İnsan bir gün tüm bu yalanlardan usanınca hakikati aramaya başlar. Mevcut kişisel gelişim metotlarını denemeye başlar ve hayal kırıklığına uğrar çünkü onlar da sahtedir. Hakikat ruhi özünde saklıdır ama ona ulaşamıyorsun. Bilincin varoluşsal gerçeğin bir parçasıdır ve ihtiyaç duyduğun her şey özünde mevcuttur. Mutlak Kaynak’tan ayrıldığında özünde hakikati taşıyorsun ve o hakikate ulaşmaya çalışıyorsun ama toplum sana sahtecilik yapmayı dayattığı için hakiki hayata dönemiyorsun. Özündeki hakikate ulaşman için bir hakikat uzmanına, bir Üstada ihtiyacın var aksi halde özündeki hakikate ulaşamazsın. Kişiliğin o kadar sahtedir ki içindeki gerçeğe ulaşamıyorsun. Hakikat özünde bulunsa bile gerçek bir hakikat uzmanı olmadan, Üstad olmadan ona ulaşamazsın. Hakikat özünde saklıdır ve hakikat kapısının anahtarı yalnızca gerçek Üstad tarafından verilebilir. Sen hakikatin ne olduğunu bilmiyorsun o yüzden de ona ulaşamazsın. Bilen birine ihtiyacın var aksi halde gerçek olmayan sözde “hakikatin” peşinden gidersin ve hayal kırıklığına uğrarsın. Hakikat gizemlerin gizemidir ve onu kendi çabalarınla bulamazsın. Bulabileceğini sanırsın ve hatta bazen bulduğunu düşünebilirsin ama bu sadece yanılgının devamı olacaktır. Hakikat yolunda yürümek kolay değil çünkü yalanlara alışmışsın. Sana sürekli yalan söyleniyor ve sende sürekli yalan söylüyorsun. Bu yalan dünyasından ayrılmak kolay değil ve ürkütücüdür. Çünkü toplum seni yalanlarla uyutmuş ve hipnotize etmiş. Bu hipnozdan çıkmak ve gerçekleri görmek cesaret ister. Bugüne kadar inandığın her şey yalanmış. Bu gerçekle yüzleşmek büyük bir darbedir ve korkulara neden oluyor. Sahte kişiliğine alışmışsın ve alıştığın şeylerin bırakılması ürkütücüdür. Sahte kişiliğini bırakmaya başlayınca çocukluk travmaları yüzeye çıkar ve onlarla baş etmek zorundasın. Bu çok rahatsız edici olduğu için kolaylıkla pes edebilirsin.
İşte bu zor durumlarda sana yol gösteren, seni bilgilendiren, sana cesaret veren ve yolunu aydınlatan varlık Üstad olacaktır. Üstad yoldaki tüm zorlukları sana anlatacak ve nasıl aşacağını gösterecektir. Bu zorluklarla tek başına baş etmen imkansızdır. Bunu tek başına yapabileceklerini düşünenler büyük bir yanılgı içindedir. Hayatları boyu kendilerini kandırdıkları için bu konuda da kendilerini kandırıyorlar. Kandırmak bir alışkanlık haline gelmiştir, bundan en çok zarar gören sensin. Olgunlaşmaya başlayınca yaşamana izin verilmemiş çocukluğun ortaya çıkar ve çocuksu davranmaya başlarsın. Bundan korkma yaşanmamış çocukluğunu yaşa. Bundan çekinme. Bir doktor, avukat veya başkan olabilirsin. Çevrendekilerin ne düşüneceğini umursama ve yaşanmamış hayatını yaşa. Bu seni rahatlatacak ve olgunlaştıracaktır. Olgunlaşmaya yardım eden bir unsur da güven unsurudur. Bir bebek annesine ve anne sütüne güvenmezse hayatta kalamaz. Bir bebeğin güveni kesindir, şüphe ve korku içermez. Olgunlaşmak için tıpkı bir bebeğin annesine güvendiği gibi Üstada güvenmelisin. Aksi halde tekamül edemez ve olgunlaşamazsın. Fakat bu güven cahil insanın körü körüne güveninden farklıdır. Bu güven gerçek bilgi ve deneyime dayanan güvendir. Deneyim yaşadığın ve bildiğin için güveniyorsun. İnandığın için değil, bildiğin için güveniyorsun. Kendine güvenmeye başladığında başkalarına da güvenirsin. Özgüvenin ortaya çıkınca özünü keşfeder ve özüne güvenmeye başlarsın.
BÜYÜK YOGA ÜSTADI PARAMAHAMSA YOGAÇARYA MAHA YOGİ AKİF MANAF'IN OLGUNLUK NEDİR VE NASIL OLGUN OLUNUR? ŞAHESERİNDEN
0 yorum:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.