<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






gerçek aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gerçek aşk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mart 2019 Salı

Aşk ve Nefret

Aşk ile nefret sevgi nehrinin iki kıyısıdır. Eğer sevgi nehrinde akmak istiyorsan her iki kıyıya da ihtiyaç var. Aşk matematiğini kavradığında göreceksin ki, NEFRET AŞKA KARŞI DEĞİL AŞKIN TAMAMLAYICISIDIR. Gece gündüze karşı değildir. Gecenin kendine has güzelliği vardır ve gündüzü tamamlar. Gece ile gündüz bir bütünün iki parçasıdır. Tıpkı bunun gibi nefret ile aşk da mükemmel bir bütünlük oluşturur. Nefret aşkla savaşmaz, onu destekler. Gerçek aşk sınır tanımaz ve korku nedir bilmez. Bu nedenle birey gerçekten aşık olunca nefretten korkmaz ve onunla kolaylıkla baş eder. Eğer aşkın gerçekse nefret onu zayıflatmaz tam tersi güçlendirir.

Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır- Akif Manaf

17 Mart 2019 Pazar

GERÇEK ANLAMDA SEVEBİLMEK

“Gerçek anlamda sevebilmek için birey dünyasal yaşamdan evrensel varoluşa adım atmalıdır. Ancak var olan varlık, gerçek sevgiyi tadabilir, aksi halde tadamaz. Kişi toplumsal çarkın bir dişlisi yani sürünün bir ferdi olduğu sürece gerçekten sevemez, çünkü bireysel olarak var olamaz. Birey ilk önce var olmaya başlamalıdır. Bunun için de kendini tanımalıdır. Kendini tanımayan insan gerçek anlamda var olamaz. O, geçici yapay bir yaşam sürdürür fakat o yaşamın içinde varlık gösteremez. O zaman da gerçekten sevemez ve yalnızlığa maruz kalır. İnsan yalnızca varoluşsal yalnızlık sayesinde var olmanın gerçekten ne anlama geldiğini keşfedebilir. Bu keşiflerin keşfi olacaktır. Var olan insan en kalabalık meydanda bile yalnızlığın tadını çıkarabilir. Bunun için birey varoluşsal yalnızlığın farkında olmalıdır. Bu tür evrensel farkındalık sayesinde birey her an uyanık olacaktır. Her anın farkında olmak tetikte olmak demektir. Fakat bu tür uyanıklık gerginlik demek değildir, gevşeme içindeki canlılıktır.”
Yalnızlık Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

1 Mart 2019 Cuma

Gerçek Sevgi

Gerçek sevgi uyanınca o sadece akacak konuşman gerekmiyor bunu anlatmaya söz bulamayacaksın. Kelime yok sevginin tarifi yok. Ve sen onu içinde hissetmeye başlayınca onu tarif edemeyeceksin. “Ben seviyorum” diyemeyeceksin. Bu kelimeler o kadar basit ki o sendeki gerçeği anlatmayacak, anlatmak istemeyeceksin anlatman gerekmeyecek. Sadece içinden akacak o sevgi. Gerçek sevginin kanıta ispata ihtiyacı yok. Sen gerçekten sevince bunu sormak gerekmiyor bunu söylemende gerekmiyor. O gerçek sevgi akışı olunca sadece var oluyor o varoluşun kendisidir. İspatlamak sorgulamak kanıtlamak gerekmiyor. Ama ne zamanki kendini veya başkasını sevginin kanıtı peşinde görürsen o sevgisizlik demektir. Sevgiyi bilmiyor o yüzden onun kanıtını arıyor.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

26 Ağustos 2018 Pazar

Gerçek Aşk

Gerçek aşk tutkuyla çabalamak değildir, gerçek aşk çabasız birlikteliğin tadını çıkarmaktır. Tutku gürültü aşk ise sessizlik demektir. Hiçbir söze ihtiyaç olmayan birleşme demektir. Aşk esnasında iki varlık bütünleşerek tek bir varlığa dönüşür, o zaman düşüncelere, sözlere ve eğlenceye ihtiyaç kalmaz. Tutku ve heyecan fırtınası diner ve aşıklar birbirlerini sessizlik içinde paylaşır. O zaman "aşk yapmak" anlamsız gelir, çünkü aşk kendiliğinden gerçekleşecektir. Aşkın gerçekleşmesi için EVRENSEL SESSİZLİĞE, ZARAFETE ve UYUMA ihtiyaç vardır.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

8 Ağustos 2018 Çarşamba

Dünyevi Aşk

"Dünyevi aşk bir gün bitecek, bu kaçınılmazdır ama evrensel aşk asla bitmez. Bu nedenle eğer aşkınızın bitmemesini istiyorsanız onu evrenselleştirmeye çalışın, onu bencil isteklerden ve kıskançlıktan arındırın. Aşık olduğunuz insanın mahremiyetine müdahale etmeyin, bireyselliğine saygı duyun ve özgürlüğünü kısıtlamayın. O zaman aşkınız ebedilik niteliğini kazanmaya başlar ve sizi mutlu eder."
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur kitabından alıntıdır...

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Sevilmek İstiyorum

Günümüzün insanı sevilmeye ihtiyaç duyar fakat sevemez. İşte en büyük sorun budur: sevilmeye ihtiyaç duymak ama sevememek! Gerçek şu ki yalnızlık çeken insan sevemez fakat en çok sevgiye ihtiyacı olan insan da yalnızlık çeken insandır. Yalnızlık çeken insanın sevilme ihtiyacı o kadar büyüktür ki sevgi kokusu aldığı insana sıkıca yapışır. Bu yapışma eğilimi sevgi akışını engeller ve kişi gerçekten sevemez, sadece rol yapar. Bu aşk rolü yapmanın arkasında duygusal sömürü yatmaktadır. Kişi: "Seni seviyorum" der fakat derdi sevilmek ve sevgi almaktır. Yalnızlık çeken insan sevgi vermekten acizdir çünkü verecek sevgisi yoktur. Aslında sadece sevgi değil şefkat, merhamet, mutluluk, coşku vb. hiçbir şeyi yoktur. O sevgi fakiri fakat yalnızlık zenginidir. O sadece yalnızlığını paylaşmak için ilişkiye girer fakat paylaştığı yalnızlık karşısındaki kişiyi mahveder. Bu anlamda yalnızlık çeken insanlar tehlikelidir çünkü öfke ve nefret doludur.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi