<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






uyku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
uyku etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2019 Pazar

Maha Prana

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Terim olarak bu enerji Prana olarak adlandırılır. Tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Bedene giren Prana icra edilen fonksiyonlara göre on farklı türe ayrılır. Fiziksel bedeni besleyip yaşatan Prana enerjisidir. Prana olgusuna makro-kozmik bakış açısından bir bakalım. Makro-kozmik düzeyde tüm evrene yayılmış enerji Maha Prana (büyük enerji) olarak bilinir. Maha Prana yaşamın ilk itici gücüdür. Örneğin insan gece uyurken zaman ve mekan kavramı kaybolur. Tam bir bilinçsizlik ortaya çıkar. Uyanma anında bilinç anında bir kıpırdanma ortaya çıkar. Bu kıpırdanma farkındalığın meydana gelmesiyle güçlenir. Sonra birey, zamanın ve mekanın farkına varır. Ölüme benzeyen derin uyku halinde beden ile zihin arasında bağlantı yaratan ve insanı dışa dönük yapan, bilinçaltında yer alan ilk hareket, Prana enerjisinin faaliyetidir. Eğer beden ile zihin arasında enerjisel bir bağlantı olmasaydı zihin beden ile uyum ve işbirliği içinde çalışamazdı. Bir kişide ayrı çalışan iki ayrı birim (beden ve zihin) olurdu.
Yoga Dharana Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf

29 Ağustos 2018 Çarşamba

Rüya Farkındalığı

“Sıradan bir insan rüyalarını kontrol edemez, çünkü rüyada iken rüyanın gerçek olduğuna inanır. Yalnızca Yoga teknikleri sayesinde birey rüyalarını kontrol edebilir. O zaman rüyayı kontrol eden benlik gerçek yaşamdaki benlikle uyuşur. Birey rüyayı gerçekle karıştırmaz ve istediği zaman rüyadan uyanabilir. Gerçek rüyalar, denetim altında olan rüyalardır. Göründükleri kadar derinliği olmayan, fakat görünürde anlamlı birçok rüya vardır. Üç rüya görme kapısı vardır. Birinci rüya görme kapısı derin uykuya dalmadan önce geçilir. Birey gözlerini kapattıktan sonra hoş bir ağırlığı andıran özel bir duygunun farkına varır. Birey hafiflik içinde sanki havada asılı bir şekilde uykuya dalmakta olduğunun farkına vardığı an, birinci rüya görme kapısına ulaşır. Bu kapıya ulaşmak için gevşemek gerekir. Yoga teknikleri sayesinde bir bu farkındalığa erişir ve birinci rüya görme kapısını geçmiş olur. İkinci rüya görme kapısını geçmek için iki yol vardır. Birincisi, bir rüyanın içinde rüya görüldüğünü ve bu rüyadan uyanıldığını görmektir. İkincisi, görülen rüyanın ayrıntılarını kullanarak başka bir rüya başlatmaktır. Eğer birey bilinçli bir şekilde rüya görürken uyanıp başka bir rüya görmeye başlarsa ikinci rüya görme kapısını da geçmiş olur. Üçüncü rüya görme kapısını, birey rüyasında kendi bedenini uyurken görmekle geçer. Bu kapıya ulaştığı takdirde gerçek dünyaya uyanmış olur. Bu, astral düzeye çıkış olayıdır. Eğer birey bu olayı bilinçli olarak yaşarsa, üçüncü rüya görme kapısını geçmiş olur. Yoga teknikleri sayesinde rüyalar şifa verir, tedavi eder, kehanette bulunur, öğretir, soruları yanıtlar, yön verir, kişiyi geçmişe ve geleceğe bağlar, duygusal denge sağlar, eğlendirir, yaratıcılığı teşvik eder, zevk verir ve cinselliği arındırır. Rüya aracılığıyla birey günlük ve uyanık kişiliğinden daha büyük bilgeliğe sahip olan iç dünyasına erişebilir. Rüyalar insanın iç ve dış dünyaları arasında bir köprü, bir iletişim vazifesi görür. Rüyalar bilinçaltından ve ruhtan gelen mesajlardır; bilgi, güç, şifa, yaratıcılık ve sağlık kaynağıdır. Yoga teknikleri sayesinde birey sıradan yaşamın rüyaya benzediğini ve esnek olduğunu anlamaya başlar. Yaşamın içindeki durumları becerikli bir şekilde ele alma ve başkalarına yardımcı olma yeteneğini geliştirir. Birey nefreti sevgiye, umutsuzluğu umuda, öfkeyi sevecenliğe ve içindeki zayıf olan güçlü olana dönüştürür. Sonra da sıradan yaşamı güzellik ve anlamla dolu deneyimlere dönüştürebilir.”
Yoga Pratyahara Duyuları Aşma Sanatı
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf