Samimiyetini korumak için maske kullanmaktan vazgeç ve tüm maskeleri bırak. Bu seni samimi ve dürüst yapar. Üzgünsen üzgün olduğunu, kızgınsan kızgın olduğunu, perişansan perişan olduğunu vb. söyle; duygularını bir maske altında saklamaya çalışma. Eğer kızgınlığını ifade edersen kızgınlığın geçer ve öfkeye dönüşmez ama eğer kızgınlığını sahte bir tebessüm arkasında saklamaya çalışırsan bir süre sonra kontrol edilemez bir öfke patlaması yaşarsın. Kullandığın tüm maskeler seni sadece samimiyetsiz yapmaz, sana zarar da verir. Öfke bir zehirdir ve onu bastırarak maske arkasında saklamaya çalışırsan bu zehir tüm vücuduna yayılır ve tahribata neden olur. Eğer üzgünsen üzgünlüğünü ifade et, yalandan gülümsemeye ve mutlu olduğunu göstermeye çalışma- bu sahtelik olur. Üzüntü kötü bir şey değil, onu ifade et- geçmeye başlayacaktır. Ama eğer üzüntünü bastırır ve mutluluk maskesi kullanırsan bir gün gerçekten son derece mutsuz olursun. Negatif duygular bastırılınca pozitif duygular da ortaya çıkamaz. Örneğin nefreti bastırınca sevme zamanı geldiğinde gerçekten sevemezsin. Veya ağlamayı bastırınca daha sonra doya doya gülemezsin. Birey maskeler kullandığında duygusal mekanizma bozulur ve duygusal tıkanmalar oluşur. Enerji merkezlerinde ve kanallarında blokajlar ortaya çıkar. Enerji serbestçe akmaz ve duygusal ifadeler sahte ve suni olur. O yüzden samimi olmak ve duyguları bastırmamak sağlıklı olmanın temelidir. Samimi insan duygularını doğal olarak ifade eder ve doğal bir sağlığa kavuşur. Samimiyet kendin olmak demektir. Kendin ol, o zaman bütün sorunların ortadan kalkacaktır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
25 Mart 2019 Pazartesi
Neden Enerji Serbestçe Akmaz
19 Mart 2019 Salı
Neden Mutsuz Ölünür
Bütün canlıların ailesi olduğunu idrak etmiş insan, kimseyi mutsuz etmeye kalkışmaz. İşte yalnızca o zaman kimse de insanı mutsuz etmez ve mutlu olmasını engellemez. Nedensiz mutluluk o kadar doğal ve insana o kadar yakındır ki, zihin onu fark etmez. Zihin dışa dönük olduğu için mutluluğu dışarıda arar ve içerideki nedensiz mutluluğu göremez çünkü içe bakmaz. Her bebek doğal bir mutluluk içinde doğar, her yetişkin ise mutsuzluk içinde ölür. Ama neden? Doğum ve ölüm arasında ters giden bir şeylerin olması gerekir. Peki, neden bir insan mutlu doğup mutsuz ölür? Ego yüzünden! Bir bebek doğduğunda ego saydamdır ve bebek hayattan ayrı değildir. Bebek annenin rahmindeyken, anneyle yaşamsal enerji ile bağlantılıdır. Doğumdan sonra da anneyle enerjisel bağlara sahiptir ve annenin enerji alanından beslenir. Sonra büyürken ego katılaşmaya başlar, sertleşir ve bir bencillik duvarı oluşur. Bu, insanı hayattan ayırır ve mutsuz eder. İşte ters giden şey insanın büyümesi sırasında egonun kristalleşmesi ve bencillik duvarının oluşmasıdır.”
İnsan Nedir ve Nasıl İnsanüstü Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf
17 Mart 2019 Pazar
Sonsuzluk Deneyimi
“Bil ki, sahip olduğun bu yaşam son değil ve tek bir yaşam da değil. Varoluşun sonsuz akışında bu yaşamından önce birçok yaşamın oldu ve bu yaşamından sonra da birçok yaşamın olacak. Bu yaşamına tutunmak ve onun için korkmak gerekmiyor. Bu gerçeği idrak edince korkusuzluğun kapıları önünde ardına kadar açılacaktır. Yaşamın sonsuz olduğunu anlayınca ne zamandan ne de zaman için korkacaksın. Ama buna rağmen zamanın gerçek değerini de bileceksin. Zaman korkusu giderilince ölüm korkusu da giderilecektir. Fakat zaman korkusunu tetikleyen bazı inançlar var. Mesela bazıları tek bir yaşama inanır. Bu inanç mevcut yaşam için korkulara neden olur. Zaman korkusundan kurtulmanın formülü anda kalmaktır. Sen anda kalınca sonsuzluğu yaşayacaksın; sonsuzluğun tadını çıkaracaksın. Bu sonsuzluk deneyimi zaman korkusunu yok edecektir. Böylelikle zaman korkusunun kaybolması için sonsuzluğu yaşaman gerekir.”
Korku Nedir ve Nasıl Korkusuz Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf
8 Mart 2019 Cuma
Hissizlik
Hissizlik pasif nefrettir. Bir süre sonra bu pasif nefret aktif nefret haline geçecek ve bir nefret patlaması yaşanacaktır.
Peki, bu nefret patlamasını önlemek için ne yapılabilir? Affetme eylemi! Ama o an affetmek kolay değildir. O yüzden önce kendini affet! O hissizlik ve sessizlik anında “ Kendimi affediyorum” de.
Peki, kendini niçin affediyorsun? Bencilce sevdiğin için, karşındaki insandan bencilce sevgi beklediğin için, sevgi dilendiğin için, sevgi fakiri olduğun için, aslında kimseyi gerçekten sevmediğin için, sadece rol yaptığın için! (s. 74)
.
.
Nefret Psikolojisi, Akif Manaf, Mart 2018.
1 Mart 2019 Cuma
Gerçek Sevgi
Gerçek sevgi uyanınca o sadece akacak konuşman gerekmiyor bunu anlatmaya söz bulamayacaksın. Kelime yok sevginin tarifi yok. Ve sen onu içinde hissetmeye başlayınca onu tarif edemeyeceksin. “Ben seviyorum” diyemeyeceksin. Bu kelimeler o kadar basit ki o sendeki gerçeği anlatmayacak, anlatmak istemeyeceksin anlatman gerekmeyecek. Sadece içinden akacak o sevgi. Gerçek sevginin kanıta ispata ihtiyacı yok. Sen gerçekten sevince bunu sormak gerekmiyor bunu söylemende gerekmiyor. O gerçek sevgi akışı olunca sadece var oluyor o varoluşun kendisidir. İspatlamak sorgulamak kanıtlamak gerekmiyor. Ama ne zamanki kendini veya başkasını sevginin kanıtı peşinde görürsen o sevgisizlik demektir. Sevgiyi bilmiyor o yüzden onun kanıtını arıyor.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
18 Şubat 2019 Pazartesi
Devrimsel Uyanış
“Bir insanın Mutlak ile temasa geçmesi için O’na gitmesi gerekmiyor, sadece devrimsel uyanış yaşaması yeterlidir. İçsel devrim bireyi uyandıracak ve arayışın yoğunlaşmasını sağlayacaktır. Sadece varlığına devrimsel bir tohum ek: “Devrimi gerçekleştireceğim ve hiçbir şey bana engel olamayacak” de. Birdenbire içsel devrim gerçekleşecek ve devrimsel gerçeğe uyanacaksın. O zaman devrimsel değişime şaşıracaksın. Devrimi gerçekleştirmek için sadece güçlü bir arzu olmalıdır. İşte o zaman devrimsel mucize gerçekleşecektir. Devrimin hızlanması için içtenlik, dürüstlük ve samimiyet son derece önemlidir. Tüm içtenliğinle: “Devrimi gerçekleştireceğim” de. Bunu söylerken içten ol! İçten içe kuşkulanıp durma. Olumsuz düşünceler devrimi engeller. Kendine güven- içsel devrim gerçekleşecektir. Ayrıca metafizik uykuda devrimin gerçekleşmesini dile ve “devrim gerçekleşti” de. Eğer insan devrimsel bir uyanış için eksiksiz arzuya sahipse, devrime uyanacaktır. Dünyasal bir uykuda bulunmaya karar veren bireydir ve bu uykudan devrimsel uyanış sayesinde çıkabilecek olan da bireydir.”
Devrim Nedir ve Nasıl Gerçekleşir?
Büyük Üstad Akif Manaf
17 Şubat 2019 Pazar
Maha Prana
Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
Ölüm Keskindir
ÖLÜM yaşam kadar kesindir. Ne yaparsan yap ölüm gerçekleşmektedir. Ölüm gelecekte bir yerlerde değil, yaşam gibi şu an buradadır. Ölüm olacak bir şey değil, zaten olmaktadır. O yüzden onu beklemek gerekmiyor; onu yaşamak gibi yaşamak gerekiyor.
YAŞAMI erteleyenler ölümü bekler. Oysaki yaşam kimseyi beklemez ve akıp gider. Birçok insan ölümden sakınmaya çalışmaktadır. Aslında ölümden sakınmanın hiçbir yolu yoktur. Ölümden sakınmak yaşamdan sakınmak demektir; her ikisinden de kaçmak demektir.
YAŞAM ile ölümü kucakla, onları bağrına bas ve kabul et. O zaman yaşam da ölüm de seni kucaklar ve çok uzaklara götürür. Farkındalığın yükselir ve her an doğup öldüğünün bilincine varırsın. İşte bu farkındalıkla yaşa ve yaşat!
YAŞAM Nedir ve Nasıl Doyasıya Yaşanır? Kitabı
Akif MANAF
14 Şubat 2019 Perşembe
Doğum Anıları
Yoga teknikleri sayesinde birey doğum anındaki anıları ve izlenimleri canlandırabilir. Annenin karnından çıkış ve dış dünya ile yüzleşme ilk izlenime neden olur. Ne yazık ki ilk izlenim genelde hoş bir izlenim değil; bu güvenlik izlenimidir. Bebek rahat, sıcak, korunaklı ve güvenli bir yerden anlamadığı yabancı bir dış dünyaya gelir ve sıcak olmayan, rahat edemediği bir yerde, soğuk rüzgara maruz kalır. Bu yeni doğmuş bebeğin ilk izlenimidir. Bu, doğru bir izlenimdir. İnsan hayatında alınan ilk ders güvensizlik izlenimidir ve Muladhara Çakra merkezinde oluşan ilk blokajdır. Bu noktadan hayat devam eder. Eğer tohum kötü ise bitki de sağlıksız olacaktır. İnsan dünyaya ilk geldiğinde içine güvensizlik tohumu ekilmiştir..................
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
13 Şubat 2019 Çarşamba
İki Tür Gerçeklik
İki tür gerçeklik mevcuttur:
1. Ritam yani geçici
2. Satyam yani kalıcı
Ritam geçici, değişken, dönüşen, gelişen ve daimi olmayan gerçekliktir. Satyam ise kalıcı, sabit, değişmez, mutlak, ebedi ve daimi olan gerçekliktir. Evrenin tezahüründe enerji Satyam düzeyinden Ritam düzeyine geçmektedir. Yani ebedi ruh geçici madde ile temasa geçerek fani bir beden almaktadır. İnsan aydınlanınca enerjinin hareket yönü değişir. Yaşam enerjisi Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru hareket etmeye başlar. Enerji, bireyi bir deneyim seviyesinden diğer deneyim seviyesine iter. Bu arada zihin de Ritam düzeyinden Satyam düzeyine doğru ilerlemeye başlar.
Fakat gerçek bir dönüşüm yaşamak için birey Orijinal Yoga Sistemi’ni düzenli olarak uygulamalıdır. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey sürünen çirkin tırtıldan göklerde uçan muhteşem kelebeğe dönüşür. Birey gerçek doğasını unutunca beden ağacında sürünen tırtıla benzer. Ancak Orijinal Yoga Sistemi sayesinde birey ebedi ölümsüz doğasını hatırlayınca muhteşem bir kelebeğe dönüşür.
YOGA/Dharana Konsantrasyon
Büyük Üstad Akif MANAF
11 Şubat 2019 Pazartesi
Kaşif
“Sen gerçek bir kaşif olunca her yerde karşına çıkan her insan seni tamamlamak için burada, senin dünyana bir zenginlik katmak için burada bunu göreceksin. Her yerde, bir asansörde, bak o insanın gözlerinin içine, kaçırma gözlerini. Göreceksin, dünyaları keşfedeceksin ve şaşıracaksın. Senin tekâmül etmeni engelleyen bu zihinsel kalıplardır, seni ayıran şey zihin ve zihin aracılığıyla çalışan egodur. O insanların gözünün içine bak ve onları keşfet, sen onları ve onlar seni tamamlayacak. Sır o kişinin gözlerinin içine yargısız olarak bakmaktır. O sana bir soru sorucak ve o sorunun cevabı onun tamamlanması olacak. Kaşif olmak ve tekâmül yolunda ilerlemek, farkındalığın yükselmesi budur.”
Sorumluluk konulu spiritüel sohbet, Akif Manaf