<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dünya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2019 Pazar

Beş Element

Orijinal Yoga Sistemine göre tüm yaratılış Pança-tattva  olarak adlandırılan beş temel element sayesinde tezahür etmekte ve yaşamını sürdürmektedir. Tüm evren bu  beş elementten oluşur. Orijinal Yoga Sistemi metinlerine göre beş element evrensel zihinden, zihin Prana  denen evrensel kozmik enerjiden ve kozmik Prana üstün bilinçten ortaya çıkmaktadır. İnsan beyni aynı kozmik elementlerden oluştuğu için elementlerin nitelikleri beden ve zihnin doğasında vardır. Bu elementlerin etkisi o kadar süptildir ki insanın tüm yaşam biçimini ve sürecini etkilemektedir. İnsanın yaptığı ve düşündüğü her şey beş elementin etkisi altındadır. Bu beş element toprak, ateş, hava ve eter olarak bilinse de, onlar fiziksel veya kimyasal element olarak anlaşılmamalıdır. Pança-tattva denen olgu beş temel elementin enerjisel düzeydeki süptil titreşimsel tezahürüdür. Bunlar belirli bir renk, ses ve titreşim şeklinde tezahür etmektedir. Her element bedeni ve bedendeki enerji akımlarını etkileyen belirli bir enerjisel frekansa sahiptir. Enerjinin belirli titreşimi belirli ses, renk ve ışık üretir. Bu belirli titreşim, renk ve ses belirli bir elemente işaret etmektedir.........
Yoga, Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

4 Şubat 2019 Pazartesi

Rüya Saf İnanç Dünyasıdır

Zihnin yarattığı dünya çok gerçekçi görünüyor. Tıpkı bunun gibi uykuda görülen rüya dünyası da son derece gerçekçidir. Rüyada her türlü fantastik şey görülür ama kişi bunların gerçek olduğundan kuşkulanmaz. Sadece hayretle izler. Rüyada birey görülenlerin gerçek olduğuna inanır ve bir çocuk gibi olanlara güvenir.

Rüya saf inanç dünyasıdır. Rüyanın devam etmesi için hiçbir kuşku olmamalıdır. Rüya görüldüğü zaman eğer birey bunun rüya olduğuna dair bir kuşku duyarsa rüya biter ve kişi uyanır. Tıpkı bunun gibi yaşadığın hayatın bir rüya olduğuna dair kuşku duyunca uyanmaya başlarsın.

Çevrenizde gördüğünüz nesnel bir dünya vardır ama zihniniz onu istekleriniz doğrultusunda yorumluyor. O zaman dünyayı olduğu gibi değil, görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz. Yani gördüğünüz, dünyanın kendisi değil zihninizin yorumudur. Veya zihninizin varolan dünyaya verdiği tepkidir.

Dünyayı zihinsel ve duygusal tepkiler aracılığıyla algılıyorsun. Bu tepkiler dünya ve sen arasında oluşan yanılsama sisidir. Sis gerçeği görmeni engelliyor ve sen hayatını sürdürmek için sisin görmeni engellediği dünyayı işine gelen yorumlarda bulunarak yaşıyorsun. İllüzyon denen şey budur.

BÜYÜK ÜSTAD AKIF MANAF
Farkındalık Nedir? ve Nasıl Farkında Olunur ? kitabından alıntıdır.

3 Ağustos 2018 Cuma

Aşk ve Saklambaç

Bu sana gelsin 💜
Benliğin ötesinde ruhi öz saklanmıştır. Ruhi varlık bu evrene sevgi dolu bir oyun için gelmiştir ve sergilediği ilk oyun saklambaçtır. Ruhi öz evrende bu evrende çeşitli oyunlar sergilemek için benliğin arkasına saklanmaktadır. 
Bu yüzden dünyanın tüm kıtalarında ve tüm ülkelerinde çocuklar saklambaç oyununu mutlaka oynar. Çünkü bu oyun En üst düzeyden en alt düzeye yansımaktadır.  Saklambaç evrensel bir oyundur çünkü her bireyin doğasından kaynaklanır.
Oyunun sonunda iki birey bir araya gelir yani saklanan bulunur ve bir coşku ortaya çıkar. Heyecan dolu bir bekleyiş  ve sonunda coşku dolu bir birleşme vardır.
Aslında aşk oyunu iç doğanın yönlendirdiği bir saklambaç oyunudur. Aşkın tükenmemesi için sonuca değil,  oyunun kendisine odaklanmalısın. Tıpkı küçük çocuklar gibi saklambacı oyunun kendisi için oynamalısın sonucu için değil. Saklambaç en çok bulma değil,  arama aşamasında heyecan vericidir.

Büyük Üstad Akif Manaf
Sezgi Nedir ve Nasıl Gelişir kitabından alıntı. ..

22 Temmuz 2018 Pazar

Tek Başınalık

Bu dünyaya ait olanlar aidiyet arar, bu dünyaya ait olmayanlar ise bütünlük ararlar. Aidiyet yalnızlığa bütünlük ise tek başınalığa neden olur. Tek başına olan insan bu dünyada yürür fakat bu dünyanın dışında kalır. O, bu dünyada yabancı değil, sadece yolcudur. Bu dünyadan geçer ve ötesine gider. O kalabalığın içinden geçse bile tek başınalığını korur. O, bu dünyadadır fakat bu dünyadan değildir. TEK BAŞINA OLAN İNSAN BAŞKALARIYLA BİN BİR İLETİŞİM KURAR FAKAT BİR TANESİNE BİLE AİT OLMAZ, HEP AYRI DURUR. O herkese yakınlık gösterir, samimi olan herkes ona yakın hisseder fakat o yakınlığın arkasında mesafe vardır çünkü o, bu evrene ait değildir. Bu varoluşsal mesafe özgürlük mesafesidir. Bu mesafe bireyi bu dünyada olmasına rağmen bu dünyadan özgür kılar. Bu mesafe mesafeli olmak demek değildir, neşeli olmak demektir. Birey bu dünyaya ait olmaz fakat kendine ait bir alanı olur.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Antilop

“Eğer nesne yeterince yükselerek yerçekimi alanının dışına çıkmışsa, dünyanın manyetik güçleri onu geri çekemez. Dünyanın yerçekiminden kurtulmak için roket çok büyük bir hızla fırlatılmaktadır. Buna benzer, bilinç Anahata çakra düzeyine yükseldiğinde birey kaderin etkisinden kurtulmaktadır. Yükselen bilinç iradeyi tetikler, irade titreşimi hızlanarak özgür irade düzeyine ulaşmakta ve kısmet çekiminin ötesine çıkmaktadır. Özgür iradesini kullanarak birey önceki yaşamlarda birikmiş gizli etki ve eğilimlerin tesirinden kurtulur. Bilinç Anahata çakra düzeyine ulaştığında birey gerçek Yogi olmaktadır. O zamana kadar birey sadece Yoga öğrencisidir. Bu dünyada sayılı gerçek Yogi mevcuttur ve sadece bir kaç gerçek Yoga Üstadı vardır. Bilinç Anahata çakra düzeyine ulaştığında birey Yogi olmaktadır, çünkü tamamen Yoga şuur düzeyinde yerleşmektedir. Yogi yalnızca kendi güçlerine ve Evrensel Bilinç’e güvenmektedir. O dıştan gelen hiçbir şeye bel bağlamamaktadır. Anahata Çakra düzeyinde kaderden kurtuluş ve geleceği özgür irade aracılığıyla belirleme gerçekleşmektedir. Bu aşamada zihin devamlı kontrol altında olmaktadır, çünkü olumsuz kararlar ve eylemler bilincin alt düzeye inmesine neden olabilir. Bu durumda bilinci yine Anahata Çakra düzeyine yükseltmek çok zor olacaktır. Bilincin bu tür çöküşünü önlemek için birey her zaman antilop gibi uyanık olmak zorundadır. Antilop her sese çok duyarlıdır. Buna benzer birey her fikre dikkat etmelidir. Bu yüzden antilop Anahata Çakra merkezinin taşıyıcısıdır. Antilop huzursuzluğun değil, uyanıklığın simgesidir.”
Yoga Çakra Enerji Merkezleri Bilimi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Hakikat

Sen hakikatin ne olduğunu bilmiyorsun o yüzden de ona ulaşamazsın. Bilen birine ihtiyacın var aksi halde gerçek olmayan sözde “hakikatin” peşinden gidersin ve hayal kırıklığına uğrarsın. Hakikat gizemlerin gizemidir ve onu kendi çabalarınla bulamazsın. Bulabileceğini sanırsın ve hatta bazen bulduğunu düşünebilirsin ama bu sadece yanılgının devamı olacaktır. Hakikat yolunda yürümek kolay değil çünkü yalanlara alışmışsın. Sana sürekli yalan söyleniyor ve sende sürekli yalan söylüyorsun. Bu yalan dünyasından ayrılmak kolay değil ve ürkütücüdür. Çünkü toplum seni yalanlarla uyutmuş ve hipnotize etmiş. Bu hipnozdan çıkmak ve gerçekleri görmek cesaret ister. Bugüne kadar inandığın her şey yalanmış. Bu gerçekle yüzleşmek büyük bir darbedir ve korkulara neden oluyor. Sahte kişiliğine alışmışsın ve alıştığın şeylerin bırakılması ürkütücüdür. Sahte kişiliğini bırakmaya başlayınca çocukluk travmaları yüzeye çıkar ve onlarla baş etmek zorundasın. Bu çok rahatsız edici olduğu için kolaylıkla pes edebilirsin.
BÜYÜK YOGA ÜSTADI PARAMAHAMSA YOGAÇARYA MAHA YOGİ AKİF MANAF'IN OLGUNLUK NEDİR VE NASIL OLGUN OLUNUR?

13 Nisan 2016 Çarşamba

Aşkın Merkezi Ol

İstisnasız herkesin manevi sorunları vardır, çünkü herkesin bencilliği var. Bencillik hep sorun çıkaracak ve sorunlardan en büyüğü aşk acılarıdır. Âşık olmak herkese nasip değil, ama nasip olunca da bencillik yüzünden aşk acıları peşini bırakmaz.

Bencillik çocuklukta edinilir ve kişiyi hayat boyu rahat bırakmaz. Birey bencilliği aşmayı öğrenmezse, gerçekten âşık olamaz ve insanlarla rahat edemez. Bencillik aktif olunca çatışmalar ve mücadele kaçınılmazdır.

Birey bir an sessizliğe dalsa bile bencillik herkese hükmetmenin yollarını arar. Bencilliğin kölesi olan insan dünyanın merkezi olmak ister. O bencilliğin kölesidir ama dünyanın efendisi olmak ister. İşte bu çıkmazdan çıkılmaz.

Eğer dünyanın efendisi olmak istiyorsan önce bencilliğin efendisi ol. Sen bencilliğin efendisi olunca dünyanın efendisi olmaktan vazgeçeceksin çünkü bu boşuna zaman kaybıdır. Dünyanın efendisi olmaktansa aşkın efendisi ve dünyanın merkezi olmaktansa aşkın merkezi ol – mutlu olacaksın.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf