’nde kötü alışkanlıklar zaman içinde kendiliğinden erimekte, duygular bastırılmamakta ve birey zorlanmamaktadır. “Yoga’nın duyguları bastırdığını” iddia eden kişiler Orijinal Yoga Sistemi’nin ne olduğunu dahi bilmemekte ve insanları yanıltmaktadır. Ayrıca, bazı “nefes terapisi” adı altında sunulan seanslar duygusal krizlere yol açarak insanları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür nefes seanslarında insanlara zorla saatlerce ağızdan nefes alıp verdirilmektedir. Neticede, katılımcıların solunum ve kardiyovasküler sistemleri altüst olmakta, sinir sistemi gerilmekte ve sinirsel krizler geçirilmektedir. İnsanların bu bilimselliğe uymayan “nefes terapisi” seanslarında geçirdikleri duygusal ve sinirsel krizler arınma olarak nitelendirilmektedir. Devamlı olarak ağızdan nefes alıp vermek doğru solunum işlevine zıttır ve insan organizmasını olumsuz şekilde etkilemektedir. Sözde “nefes terapisi” seanslarına katılan kişiler depresyon, beyin kanaması, hayati risk altına girecekleri pek çok olumsuz etkiye maruz kalmaktadır.”
Yoga Asana Vücut Çalıştırma Sanatı
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf
6 Nisan 2019 Cumartesi
Meditasyon
Birinin meditasyon yaptığı söylendiğinde genellikle meditasyon tekniğini uyguladığı kastedilir. Meditasyon teknikleri fiziksel ve zihinsel eylemler içermekte olup belirli bir faaliyet ile ilgilidir. Bu faaliyetin amacı meditasyon haline ulaşmaktır. Yani meditasyon teknikleri meditasyon haline ulaşmak için uygulanır. Meditasyon hali, yapmaktan ziyade varolmak olgusudur; böylece yapma modundan varolma moduna geçilir. Doğru ve düzenli uygulama bir çok yarar sağlar, yeter ki birey ulaşmak istediği şeye değil yaptığı şeye odaklansın. Yani meditasyon yaparken meditasyon haline değil, meditasyon tekniğine odaklanmak gerekir. Birey meditasyon tekniğine ne kadar eksiksiz odaklanırsan, meditasyon haline o kadar çabuk ulaşır. Uygulamalar ilerleyince birey zamanın çoğunu meditasyon halinde geçirecektir. Yani yapma modundan çabucak 'varolma' moduna geçip orada kalacaktır.
YOGA, Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
HİPNOZ
Hipnoz nedir ve etkileri nedir? Akif Manaf, Zihin konulu sohbetten alıntıdır
“Hipnoz aslında Orijinal Yoga Sistemi tekniklerinden psikiyatristler kullanmış, yararlanmış. Kişi derin gevşemede bilinçaltına inebilir ve orada bulunan negatif telkinleri silebilir. Bu Yoga Nidra yöntemidir. Derin gevşemede bilinçli zihin yatıştığında, biz iç tabakalara, bilinçaltına inebiliriz ve orada onarım yapabiliriz. Gereksiz şeyleri atabiliriz, orası bir çöplük gibidir, tonlarca bilgi orada birikmiş ve çöplük halindedir, onu düzeltebiliriz, değiştirebiliriz, onarabiliriz. Psikologlar bunu kapmış, ve sonra kullanmaya başlamış. Bilinçli zihin telkin almaz, bilinçaltı zihin alır. Çünkü bilinçli zihin düşünür. Ama siz kişiyi rasyonel zihni susturup bilinçaltına indirirseniz neyi kumanda verirseniz onu yapar. Kişinin kalıplanması var mesela kediden korkuyor. Bu bilinçaltında oluşmuş fobidir. Psikolog kişiyi bu şekilde hipnotik hal denilen derin gevşemeye geçiriyor. Kişi gevşeme haline geliyor ve bilinçaltıya iletişime geçiyor. İlk defa kediyle ne zaman karşılaştığını görüyor. Psikolog diyor ki sen kediyle oynadın, onu sevdin, korku geçti. Kişi bunu canlandırırsa korku bitiyor. Hipnoz budur, bir kişinin sizi bilinçaltına indirmesi. Burada olumsuz taraflar şudur, bilinçli zihin ile bilinçaltı zihin arasındaki denge kaybolur. Çünkü onun bilinci dışında bu hallere girip biri tarafından yönlendirilmiş. Psikologlar bunu bildiği için bunu fazla yapmıyor, bir süre yapıp seansları bitirmiş. Bu Yoga’dan alınmıştır, biz bunu bilinçli olarak kendimiz yapıyoruz. Rasyonel zihni bırakıyoruz, derin gevşemeye giriyoruz ve orada mesela şifalanma dvdsinde hastalık gitti diyoruz nefese odaklanarak. Bu şekilde akciğer kanseri öğrenciler iyileşiyor. Zihin altını arındırarak şifalanıyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde Yoga Nidra denilen teknik hipnoz olarak psikolojide oturmuş ve onu kullanıyorlar, hipnoz budur.”
3 Nisan 2019 Çarşamba
Ebediliği Yakalamak
“Oluşan ve çözülen biçimler dünyasında yaşıyorsunuz. Bu biçimlere sahiplenmemeye çalışarak bağlanmamalısınız daha ziyade bu biçimleri yön bulmak, bilgi edinmek ve gelişmek için kullanmalısınız. Bu biçimleri deneyim kazanmak ve bedenin içindeki ruhi varlığı hatırlamak için kullanabilirsiniz. Bu anılar ertelenmemelidir.
Bu gerçeği şimdi ve burada hatırlamanız gerekir. Bunu yarın değil şimdi yapmanız lazım. Bunu başka bir yerde değil burada yapmanız gerekir. Bu, zaman kaybetmeden şimdi ve burada hatırlanmalıdır. Dün sadece bir anıdır yarın ise yalnızca bir hayaldir. Yani dün ve yarın gerçek olmayan şeylerdir fakat şimdi, ebedi gerçekliktir.
Ebediliği yakalamanız için şimdide kalmanız gerekir. Ebedilikte bulunmak, ebedi ve ölümsüz olmak mümkün müdür? Orijinal Yoga Sistemi’nde her şey mümkündür. Ebedi olmak için geçmiş ve gelecekten sıyrılıp şimdide kalmanız gerekir. O zaman kendi ebedi doğanıza dönebilirsiniz. Bu nasıl yapılabilir? Orijinal Yoga Sistemini düzenli uygulayarak.
Ebediliğe ulaşmak için zamanı aşmak, yakalamak gerekir. Zamanı nasıl yakalayabilirsiniz? Zihni kontrol ederek. Zihin ve zaman iki çok ince enerjidir ve birbirini sürekli etkiler.
Zamanı yakalamak çok zordur, neredeyse imkansızdır ama zihninizi yakalayabilirsiniz, zihninizi durdurup şimdide tutabilirsiniz. Bu durumda zamanı da durdurmuş olacaksınız, zamanı aşacak ve ebediliğe kavuşacaksınız.”
Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
Yoga/Samadhi-Sınırları Aşmak kitabı “Aydınlanma” bölümünden alıntıdır.
31 Mart 2019 Pazar
TİPİNİ Arayanlar
“Sırrı yaşamaya başlayacaksın. Peki, aşk sırrını yaşadığın anı nasıl bileceksin? Bunun özelliği nedir? Özelliği şudur: Gördüğün her canlı varlığı sevmeye başlayacaksın. Herkesi. Nedensizce. Bir neden aramayacaksın. Bir neden gerekmeyecek. Sadece seveceksin. Çünkü senin doğan budur. Ama o doğa bozulunca insan seçmeye ve yargılamaya başlıyor. Hoşlanıyorum veya hoşlanmıyorum diye karar veriyor. Bu benim tipim bu ise benim tipim değil diyor. Buna tipoz hastalığı diyoruz. Bir psikoz var, bir nevroz var, bir de tipoz var. Kendi tipini arama hastalığı. Kişi tipini arıyor. Sonra ne oluyor? Sonra kavga, gürültü, sıkıntı bazen de cinayet işleniyor. İşte tipindi, ne oldu? Hiçbir şey olmadı çünkü bu bir tipoz hastalığı. O yüzden bunu aşmalısın. Tipini arama. Sadece karşındaki insanların gözlerinin içine bak. Orada kendi özündeki aşkın yansımasını göreceksin. Çünkü sadece insanlar değil, bütün canlı varlıklar birbirleri ile aşk bağlantısı içindeler.”
Akif Manaf, Sır Nedir ve Nasıl Algılanır? kitabından alıntıdır.
30 Mart 2019 Cumartesi
Neden Orijinal Yoga Sistemi
Yoga bilgileri Orijinal Yoga Sistemi'nden öğrenilmelidir.Ancak bu halde birey Yoga sisteminin sağladığı tüm yararlara ulaşabilir. Yani mükemmel bedensel, zihinsel, ruhsal uyum ve sağlık geliştirilebilir. Günümüzde yaygın olan sözde yoga türleri Orijinal Yoga Sistemi'nden alıntılar içermelerine rağmen Orijinal Yoga Sistemi'nin sağladığı yararlara sahip değildirler. Sözde yoga türlerinde çalışmalar çoğunlukla kısıtlı ve hatta yanlış bir şekilde uygulanmaktadır. Çünkü gerçek yoga tekniklerine bir sürü spekülatif yöntemler eklenmektedir. Bu da tekniklerin yararlarını azaltmakta ve hatta zarar vermektedir. Yoga evrensel gelişim sistemidir ve insana her yönden gelişmesi için verilmiştir. Yoga sisteminde verilen tekniklerin orijinal ve doğru biçimde uygulanması ile insan organizmasının tüm sistemleri mükemmel şekilde gelişim gösterir. Ne var ki, bazı kişilerin sistemde var olmayan ancak kendi zihinlerinden ürettikleri çalışmaları "yeni" yoga yöntemi geliştirdikleri iddiası ile insanlara sunmalarının önüne geçilememektedir. Bu tür anlamsız iddiaların kaynağı bilgi yetersizliğidir. Bu bağlamda, sözde yoga türleri ve kendi yoga yöntemini geliştirdiği savını öne süren kişilerin ciddiye alınmaması gerçeği açıktır.
Büyük Üstad Akif Manaf
27 Mart 2019 Çarşamba
Hırs ve İhtiyaçlar
Doğal ihtiyaçlar küçüktür ama hırsın iştahı çok büyüktür. Her insanın hayati ihtiyaçları doğal bir şekilde karşılanabilir ama hırsların neden olduğu istekler asla karşılanamaz. Dünya gezegeni herkesin doğal ihtiyaçlarını sağlayabilecek kapasiteye sahiptir fakat dünyadaki hırs buna engel olmaktadır. Gerçek şu ki, hırslı insanların istekleri yerine getirildiği için milyarlarca insanın ihtiyaçları karşılanmıyor. Hırslı insanlar dünyanın kaynaklarını sömürüyor, tüketiyor ve başkalarına hiçbir şey bırakmıyor. Hırs temelde psikolojik bir sorundur. Küresel tüketici toplumun çıkar grupları insanlara, mala mülke sahip olmayanların önemsiz, sıradan, başarısız ve korkak olduklarını dayatır. Bu nedenle insanlar ne pahasına olursa olsun mal mülk sahibi olmaya çalışır. Mal mülk peşinde olan hırslı insan, içsel bir boşluk hissetmeye başlar ve onu nesnelerle doldurmaya çalışır. Bu, sadece geçici bir rahatlama sağlar ama bir süre sonra kişi tekrar o içsel boşluğu hisseder ve tekrar onu doldurmaya çalışır. Bu kısır döngü hayat boyu devam eder ve insan huzur bulamaz. Peki, çözüm nedir? ÇÖZÜM İÇSEL BOŞLUKTAN KORKMAMAK, ONU DOLDURMAYA ÇALIŞMAMAK VE ONUNLA YÜZLEŞMEKTEN GEÇER. İçsel boşluğa dal ve o zaman göreceksin ki bu, varoluşa açılan bir kapıdır. Bazıları "boş zihne" şeytan işi diyor. Fakat boş zihin ile başıboş zihin arasında önemli bir fark vardır. Eğer "şeytan" denilen bir şey varsa oda başıboş zihindir. Boş zihin ise varoluşa açılan kapıdır. Bu kapıdan geç - "hırs" denilen şeytandan arınacaksın. Boş zihinde hırs yok olur çünkü beslenecek hiçbir şey bulamaz. Boş zihinde hırs ve hırsın tetiklediği düşünceler olmaz. Boş zihin bir düşüncesizlik, zihinsizlik, hırssızlık halidir. Bu hale ulaşan, hırsı aşar!
Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf
İlgi Hırsı
İlgi hırsı ve ilgi, sarhoş edici bir etkiye sahiptir. Çünkü İLGİ DÜNYADAKİ EN GÜÇLÜ UYUŞTURUCULARDAN BİRİDİR. O yüzden ilgi görmeyen veya gördüğü ilgiden mahrum bırakılmış insan, derhal uyuşturucu maddeler kullanmaya başlar. Çünkü ilgi uyuşturucusu bağımlılık yapar ve gördüğü ilgiden mahrum kalan insan, derhal başka türden uyuşturucular kullanmaya başlar. Bu nedenle sürekli ilgi görmek isteyen insan, ilgi hırsına kapılır ve ilgi görmek için çabalar. Ortalarda dolaşan ama kimsenin ona dikkat etmediği, bir köpeğin bile ona havlamadığı, herkesin onu görmezden geldiği, varlığının farkında bile olunmayan ve kimsenin ona bakmadığı bir insan, kendisinin bir hiç olduğunu, önemsiz olduğunu, boşluğa indirgendiğini hisseder. Bu durum insana ölüm gibi gelir, kişi yaşamadığını hisseder ve ölmek ister. İşte bu yüzden insanlar ilgi arayışındadır ve bu arayış insanda ilgi hırsı uyandırır. Dünyevi, sıradan bir insan için ilgi, hayat verici ve motive edicidir. İnsanlar, ilgi çekmek için ünlü olmak ister ve şöhret hırsına kapılır. Şöhret hırsından deliren kişi eğer ünlü olamazsa, en azından kötü şöhretle dikkat çekmeye ve ilgi görmeye çalışır. Bu tür insan iyilik yaparak dikkat çekemezse, kötülük yaparak dikkat çekmeye çalışır. Kişi öyle veya böyle ilgi görmeye çalışır. Hırs söz konusu olunca insanın ne yaptığı önemli değildir, önemli olan dikkat çekmek ve ilgi görmektir. İlgi çekme hırsı ta bebeklikten başlar ve hayat boyu devam eder. Bir bebek ilgi çekmek için sürekli bağırır ve ilgi çekmekte başarılı olduğunu görünce hayatı boyunca bağırmaya devam eder. İşte size insanların sürekli bağırmasının altında yatan basit neden: İlgi Çekme Hırsı! Keza insanları beşikten mezara kadar bağırtan şey hırstır.
Hırs Nedir ve Nasıl Aşılır- Akif Manaf