25 Ekim 2020 Pazar
İŞVARA PRANİDHANA (Mutlak Varlığı Algılama)
21 Kasım 2019 Perşembe
Küresel Siyasî Kaos
2 Temmuz 2019 Salı
Mutsuzlar için Ne Yapılacak
olmak için mutlu olmalısın.
Büyük Üstad Akif Manaf
26 Haziran 2019 Çarşamba
Kar Manyağı Olmak
İnsanlar mutsuz çünkü doğal olan şeylerden gitgide daha da uzaklaşmışlar. İnsanlar güç, para ve prestij peşindeler çünkü bu şeylerin onları mutlu edeceğine inanıyorlar. Fakat bu şeyler doğal olmadığı için mutluluk vermiyor. İnsan bir kuşun ötüşünü dinleyerek, bir kelebeğin uçuşunu izleyerek veya bir gülün kokusunu alarak mutlu olabilir. Doğadan gelen bu şeyler kârlı değildir, fakat onlar insanın mutlu olmasını sağlar. Demek ki kârlı olmanın mutlu olmayla bir ilgisi yoktur. İnsanlar kâr peşinde koşturarak mutsuzluk buluyor. Demek ki mutlu olman için kâr peşinde koşturman gerekmiyor. Bu para kazanmak demek değildir, bu sadece kâr manyağı olmak demektir. Sen kâr etmeyi unuttuğun anda mutlu olmaya başlayacaksın ve o zaman gerçekten kârlı olacaksın çünkü bu gezegende en kârlı insan mutlu olan insandır. Göreceksen ki seni gerçekten mutlu eden şeyler kârlı olmayan şeylerdir.
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
25 Haziran 2019 Salı
Gunalar
Büyük Üstad Akif Manaf
Yemek Yemek
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf
Cinsel Enerji
23 Haziran 2019 Pazar
Mutluluk Şovu
Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur
Büyük Üstad Akif Manaf
22 Haziran 2019 Cumartesi
Mutluluk Nedir
Büyük Üstad Akif Manaf
Dans ve Müzik
15 Mayıs 2019 Çarşamba
Yoga Academy'e Yapılan Saldırılar
Ego hastalığı çok zor tedavi edilen bir hastalıktır. Birey bencillikten kurtulmak ve iyileşmek istemezse asla sağlıklı olamaz. Bencillik onu yiyip bitirecek ve tüm hayatını zehir edecektir. Bencil insan sevinemiyor, gülemiyor ve mutlu olamıyor. Ama en önemlisi asla olgunlaşamıyor.Tıpkı bunun gibi kıskanç, cahil ve bencil kişiler Yoga Academy'yi kıskanıyor ve başarısına dayanamıyor. Hakaretler, iftiralar ve dedikodular üretiyorlar. Yoga Academy'yi ellerinden geldiğince engellemeye çalışıyorlar ama nafile. Hiçbirşey yapamıyorlar. Tam tersi her alçakça saldırı Yoga Academy'nin daha da güçlenmesini ve büyümesini sağlıyor. Ürettikleri her bir engel gelişim aracına dönüşüyor, çünkü Yoga Academy insanlık için çalışıyor ve kimse onu engelleyemez.Bu negatif ve kıskanç kişilerin zihinleri şeytanın çalışma alanıdır. Eğer "şeytan" denen bir şey varsa o da onların negatif zihinleridir. Negatif şeytani zihinleri her gün yeni dedikodular üretiyor. Duyduklarımıza inanamıyoruz. Ama paradoksal olarak tüm şeytani çabaları Yoga Academy'nin yolunu daha da açıyor.
BÜYÜK YOGA ÜSTADI AKİF MANAF
OLGUNLUK NEDİR VE NASIL OLGUN OLUNUR? Kitabı
Bedenler Ne İçin Kullanılır
Milyarlarca insan bilinçsizce bu bedeni kullanıyor hiçbir şeyin bilincinde değil. Bu beden ne için, bu bedenle ne yapmalı, onu nasıl kullanmalı, ne için kullanmalı. İnsanlar sürekli soruyor neden geldim veya O beni neden yarattı? Bunun cevabını arıyorlar bulamıyorlar. Bedenle ne yapacağını bilmiyor ve gereksiz rastgele şeyler yapıyorlar. Bu müthiş makineyi sadece bozuyor. Yüz binlerce insan gece kulüplerinde, barlarda, restaurantlarda oturup ne yapıyorlar? Bedenlerini bu müthiş makineyi öldürmekle meşguller. Et yiyorlar, alkol içiyorlar, uyuşturucu alıp deli gibi orada tepiniyorlar. Ondan sonra sabah baş ağrısıyla uyanıyorlar. Çok kötü hissediyor. Ama gece iyi hissediyor. İşte bedene ne yapacağını bilmiyor. Bazıları orada bungee jumping yapıyorlar bacaklarına ip bağlayıp atıyor kendini aşağı. Bazıları dalıyorlar okyanusun dibine orada balıklarla oynuyorlar. Ötekiler Everest'e tırmanıyor. Ölüyor orada. Her gün dağcılar ölüyor. Orada donuyorlar, ölüyorlar, hastalanıyorlar, bütün vücutlarını tahrip ediyorlar ama tırmanmaya devam ediyorlar. İşte bilinçsiz insanlar, ne yapacağını bilmeyen, beden ne için bilmeyenler. Ne için bu beden? Bir oyun için. Ya bunu kural dışı oynayıp bedeni tüketip acı çekeceksin, ya da kurala göre oynayıp artık kendi kararlarını vereceksin, özgürleşeceksin. Bunun öteki adı bütünlük. Kendinle bütünleşeceksin. Bedeninle bütünleşeceksin, nefesinle bütünleşeceksin, her hücrenle bütünleşeceksin. Ve yalnız bütün olan insan mutlu insan olabilir anlamlı hayat yaşayabilir. Anlam var olmaktır. Neden yaşıyorsun? Var olmak için, varoluşun içinde olmak için, bütünlüğün içinde olmak için.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
Zihnin Çalışma Tarzı
Burada önemli olan zihnin çalışma tarzını anlamaktır. Zihin çok enteresan bir mekanizmaya sahiptir. Ya övgü ya da sövgü arar. ORTALAMA BİR ŞEY ASLA İSTEMEZ! Övgü kişiye kendisini özel hissettirir ve ego tatmin olur. Sövgü de kişinin özel hissetmesine neden olur. Her iki durumda da ego beslenir ve güçlenir. Burada kişinin ne yaptığı önemli olmuyor, önemli olan yapılan şeyin "büyük" olmasıdır: Büyük bir sevap ya da büyük bir günah. Her iki durumda da kişi özel olduğunu hisseder.O yüzden kişi sıradan olan şeyler duymak istemez.
Öfke Nedir ve Nasıl Dönüştürülür- Akif Manaf
11 Mayıs 2019 Cumartesi
Varolmak İçin Düşünmemek
Çok önemli bir gerçek yaşamak için düşünmek ama var olmak için düşünmemek gerekiyor. Düşünmenin ne olduğunu biliyorsunuz. Şuan bile düşünmeye devam ediyorsunuz. Zihin durmuyor. Orada bir şeyler yapıyor. Doğru mu yanlış mı şu mu bu mu? Kıyaslıyor geçmişte öğrenilen şeylerle durmuyor. Bazen tamamen kopuyor. Sürekli düşünmeye devam ediyorsun. Yaşamak için bu geçerli. Ama var olmak için zihin zihinsel sessizliğe geçecek.Zihin ve zihinsizlik hali. Düşünce halini biliyorsun ama düşünce olmayan hal işte o yeni bir şey. Bütün tekamül araçları seni oraya götürüyor. Ama gelecekte değil, beklemen gerekmiyor. Bu bir an meselesi. Şimdi şuan gerçekleşebilir. Sen özdeşleştirmeyi bırak. Sadece gözlemci ol! Gözlerin açık, kulaklarını da aç ve sadece göz ve kulak ol. Zihin olma. Sadece algı ol! Bir şey üretme. Çünkü zihin üretim demek. Tabi beden bir üretim makinesi o sürekli bir şeyler üretiyor. Düşünce de üretiyor. Ter üretiyor başka şeyler üretiyor. Böyle bakarsan çok da iyi şeyler üretmiyor. Şimdi düşünceler de hep karamsar, eksiklerle, bir şeyleri kazanmakla, olmayan şeyleri elde etmekle ilgili. Düşünceler hep bu yönde. O yüzden de kişi daha düşük yaşam düzlemlerine itiliyor. İtiliyorsun elinde olmadan. Nasıl düşüncesizliğe, zihinsizliğe, sessizliğe varacağız? İşte şimdi şuan sadece gör sadece duy. Başka hiçbir şey olmasın. Yani anlamaya bile çalışma söylenenleri anlamaya çalışma. Çünkü senin bir alışkanlığın var. Zihnini kullanacaksın anlamaya çalışacaksın. Söylenenler senin anlam kazandırman için değil var olman için. Ve var olman için düşünmen gerekmiyor. Dinlemen yeter. Eğer bilgi söz konusu ise onun mükemmeline sahipsin özünde. O hazine senin özünde var. Ama paradoksal olarak ona ulaşmak için söylenenleri düşünmen gerekmiyor, analiz etmek gerekmiyor ve anlaman gerekmiyor. Sadece kalbini aç ve bu bilgi akışını oraya al. Ve o içindeki bilgelik o hazine uyanmaya başlayacak. Bileceksin. Burada önemli bir fark ve önemli bir farkındalık bilmen için düşünmen gerekmiyor. Seni bu şekilde alıştırdılar. Bilmen için öğrenmen gerekiyor, okula gideceksin profesör olacaksın o zaman bileceksin. Hayır. Bu en büyük yanılgı. İllüzyon budur! Bilmen için sürekli düşünmen gerekmiyor. Bilmen için öz varlığına öz bilgeliğine ulaşman gerekiyor. Bilmek bir algı şekli analizin sonucu değil. Buna terimsel olarak sezgi diyoruz. Özüne erdin mi biliyorsun. O zaman göreceksin ki düşünmeye ihtiyaç yok. Ve zihni durduramazsın ona sus deyip susturamazsın. Dilini tutabilirsin iradeni kullanarak hiç konuşmayabilirsin. Bu mümkün. Yemeyebilirsin bu da mümkün. Ama düşünmek irade olayı değil. Düşünmemek iradi bir şey değil. İradenle düşünceyi durduramazsın. Düşünmemek, sessizlik, zihinsizliğe sadece enerjiyi yönlendirerek varabilirsin. Bütün düşünsel enerjiyi gözleme yönlendireceğiz. Bunu bugün yapabilirsin. Çimlere yatıp gökyüzünü gözlemle veya nefesini gözlemle. Düşünceyi bir yere yönlendirmen gerekiyor. Şimdi nefesini düşün. Al ve ver.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi
5 Mayıs 2019 Pazar
Medyum
ÖĞRENCİ: Üstadım, benim merak ettiğim bir soru var. Sizin bir kitabınızda aslında cevabını aldım. Yine de sormak istiyorum. Ben şunu merak ediyorum: Diğer evrendeki bazı varlıklar dünyaya medyumlar aracılığıyla bilgi gönderiyorlar. Siz de kitbınızda buna değinmişsiniz. Benim merak ettiğim niye bu varlıklar dünyaya bilgi gönderme gereksinimi duyuyor? Çok mu aptalız? Kendimi sorguladığım diğer bir şey ise, acaba bu bilgiler doğru aktarılan bilgiler mi? Kendimi gene sorguladığım bir başka şey ise, bazı insanlar sırf bu tarz medyum olmak için Amerika’da bunun eğitimini alıyor. Yani ben medyum olayım oradaki bilgileri buraya aktarayım diye. Bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
AKİF MANAF: Aslında bu konuda düşünmek bile istemiyorum. (Gülüşmeler). Ama mecburum çünkü bu olay yaygınlaşıyor. Önemli soru. Yaygınlaşan bir olay. Medyum olayı. Birincisi, diğer evrendeki varlıklar dünyaya bilgi gönderemez çünkü evrenler arası bir bağlantı yok. İkincisi, enformasyon aktaran varlıklar kimdir?
“Hayalet” denen fiziksel bedenini kaybetmiş varlıklar. Onlar enerji emmek için fiziksel bedene sahip olan kişilerin peşindedir. Kendilerine farklı isimler takıyorlar. Bazıları uzaydan geldiklerini, bazıları ise uzaylı olduklarını söylüyorlar.
Bazıları kendilerine melek veya peygamber ya da Tanrı diyorlar. Aslında siz ne bekliyorsanız onlar onu söyler çünkü onlar zihninizi okuyabilir. Kişi der ki, “ Tanrım, bana cevap ver”. Ve birden gaipten cevap gelir.
Kişi diyor ki: “ Tanrım, beni duyuyor musun?” Ve cevap geliyor. “Duyuyorum.” “O zaman bana cevap ver.” O da cevap veriyor. Al sana cevap. Onun istediği cevap. Bunların hepsi “hayalet” dediğimiz varlıklardır.
Onlara hayalet diyoruz - fiziksel bedeni olmayan varlıklar. Onlar bu düzeyde artık doğmak istemez ve doğamaz. Karma yüzünden yeni beden alamaz, ama enerjiye ihtiyaçları olduğu için buradaki canlı insanlarla, bedenlenmiş ruhi varlıklarla iletişime girmeye çalışıyorlar.
Ve iletişim kurmak için onları algılayabilecek veya onları duyabilecek kişileri bulup onlara enformasyon aktarıyorlar. Astral düzey zihinsel olduğu için onlar sizin zihninizdekileri algılıyorlar.
Onlar zihninizdeki düşünceleri algılıyorlar. Ve ona göre de enformasyon aktarıyorlar. Tabi o varlıklar, çoğunlukla, bu düzeydeyken metafizik konularla uğraşan kişilerdir. Enformasyon peşinde olan “çok bilmişler” dediğimiz, onlardır.
Onlar bir daha burada doğmuyor. Ama buradakilerle iletişim kurmaya devam ediyor. Sonra da o harmanlanmış enformasyonu bir öğreti şeklinde aktarmaya başlıyor.
Bu tür varlıkların bilinen örnekleri var ve bir yığın da bilinmeyen örnekleri var. Sonra tabi bu artık moda oldu. Amerika’da artık herkesin bir medyumu var. Sonuçta medyumluk bir kazanç kaynağı da oldu.
Medyumluk kitapları ardı ardına çıkıyor. Eğer siz o kitapları okuduysanız artık onları çöpe atın. Ama eğer zaten okumadıysanız hiç okumayın, zihniniz çöple dolmasın. Çöp bu; kokuşmuş bir çöp.
Hayaletlerin aktardıkları sadece çöptür, ama eğer okuduysanız hatırlayabilirsiniz; o kitapları, o verilen şeyleri okuyunca ilginç gelebilir. Ama somut bir sonuç yok.
Varacağınız bir nokta yok. Sadece enformasyon akışı var. Aslında aktardıkları bilgi değil, enformasyondur ve o enformasyonun içinde harmanlanmış dezenformasyon da var. Bütün o medyumlar tarafından aktarılanların en fazla %10’u enformasyon, %90’ı ise dezenfermasyon yani yanıltıcı enformasyondur.
Onlara bilgi demiyoruz. Onlar sadece ilgi çekmek için aktarılır. İnsanların: “Vay be” demesini sağlamak için ve bu şeylerin daha da içine çekilmeleri için çok ince ayarlı dezenformasyonlar üretilir.
Ama bilin ki hayaletler kolektif zihinsel alanı okuyabildikleri için ilgi çekici enformasyonları harmanlıyorlar. Etkili bir şekilde ilgi çekmek için bunu yapıyorlar. Onların maksadı size yardımcı olmak değil.
Fakat çoğu sizi kurtarmak için, sevgi vermek için, bu gezegenin başka boyuta geçmesi için, bilincin yükselmesi için vb. şeyler için geldiklerini söylerler. O açıklamalar sadece bir yığın palavradan başla bir şey değildir.
Onların hiçbiri gerçek değil. çünkü o varlıklar bunların hiçbiriyle ilgilenmiyor. Sadece sizin enerjinizi emmekler ilgileniyorlar. Sizin enerjinizi alıp kullanmak için, beslenmek için bunu yapıyorlar.
Çünkü, bu düzeyde her şey beslenmekle ilgili. Beslenmek. Bu medyumculuk olayının gerçeği budur. Bu olayın özü budur. Bu varlıkların enformasyon ve dezenfermasyon aktarma nedeni enerjiyle beslenmedir.
Eğer o kitapları okuduysanız, söylediklerimin gerçek olduğunu göreceksiniz. Okumadıysanız hiç okumayın, ama yine de ilginizi çekerse birkaç sayfa okuyabilirsiniz, hemen dezenfermasyon olduğunu anlayacaksınız.
Sadece ilgi çekmek için verilen dezenfermasyon. Ayrıca eğer bizim kitaplarımızı okuyorsanız, bu konuda sistematik olarak kendinizi eğittiyseniz o dezenfermasyonu net bir şekilde göreceksiniz.
Çok net, çok açık göreceksiniz. Yani nasıl harmanlanmış, nerden alınmış, ne eklenmiş, nesıl insanların ilgisini çekmek için yapılmış aktarımlar olduğunu anlayacaksınız. Sonuç olarak tüm bu medyumculuk olayı hiçbir yere vardırmayan zaman ve enerji kaybıdır.
AKİF MANAF, ASSOS, EKİM 2013 SOHBETİ
Tekamül İçin
Zihinde devamlı bir huzur ve hoşnutluk haline doğru ilerleme sürecinde en önemli unsur, dengedir. İç ve dış ilişkilerde denge sağlanmalıdır. Bireysel huzur için çabalarken başkalarıyla huzurlu ilişkiler kurmayı ihmal etmemelidir. Birey İçine kapanıp sadece kendi iç dünyasında yaşayarak, dışarıdaki dünyayı ihmal etmemelidir. Aksi halde birey hem başkaları ile ilişki kurmakta zorluk çeker hem de tekamül edemez. Çünkü tekamül için gereken araçlar, dış dünyada bulunur. Kişisel gelişim sürecinde dengesizliğin önüne geçmek için dört unsur göz önünde bulundurulmalıdır:
1. Bilmek
2. Var olmak
3. Dönüşmek
4. Vermek
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
Düşünce
YOGA Meditasyon Kitabı
Büyük Üstad Akif Manaf
2 Mayıs 2019 Perşembe
Yaşlanmayı Durdur
Bedendeki biyolojik enformasyonun iki bileşeni vardır:
1. Niyet - 2. Dikkat
İlk şey niyetin ortaya çıkmasıdır sonra da dikkat gereken şeye verilir; örneğin önce kolun kaldırılmasını niyet ediyoruz sonra da dikkati kola veriyoruz. Eğer niyet edip kolunuzu kaldırabiliyorsanız, o zaman biyolojik saatinizi de yeniden ayarlayabilirsiniz.
İnsan bedeni enformasyon ve enerji ağıdır, bu da demektir ki bedeninizi istediğiniz şekle sokabilirsiniz. İnsanlar toplum tarafından kaçınılmaz olarak yaşlanacaklarına inandırılmışlardır, bu nedenle de yaşlanarak öleceklerini beklemektedirler. Beklenti her zaman sonucu belirler…
İnsanların biyolojik yaşın tersine çevrilebilir bir fenomen olduğunu bilmeleri çok önemlidir. Biyolojik yaşlanma belirli yaşlanma işaretleriyle ölçülmektedir. Bunlar kan basıncı, kemik yoğunluğu, beden ısısı ayarı, yağ oranı, aerobik kapasitesi, kolesterol oranı, kas kütlesi ve gücü, şeker toleransı, cinsel hormon düzeyi, görme ve işitme kapasitesi, bağışıklık işlemi ve deri kalınlığından ibarettir.
Orijinal Yoga Sistemi sayesinde bu yaşlanma işaretleri geri çevrilebilir ve biyolojik saatinizi yeniden ayarlayarak yaşlanmayı yavaşlatabilirsiniz.
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf'ın "YOGA: Dhyana - Meditasyon" kitabı
18 Nisan 2019 Perşembe
Sevgi Bir Güzelliktir
Sevgi bir güzelliktir; bu güzelliği mahveden olgunlaşmamış insandır. Sevmekte yanlış bir şey yoktur, sevgiyi bencil isteklerle kirletmek yanlıştır. Bu dünyada sevgi olmadan her şey ölüdür çünkü canlandırıcı unsur sevgidir. Sevginin değerini bilmeyen cahil insan onu KENDİ BENCİL İSTEKLERİNİ KARŞILAMAK İÇİN KULLANINCA SEVGİ TÜKENİR. Tıpkı engellenmiş bir nehrin kuruması gibi koşullanmış sevgi de biter. Sevgi bir nektardır bencillik ise bir zehir. Sevgi bencillikle zehirlenince öldürücü olur. Bencilce seven insan hem kendini hem de başkalarını zehirleyerek tüketir.
Özgürlük Nedir ve Nasıl Özgür Olunur- Akif Manaf
17 Nisan 2019 Çarşamba
KALİ YUGA ÇAĞI
KALİ YUGA ÇAĞI
Kali kelimesinin Sanskrit karşılığı “korkunç” anlamını taşır. Bu çağda korkunç şeyler meydana gelir, her şey kötüye giderek su kaynakları kirlenir. İnsanlar Prana’yı ağız yoluyla beslenme sırasında alır. KALİ YUGA insanı konuşarak iletişim kurar. Spiritüel bilgiler tahrip edilir, dinler çöker ve Yoga Sistemi’yle ilgisi olmayan şeylere “yoga” adı verilir. Kali Yuga çağında insanlar tüm çabalarına rağmen isteklerine ulaşmakta zorlanırlar.
Kali Yuga çağı 432.000 yıl sürmektedir. Kali Yuga çağının yaklaşık 5.000 yılı geride kalmıştır. Her Kali Yuga’nın sonunda bir su baskını gerçekleşir. Sular çekildikten sonra Satya Yuga (dürüstlük) tekrar başlar. Böylelikle yaklaşık her beş milyon yılda bir gezegenimizde tam su baskını gerçekleşir.
Genelde, “benzer benzeri çeker” prensibine göre, bireysel ruhun önceki hayatında oluşturduğu eğilimleri onun benzer eğilimlere sahip olan ailede doğmasını sağlar. Fakat her şeyin karmakarışık olduğu Kali Yuga’da eğitmen işçinin ailesinde, siyasetçi ise tüccarın ailesinde doğar. Bu da her türlü, aile içi anlaşmazlığı yaratır. Sınıfların karışması bireylerin olumsuz Karma üretmesinden kaynaklanmaktadır.
Olumlu Karma toplayan kişi kendi sınıfına ait olan ailede doğar ve doğuştan gelen yetilerine göre ilerler. Olumsuz Karma toplayan kişide hayvani doğa daha baskındır, birey farklı sınıfta doğar ve hayatı altüst olur. Bir insan doğası itibariyle ya eğitmen, ya yönetici, ya tüccar ya da işçidir ve bu doğayı değiştirmek imkânsızdır. Yalnızca YOGA sayesinde insan bunun ötesine geçebilir.
YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerjisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf
