<data:blog.title/>

<data:blog.pageName/>-<data:blog.title/>






üstad etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
üstad etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2016 Pazar

Sevgi Dolu Oyunlar ve Mutluluk

Bireyler bu evrene doktor, mühendis, avukat olmak için gelmediler, sevgi dolu oyunlar sergileyerek mutlu olmak için geldiler. Fakat gelme nedenini unutarak olmadıkları şey olmaya çalıştıkları için mutsuzlar. İnsanlar mutsuz çünkü doğal olan şeylerden gitgide daha da uzaklaşmışlar. İnsanlar güç para ve prestij peşindeler Çünkü bu şeylerin onları mutlu edeceğini inanıyorlar. Fakat bu şeyler doğal olmadığı için mutluluk vermiyor. İnsan bir kuşun ötüşünü dinleyerek, bir kelebeğin uçuşunu izleyerek veya bir gülün kokusunu alarak mutlu olabilir. Doğadan gelen bu şeyler karlı değildir fakat onlar insanın mutlu olmasını sağlar. Demek ki karlı olmanın mutlu olma ile bir ilgisi yoktur. İnsanlar kar peşinde koşturarak mutsuzluk buluyorlar demek ki mutlu olman için kar peşinde koşturman gerekmiyor. Bu para kazanmak demek değildir, bu sadece kar manyağı olmak demektir.

Mutluluk Nedir ve Nasıl Mutlu Olunur Kitabından Alıntıdır

Büyük Üstad Akif Manaf

17 Haziran 2016 Cuma

Olgunlaşmak

İnsan olgunlaşınca her işi seve seve yapar ve bu sevgi yaratıcı olmasını sağlar. Her işte yaratıcılığı ortaya koymak yaşama sanatıdır. Olgunlaşmış insan tüm hayatının her anını insanlığa beklentisiz hizmet sayesinde kesintisiz kutlamaya dönüştürmüştür.

Yaşam bir kutlama haline gelmişse ölüm de bir kutlama olacaktır. Olgunlaşmış insan bedenini terk eder ve geriye bakmaz. O zaman ölüm bir düşüş değil bir yükseliş olacaktır; hayatın en yüksek zirvesi olacaktır. Yaşamın sonu değil yeni bir başlangıç olacaktır. Ölüm bir kutlama olgusuna dönüşecektir.

Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi - "Olgun Nedir ve nasıl Olgun Olunur?" kitabından alıntı

16 Mayıs 2016 Pazartesi

Üstad

İnsan bir gün tüm bu yalanlardan usanınca hakikati aramaya başlar. Mevcut kişisel gelişim metotlarını denemeye başlar ve hayal kırıklığına uğrar çünkü onlar da sahtedir. Hakikat ruhi özünde saklıdır ama ona ulaşamıyorsun. Bilincin varoluşsal gerçeğin bir parçasıdır ve ihtiyaç duyduğun her şey özünde mevcuttur. Mutlak Kaynak’tan ayrıldığında özünde hakikati taşıyorsun ve o hakikate ulaşmaya çalışıyorsun ama toplum sana sahtecilik yapmayı dayattığı için hakiki hayata dönemiyorsun. Özündeki hakikate ulaşman için bir hakikat uzmanına, bir Üstada ihtiyacın var aksi halde özündeki hakikate ulaşamazsın. Kişiliğin o kadar sahtedir ki içindeki gerçeğe ulaşamıyorsun. Hakikat özünde bulunsa bile gerçek bir hakikat uzmanı olmadan, Üstad olmadan ona ulaşamazsın. Hakikat özünde saklıdır ve hakikat kapısının anahtarı yalnızca gerçek Üstad tarafından verilebilir. Sen hakikatin ne olduğunu bilmiyorsun o yüzden de ona ulaşamazsın. Bilen birine ihtiyacın var aksi halde gerçek olmayan sözde “hakikatin” peşinden gidersin ve hayal kırıklığına uğrarsın. Hakikat gizemlerin gizemidir ve onu kendi çabalarınla bulamazsın. Bulabileceğini sanırsın ve hatta bazen bulduğunu düşünebilirsin ama bu sadece yanılgının devamı olacaktır. Hakikat yolunda yürümek kolay değil çünkü yalanlara alışmışsın. Sana sürekli yalan söyleniyor ve sende sürekli yalan söylüyorsun. Bu yalan dünyasından ayrılmak kolay değil ve ürkütücüdür. Çünkü toplum seni yalanlarla uyutmuş ve hipnotize etmiş. Bu hipnozdan çıkmak ve gerçekleri görmek cesaret ister. Bugüne kadar inandığın her şey yalanmış. Bu gerçekle yüzleşmek büyük bir darbedir ve korkulara neden oluyor. Sahte kişiliğine alışmışsın ve alıştığın şeylerin bırakılması ürkütücüdür. Sahte kişiliğini bırakmaya başlayınca çocukluk travmaları yüzeye çıkar ve onlarla baş etmek zorundasın. Bu çok rahatsız edici olduğu için kolaylıkla pes edebilirsin.

