<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






kader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kader etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Şubat 2019 Pazartesi

Karma Yasası, Ne Ekersen Onu Biçersin

“Karma evrensel bir yasa “ne ekersen onu da biçersin” yasası. Ayrıca adalet yasası. O yüzden de domates ekiyorsun ki domates biçesin. Aksi takdirde neden ekesin ki? Bu yasa böyle devam eder. Size ektiklerinizi biçtirir. Bazen biçtiklerinden hoşlanmazsın ama bu, senin ektiklerin, bu yüzden biçmek zorundasın. Ruhi varlık olarak siz sonsuz bir güce sahipsiniz ve bu gücü kullanarak Karma yasasını harekete geçirirsiniz. Karma yasası sizin verdiğiniz güç sayesinde çalışıyor. Bu yasa sizden bağımsız değil, size bağlıdır. Karma yasasına güç veren sizsiniz ve sonra bilgisizlik yüzünden bu yasanın altında eziliyorsunuz çünkü yasanın işleyişini unutuyorsunuz. Karma yasası sizin gücünüzü kullanarak sizi yönlendiriyor, sizin ektiklerinizi biçmeniz için sizi dürtüklüyor. Ne ekersen onu da biçeceksin diyor. Kaçış yok. Yani siz ektiklerinizle kendinizi bağlamış olursunuz ve artık istemeseniz de biçmek zorundasınız.”
Zenginlik Nedir ve Nasıl Zengin Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

5 Ağustos 2018 Pazar

Karma ve Kader

Toplum insanlara çocukluktan birçok kavram empoze eder ve kalıplaşmış kavramlar vardır. Bu kalıplaşmış kavramlar insan hayatında sorunlara ve çıkmazlara neden olmaktadır. Çıkmazların yarattığı sorulardan biri de insanın başına gelenlerin kendi eylemlerinin sonucu mu, yoksa önceden mi belirlenmiş olduğudur.

Cevap şudur: İnsanın başına gelen herşey kendi eylemlerinin sonucudur, kimse insanın yaşamını değişmez bir şekilde önceden belirlememiştir. Eğer insanın başına gelenler Tanrı tarafından değişmez bir şekilde belirlenmişse o zaman insan hareketlerinden sorumlu da değildir, sorumlu Tanrı'dır. Yeryüzündeki tüm acıların nedeni Tanrı'dır. O zaman Tanrı çok gaddar, acımasız bir varlıktır. Açlıktan ölen insanların suçu nedir ki Tanrı onları bu tür acılara mahkum ediyor?

Bu tür inançlar sorumluluktan kaçmak için üretilmiştir. Çünkü bu durumda herşeyden Tanrı sorumludur, kişileri hırsız, katil vb. yapan Tanrı'dır. Ayrıca Tanrı'nın ceza verdiğinede inanılır. Eğer Tanrı herşeyi önceden değişmez bir şekilde belirlemişse o zaman neden ceza veriyor? Bir insana suç işletiyor sonrada ceza veriyor. Bu tür bir inanç Tanrı'nın ya mantıksız ya da son derece acımasız olduğunu gösteriyor. Böylelikle hatalı inançlar yanlış sonuçlara vardırıyor.

Gerçek şudur ki, Tanrı kimsenin suç işlemesine neden olmaz ve kimseyide cezalandırmaz. İnsan sağlıksız istek ve düşünceler sonucu suç işler ve evrensel Karma yasası da ektiklerini biçmesini sağlar. Biçilenlerin bir kısmına ödül bir kısmına ise ceza denir. Ödül ve ceza sadece tanımlardır, gerçekte ise insan yalnızca ektiklerini biçiyor.

(Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf'ın Kader Nedir Ve Nasıl Efendisi Olunur adlı eserinden alıntıdır.)

31 Temmuz 2018 Salı

Alın Yazısı

Kader denen olgu sadece olumlu ve olumsuz geçmiş Karma' ların toplamıdır ve en alt üç Çakra' da kayıtlıdır. Peki neden Kadere "alın yazısı" denir? Aslında kader alında yazılı değildir, en alt üç çakrada yazılıdır. Fakat bu çakralar alında bulunan Acna Çakra tarafından yönlendirilir. Bu yüzden kaderi belirleyen karmik tepkiler Alın Çakrası denen Acna merkezinden tetiklenir. Kadere "alın yazısı "denilmesinin nedeni de budur. Dünyevi bağlılıklar en alt üç çakra da bulunur, çünkü bu çakralar fiziksel bir biçime sahip olan toprak, su ve ateş elementleriyle ilgilidir.

Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi Kitabı 7.Bölüm
Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

23 Temmuz 2018 Pazartesi

Bütünleşmek

“Yoga kelimesinin bir tarifi de bütünleşmektir. Uyguladığımız teknikler bütünleşmeye neden olur. Bütünlüğü böyle kazanıyorsunuz. Gelişen farkındalık aracılığıyla vücudu bir sağaltım laboratuvarına çeviriyorsunuz. Orijinal Yoga Sistemi’nde bu vücudu bir araştırma aracına çeviriyorsunuz ve siz aslında bir araştırmacı oluyorsunuz. Yaşamı, varoluşu ve kendinizi araştırmaya başlıyorsunuz. Hiçbir zaman yapmadığınız bir şeyi yapıyorsunuz. Kendinizi inceliyorsunuz, araştırıyorsunuz. Bu bir başlangıç ve araştırınca ne görüyorsunuz? Parçalanmış bir kişilik, bir yaşam görüyorsunuz. Yani sevgi var mı, yok mu? Seviyor muyum? Nefret mi ediyorum? Kişi tam da bunu anlamıyor. Seviyor mu, nefret mi ediyor? Gerçekten bu iş olacak mı, olmayacak mı? Bunun da cevabını veremiyor, çünkü yaşamı paramparça, kişiliği parçalanmış. Zihinsel parçalanma, fiziksel parçalanma ve bütün hastalıkların nedeni budur. Orijinal Yoga Sistemi ile bütünlüğe doğru ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu bütünleşme nasıl başlıyor? Aslında teknikler sadedir ama derin etkileri vardır. Başlangıçta yaptığımız nefesler ve nefesle hareketin senkronizasyonu yani eşzamanlılığı bir bütünleşmenin başlangıcıdır. Orijinal Yoga Sistemi’nde görüyorsunuz ki her kelimenin arkasında bir pratik uygulama var, her uygulamanın arkasında bir gerçekleştirme var. Yani o bütünlüğe nasıl ulaşıyoruz? Ulaşma araçlarından biri de doğru nefes ve doğru hareket ve onların eşzamanlı hale gelerek birleşmesi, bir bütünlük oluşturmasıdır. Sonra bu bütünleşme enerji düzeyine de yansıyor. Hareket, nefes ve enerji akımlarının bütünlüğü oluşuyor. Sonra da enerji merkezleri düzeyinde gerçekleşiyor; vücuttaki enerji merkezlerinin ve kanallarının dengeli ve bir bütün olarak çalışması sonunda zihinsel bütünleşmeye neden oluyor. Kişinin parçalanmış zihni toparlanıyor, bütünleşiyor.”
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur?
Büyük Üstad Akif Manaf

9 Ağustos 2016 Salı

Mekânsal Karma


Bir mekânda yapılan eylemlerin sonuçları bu mekânda bulunan insanları etkiler ve MEKÂNSAL KARMA olarak adlandırılır.

Kökenleri Şamanizm inançlarına uzanan, bir gezegenin, bir mekânın, ulusun, ırkın vb. ruhu olduğuna dair iddialar vardır. Bu iddialar bilimsel değil, sadece batıl inanç kaynaklıdır. Bir gezegenin, mekânın, ulusun ve ırkın kendine özgü bir enerji alanı vardır ve bu enerji alanı Karmayı etkiler.

Mekânsal Karma doğduğumuz yer, kent, ülke, kıta ve gezegen ile ilgilidir. Mekânlar, karmik geçmiş tarafından etkilenir. Fiziksel boyutta mevcut olmayan olaylar astral boyutta halen sürüyor olabilir…
Savaş alanlarında, çok sayıda insanın öldüğü kaza ve doğal felaket mekânlarında ölen insanların acı çeken ruhları çoğu zaman hala oradadır. Bu tür mekânlar negatif Karmaya sahiptir ve bu mekâna giren insanları olumsuz bir şekilde etkiler.

Birey korkunç bir ölüm yaşadığında, genelde ölüm sırasında hissettiği dehşete, duyduğu nefrete veya çektiği ıstıraba bağlı kalmaktadır. İçinde yaşadığı bu hal, onun “ölmüş” olduğunu fark etmesini engeller. Kişi “ölmüş” olduğunu anlamadığı için, acıları yüz yıllarca sürer. Acı, öfke veya nefret ne kadar güçlüyse, bu kişiler öldükleri fiziksel mekana o kadar çok sabitlenirler. Bu tür mekanlar negatif enerjiyle kirlenir...

Istıraplı ruhi varlıklar yerleştikleri mekanda bulunan insanlarla iletişime geçmeye çalışır ve onlara negatif bir şekilde tesir ederler. Bu ıstıraplı ruhi varlıklar uygun bir insan bulup ona takılarak her yerde onu takip eder ve böylece posesyon (bedeni ele geçirme) olarak adlandırılan olgu ortaya çıkar.

Istıraplı ruhi varlık takıldığı insanın zihnini negatif yönde etkiler, bazen de bedenin içine girer. İnsan spiritüel açıdan gelişmiş ve güçlü değilse ıstıraplı ruh bedeninin üzerinde tam bir hâkimiyet kazanır ve istediği gibi kullanır.
Istıraplı ruhi varlıklara av olmamak için insan bu tür mekânlardan kaçınmalıdır.

YOGA çalışmaları sayesinde insan bu tür olumsuz olayları önleyebilir.

Büyük Üstad Akif MANAF'ın
YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi Değerli kitabından...

25 Mayıs 2016 Çarşamba

Sen olmadan da...

Yüksek bir yere çık ve etrafı oradan gözlemle. Hayat sen olmadan da devam ediyor. Sen katılmasan da hayat devam edecek. O zaman koşuşturmanın ve kendini yıpratmanın ne anlamı var? Bu soru uyanışa neden olacaktır. Hayatın sensiz de devam edebileceği gerçeğinin farkına vardığında varlığının uzun zamandır ihmal edilmiş boyutunu keşfedeceksin.

Bu, dünyaya ait olmayan boyuttur. Metafiziktir, o yüzden dışarıdayken fark edilmezdir. Dünyayı dışarıda bırakınca fark edebileceksin. Bir kapı ol ve dünyaya ait olan herşeyin dışarı çıkmasına izin ver. İçeride kalan tam da ihtiyacın olan şeydir. O bütünleşmeni ve olgunlaşmanı sağlayacaktır.

Koşuşturarak ve sözde "iyilik" yaparak bu dünya dönüşemez ve pozitifleşemez. Bu dünyanın pozitif yönde dönüşmesi için insan olgunlaşmalı ve evrensel titreşime akort olmalıdır. Olgunlaşan her birey toplumun olgunlaşmasına neden olacaktır. Dünya bu şekilde pozitif yönde dönüşebilir…

Büyük Üstad Akif Manaf

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Mutluluk

Mutluluk bir seçimdir; ya sayısız isteklerin peşinden giderek mutsuz olmayı ya da gereksinimlerinizi karşılayarak mutlu olmayı seçersiniz. Eğer şu an mutlu değilseniz demek ki, gerçekleşmemiş istekleriniz var. Kitabı okumaya devam edin mutlu olacaksınız. Mutluluk sakinlik halidir, zihnin hiçbir istekle rahatsız olmadığı haldir.

Mutluluk istek ve acıların olmadığı bir haldir. İstekler mutluluğa değil acılara neden olur. Mutluluk için mücadele etmeniz gerekmez. Mutlu olmak için istekleri bir kenara atıp özünüze odaklanmanız gerekir. Aradığınız mutluluk dışta değil içtedir. Bugüne kadar dış dünya kimseyi mutlu etmemiştir.

Mutlu olmak için kendinizi eğitmeniz gerekir. Kendinizi eğitmek için çabalayınca mutlu olmayı hak edersiniz. Hak etmek çalışarak kapasitenizi artırmak demektir. Samadhi haline derhal girip üstün mutluluğu yaşamak isteği okyanusu bir kovaya koyma çabasına benzer.

Okyanus oradadır ama onu kovaya sığdıramazsınız. Ya küçücük bir kısmını alabilirsiniz ya da çalışarak kovayı okyanusa sığdıracak hale getirebilirsiniz. Yani kovayı okyanus kadar büyüteceksiniz. Samadhi oradadır ama onu bünyenize sığdıracak kapasiteye sahip değilsiniz. Çalışarak yeterli kapasiteye sahip olunca Samadhi halini yaşamayı hak etmiş olursunuz. Ve samimi, beklentisiz çabalarla herkes buna ulaşabilir."

Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf'ın 'Yoga:Samadhi-Sınırları Aşmak' Kitabından Alıntıdır.

29 Mart 2016 Salı

Kaderin Efendisi

Genel insan mutluluğu dışta arıyor, dışsal objelerde. Dışsal mutluluk her zaman geçici olacaktır ve her zaman acıyla sonlanacaktır. Bunu bilin! Mutluluğu ne kadar çok dışarda ararsanız o kadar çok acı çekersiniz. Bunun başka kuralı yok! Başka türlü olamaz. Kader bu. Kader diyorlar ya 'alın yazısı değişmez' , bu konuda değişmez. Gecici bedensel mutluluk acılarla sonuçlanır. Çünkü, nasıl gündüzün gecesi varsa alınan zevkinde acısı vardır. Düalite dünyası böyle işler ve kader de bu işleyişi sağlar. Sigara içerek zevk alıyorsan akciğer kanserinden de acı çekeceksin. Rakı içerek zevk alıyorsan karaciğer kanserinden de acı çekeceksin. Et yemekten zevk alıyorsan bağırsak kanserinden de acı çekeceksin.
Ama eğer kaderin efendisi olmak istiyorsanız o zaman içe döneceksiniz. O zaman gerçek mutluluğu bulacaksınız, çünkü kaynak gerçek özde. Kaynak  sizde, anahtar sizde; siz kaynaksınız. Çünkü mutluluk ruhi özünüzde, gerçek doğanızda bulunuyor.

Büyük Üstad Akif Manaf
Kader Nedir ve Nasıl Kaderin Efendisi Olunur? İsimli kitabından alıntıdır.

28 Mart 2016 Pazartesi

KARMA YASASI


Karma, tüm evreni kaplayan devasa bir ağdır. Bu ağın içinde sonsuz etki-tepki, itme-itilme dizileri oluşmakta ve yaşamların bağlı olduğu içsel oyunlar oynanmaktadır. Evrende şans ya da rastlantı diye bir şey yoktur. Bize tümüyle tesadüf gibi görünen olaylar, Karmanın gizli kaynaklarından meydana gelmektedir.

İnsan kendi ördüğü bir karmik ağın içinde hapsolmuş durumdadır. Birey kendi karmik ağını kendi eylemleriyle örer. Yaşam Karmadan oluşur. İnsan sürekli bir etki-tepki döngüsünün içindedir. Yaşam kader ve özgür irade arasında gidip gelir.

Evrensel Karma ağı çok karmaşık bir olgudur. Bu, tüm kainatı saran ve etkileyen kozmik bir fenomendir. İnsan zihni Karma yasasının nasıl çalıştığını tam bir şekilde idrak edemez. Yalnızca YOGA sayesinde insan yüksek bir bilinç düzeyine ulaştığında karmik etki-tepkilerin gizemini çözebilir.

YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

15 Mart 2016 Salı

Karma Nedir

Karma kelimesi Sanskrit Kri kökünden türemiştir. Kri sözcüğü "faaliyet" demektir. Böylece Karma kelimesi "faaliyet",  "eylem", "hareket", "edim" veya "aksiyon"  anlamına gelir. Karma kelimesinin isim olarak ifade edilişi Karman şeklindedir.
Daha geniş bakış açısından Karma sözcüğü "etkiyi izleyen tepki" anlamında kullanılır. Sanskrit dilinde yazılmış Yoga metinlerinde Karma kelimesi "evrensel eylem yasasını" ifade etmek için sarf edilen bir sözcüktür.  Evrensel eylem yasası kısaca şu şekilde açıklanabilir; insanın her eylemi bir etki yaratır ve bu etkinin ardından bir tepki gelir.
Karma yasası bumerangın işleyişine benzemektedir. İnsanın dışarıya fırlattığı herşey ona geri döner. "Benzer benzeri çeker" prensibi de buraya aittir. İnsanın ürettiği negatif eylemler negatif sonuçlar doğurur. Pozitif eylemler ise pozitif neticeler getirir.

Büyük Üstad Akif Manaf
Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi Kitabından Alıntıdır 💜