<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






mutlaka okunması gereken kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mutlaka okunması gereken kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2019 Pazar

Mutluluk Şovu

Dünyevi mutluluk gerçek mutluluk değildir, olsa olsa zihinsel bir egzersizdir, yapay bir şekilde sergilenen belirli bir tavırdır. Günümüzün insanı mutluluk şovu yapıyor, mutlu olduğunu göstermeye çalışıyor, rol yapıyor fakat bu şovun altında derin bir mutsuzluk saklanıyor. Günümüzün insanı mutluluğu taklit etmeye, mutluluğu sergilemeye, mutluluğu öğrenmeye, “mutluyum, mutluyum” diye tekrarlayarak vb. mutlu olmaya çalışmaktadır. Tüm bu çabalar kökten yanlıştır ve sadece mutsuzluğu artırmaktadır.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf

22 Haziran 2019 Cumartesi

Mutluluk Nedir

Mutluluk nedir? Mutluluk, isteklere eksiksiz olarak ulaşmaktan duyulan sevinç ve övünç hissidir. Ayrıca mutluluk göreceli bir kavramdır. Yani herkesin mutluluğu farklıdır. Size mutluluk veren şey bir başkasına acı verebilir. Kişinin hedeflerine göre mutluluğu ya maddi ya da manevi alanda gerçekleşebilir. Mutluluk ya duygusal ya da ruhsal düzeyde olabilir. Fakat mutluluğun kaynağı duygular değil, ruhi özdür. Yani gerçek mutluluk fizik değil, fizikötesi bir olgudur.
Büyük Üstad Akif Manaf

Dans ve Müzik


Mutluluk ise dolmak, taşmak ve zenginleşmek demektir. Mutluluk hayatı doyasıya yaşamaktır. Birey müzik dinlerken özünden bir mutluluk yükselmeye başlar. Bu mutluluk bireyin varlığını harekete geçirir, ahenk ortaya çıkar ve müziksel bir haz hissedilir. Dansın verdiği mutluluk bedeni unutturur, beden uçmaya başlar ve yerçekimi yokmuş gibi hissedilir. Beden hafifler, ego incelir, birey dansla bir olur, bütünleşir ve mutluluğun içinde eriyip varoluşu kutlamaya başlar. Bu tür mutluluk duyular aracılığıyla ulaşılan yüzeysel mutluluktan çok daha derinsel ve yüksektir. Bu tür mutluluk daha doyurucu ve kalıcıdır. Fakat bu mutluluk da gerçek mutluluğun sadece bir yansımasıdır.

5 Mayıs 2019 Pazar

Düşünce

Düşünce, insanın sahip olduğu büyük bir servettir. Düşünce, doğuştan gelen hakkınızdır; insanın içinden gelen bir büyüdür. Bu büyülü gücü insan bilinçsizce kullandığı için, düşünce meditasyona engel olur, oysa meditasyon, düşünce yeteneğinin gelişmesine yardımcı olur. Aslında meditasyon düşüncenin karşıtı değil dostu ve arkadaşıdır. Meditasyon yanlış olanın düşünce değil, düşüncenin kontrolsüzlüğü olduğunu gösterir. Yoga eğitimi almamış bir kişinin düşünceleri, ona hizmet etmek yerine karmakarışık hale gelerek ona hükmeder. Meditasyon, çamur gibi olan ve berraklığı yok eden kontrolsüz düşünceleri kontrol etmeye yardım eder, zihinsel bulanıklığı giderir, dengenin yeniden kurulmasını ve düşüncelerin daha verimli olmasını sağlar.
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf 

7 Nisan 2019 Pazar

NEFES TERAPİLERİ

“Günümüzde bazı kişiler medya kanalıyla “Yoga’nın duyguları bastırdığını” söylemekte, duyguları rahatlatmak için spekülatif “nefes terapisi” seanslarını önermektedir. Aslında, Yoga teknikleri duyguları arındırmakta ve hatta özgür bırakmaktadır. Yalnızca amatör kişilerce “yoga” adı altında sunulan asılsız çalışmalar duyguları olumsuz yönde etkiler. Ayrıca, bilinmelidir ki, duyguların bastırılması “yoga” adı ile hareket eden Hinduizm tarikatları tarafından tavsiye edilmektedir. Örneğin; bu tarikatlara göre cinsellik, et yemek, sigara içmek, alkol kullanmak vb. günahtır ve derhal bırakılmalıdır. Dolayısıyla, tarikatlara üye kişiler yasaklar kapsamında yer alan alışkanlıklarını bırakmak için kendilerini zorlar ve duygularını da bastırırlar. Oysa Orijinal Yoga Sistemi’nde kötü alışkanlıklar zaman içinde kendiliğinden erimekte, duygular bastırılmamakta ve birey zorlanmamaktadır. “Yoga’nın duyguları bastırdığını” iddia eden kişiler Orijinal Yoga Sistemi’nin ne olduğunu dahi bilmemekte ve insanları yanıltmaktadır. Ayrıca, bazı “nefes terapisi” adı altında sunulan seanslar duygusal krizlere yol açarak insanları olumsuz yönde etkilemektedir. Bu tür nefes seanslarında insanlara zorla saatlerce ağızdan nefes alıp verdirilmektedir. Neticede, katılımcıların solunum ve kardiyovasküler sistemleri altüst olmakta, sinir sistemi gerilmekte ve sinirsel krizler geçirilmektedir. İnsanların bu bilimselliğe uymayan “nefes terapisi” seanslarında geçirdikleri duygusal ve sinirsel krizler arınma olarak nitelendirilmektedir. Devamlı olarak ağızdan nefes alıp vermek doğru solunum işlevine zıttır ve insan organizmasını olumsuz şekilde etkilemektedir. Sözde “nefes terapisi” seanslarına katılan kişiler depresyon, beyin kanaması, hayati risk altına girecekleri pek çok olumsuz etkiye maruz kalmaktadır.”
Yoga Asana Vücut Çalıştırma Sanatı
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

6 Nisan 2019 Cumartesi

NİRVANA

NİRVANA...

Hırstan özgürleşmiş insanın kendi ebedî özüyle nihai karşılaşmasına "Nirvana" denir. Dünya gezegeninde, insanların kullandığı ilk dilden gelen "Nirvana" kelimesi "ormansız" anlamına gelmektedir.

"Nirvana" veya "ormansız" kelimesi, hiçlik veya boşluk demek değildir. Bu gezegende ilk insanların kullandığı ilk dil dediğimiz lisanda, "Nirvana" kelimesi "hırs ormanının olmadığı hal" yani hırssızlık hali demektir.

İnsan bir kez hırssızlık hâlinde huzuru bulduğunda, bütün rahatsızlıklar, korkular, gerginlikler, endişeler, çatışmalar, kuşkular vs. kaybolur. O zaman insan varoluşun ölümsüzlük kaynağıyla temasa geçer. Bu kaynağı bilen ölümü bilmez.

HIRS Nedir ve Nasıl Aşılır?
Büyük Üstad Akif Manaf

31 Mart 2019 Pazar

TİPİNİ Arayanlar

“Sırrı yaşamaya başlayacaksın. Peki, aşk sırrını yaşadığın anı nasıl bileceksin? Bunun özelliği nedir? Özelliği şudur: Gördüğün her canlı varlığı sevmeye başlayacaksın. Herkesi. Nedensizce. Bir neden aramayacaksın. Bir neden gerekmeyecek. Sadece seveceksin. Çünkü senin doğan budur. Ama o doğa bozulunca insan seçmeye ve yargılamaya başlıyor. Hoşlanıyorum veya hoşlanmıyorum diye karar veriyor. Bu benim tipim bu ise benim tipim değil diyor. Buna tipoz hastalığı diyoruz. Bir psikoz var, bir nevroz var, bir de tipoz var. Kendi tipini arama hastalığı. Kişi tipini arıyor. Sonra ne oluyor? Sonra kavga, gürültü, sıkıntı bazen de cinayet işleniyor. İşte tipindi, ne oldu? Hiçbir şey olmadı çünkü bu bir tipoz hastalığı. O yüzden bunu aşmalısın. Tipini arama. Sadece karşındaki insanların gözlerinin içine bak. Orada kendi özündeki aşkın yansımasını göreceksin. Çünkü sadece insanlar değil, bütün canlı varlıklar birbirleri ile aşk bağlantısı içindeler.”
Akif Manaf, Sır Nedir ve Nasıl Algılanır? kitabından alıntıdır.