İşte bu zor durumlarda sana yol gösteren, seni bilgilendiren, sana cesaret veren ve yolunu aydınlatan varlık Üstad olacaktır. Üstad yoldaki tüm zorlukları sana anlatacak ve nasıl aşacağını gösterecektir. Bu zorluklarla tek başına baş etmen imkansızdır. Bunu tek başına yapabileceklerini düşünenler büyük bir yanılgı içindedir. Hayatları boyu kendilerini kandırdıkları için bu konuda da kendilerini kandırıyorlar. Kandırmak bir alışkanlık haline gelmiştir, bundan en çok zarar gören sensin. Olgunlaşmaya başlayınca yaşamana izin verilmemiş çocukluğun ortaya çıkar ve çocuksu davranmaya başlarsın. Bundan korkma yaşanmamış çocukluğunu yaşa. Bundan çekinme. Bir doktor, avukat veya başkan olabilirsin. Çevrendekilerin ne düşüneceğini umursama ve yaşanmamış hayatını yaşa. Bu seni rahatlatacak ve olgunlaştıracaktır. Olgunlaşmaya yardım eden bir unsur da güven unsurudur. Bir bebek annesine ve anne sütüne güvenmezse hayatta kalamaz. Bir bebeğin güveni kesindir, şüphe ve korku içermez. Olgunlaşmak için tıpkı bir bebeğin annesine güvendiği gibi Üstada güvenmelisin. Aksi halde tekamül edemez ve olgunlaşamazsın. Fakat bu güven cahil insanın körü körüne güveninden farklıdır. Bu güven gerçek bilgi ve deneyime dayanan güvendir. Deneyim yaşadığın ve bildiğin için güveniyorsun. İnandığın için değil, bildiğin için güveniyorsun. Kendine güvenmeye başladığında başkalarına da güvenirsin. Özgüvenin ortaya çıkınca özünü keşfeder ve özüne güvenmeye başlarsın.

BÜYÜK YOGA ÜSTADI PARAMAHAMSA YOGAÇARYA MAHA YOGİ AKİF MANAF'IN OLGUNLUK NEDİR VE NASIL OLGUN OLUNUR? ŞAHESERİNDEN

4 Nisan 2016 Pazartesi

Samsara Nedir

Samsara kelimesi evrende devamlı olarak gerçekleşen yeniden "doğum, yaşam ve ölüm döngüsü" anlamına gelir. Samsara döngüsü Karma yasası sayesinde gerçekleşir. Bu döngüyü günlük hayatımızda da yaşarız. Her gün uyanırız "doğum", gün boyunca bilinçlilik halinde yaşarız ve gece uyuruz "ölüm".
Ölüm ve yeniden doğum, yaptığımız eylemlerin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Rasyonel evrende rastlantıya yer yoktur. Bu yüzden doğal felaketlerin de karmik nedenleri vardır.

Karma Yasası edimlerin ürettiği tepkilerin biriktirilmesine, insanın eylemlerden sorumlu tutulmasına ve telafi edilmesine olanak sağlar. Bu yaşamda telafi edilmemiş eylemlerin karşılığını almak için ruhi varlık yeniden beden alır. Bu da tekrardoğuş yasasıdır.

Karma ve tekrardoğuş yasaları birlikte işler ve insanı geçmişe, şimdiye ve geleceğe bağlar. Ruhi varlık dünyaya birçok defa gelmektedir. Doğum, yaşam, ölüm ve tekrardoğuşun sürekliliği evrensel Karma yasası ile yönetilir. Birey önceki hayatında yaptıklarının sonucunu bu yaşamda alır ve bu yaşamda yaptıklarının sonuçlarıyla sonraki hayatında yüzleşir.

Böylece KARMA sebep-sonuç ilişkisinin ahlaki yasasıdır.

YOGA/Kundalini Gizemli Evrim Enerijisi
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

3 Nisan 2016 Pazar

Işık Savaşçısı

“Karma sonucu olarak bu yaşam tuhaf mekânlarda tuhaf insanları, nesneleri ve olguları içeren tuhaf bir rüya gibidir. Kişiler hayatınıza koşuşturarak, bağırarak, saçmalayarak girer ve saldırarak her şeyin altını üstüne getirir. Fakat siz hayat kapınızın muhafızı olmalısınız.

Negatif kişiler bedeninize zarar verebilir fakat aydınlanmış ruhi varlık olan size hiçbir zarar veremez. Ekilen tohumun filizlenmesi ve her sene meyve vermesi gibi düzenli günlük Yoga çalışmaları da aydınlanma getirecektir.

Şiddet dolu dünyada aydınlanma düşüncesi yetersiz gelir; karanlık dolu dünyada ışık ulaşılmaz olur; cehalet dolu dünyada bilgelik uzak kalır. Bu durumda, sadece içe dönüp odaklanmak tekâmül için yetersizdir.

Önce iç dünyanıza dalıp aydınlanmanız, sonra da dış dünyaya adım atıp bulduğunuz bilgiyi ve ışığı başkalarına aktarmanız gerekir. O zaman iç dünyanızı dış dünya ile dengeli hale getirebilirsiniz. Artık Orijinal Yoga Sistemi’nin ve aydınlanmanın ışığını tüm dünyaya yayma zamanı gelmiştir.

Şiddet kullanmayan, sevgi ve merhametle kuşatılmış ışık savaşçısı olmalısınız. Bilgelik kılıcını elinize alıp aydınlanma meşalesiyle bu dünyanın karanlığını dağıtmalısınız.

Acılar içinde kıvranan milyonlarca insan her derde derman olan bu ışığı beklemektedir. Zaman kaybetmeden bu paha biçilmez hizmeti insanlığa sunarak kendi tekâmülünüzü hızlandırabilirsiniz. Tekâmül etmek için harekete geçmek gerekir. “

Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
Yoga/Samadhi-Sınırları Aşmak kitabı “Aydınlanma Aşamaları” bölümünden alıntıdır.

1 Nisan 2016 Cuma

Toplumsal Huzur

İnsan toplumunun kurallara ihtiyacı olmasının nedeni insanın kendi doğasına göre yaşamamasıdır. Birey hayvan olmaktan çıkmış, ancak henüz tam anlamda bir insan olamamıştır.
Birey ebedi doğasını unuttuğu için doğal insani davranışlarını da kaybetmiştir. O yüzden insan öfke, nefret ve şiddete maruz kalmaktadır. Bu nedenle de insan toplumuna kanun, mahkeme ve polis gerekir.

Tekamül etmemiş insanın kişiliği bir kaos halindedir ve bu içsel kaos dışarı yansıyarak çevrede kaosa neden olur. İnsan içindeki kaosu kontrol edemediği için dışarıdan yardıma ihtiyacı vardır. Bu dışsal yardım kurallar, hukuk ve cezaevleri şeklinde ortaya çıkmıştır.

Ebedi doğasına göre yaşayan insanlar topluluğu için hiçbir kanuna gerek yoktur. Olgunlaşmış, aydınlanmış ve özgürleşmiş insan kimseye zarar veremez. Eğer toplum gerçekten insan olma yönünde tekamül ederse tek geçerli kanun sevgi olacaktır.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

31 Mart 2016 Perşembe

ALGI NEDİR


Algı duyu organları aracılığıyla verilerin seçilmesi, alınması, düzenlenmesi ve yorumlanmasıdır. Algı kelimesi almak sözcüğünden gelir. Algı bir şeye dikkati yönelterek, o şeyin farkına varmak ve idrak etmektir.

Her bireyin algı kapasitesi farklı olduğu için nesnel dünyayı farklı algılar. Algının bireyden bireye farklılığı algılayan kişinin duyusal, sinirsel, beyinsel  ve zihinsel durumuyla ilgilidir. Önce duyu organları bir nesneyi algılar ve verileri sinir sistemi aracılığıyla beyne iletir. Sonra veriler beyinden zihinsel alana yansır.
Algı bireyin içten ve dıştan aldığı uyarımların zihinde yorumlanmasıdır. Algı doğru ya da yanlış olabilir. Yanlış algı, göz yanılsaması veya olmayan bir şeyi hissetmek şeklinde olabilir.

Algı işleminde hem objektif yani nesnel, hem sübjektif yani öznel unsurlar bulunur. Bu yüzden algılanan şeyler gerçeğin bizzat kendisi değil, gerçeğin duyu ve zihin aracılığıyla bir yorumudur. Mutlak Gerçek'i yaşamak için birey algı düzeyinin ötesine geçmelidir.

ÖZGÜRLÜK Nedir ve Nasıl Özgür Olunur?
Büyük Yoga Üstadı Akif Manaf

28 Mart 2016 Pazartesi

Öfke ve Rahatsızlık

Bazen insan öfkesini kontrol ettiğini düşünür fakat öfke bilinçaltında saklıdır. Kişiliğin büyük bir kısmı bilinçaltına gömülmüştür. Aslında öfke dönüşmüş bir istek biçimidir. İstediğiniz gerçekleşmeyince öfkeleniyorsunuz. Egonuzu sürekli beslediğiniz için öfkeleniyorsunuz.

Çoğu insan öfkeye sahip olduğunda öfkesini saklamaya çalışır. İyi biri olarak görünmek için öfkesini bastırır. İçi öfke dolu olmasına rağmen dışta gülümser. Sonuç olarak birgün öfke kontrolden çıkar ve zararsız birisinin üstüne boşaltılır. Öfkenizi içinizde tutup bastırmak yerine Yoga teknikleri uygulayarak öfkeden kurtulun.

Duyguların kaynağı anlaşıldığında, duygular ne kadar gizli olursa olsun duygusal sorunları çözmek kolaylaşır ve rahatsızlıklar giderilir. Rahatsızlık hisseden kişi zayıf olduğu için rahatsız olur. Eğer biri sizi rahatsız ediyorsa siz ondan daha zayıfsınız demektir. Çünkü güçlü kişilik rahatsızlık duymaz.

Yoga Samadhi Sınırları Aşmak Kitabı 10.Bölüm
Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf

27 Mart 2016 Pazar

GÜVEN VE İHANET

"Tekamül yolunda sarsılmaz bir güven düzeyine gelince bebek gibi masumiyet düzeyinde güveneceksiniz. Hesap yapmayacaksın.
Bana soruyorlar: "O eğitmen, şimdi gitti, şimdi bize zarar veriyor. Siz nasıl ona güvendiniz. Bilmiyor muydunuz!"
Biliyorduk.
Ama bu tekamülün ve ruhsal hayatın bir özü: GÜVENMEK!
Hesap yapmamak! Bu nereden kaynaklanıyor, buna ne zaman varacaksınız: Kendinize sarsılmaz bir güveniniz olunca kimse o güveni sarsamaz. Güveniyorsun, ihanet ediyor, umursamıyorsun. Umursamıyorsun. Devam ediyorsun. Devam ediyoruz. Birileri birşeyler çeviriyor, orada bir şeyler yapıyor, birşeyler kuruyor. Kursun o kendine zarar veriyor. O güveni sarsınca kendini sarsıyor. "
Büyük Üstad Akif Manaf

26 Mart 2016 Cumartesi

Academy'den Neden Ayrılıyorlar?

"Böyle olunca kopuş olacak. Şimdi insanlar soruyorlar: Hocam, bu kişi şu kadar sene burdaydı, şimdi gitmiş, bilmiyor muydunuz? Aslında hayret edilecek şey gidenler değil, kalanlardır. Gidenlere, kopanlara hiç hayret etmiyoruz. Kali Yuga'da yaşıyoruz, cehalet döneminde yaşıyoruz. Kalanlar hayrete düşürüyor. Onlar nasıl oluyorda kalıyorlar? Asıl soru budur! Asıl başarıda budur! Bu Orijinal Yoga Systemi'nin başarısıdır. Çünkü bu kişiler aydınlanıyor!
Ama buradaki fark nedir: Kopanların hepsi ama hepsi maddi isteklerle gelenlerdir ve o isteklerden vazgeçmeyenlerdir. Bir anlamda Orijinal Yoga Systemin'de Yoga Academi'ye gelen herkes belirli isteklerle geliyor. O istekler spiritüel istekler olabilir, bilgi edinmek ama ne için? Bilgili gözükmek için, yani böyle herkese anlatmak için. Ego her zaman olacak çünkü egosuz olmak zaman alır. Sonra dilediklerine ulaşınca o bilgiyle, o ulaştığı noktada ne yapacak kişi? Yani ne zaman samimiyet ortaya girecek, ne zaman aydınlanıp arınacak ve arınmak isteyecek mi?
Eğer egosunu bırakmıyorsa kalamıyor! Kalamıyor!
Bakın ne oluyor; eleştirmeye başlıyor. Şimdi bu böyledir, ben daha iyiyim, ben daha iyi bilgiliyim, o öyle yapıyor ve ben ben ben ben ben ben ben ben... Uzaklaşıyor. Bizde ona yolun açık olsun diyoruz. Yani olay budur. O yüzden olacak..."
Büyük Üstad Akif Manaf

AYDINLANMIŞ İNSAN NE YAPAR

"...Aydınlanmış insan başkalarının tekamülüne yardım eder çünkü onların tekamülü kendi tekamülüne katkıda bulunur. Zeki insan bu gerçeği anlar ve buna göre hareket eder.

Yoga Academy'nin kuruluş amacı, herkesin tekamül etmesidir. Tüm toplumun, tüm gezegenin ve tüm evrenin… Herkesin tekamül etmesini istiyoruz ve bunun gerçekleşmesini sağlıyoruz...

Yayınlanmış otuz altı kitaplardan tüm gezegen yararlanıyor. Bu paha biçilmez bilgilerden, bizi düşman olarak görenler de yararlanıyor, bizi eleştirenler, bize iftira atanlar ve hakaret edenler de kullanıyor. Çünkü başka benzer bir kaynak yok!
Önemli değil, kullansınlar, bir gün akılları başlarına gelir, gelmezse de başları akılsız kalır…"

Büyük Üstad Akif Manaf