<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






erkek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erkek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Temmuz 2016 Pazartesi

YANSIMA

Siz yansıma olduğunuza inandığınız sürece yalnızlık hissedeceksiniz ama yansımayla birleştiğiniz zaman veya kendinize döndüğünüz zaman, kendinizin kim olduğunu gördüğünüz zaman yalnızlık hissi kaybolacak. Yalnızlık yerine birlik ve bütünlük hissedeceksiniz.
Yani bir fedakarlık yaptığınız zaman yalnızlık biter. Nedir o fedakarlık?O yansımadan feragat etmek. O egodan, o bencillikten, o geçici benden vazgeçmek. 'Ben Ali veya Fatma değilim. Ben doktor, mühendis değilim. Ben onların hiçbiri değilim' diyebilmek, bunun farkında olmakla ilgili fedakarlık.
Çünkü siz kendinizi Ali, Fatma, doktor, mühendis, erkek, dişi olarak düşününce yalnızlık ortaya çıkacak. Yalnızlık çekeceksiniz ama siz onlardan feragat edince birlik haline geleceksiniz. İllüzyon bitecek. Budur gerçek fedakarlık.
Aslında kolay bir şey değil çünkü kendinden vazgeçiyorsun. Ama gerçek kendinden değil yarattığın kendinden. Yani yarattığın bir yansımadan fedakarlık ediyorsun, feragat ediyorsun. Bir illüzyondan vazgeçiyorsun ama o illüzyon o kadar pekişmiş ki, o kadar gerçekçi görünüyor ki, kişi vazgeçemiyor.
Kişi bundan vazgeçemiyor, o yüzden de yalnızlık devam ediyor. Daha da derinleşiyor. Suni şekilde, herhangi bir zihinsel çabayla veya zeka gücüyle bundan kurtulamazsınız. Çünkü kurtuluşun tek bir yolu var. Bir yöntemi var. Yol nedir?Yolculuk nedir?
Yol budur: 'Kendini bulmak' veya yolculuk şudur:' Kendine doğru ilerlemek'. Çünkü insan kendinden uzaklaşmış ve ikinci bir benlik yaratmış, gerçek olmayan bir şey ve onun gerçek olduğuna inanmış, kendini inandırmış. Ben buyum diyor, otomatikman bir cevap var.
'Sen kimsin?' diye sorunca, ben Ali'yim veya Fatma'yım diyor. Şimdi gel de bunu inandır ki, Ali veya Fatma değilsin. İnandıramazsın. Sizinle kavga eder. Çok daha üstüne giderseniz bir tokat yersiniz.:))) Yani bu kadar inanmış, kendini inandırmış.
O yüzden bundan vazgeçmek, o gerçek fedakarlığı yapmak kolay değildir. Ama yolu var. Orijinal Yoga Sistemi sayesinde siz o noktaya doğru ilerlemeye başlıyorsunuz, aslında teknikler çok etkili ama görünürde de çok sade. Çünkü sade olan şey, gerçek olan şeydir. Gerçek sadedir.
Büyük Üstad Akif MANAF'ın Fedakarlık Nedir ve Nasıl Fedakar Olunur? Kitabı'ndan Alıntıdır.

27 Nisan 2016 Çarşamba

Aşk, Kadın, Erkek ve Ego

Bazı kadınlar aşkı ego tatminine çevirir ve aşkla egoyu besler. Bu tür kadınlar önce bir erkeği cezbetmeye çalışır. Sonra da erkek kadının cazibesine kapılınca kadın kaçmaya başlar. Erkek peşine düşer ve kadın bu durumdan zevk alır. Fakat böyle bir oyun her zaman acılarla biter çünkü ego beslenince ve güçlenince acılara neden olacaktır. O yüzden aşk acıları çekmemek için aşk oyna ama aşkla oynama. Aşkını egoyu besleyerek tüketme çünkü sonuç trajik olacaktır. Bazı erkekler ise bir kadına aşık olunca onu takip eder ve aşkını dayatmaya başlar. Bu durumda güzel olan bir şey çirkinleşmeye başlar. Aşk dayatılırsa kirlenir. Aşk temiz bir olgudur. Onun temiz kalmasını sağla. Reddedilmeyi kabul etmeyen ve kaldıramayan bir erkek korkaktır. Reddedilmekten korkma, cesur ol! Israrcı olma- kibar ol. Bırak kalbindeki aşk aşık olduğun insanın kalbini harekete geçirsin çünkü onun özünde zaten aşk var. O saf aşkın filizlenmesine imkan ver ve zaman tanı. Akif Manaf-Aşk Nedir ve Nasıl Yaşanır