<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






çakralar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çakralar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2020 Pazar

İŞVARA PRANİDHANA (Mutlak Varlığı Algılama)

 Orjinal Yoga sistemi sayesinde insan maddi evrenin ötesinde olan  Mutlak Varlığı algılamaya başlar.5. Niyama prensibi - (Kişisel Eylem kontrolü)  İşvara  Pranidhana ilkesidir. İşvara Pranidhana prensibi Mutlak Varlığı algılamak anlamına gelir. Birey mutlak varlığı anlamak  için çaba harcamalıdır. Kitaplardan ve Üstatlardan aldığı bilgileri hayata geçirerek  birey Mutlak Varlığı önce zekasıyla anlamalı sonra içten  algılamalı  ve hissetmelidir. Böylece teorik bilgi  ve pratik tecrübe  toplayarak sarsılmaz bilimsel inanca sahip olmalıdır. Bilimsel inanç cahillikten kaynaklanan fanatik inançtan  farklıdır. Fanatik inanç dogmalara  dayanmaktadır, oysa bilimsel inanç bilgiye, mantığa zekâya ve derin  araştırmalara, defalarca kanıtlanmış  kişisel tecrübeye  dayanmaktadır. Böyle  bir bilimsel inanç sarsılmazdır; çünkü  kanıtsız  dogmatik bilgilere  ve yanlış  algılamaya  değil  deneyimle kazanılmış  ve kanıtlanmış bilgilere dayanmaktadır. Kişisel gelişim yolunda farkındalık  arttıkça  ve yaşamın belirsizliği  deneyimlenince insan kontrolün kendisinde  olmadığını  fark eder. Böylece birey hayatta  kontrolün  elinde  olduğu şeklindeki  sahte  duygudan kurtulur  ve Yüce kontrolcüyü algılar. Birey tüm  zihinsel, sözel ve fiziksel eylemlerini icra ederek Mutlak Varlığa ayak uydurmalıdır. Mutlak Varlığa merkezlenen birey beklentilerden ve bağlılıklardan kurutulur. Spiritüel  özgürlük varoluşun tüm  düzeylerine  nüfuz etmektedir. Evrenin kaynağını anlayan kişi  gururdan  şişmez ve güçten sarhoş olmaz. Spiritüel sevgi suları zihin türbininden aktığında insan zihinsel  güç ve spiritüel  aydınlanma kazanır. Fiziksel güç, sevgisiz  öldürücüye; güçsüz  sevgi ise uyku ilacına  benzer. Maddi hazlara düşkünlük güç ve onuru mahveder. Maddi hazlar peşinden  koşturmak bağlılığı ve açgözlülüğü  arttırır. Bu durumda hisler doyuma ulaşmamışsa insan üzülmektedir. Duyular bilgi ve sabır silahı aracılığıyla kontrol edilmelidir.Ancak zihni kontrol etmek daha zordur. İnsan bütün kaynaklarını tüketip  yine  de başarıya ulaşmadığında sadece Orjinal Yoga Sistemine  sarılmalıdır. Böylece birey evrensel güç  kaynağına ulaşacaktır.  Bu aşamada spiritüel  sevgi gelişmeye başlar. Zihin, zeka ve irade sevgiyle  dolduğunda ben ve  benim hisleri yok olur. Ben ve benim hisleri  kaybolunca bireysel  ruh ortaya çıkar. Konsantrasyonu arttırmak için zihin maddi isteklerden kurtulmalıdır. Maddi isteklerle dolu olan zihni duygular maddi nesnelerin peşine doğru sürükleyebilir.  Zihni maddi isteklerden boşaltmadan  meditasyon yapmak ateşi yaş odunla  yakmaya benzer. Bu fazla duman yapar ve ateşi  yakanın ve çevredekilerin gözlerini  yaşartır. Maddi isteklerle  dolu olan zihin bilgi ateşiyle temas ettiğinde tutuşup yanmaz, ışık ve sıcaklık üretemez. Bilgi karanlığı  yok eden güneşe benzer. Ay güneşle  karşı karşıya geldiğinde dolunay  olayı  gerçekleşir. Birey bilgi aldığında  sevgiyle  dolar. Yerküresi dolunay ile güneşin arasına  girdiğinde güneş/ay tutulması gerçekleşmektedir.Ben ve benim  hissi zihin ve ruh arasında  durduğunda ise  sevgi azalır. Eylem insanın kişiliğini  sözden daha etkili bir şekilde  yansıtmaktadır. Yogi bütün eylemlerini spiritüel  amaca adamaktadır, böylece Yoginin eylemleri içindeki ruhu yansıtmaktadır. Mutlak Varlığın  algılanması  sayesinde enerji, duygular  ve farkındalık içe  çekilmekte  ve birey iç dünyasını  keşfetmektedir. Yaşamın bu aşamasında insan gerçekten  yetişkin olmakta ve olgunlaşmaktadır.Bu aşamada öznel meditasyon nesnel  meditasyona  dönüşmektedir.  Birey Mutlak gerçeğe  yaklaşmakta  ve Mutlak  Kaynak ''tan bilgi almaktadır. Tüm  eylemleri yüce amaca adayarak birey arınmakta  ve kozmik bilince ulaşmaktadır. 
KAYNAK:YOGA nedir ne değildir? 
Büyük Yoga ÜSTAD'ı Paramahamsa Yogaçarya Akif MANAF

17 Mart 2019 Pazar

Anahata Çakra

YOGA ACADEMY JOURNAL 18.Sayıdan sizlet için alıntı yaptık💚

ANAHATA ÇAKRA💚
“Anahata Çakra uyumsuz çalıştığında birey verdiği sevginin karşılığında her zaman takdir, sevgi ve destek bekler.
Bu beklentiler gerçekleşmediğinde birey hayal kırıklığı yaşar.
Birey başkalarına sunduğu sevgiyi kabul etme ve karşılık verme yeteneğinden yoksundur.
Şefkat ve sevgi ifadeleri bereyi rahatsız eder.

Anahata Çakra merkezini uyandırmak için zihin hazır kılınmalıdır.
Birey son derece iyimser ve pozitif olmalıdır.”

16 Ağustos 2018 Perşembe

İnsan Enerji Alanı

“İnsan enerji alanı yedi katmandan oluşmaktadır. Katmanlar yer, form, yoğunluk, akıcılık ve işleve göre birbirinden farklılık gösterirler. Yoga teknikleri sayesinde birey durugörü yeteneğini geliştirerek yedi katmanı da gözlemleyebilir. İkinci katmanda bulunan duygusal titreşimler yayılarak dış dünyaya gönderilen bilinçsiz mesajları oluşturur. Bu noktada karşılıklı çekim yasası devreye girer. Dışarı gönderilen enerji titreşimleri çevredeki benzer titreşimleri çeker. Böylece birey benzer duygusal ortam ve insanlarla yüzleşir. Bilinçli olarak kurtulmak istediği, uzak durduğu veya korktuğu insan ve çevreyle karşılaşır. Çevre, bilinçaltında bulunan bütün öğeleri gösteren bir ayna görevi yapar. Birey bilinçaltında olan bitenleri anlamak için çevresini incelemelidir. Birey, bilinçaltında saldırganlık hissi taşıyorsa, tekrar tekrar, öfkeli ve saldırgan insanlarla karşılaşacaktır. Bu insanlar bireye öfkelenerek saldırmak için fırsatlar sunacaktır. Birey bilinçli olarak sevgi ve özgürlük için çabalayıp bilinçsiz olarak kıskançlık ve özgüven eksikliği gibi titreşimler yayıyorsa, pozitif hedeflerine ulaşması engellenecektir. Yoga teknikleri sayesinde bilinçaltında bulunan negatif duygusal kalıplar çözülür ve pozitif hedeflere ulaşılır. Yoga sayesinde kişi kendini “kurban” olarak görmekten vazgeçerek, kendi zayıflık ve çaresizliğinden diğer insan ve yaşam koşullarını sorumlu tutmaktan kaçınır. Gelişen farkındalık ve özgür düşünce aracılığıyla birey kaderinin büyük ölçüde kendi elinde olduğunu ve artık kendini değiştirerek yaşamını da değiştirebileceğini idrak eder. Aslında duygular birer enerji titreşimidir. Yoga aracılığıyla titreşimlerin hızı değişince, duygular da olumlu bir şekilde değişir. Olumsuz duygular daha yüksek titreşim seviyelerine doğru yükselir. Üzüntü neşeye, korku cesarete, kıskanlık hoşnutluğa vb dönüşecektir.”
Yoga Prana Vidya Biyoenerji Bilimi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

23 Temmuz 2018 Pazartesi

Bütünleşmek

“Yoga kelimesinin bir tarifi de bütünleşmektir. Uyguladığımız teknikler bütünleşmeye neden olur. Bütünlüğü böyle kazanıyorsunuz. Gelişen farkındalık aracılığıyla vücudu bir sağaltım laboratuvarına çeviriyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu vücudu bir araştırma aracına çeviriyorsunuz ve siz aslında bir araştırmacı oluyorsunuz. Yaşamı, varoluşu ve kendinizi araştırmaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman yapmadığınız bir şeyi yapıyorsunuz. Kendinizi inceliyorsunuz, araştırıyorsunuz. Bu bir başlangıç ve araştırınca ne görüyorsunuz? Parçalanmış bir kişilik, bir yaşam görüyorsunuz. Yani sevgi var mı, yok mu? Seviyor muyum? Nefret mi ediyorum? Kişi tam da bunu anlamıyor. Seviyor mu, nefret mi ediyor? Gerçekten bu iş olacak mı, olmayacak mı? Bunun da cevabını veremiyor, çünkü yaşamı paramparça, kişiliği parçalanmış. Zihinsel parçalanma, fiziksel parçalanma ve bütün hastalıkların nedeni budur. Orijinal Yoga Sistemi ile bütünlüğe doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu bütünleşme nasıl başlıyor? Aslında teknikler sadedir ama derin etkileri vardır. Başlangıçta yaptığımız nefesler ve nefesle hareketin senkronizasyonu yani eşzamanlılığı bir bütünleşmenin başlangıcıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde görüyorsunuz ki her kelimenin arkasında bir pratik uygulama var, her uygulamanın arkasında bir gerçekleştirme var. Yani o bütünlüğe nasıl ulaşıyoruz? Ulaşma araçlarından biri de doğru nefes ve doğru hareket ve onların eşzamanlı hale gelerek birleşmesi, bir bütünlük oluşturmasıdır. Sonra bu bütünleşme enerji düzeyine de yansıyor. Hareket, nefes ve enerji akımlarının bütünlüğü oluşuyor. Sonra da enerji merkezleri düzeyinde gerçekleşiyor; vücuttaki enerji merkezlerinin ve kanallarının dengeli ve bir bütün olarak çalışması sonunda zihinsel bütünleşmeye neden oluyor. Kişinin parçalanmış zihni toparlanıyor, bütünleşiyor.”
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf